Emsal Mahkeme Kararı Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/242 E. 2021/120 K. 24.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/242 Esas – 2021/120
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
ANKARA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/242 Esas
KARAR NO : 2021/120

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 09/06/2020
KARAR TARİHİ : 24/02/2021
KR.YZL.TARİHİ : 24/03/2021

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket, 3996 Sayılı Bazı Yatırım Ve Hizmetlerin Yap-İşlet-Devret Modeli Çerçevesinde Yaptırılması Hakkında Kanun hükümlerine göre Yavuz Sultan Selim Köprüsü ve Kuzey Çevre Otoyolu’nun işletme hakkı sahibi; davalı ise, işletme hakkı müvekkil şirkette bulunan köprü ve otoyolları kullanmış bulunan gerçek kişi olduğunu, işletme hakkı müvekkili şirkette bulunan köprü ve otoyollardan geçişler 6001 Sayılı Karayolları Genel Müdürlüğünün Hizmetleri Hakkında Kanun’un 30/5 maddesi kapsamında ücretlendirilmekte ve aynı düzenleme kapsamında ücret ödemeksizin yapılan geçişlerde; geçiş ücretinin dört katı tutarında ceza uygulaması yapılmaktadır. Bununla birlikte geçiş tarihini izleyen 15 günlük sürede geçiş ücretini ödeyenlere 6001 sayılı Kanun’un 30/7 maddesi uyarınca ceza uygulaması yapılmadığını, davalı adına kayıtlı bulunan … plaka sayılı araçlar ile muhtelif saat ve tarihlerde ücret ödemeksizin köprü ve otoyol geçişleri yapıldığını, bedeli ödenmeyen geçiş ücretleri, bu ücretlere ait gecikme cezaları, bu ücretlerin icra takip tarihine kadar işlemiş faizleri ile işlemiş faizin KDV’si toplamı 104.981,55 TL olduğunu, geçiş ücretlerinin süresi içerisinde ödenmemesi üzerine icra takip dosyası üzerinden ödenmeyen geçiş ücretleri ve yasal ceza bedellerinin ödenmesinin sağlanması amacıyla icra takibi başlatıldığını, davalının ise, takibe konu edilen borcun bulunmadığı gerekçesiyle icra takibine itiraz ettiğini, geçiş ücretleri üzerine yürütülen gecikme cezası faiz niteliğinde bulunmadığından faize faiz yürütülemeyeceğine ilişkin kuralın somut olayda uygulama yerinin bulunmadığını beyanla, davanın kabulü ile … Müdürlüğü’nün … sayılı dosyasında davalı/borçlunun icra takibine vaki itirazının iptaline, icra takibinin 21.009,00 TL geçiş ücreti, 83.972,55 TL gecikme cezası olmak üzere toplam 104.981,55 TL asıl alacak yönünden takip talebinde gösterilen şartlarla devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafından … Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile takip başlattığını, tarafınca borca ve yetkiye itiraz etmesi üzerine takibin durduğunu, icra müdürlüğü tarafından takibin durdurulması üzerine davacı tarafından bu davanın açıldığını, olay tarihinden ilgili köprüden yapılan geçişlerin tamamının ödendiğini, kendisinin hiçbir kusurunun olmadığı ve geçiş ödemelerini eksiksiz yaptığı halde haksız biçimde kesilen para cezasının hukuk devletinde kabul edilmeze bir durum olduğunu, ayrıca kabul anlamına gelmemekle birlikte kendisinin kaçak geçiş yapmış olduğunun varsayıldığında Karayolu geçişlerinde uygulanan 15 gün içerisindeki ceza bildirimlerinin kendisine yapılmadığını beyanla, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, itirazın iptali istemine ilişkindir.
… Müdürlüğü’nün … sayılı dosyasında getirtilerek dosya kapsamına alınmıştır.
Davaya konu …. Müdürlüğü’nün … sayılı dosyasının incelenmesinde; takip alacaklısının davacı, takip borçlusunun davalı, takibin 231.043,50-TL asıl alacak üzerinden başlatıldığı, ödeme emrinin davalıya 16/01/2018 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu tarafından 17/01/2018 tarihinde yetkiye ve borca itiraz edildiği, itirazın davacıya tebliğ edildiğine ilişkin evrak bulunmamakla süresi içerisinde 09/06/2020 tarihinde iş bu davanın açılmış olduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce taraflar arasındaki ihtilafın davalıya ait …. plakalı araçların ihlalli geçiş yapıp yapmadığı, yapmış ise geçişe ilişkin borçlu olup olmadığı, var ise miktarı, bu doğrultuda davacının başlatmış olduğu takipte haklı olup olmadığı, noktasında toplanmış olduğu anlaşılmıştır.
Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 25. Hukuk Dairesinin 2019/2329 Esas, 2021/180 Karar, 03/02/2021 tarihli kararında “….. İtirazın iptaline konu …Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında, davalı icra dairesinin yetkisine de itiraz ederek Samsun İcra Dairesi’nin yetkili olduğunu ileri sürdüğünden mahkemece öncelikle tetkik merciinin (icra hukuk mahkemesinin) yerine geçerek, icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı inceleyerek kesin olarak sonuçlandırmalıdır.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 89/1-1 bendi gereğince; para borçları, alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yerinde ifa edilir. Takip ve dava konusu olan geçiş ücretinden kaynaklanan tutar ile birlikte para cezasının alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yerinde ödenecek para borçlarından biri olarak kabul etmek mümkün değildir. Zira , 6001 sayılı Kanunu’nun 30/5 maddesinde, sadece geçiş ücreti değil aynı zamanda geçiş ücretinin dört katı tutarında para cezası öngörülmüştür. Para cezasından kaynaklanan bir borcun Türk Borçlar Kanunu’nun 89.maddesinde düzenlenen borçlardan olmadığı, gözetilmeden karar verilmesi doğru değildir.
İtirazın iptali davasının görülebilmesi, geçerli bir icra takibinin varlığına bağlıdır. Ortada geçerli takip yoksa itirazın iptali davasının görülebilmesine usulen olanak yoktur. İcra Dairesinin yetkisine itiraz halinde bu itiraz usulünce incelenip sonuçlandırılmadığı sürüce geçerli bir takibin varlığından söz edilemez. O halde mahkemece, icra dairesinin yetkisine itiraz edildiği gözetilerek eldeki dava da öncelikle bu itiraz incelenerek doğru bir şekilde karar verilmelidir. Hukuk Genel Kurulunun 06/04/2004 tarih, 2004/19-410 esas, 2004/471 karar sayılı ilamı da bu yöndedir. İlamsız icrada genel yetkili icra dairesi borçlunun ikametgahındaki icra dairesidir. Diğer yandan ihlalli geçişin yapıldığı para cezasına konu eylemin gerçekleştirildiği yerdeki icra dairesi de özel olarak yetkilidir.
Somut olayda, davalı borçlunun ikametgahının Samsun olduğu ve ihlalli geçişten kaynaklanan para cezasına konu eylemin gerçekleştirildiği yerin de Ankara yargı çevresinin dışında olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda, yetkili icra dairesi davalının ikametgahının bulunduğu Samsun yada ihlalli geçişten kaynaklanan para cezasına konu eylemin gerçekleştiği yerdir. Davalının Ankara icra dairesinin yetkili olmadığına, yetkili icra dairesinin kendi seçimine göre de Samsun icra dairesi olduğuna dair icra dairesinin yetkisine yapmış olduğu itirazı usul ve yasaya uygundur. Şu halde, mahkemece, Ankara icra dairesinin yetkili olmadığı ve ortada geçerli bir icra takibi bulunmadığı gözetilerek davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken, ortada geçerli bir takip varmışçasına davanın esası incelenerek yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiştir…….” hükmü yer almaktadır.
Mahkememizce yapılan yargılama sonunda, davacı tarafından davalı hakkında işletmekte olduğu otoyollardan ihlalli geçiş yaptığından ve söz konusu ücretin ödenmediğinden bahis ile icra takibi yapıldığı, davalı tarafından icra takibine yetki itirazında bulunarak yetkili icra dairesinin Antalya İcra Dairesi olduğu belirtilerek itiraz edildiği, itirazın iptali davasının görülebilmesi için yetkili icra dairesinde yapılmış geçerli bir icra takibinin bulunması gerektiği, bu nedenle yetki itirazının incelenip sonuçlandırılmadığı sürece geçerli bir icra takibinden söz edilemeyeceği, yukarıda aktarılan BAM kararında da belirtildiği üzere yapılan icra takibinin geçiş ücreti 4 katı tutarında para cezasının toplamı üzerinden yapıldığı, para cezasından kaynaklanan borcun TBK’nın 89 maddesinde düzenlenen para borçlarından olmadığı bu nedenle davacının (alacaklının) ödeme zamanındaki yerleşim yerindeki mahkemelerin yetkili kabul edilemeyeceği, bu kapsamda davalı şirket merkezinin Muratpaşa/Antalya’da bulunduğu anlaşılmakla söz konusu merkezin Antalya İcra Dairelerinin yetki sınırları içerisinde olduğu, 6100 sayılı HMK’nın 6.maddesi gereği mevcut davada davalının bulunduğu yer icra dairesinin yetkisine yapmış olduğu itirazın usul ve yasaya uygun olduğundan ortada geçerli bir icra takibi bulunmadığı anlaşılmakla, söz konusu yetki kuralı çerçevesinde davacının açmış olduğu davanın yetkisizlik nedeniyle usulden reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın usulden reddine,
2-Alınması gerekli karar ve ilam harcı 59,30-TL peşin olarak alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-Zorunlu arabuluculuk gideri 1.320,00-TL’nin davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı tarafından yatırılan gider avansından artan kısım var ise talep halinde yatırana iadesine,
Dair, Davacı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 24/02/2021

Katip …. Hakim
¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır