Emsal Mahkeme Kararı Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/316 E. 2021/470 K. 13.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/316 Esas
KARAR NO : 2021/470

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 08/12/2016
KARAR TARİHİ : 13/09/2021

Mahkememizde görülmekte bulunan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
TALEP :
Davacı vekilince mahkememize sunulan 08/12/2016 tarihli dava dilekçesinde özetle; 08.09.2014 tarihinde davacının sevk ve idaresindeki tescilsiz motorsiklet ile … plakalı aracın çarpışması neticesinde, davacının yaralandığını, … plakalı aracın kaza tarihi itibariyle davalı … şirketine ZMMS poliçesi ile sigortalı olduğunu, kaza neticesinde davacının sol bacağı diz seviyesinde ampute olduğunu ve bu suretle yaşam boyu protez kullanmak zorunda kalacağını, protez bedeli, protezlerin tamir masrafları ve giderleri için davalı … şirketine 24.10.2016 tarihinde başvurduklarını ancak davalının cevap vermediğini beyan ederek, davacının ömür boyu kullanacağı protez bedeli, bunların bakım gideri ve tamir masrafı için şimdilik 100,00 TL maddi tazminatın temerrüt tarihinden işleyecek yasal faiz ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekilince mahkememize sunulan cevap dilekçesi ile özetle; … plakalı aracın müvekkili sigorta şirketi tarafından 03.10.2013-2014 tarihleri arasında ZMMS poliçesi ile sigortalandığını, müvekkili sigorta şirketinin sorumluluğunun poliçedeki limitler ve sigortalı araca atfedilecek kusur ile sınrılı olduğunu, bu nedenle kusur durumunun tespitinin gerektiğini, davacının müterafik kusurunun dikkate alınmasını istediklerini, talebe konu tazminattan SGK’nın sorumlu olduğunu beyan ederek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
GEREKÇE :
Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki ihtilafın; davaya konu kazada kusur durumu, protez bedeli, zararın teminat kapsamında kalıp kalmadığı, temerrüt tarihi ve faizin türü noktasında toplandığı anlaşıldı.
Mahkememizin 29/01/2018 tarihli, … Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne karar verilmiş, taraf vekillerinin mahkememiz kararını istinaf etmesi üzerine Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26.Hukuk Dairesi …. Karar, 12/03/2020 tarihli kararı ile “….. Ancak; dava haksız fiilden kaynaklanan tazminat davasıdır. Haksız fiil sorumlusu olan sigortalısının sorumluluğunu üstlenen davalı … poliçe limiti kapsamında davacının gerçek zararından sorumludurlar. Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda piyasada farklı özelliklere sahip protez çeşitleri olduğu belirtilmiş ancak SGK tarafından karşılanan protez bedeline göre tazminat hesaplanmış ise de davacı daha yeni teknolojiyle üretilmiş ve kendisine daha fazla fayda sağlayacak, davacının maluliyetini en aza indirecek olan protezi seçme imkanı varken, SGK’nın ödediği protezi takmaya zorlanamaz. Mahkemece, davacının tam teşekküllü bir hastaneye sevki sağlanarak, vücudunun hangi protezi kabul edeceği ve hangi protezin davacının kullanımına uygun olduğu, daha fazla fayda sağlayacağı, davacının maluliyetini en aza indireceği konusunda uzman doktorlardan seçilecek bilirkişi heyetinden rapor alınarak hangi protezin kullanılacağının tespit edilmesi, ondan sonra, kullanılacak protezin piyasa fiyatlarına göre ortalama bir bedeli belirlenmesi ve SGK tarafından yapılacak ödeme var ise mahsubu ile sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, davacının itirazları değerlendirilmeden ve bu hususta hiç rapor alınmadan karar verilmesi doğru görülmemiştir. 