Emsal Mahkeme Kararı Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/209 E. 2021/161 K. 09.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/209 Esas – 2021/161
T.C.
ANKARA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/209 Esas
KARAR NO : 2021/161

DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/07/2019
KARAR TARİHİ : 09/03/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 12/03/2021

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile özetle; müvekkilinin davalı şirkete 28/02/2019 keşide tarihli, 8006403 seri nolu, 80.000,00-TL tutarında ve 31/03/2019 keşide tarihli, 8006404 seri numaralı, 84.000,00-TL tutarında toplamda 2 adet çek düzenleyerek ibraz ettiğini, söz konuu çeklerin davalı şirketin cari hesaplarına işlendiğini, tarafların aralarındaki ticari ilişki kapsamında müvekkili şirketin davalı şirkete olan borçlarına binaen müvekkili tarafından davalıya 197.191,30-TL miktarında ürün teslimi gerçekleştirildiğini, çekin bedelinin davalı tarafından malen tahsil edildiğini, ürünlerin davalı şirkete 13/02/2019 tarihinde teslim edildiğini, davalı uhdesinde bulunan ürünlerin davalı şirkete fatura edildiğini ancak faturaların davalı şirket tarafından iade edildiğini, taraflarınca kesilen faturalar ve 2 adet çekin toplam bedelleri karşılaştırıldığında alacaklı dahi olduklarını, davalıya …Noterliği’nin 10/04/2019 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarname ile birlikte faturaların yeniden gönderilerek alacakların malen ödendiğinden söz konusu çeklerin iadesinin talep edildiğini, ihtarname neticesinde davalı şirket tarafından çeklerin iade edilmediğini, çeklerin taraflarına iade edilmediği gibi ve davalı nezdinde malen tahsilatı yapılmış olmasına rağmen kötü niyetle ve müvekkili aleyhine mükerrer tahsilata girişilerek … Müdürlüğü’nün … Esas ve … Esas numaralı dosyaları ile icra takibine konu edildiğini, davalı şirketin kötü niyetinin burada da bitmediğini, söz konusu çeklerin karşılıksız çıkmasından bahisle davalı şirket tarafından … Ceza Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası ile karşılıksız çek düzenlemeye sebebiyet verme suçundan müvekkili şirket yetkilileri aleyhine ceza davası açıldığını, mükerrer tahsilata girişilmiş olması dolayısıyla açtıkları tespit davasına ilaveten davalı aleyhine dava ve talep haklarını saklı tuttuklarını, konuyla alakalı olarak … Müdürlüğü’nün … ve … Esas sayılı icra dosyalarının sundukları faturalar ve bu faturalardaki seri numaralı malzemelerin davalı uhdesinde bulunduğu gerçeği ve ilgili deliller doğrultusunda bila teminatla durdurulması gerektiğini, davalının elindeki çekleri kötü niyetli olarak tahsil etme derdinde olduğunu beyan ederek; her türlü tazminat ve fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, öncelikle kötü niyetle açılan takiplerin bila bedel teminatla durdurulması akabinde iptaline, müvekkili şirketin davalı şirkete herhangi bir borcunun bulunmadığının tespitine, müvekkili şirketin aleyhine ikame edilen haksız icra takipleri nedeniyle davalı aleyhine %20’den az olmamak kaydıyla kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile özetle; müvekkili aleyhine açılan davanın hukuki dayanaktan yoksun olup, maddi gerçeklere aykırı olduğunu, borçlu olunmadığının tespiti talep edilen dosyaların icra takibine giriş miktarları toplamının (90.391-TL + 85.767-TL) 176.158,00-TL olduğunu ve dava harcının bu miktar üzerinden ikmali gerektiğini, davacının davasını 164.000,00-TL üzerinden açtığını, harç ikmalinin sağlamasını, bu dava şartı gerçekleşmeden diğer işlemlerin yapılmasının usule aykırı olduğunu, davacının müvekkili tarafından icra takibine konu yapılan iptalini talep ettikleri çeklerin bedellerinin 197.691,30-TL miktarında ürün teslimi gerçekleştirilerek, çeklerin malen tahsil edildiğini iddia ettiğini ve çek bedeli olarak müvekkiline teslim edilen mallara ilişkin olarak 5 adet sevk irsaliyesine ve 4 adet faturaya dayandığını, faturanın kişiler tarafından her zaman tek taraflı olarak düzenleyebilinen bir belge olma özelliğine sahip olduğunu, bu özelliği gereği tek taraflı düzenlenerek karşı tarafı borç/sorumluluk altına sokabilme aracı olarak kullanılabileceğini, öncelikli olarak dava dilekçesi ekinde tarafımıza tebliğ edilen irsaliye asıllarının dosyaya ibrazını talep ettiklerini, bu konuya ilişkin olarak belge asılları dosyaya ibraz edildiğinde savcılık makamına ayrıca suç duyurusunda bulunacaklarını, davacının müvekkiline olan borcu karşılığında iki adet çeki keşide ederek 10.11.2018 tarihinde müvekkiline verdiğini ve bu çeklerin ödeme tarihleri geldiğinde karşılıkları çıkmadığı için karşılıksızdır şerhi ile birlikte, 10. İcra Müdürlüğü’nün … Esas ve yine …İcra Müdürlüğü’nün …. Esas sayılı dosyalarından dolayı davacı aleyhine icra takibi başlatıldığını, davacı tarafın müvekkiline verdiği çekler karşılığında borcu bulunduğunu kabul etmekle birlikte, icra takibine konu bu çek bedellerinin mal verilerek ödendiğini iddia ettiğini, menfi tespit davasındaki borcu ödeme savunması karşısında ispat yükünün davacı/ borçluda olduğunu ve bunu davacının kati deliller ile ispat etmesi gerektiğini, davacının, müvekkili şirkete çek bedellerine mahsuben mal teslim ettiği iddiası doğru olmadığını, iddia konusu malların takip konusu alacakla bir ilgisinin bulunmadığını beyanla; öncelikli olarak harç ikmalinin sağlanmasına, irsaliye asıllarının dosyaya ibrazına,
Devamında davanın reddi ile %20 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
… Dairesi’nin … ve … Esas sayılı dosyalarının suretleri getirtilerek dosya içerisine alınmıştır.
Tarafların bildirmiş olduğu deliller toplandıktan sonra dosyanın mali müşavir bir bilirkişiye tevdi edildiği, söz konusu 08/12/2020 tarihli alınan bilirkişi raporunda, icra dosyalarının dayanağını oluşturan 84.000,00-TL ve 80.000,00-TL tutarlı 2 adet çekin tarafların ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, dava konusu 2 adet toplam 164.000,00-TL tutarlı çekin dava konusu olmayan faturaların karşılığında teslim edilmiş/alınmış olduğu, çeklere mahsup edilmesi için düzenlenen 4 adet fatura içeriğine ait 5 adet sevk irsaliyesi ile teslim edildiği iddia edilen malların tutarının davacının ticari defterlerinde toplam 128.743,90-TL olarak kayıtlı olduğu, davalının ticari defterlerinde 4 adet fatura içeriğine ait 5 adet sevk irsaliyesinin toplam bedelinin 128.743,90-TL’ye ilişkin muhasebe kaydının görülememiş olduğu, 4 adet fatura içeriğine ait 5 adet sevk irsaliyesinin toplam bedeli 128.743,90-TL’ye ilişkin çek bedeli arasındaki bağlantının tarafların ticari defterleri ile örtüşmediği, dava konusu 4 adet faturanın karşılığı toplam 128.743,90-TL’ye ilişkin tarafların ticari defterlerinden ödeme/tahsil kaydı görülememiş olduğu, 84.000,00-TL tutarlı çek için toplam 82.194,00-TL, 80.000,00-TL tutarlı çek için toplam 78.138,94-TL şeklinde davacının davalıya borçlu olduğu hususlarının tespit edildiğinin rapor edildiği görülmüştür.
Mahkememizce yapılan yargılama sonunda, davacı tarafından davalı aleyhine 2 adet çek nedeni ile menfi tespit davası açıldığı, söz konusu davada davacı tarafından çeklerin karşılığının mal verilerek davalıya ödendiğinin iddia edildiği, bu çerçevede tarafların bildirmiş olduğu deliller toplandıktan sonra dosyanın mali müşavir bilirkişiye tevdi edildiği, mali müşavir bilirkişi tarafından hazırlanan 08/12/2020 tarihli rapora göre davaya konu 2 adet çekin tarafların ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, söz konusu çeklerin davacı tarafından davalıya dava konusu olmayan faturalar karşılığında verildiği, davacının çeklere mahsup edilmesi için verildiğini iddia ettiği 4 adet fatura ve 5 adet sevk irsaliyesinin davacının defterlerinde kayıtlı olduğu ancak davalının defterlerinde kayıtlı olmadığının rapor edildiği, söz konusu rapor mahkemece değerlendirildiğinde davacının çekler karşılığında verdiğini iddia ettiği 4 adet fatura ve 5 adet sevk irsaliyesi her ne kadar davalının defterlerinde kayıtlı değil ise de 4 adet faturanın bağlandığı 5 adet sevk irsaliyesinden sadece 311850 nolu irsaliye faturasında teslim alan hanesinin boş olduğu, diğer 4 adet irsaliye faturasındaki teslim alan hanesinde Hüseyin Tüfekçi isimli şahsın bulunduğu, söz konusu şahsında davalı şirketin yetkili temsilcisi ve sahibi olduğu bundan dolayı 311850 dışındaki diğer irsaliye faturalarındaki malın davacı tarafından davalıya teslim edildiğinin kabulünün gerektiği, 311850 nolu irsaliye faturasındaki malın değerinin 2.979,50-TL olduğu, söz konusu irsaliye faturasındaki malların davacı tarafından davalıya teslim edildiğinin ispatlanamaması nedeni ile 5 adet irsaliye faturasının toplamı olan 128.743,90-TL’den 2.979,50-TL’nin çıkartılmasının gerektiği, çıkartıldığında 125.764,40-TL kaldığı, söz konusu bedele tekabül eden malın davacı tarafından davalı tarafa teslim edildiği, bu mal her ne kadar davacı tarafından davalıya teslim edilse ve bu bedel yönünden davacı davalıdan alacaklı olsa da söz konusu bedele karşılık faturadaki malların davaya konu çekler karşılığında davacı tarafından davalıya verildiğine dair herhangi bir sözleşmenin ya da davalı kabulünün bulunmadığı, bilindiği gibi çekin bir ödeme aracı olduğu ve bilirkişi raporunda da açıkça belirlendiği gibi dava konusu olmayan başka faturalar sebebi ile davalıya verildiğinin belirtildiği görülmüş olup tüm bu hususlar birlikte değerlendirildiğinde davacı her ne kadar davalıdan 125.764,40-TL alacaklı ise de söz konusu bedele tekabül eden malın davalıya, dava konusu çekler için verildiğine ilişkin taraflar arasında bir sözleşmenin bulunmaması, davalının kabulünün olmaması, davaya konu çeklerin dava dışı faturalar karşılığında davalıya verilmiş olması hususları göz önüne alındığında mahkememizde davacının dava konusu çeklerinin bedelini mal vererek ödediğini ispatlayamadığı yönünde kanaatin oluştuğu bundan dolayı davacının davasının reddinin gerektiği yine davalının İİK 72/4’e göre yapmış olduğu tazminat talebinin mevcut dosya kapsamında verilmiş bir tedbir kararının bulunmaması nedeni ile reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :
1-Davanın reddine,
2-Davalının İİK 72/4 gereği yaptığı tazminat talebinin reddine,
3-Alınması gerekli karar ve ilam harcı 59,30-TL olduğundan peşin olarak alınan 2.800,71-TL harcın mahsubu ile bakiye 2.741,41-TL harcın talep halinde yatırana iadesine,
4-Zorunlu arabuluculuk gideri olan 1.320,00-TL’nin davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
5-Davalı duruşmada kendisin bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 19.530,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
7-Davacı tarafından yatırılan gider avansından artan kısım var ise karar kesinleştiğinde talep halinde yatırana iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı tebliğiden itibaren iki haftalık süre içerisinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.09/03/2021