Emsal Mahkeme Kararı Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/204 E. 2022/95 K. 17.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/204 Esas – 2022/95
TÜRK MİLLETİ ADINA

T.C.
ANKARA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2020/204 Esas
KARAR NO : 2022/95

DAVA :Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (Alacak)
DAVA TARİHİ : 19/06/2019
KARAR TARİHİ : 17/02/2022
GR.KR.YZM.TARİHİ : 18/02/2022

Mahkememizde görülmekte olan Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (Alacak) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA : Davacı Ankara Nöbetçi Tüketici Mahkemesine hitaben yazmış olduğu dava dilekçesi ile özetle; müvekkili aleyhine Ankara … Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, ancak söz konusu alacağın ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takibe konu edilmesinin şu aşamada söz konusu olmadığını, ipoteğin paraya çevrilmesi için gerekli şartların oluşmadığını, Borçlar Kanunu hükümlerine göre Kefalet Sözleşmesinin gerekli şartları taşımadığından geçersiz olduğundan müvekkili hakkında bağlayıcılığının bulunmadığını, kabul anlamına gelmemekle beraber dava konusu alacağın net olarak belirlenmesi gerektiğini, davalı bankanın ödenmesi gereken taksitleri belirlemeden blokeli parayı mahsup etmeden ve icra dosyasına konu edilmiş borcun vadesi gelmeden, kendilerinde bulunan teminat olarak alınmış ipoteğine dayanarak haksız ve usulsüz bir şekilde icra takibi başlatıldığını belirterek, davacının ipotek borçlusu ve kefil olarak gösterildiği kefalet sözleşmesinin geçersizliğinin ve davacı hakkında bağlayıcılığının bulunmadığının tespiti, muarazanın giderilmesi, ipotek borçlusu ve kefil olan davacı aleyhine ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile başlatılan Ankara … Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra takibinin iptaline, icra takibine konu olan taşınmazın satışının teminat aranmaksızın durdurulmasına, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiş;
Ankara 2. Tüketici Mahkemesi …. Karar sayılı ilamı ile davada Ticaret Mahkemelerinin görevli olduğu gerekçesi ile davanın usulden reddine karar vermiş, davacı vekilinin süresi içerisinde yapmış olduğu talep üzerine dosya mahkememize gönderilmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikle taraflar arasındaki ilişkinin ticari kredi kullanımından kaynaklı, dayanak sözleşmenin Genel Kredi Sözleşmesi olduğunun açık olduğunu, dava dışı şirkete kullandırılan kredi türünün ticari nitelikte olduğundan TTK hükümleri gereği görevli mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunu, bu sebeple öncelikle görevsiz mahkemede açılan davanın usulden reddi gerektiğini, müvekkili banka ile dava dışı … Halı Mobilya Dayanıklı Tüketim Malları İnşaat Dekorasyon İth. İhr. San. ve Tic. Ltd. Şti. arasında düzenlenen Genel Kredi Sözleşmesi akdedildiğini, davacı … …’nın bu sözleşmeyi müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığını, yine bu kişinin maliki olduğu taşınmazın şirketin borcu için müvekkili bankaya ipotekle takyit ettiğini, borçlu şirket ve sözleşmeyi müteselsil kefil sıfatıyla imzalayan davacı … … tarafından borçların vadesinde ödenmediğini, bunun üzerine kredinin kat edilerek …. yevmiye numaralı ihtarnamesinin borçlulara gönderildiğini ve ihtarnamenin tebliğ edildiğini, ihtarnameye itiraz edilmediği gibi borçlar da ödenmediğinden borçların tahsili amacıyla borçlu şirket ve ipotekli taşınmaz maliki … …’nın muhatap kılınarak ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı takip başlatıldığının, davacının hak iddia edilen alacağın net olarak belirlenmediğine ve bu aşamada ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip başlatılamayacağına ilişkin iddiasının yersiz olduğunu belirterek davanın öncelikle usulden ve esastan reddine, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini istemiştir.
KABUL VE GEREKÇE : Dava, menfi tespit istemine ilişkindir.
