Emsal Mahkeme Kararı Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/241 E. 2021/553 K. 06.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/241 Esas – 2021/553
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
ANKARA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/241 Esas
KARAR NO : 2021/553

DAVA : Rücuen Tazminat (Trafik Sigortası Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 09/06/2020
KARAR TARİHİ : 06/10/2021
KR.YZL.TARİHİ : 02/11/2021

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA :Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı şirketin maliki bulunduğu … plakalı aracın , müvekkili şirket tarafından 264876213 sayılı ZMMS poliçesi ile 24.06.2013- 24.06.2014 tarihleri arasında güvence altına alındığını, sigortalı aracın sürücü … sevk ve idaresinde iken 22.06.2014 tarihinde dava dışı …’a ait … plakalı araç ile trafik kazasına karıştığını, trafik kazası neticesinde araçta yolcu olarak bulunan … ve …’nin vefat ettiğini, her iki müteveffanın annesi olan … …’nin, müvekkili şirkete başvuruda bulunarak destekten yoksun kalma tazminatı talep ettiğini, müvekkili şirket tarafından hak sahibi anneye 24.04.2019 tarihinde 31.796,02-TL., 09.05.2019 tarihinde 42.518,19-TL. olmak üzere Toplam 7431421-1TL. destekten yoksun kalma tazminatı ödemesinde bulunulduğunu, kazaya karışan sigortalı araç sürücüsünün 1,63 promil alkollü olduğu halde söz konusu aracı kullandığını ve kazaya sebep olduğunu, bu sebeple müvekkili şirketin rücu hakkının bulunduğunu beyanla, fazlaya ilişkin dava , talep ve ıslah hakları saklı kalmak kaydıyla; davaya konu kazada vefat eden … ve …’nin annesi olana … …’ye destekten yoksun kalma tazminatı olarak müvekkili şirket tarafından ödenen toplam 74.314,21-TL sinin ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı, usulüne uygun tebligata rağmen cevap dilekçesi sunmamıştır.
DELİLLER, KABUL VE DEĞERLENDİRME:Dava, Karayolları Zorunlu Sorumluluk Sigortası kapsamında sigortalı aracın üçüncü kişiye verdiği zarar nedeniyle yapılan ödemenin, Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarına göre sigortalıdan rücuen tahsili istemine ilişkindir.
Davacı sigorta şirketi, sigortalı araç sürücüsünün meydana gelen kazada aracı alkollü olarak kullandığından bahisle, sözleşmeye dayalı olarak, üçüncü kişiye ödediği hasar bedelinin rücuen tahsilini istemiştir.
…Ağır Ceza Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasının Uyap kayıtları, hasar dosyası getirtilerek dosya kapsamına alınmıştır.
Ankara Adli Tıp Kurumu Başkanlığı Trafik İhtisas Dairesince düzenlenen 02/09/2014 tarihli kusur raporunda; çekici sürücüsü …’ın kusursuz, otomobil sürücüsü …’nin alkollü vaziyette trafiğe çıkmış, arızalanan aracını yolun sağındaki bankete çekmemiş, yerleşim yeri dışındaki bölünmüş yolun sağ şeridi üzerinde durakladığı aracının dörtlülerini yakmamış ve aydınlatması olmayan yolda herhangi bir önlem almaksızın aracını çalıştırmaya uğraşması sebepleri ile asli kusurlu olduğu açıklanmıştır.
Aktüer hesabı amacıyla dosyanın bilirkişiye tevdi edildiği, söz konusu 05/04/2021 tarihli bilirkişi raporunda, davacı sigorta şirketinin, davalıya rücu hakkının bulunup bulunmadığı konusundaki hukuki değerlendirme mahkemenin takdirine ait olmak üzere; rücu hakkının bulunduğunun kabulü halinde her iki müteveffanın hak sahibi annesi … …’nin, (24.04 2019-09 05.2019) ödeme tarihi itibarıyla müteveffa … Yönünden; 119.464,77-TL Müteveffa … Yönünden 113.139,48-TL., olmak üzere Toplam 232.604,25-TL destekten yoksun kalma nedeniyle maddi zararının bulunduğu, davacı tarafın rücuen tazminini talep ettiği miktarın ise toplam 74.314,21-TL. olduğunun rapor edildiği görülmüştür.
KTK’nun 95. maddesinde, sigorta sözleşmesinden veya sigorta sözleşmesine ilişkin kanun hükümlerinden doğan ve tazminat yükümlülüğünün kaldırılması veya miktarının azaltılması sonucunu doğuran hallerin zarar görene karşı ileri sürülemeyeceği, ödemede bulunan sigortacının, sigorta sözleşmesine ve bu sözleşmeye ilişkin kanun hükümlerine göre, tazminatın kaldırılmasını veya azaltılmasını sağlayabileceği oranda sigorta ettirene başvurabileceği öngörülmüş olduğundan, sigorta sözleşmesinin tarafı (akidi) olan sigorta ettiren davalı, sigorta poliçesinin ve sigorta genel şartlarının kendisine yüklediği sorumlulukları yerine getirmekle yükümlüdür.
Sigorta sözleşmesine dayalı rücu davalarında, tarafların yükümlülüklerinin belirlenmesinde, taraflar arasındaki ilişkinin sözleşme ilişkisi olması nedeniyle, poliçe ve poliçenin tanzim tarihinde yürürlükte bulunan sigorta genel şartları nazara alınır.
Somut olayda, davacı ile davalı arasında tanzim edilen Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası 24/06/2013 tanzim tarihlidir. Bu nedenle rücu şartlarının belirlenmesinde 01/06/2015 tarihinden önce yürürlükte bulunan, 12/08/2003 tarih ve 25197 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının nazara alınması gereklidir. Bu çerçevede, 01/06/2015 tarihinden önceki sigorta genel şartlarında hasarın teminat dışı kalabilmesi için kazanın meydana geliş şekli itibariyle sürücünün salt (münhasıran) alkolün etkisi altında kaza yapmış olması gerekmektedir. Diğer bir anlatımla, sürücünün alkollü olması tek başına zararın teminat dışı kalmasını gerektirmez.
Dosya kapsamına ve Bolu Ağır Ceza Mahkemesinin … karar sayılı karar içeriğine göre; olay tarihinde davalı şirkete ait aracın sürücüsü olan …’ nin katıldığı bir düğünde alkol aldığı, daha sonra evine geldiği, eşi ve çocuklarını alarak Gerede ilçe merkezine gitmek üzere davalı şirket adına kayıtlı … plaka sayılı araç ile seyre başladığı, seyir halinde iken 1.63 promil alkollü olduğu, kaza yerine geldiğinde araçtan sesler gelmesi sebebiyle sağ şerit üzerinde durduğu, hava karanlık olmasına rağmen aracın dörtlülerini yakmadığı, saat 20:45 sıralarında … yönetimindeki … plaka sayılı çekicinin davalı şirkete ait … plakalı araca arkadan çarptığı, kaza sonucunda … plaka sayılı araçta bulunan çocuklar … ve …’nin kazaya bağlı olarak vefat ettikleri sabittir. Davacı sigorta şirketinin ölen çocuklar için anneleri olan … …’ye 09/05/2019 tarihinde 42.518,19-TL, 24/04/2019 tarihinde ise 31.796,02-TL ödeme yaptığı da dosyaya sunulan ödeme belgeleri ile tespit edilmiştir.
Davalı şirkete ait aracın sürücüsü olan …’nin kaza anında 1.63 promil alkollü olduğu tartışmasızdır. Alkol oranı yasal sınırların üzerinde olup bu halde trafiğe çıkılması başlı başına trafik güvenliğinin mutlak surette tehlikeye düşürülmesi adına yeterli bir nedendir. …’nin havanın karanlık olduğu saat 20:45 sıralarında aracı bankete çekmeden trafik akışının devam ettiği sağ şerit üzerinde park etmesi, durduktan sonra aracın dörtlülerini yakmaması ya da arkadan gelecek araçların kendisini görmesini sağlayacak başkaca bir önlem almaması münhasıran alkol etkisi altında olduğunu açıkça ortaya koymaktadır. Zira insan iradesini etkileyecek hiç bir maddenin etkisi altında olmayan orta zekada bir insanın, içerisinde çocuklarının ve eşinin olduğu bir aracı, hava karanlık iken trafiğin akmakta olduğu şerit üzerine park etmesi, aracın fark edilmesi adına dörtlülerini yakmaması ya da başkaca bir önlem almaması mümkün değildir. Diğer bir deyişle, …’nin alkol etkisi altında olmaması halinde aynı davranışları göstermeyeceği ve bu durumda kazanın meydana gelmeyeceği aşikardır. Olayın gerçekleşme biçimine göre, kazanın münhasıran alkol etkisi ile meydana geldiği ve münhasıran alkol etkisi altında meydana gelip gelmediği hususunda bilirkişi raporu aldırılmasının gerekli olmadığı kabul edilmiş olup zarara ilişkin olarak alınan bilirkişi raporu da gözetilmek sureti ile aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile; 42.518,19 TL nin 09/05/2019 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte, 31.796,02 TL nin ise 24/04/2019 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 5.076,40-TL harçtan, peşin alınan 1.269,11-TL harcın mahsubu ile bakiye 3.807,29-TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Zorunlu arabuluculuk gideri olan 1.320,00-TL’nin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 10.460,85-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan 1.331,31-TL harç toplamı, 800,25-TL posta, tebligat ve bilirkişi ücreti olmak üzere 2.131,56-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yatırılan gider avansından artan kısmının HMK’nun 333.maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde ve istek halinde yatırana iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 06/10/2021