6098 sayılı Borçlar Yasasının, “Tazminatın belirlenmesi” üst başlıklı 51/1 maddesi Hâkimin, tazminatın kapsamını ve ödenme biçimini, durumun gereğini ve özellikle kusurun ağırlığını göz önüne alarak belirleyeceği hükme bağlanmıştır. Tazminattan indirim sebeplerini düzenleyen, Türk Borçlar Yasasının 52. maddesinde öngörülen sebepler, daha çok zarar görenle ilgilidir. “Hiç kimsenin kendi kusurundan yararlanamayacağı” yönündeki genel hukuk ilkesinin etkisiyle, maddede sayılan belirli hal ve durumlarda tazminattan indirim yapılması mümkün bulunmaktadır. Müterafik kusur aynı şartlar altındaki makul, dürüst ve ortalama bir kişinin, kendi menfaati icabı, zarara uğramamak için kaçınacağı veya kaçınması gereken bir davranış tarzını ifade etmektedir. Mahkemece her ne kadar davacı için belirlenen tazminattan davacının kask takmaması nedeniyle müterafik kusuru bulunduğu kabul edilerek %20 oranında indirim yapılması gerektiği belirtilmiş ise de davacının kaza sonucu yaralanması nedeniyle sol alt ekstremite diz altı ampütasyon yapıldığı, kask takmaması ile yaralanması arasında illiyet bağı bulunmadığı anlaşıldığından davacı için belirlenen tazminattan müterafik kusuru nedeniyle indirim yapılmış olması da doğru görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK.nın 341/2. maddesi gereğince kesin olması nedeniyle miktar itibariyle reddine, davacı vekilinin istinaf başvurusunun ise; davacı tarafından mahkemece alınan bilirkişi raporuna itiraz edilmiş olması nedeniyle mahkemece davacı tarafın itirazları değerlendirilerek davacı için daha fazla fayda sağlayacak ve maluliyetini en aza indirecek olan protezi seçme imkanı olduğundan ve SGK’nın ödediği protezi takmaya zorlanamayacağından, davacının tam teşekküllü bir hastaneye sevki sağlanarak, vücudunun hangi protezi kabul edeceği ve hangi protezin davacı üzerinde daha fazla fayda sağlayacağının, davacının maluliyetini en aza indireceğinin belirlenmesi için konusunda uzman doktorlardan seçilecek bilirkişi heyetinden rapor alınarak hangi protezin kullanılacağının tespit edilmesi, ondan sonra kullanılacak protezin piyasa fiyatlarına göre ortalama bedelinin belirlenerek, SGK tarafından yapılacak ödeme var ise mahsubu ile sonucuna göre karar verilmesi ve davacı için belirlenen tazminattan kask takmaması nedeniyle müterafik kusuru bulunduğu kabul edilerek %20 oranında indirim yapılmış ise de davacının bacağının kesilmesi ile kask takmaması arasında illiyet bağı bulunmadığından tazminattan indirim yapılması da doğru olmadığından davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve yeniden yargılama yapılması için dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir. HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davalı … vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunun 341/2.maddesi gereğince MİKTAR İTİBARİYLE REDDİNE, 2-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ İLE; ilk derece mahkemesi kararının HMK.nın 353/1.a.6 maddesi gereğince KALDIRILMASINA, Yeniden yargılama yapılması için dosyanın kararı veren mahkemeye GÖNDERİLMESİNE, 3-İstinaf yoluna başvuran taraflarca yatırılan peşin harcın istek halinde yatırana iadesine, 4-İstinaf yoluna başvuran tarafça yapılan yargılama giderinin ilk derece mahkemesi tarafından yapılacak yargılamada dikkate alınmasına, 5-Karar tebliği, harç mahsup, iade ve tahsil işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine, Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu HMK’nun 353/1.a maddesi gereğince kesin olmak üzere 12.03.2020 tarihinde oybirliği ile karar verildi. ” şeklinde kaldırılmakla, mevcut esasa kayıt olmuştur.
Mahkememizce, BAM kararı doğrultusunda davacının ilgili bölümüne sevkinin sağlanarak, vücudunun hangi protezi kabul edeceği hangi protezi davacı üzerinde fayda sağlayacağı, ve davacının maluliyetini en aza indireceğinin belirlenmesi hususunda Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi İbni Sina Araştırma ve Uygulama Hastanesince düzenlenen 15/03/2021 tarihli raporda, sol orta-kısa boyuna sahip …’in, pateller tendon bölgesinde azalmış dokunma duyusu, güdük distali ve posteriorunda hipersensiytivite, fantom ağrısının VAS’a göre 8 değerinde olması, diz eklemi hareketlerinin aktif ancak 45 derecede olması, kalça intervnal rotasyon ve addüksiyonundaki limitasyonlar, güdük anterodistalindeki adezyon, geçirdiği travma ve takiben gerçekleştirilen rekonstrüksiyonla, masera ve löbüle gelişen güdük yapsı ile birlikte: Protetik yönden soketin güdük uyumunun bozuk olması, distalde temas yetersizliği, proksimal soket hatlarının verdiği rahatsızlık, aktif vakum pompasının çalışmaması , ayağın yıpranmış ve kauçuk bölümünün parçalanmış olması özellikleri ile hastaya bağlı diğer