Eldeki davada, davalı banka ile dava dışı … Halı …. Ltd. Şti. arasında 29/11/2013 tarihli, 400.000,00 TL limitli Genel Kredi sözleşmesi akdedildiği, genel kredi sözleşmesini davacının 400.000,00 TL kefalet limiti ile müteselsil kefil sıfatıyla şahsi kefalet verdiği, yine davalının maliki bulunduğu ….parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan 8 nolu bağımsız bölüm üzerinde davalı banka lehine birinci dereceden 200.000,00 TL limit ile ipotek tesis ettiği, davalı bankanın Ankara … Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyası ile dava dışı … Halı … Ltd. Şti. , … ile davacı … … aleyhine 226.241,20 TL asıl alacak, 3.809,52 TL kat öncesi işlemiş akdi faiz, 50.909,63 TL temerrüt faizi, 2.545,48 TL vergi, 631,53 TL masraf olmak üzere toplamda 284.140,36 TL nakdi, 28.200,00 TL gayri nakdi alacak üzerinden ipoteğin paya çevrilmesi yoluyla icra takibinde bulunduğu dosya kapsamıyla sabit olup, somut olayda davacının kefalet sözleşmesi altındaki imzanın kendisine ait olduğunu ikrar etmesi karşısında (davacı vekilinin 25/11/2021 tarihli celsedeki beyanı nazara alındığında) taraflar arasındaki ihtilafın, davacının imzasının bulunduğu kefalet sözleşmesinin TBK 583 ve 584. maddesindeki şekli şartları içerip içermediği, kefalet sözleşmesinin TBK uyarınca geçerli olup olmadığı, nihai olarak takip tarihi itibariyle davacının var ise davalıya borç miktarı noktasında toplandığı belirlenmiş, mahkememizin 09/04/2020 tarihli tensip zaptının 2 nolu ara kararı ile harç eksiği ikmal edilerek yargılamaya devam olunmuştur.

TBK 583/1 md uyarınca kefalet sözleşmesi, yazılı şekilde yapılmadıkça ve kefilin sorumlu olduğu azami miktar ile kefalet tarihi belirtilmedikçe geçerli olmaz. Kefilin, sorumlu olduğu azami miktarı, kefalet tarihini ve müteselsil kefil olması durumunda bu sıfatla veya bu anlama gelen herhangi bir ifadeyle yükümlülük altına girdiğini, kefalet sözleşmesinde kendi el yazısıyla belirtmesi şarttır. Yine T.B.K. 584/1. Maddesinde” eşlerden biri mahkemece verilmiş bir ayrılık kararı olmadıkça veya yasal olarak ayrı yaşama hakkı doğmadıkça, ancak diğerinin yazılı rızasıyla kefil olabilir; bu rızanın sözleşmenin kurulmasından önce ya da en geç kurulması anında verilmiş olması şarttır.” amir düzenlemesi yer almakta olup, bu kapsamda yapılan yargılamada mahkememize ibraz edilen 14/06/2021 tarihli Grafolog bilirkişi raporundan, kefalet sözleşmesinde bulunan kefilin sorumlu olduğu azami miktarı ve kefalet tarihini gösterir yazılar ile yine müteselsil kefil ibaresindeki yazının davacının eli ürünü olduğu anlaşılmakla kefalet sözleşmesinin TBK 583 md uyarınca yine kefalet tarihinde davacının bekar olması karşısında sözleşmesinin TBK 584 md uyarınca geçerli olduğu ve bu doğrultuda davacının kefalet sözleşmesindeki teminat limiti kapsamında borçtan sorumlu olduğu kabul edilmiştir.
Bu kabulden hareketle takip tarihi itibariyle davacının takip tarihi itibariyle borç miktarının tespiti amacıyla dosya bilirkişiye tevdi edilmiş, mahkememize ibraz edilen 06/01/2022 tarihli bilirkişi raporu çerçevesinde yapılan değerlendirmede,
– Davalı banka ile dava dışı … Halı Mob. Day. Tük. Mal. İnş. Dek. İth. İhr. Tic. Ltd. Şti arasında 29.11.2013 tarihinde imzalanan, genel kredi sözleşmesine davacının şahsi kefaletinin TBK 583 ve 584 maddeleri uyarınca geçerli olduğu, akdedilen genel kredi sözleşmesi çerçevesinde davalı bankanın dava dışı asıl borçlu … Halı Mob. Day. Tük. Mal. İnş. Dek. İth. İhr. Tic. Ltd. Şti hesabına 29.11.2013 tarihinde 225.765,00 TL tutarında %12 yıllık akdi faiz oranı ile değişken taksit ödemeli olarak kullandırılarak virmanlandığı, söz konusu kredinin ilk 33 taksit ödemesinin yapılmış olduğu, toplam ödeme tutarının 52.438,56 TL olduğu, 10.08.2017 kat tarihi itibariyle 34, 35, 36 ve 37.taksit ödemelerinin yapılmamış olduğu, davalı banka tarafından … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile hesabın kat edildiği, kat ihtarnamesinin asıl borçlu ve davacıya 17/08/2017 tarihinde tebliğ edildiği, ihtarnamedeki atifet süresi de gözetildiğinde davacının 25/08/2017 tarihinde temerrüde düştüğü, davalı bankanın akdedilen genel kredi sözleşmesi çerçevesinde yıllık %24 oranında temerrüt faizi talep edebileceği, tarafların tacir ihtilafın ticari iş mahiyetinde olması sebebiyle somut olayda TBK 120 maddesinin uygulanamayacağı, ibraz edilen bilirkişi raporuna göre takip tarihi itibariyle, davalı bankanın takip tarihi itibariyle davacıdan 226.241,20 TL asıl alacak, 3.809,52 TL işlemiş akdi faiz, 49.694,47 TL işlemiş temerrüt faizi, 2.484,72 TL %5 BSMV olmak üzere toplamda 282.229,91 TL nakdi alacağının bulunduğu, bu bedele icra emrinde yer alan… sıra numaralı noter makbuzundaki bedel olan 451,44 TL noter masrafı eklendiğinde davalı bankanın toplam nakdi alacak tutarının 282.681,35 TL olduğu ve borç miktarının davacının kefalet limiti ve teminatı kapsamında kaldığı,
– Yine kefil olan davacının gayrinakdi alacaktan sorumlu olabilmesi için kefalet sözleşmesinde açıkça gayrinakdi alacaktan sorumlu olduklarına ilişkin düzenleme bulunması gerektiği halde somut olayda davacının kefalet sözleşmesinde gayri nakdi alacaktan sorumlu olduğuna ilişkin açık bir düzenleme bulunmadığı bu suretle davacının takibe konu gayri nakdi alacaktan sorumlu olmadığı kabul edilmiştir.
Böylelikle; davalının takip tarihi itibariyle davacıdan 226.241,20 TL asıl alacak, 3.809,52 TL işlemiş akdi faiz, 49.694,47 TL işlemiş temerrüt faizi, 2.484,72 TL %5 BSMV , 451,44 TL masraf üzerinden nakdi alacağının bulunduğu saptanmakla, davacının Ankara … Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasında davalıya takip tarihi itibariyle nakdi alacak için 1.215,16 TL işlemiş temerrüt faizi, 60,76 TL BSMV (vergiler toplamı), 180,09 TL masraf üzerinden, gayri nakdi alacak için 28.200,00 TL üzerinden borçlu olmadığının tespitine, karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm fıkrası tesis kılınmıştır.
HÜKÜM :
Davanın KISMEN KABULÜ ile,
1- Davacının Ankara … Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasında davalıya takip tarihi itibariyle nakdi alacak için 1.215,16 TL işlemiş temerrüt faizi, 60,76 TL BSMV (vergiler toplamı), 180,09 TL masraf üzerinden, gayri nakdi alacak için ise 28.200,00 TL üzerinden borçlu olmadığının tespitine,
Fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Hüküm altına alınan nakdi alacak yönünden hesaplanan miktar üzerinden hesaplanan 99,46-TL harç ile gayrinakdi alacak yönünden hesaplanan 80,70-TL harç toplamı olan 180,16-TL harçtan, peşin alınan 11.683,41-TL (6.831,00-TL peşin harç + 4.852,41-TL tamamlama harcı toplamı) peşin harcın mahsubu ile bakiye 11.503,25-TL karar harcın karar kesinleştiğinde istek halinde yatırana iadesine;
3-(a) Nakdi alacak yönünden;
– Davanın kabul edilen kısmı için davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre hesaplanan 1.456,01-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
– Davanın reddedilen kısmı için davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre hesaplanan 28.206,09-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
(b) Gayrinakdi alacak yönünden;
Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre davanın kabul edilen kısmı yönünden hesaplanan 5.100,00-TL maktu vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 2.217,90-TL (dava açılış masrafı, tebligat ve posta gideri ile bilirkişi ücreti olmak üzere) yargılama giderinden kabul/red oranına göre hesaplanan 11,31-TL ile 180,16-TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye yapılan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Taraflarca yatırılan gider avansından artan kısmın HMK’nun 333. maddesi gereğince kararın kesinleşmesine müteakip yatırana iadesine,
Dair, davacı asil ile davalı vekilinin yüzlerine karşı, kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 17/02/2022