faktörler göz önüne alındığında “Silikon Liner’lı, Aktif Vakum Sistemli Ve Enerji Depolayan Ayağın Kullanıldığı, Transtibial Protez” yaşam kalitesini artırarak maluliyetinin en aza indireceği rapor edilmiş, bilirkişi heyetinden ek rapor alınmasına karar verilmekle, mahkememize sunulan 28/05/2021 tarihli raporda, TRH 2010 Türkiye Hayat Tablosu ile Standart Şartlarda Ödeme Yapılan ve TRH 2010 Türkiye Hayat Tablosu ile Piyasa Şartlarında Ödeme Yapılan olmak üzere alternatifli olarak rapor düzenlenilmiş, davacı …’in geçirdiği trafik kazası sonucunda Sol Diz Amputasyonu için ömrü boyunca, TRH -2010 Türkiye Hayat Tablosu ile Standart Şartlarda Ödeme Yapılan , Protez Bedeli:90.400,00-TL, Protez Tamir Bedeli:83.101,00-TL olmak üzere toplam 173.501,00-TL, TRH-2010 Türkiye Hayat Tablosu ile Piyasa Şartlarında Ödeme Yapılan Protez Bedeli 176.000,00-TL, Protez Tamir Bedeli olarak 208.000,00-TL olmak üzere toplam 384.000,00-TL, olduğu, TRH-2010 Türkiye Hayat Tablosu ile Sosyal Güvenlik kurumu tarafından karşılanmayan tutar, 384.000,00-173.501,00= 210.499,00-TL olarak hesaplandığı, hesaplanan 210.499,00-TL tedavi giderinin davalının sorumlu olduğu %30 kusur oranına denk gelen tutarın 63.149,70-TL olduğu, hesaplanan bu bedelin, şahıs başına tedavi poliçe limiti dahilinde olduğu, davalı … şirketinin 04/11/2016 tarihinde temerrüde düştüğü ve yasal faiz uygulanabileceği rapor edilmiş, usul ve yasaya uygun olarak hazırlanan bilirkişi raporu mahkememizce hüküm kurmaya ve denetime elverişli kabul edilmiştir.
Davacı vekilince 18/06/2021 tarihinde sunulan talep artırım dilekçesi ile müvekkilinin protez gideri, bakım gideri ve tamir masraflarına ilişkin talep ettiği 100.00-TL’yı 63.049,70-TL’ye artırdığını ve dava değerinin 63.149,70-TL ‘ye çıkarıldığını beyan etmekle, harcının yatırıldığı tespit edilmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama, toplanan deliller, Ankara BAM kaldırma ilamı ile davacının sunmuş olduğu değer artırım dilekçesi ile birlikte yapılan değerlendirme neticesinde; davaya konu 08/09/2014 tarihli davacının sevk ve idaresindeki tescilsiz motorsiklet ile dava dışı sürücü Nusret Peçene’nin sevk ve idaresindeki … plakalı aracın çarpışması sonucu yaralanmalı trafik kazası meydana geldiği, söz konusu kaza nedeniyle davacının yaşam boyu proteze muhtaç olduğu, tarafların kusur oranına ilişkin davacı sürücünün %70 (yüzde yetmiş), dava dışı sigortalı araç sürücüsünün ise %30 (yüzde otuz) oranında kusurlu olduğu, Ankara BAM kaldırma kararı uyarınca Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesince davacının “Silikon Liner’lı, Aktif Vakum Sistemli Ve Enerji Depolayan Ayağın Kullanıldığı, Transtibial Protez” yaşam kalitesini artıracağı ve maluliyetinin en aza indirileceği tespit edilmekle, davacının kaliteli yaşam sürdürebilmesi için gerekli protez giderinin 2918 sayılı yasanın 98/1 maddesi kapsamı dışında kaldığı ve zararın tamamından davalı … şirketinin sorumlu olduğu, sosyal güvenlik kurumu tarafından karşılanmayan tutarın 210.499,00-TL olacağı ancak davalının sorumlu olduğu %30 müterafik kusur indirimi yapılması neticesinde davacının talep edebileceği miktar olan 63.149,70-TL tazminatın davalının temerrüde düştüğü tarih olan 04/11/2016 tarihinden itibaren aracın cinsi (hususi araç) gözetilmek kaydıyla yasal faiz işletilmesine karar verilmekle, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :
1-Davanın KABULÜ ile; 63.149,70-TL’nin 04/11/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Alınması gerekli karar ve ilam harcı 4.313,76-TL olduğundan, peşin alınan 58,40-TL’nin mahsubu ile bakiye 4.255,36-TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Davacı duruşmada kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 9.009,46-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yatırılan 274,40-TL harç toplamı ile 3.169,20-TL (posta, tebligat, bilirkişi ücreti) olmak üzere toplam 3.443,60-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Taraflarca yatırılan gider avansından artan kısım var ise talep halinde karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 13/09/2021

Katip …
¸e-imza

Hakim …
¸e-imza