Emsal Mahkeme Kararı Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/187 E. 2021/522 K. 28.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/187 Esas – 2021/522
T.C.
ANKARA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/187 Esas
KARAR NO : 2021/522
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 19/03/2020
KARAR TARİHİ : 28/09/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 01/10/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile borçlu şirkete vermiş olduğu malzemeli işçilik hizmeti karşılığında 002136 numaralı 03/04/2017 tarihli 256.650,00-TL tutarlı hakediş faturası kestiğini, davalınında bu faturanın 63.314,26-TL’lik kısmını ihtiraz kayıtsız olarak icra takibinden önce ödediğini, bakiye kalan 193.355,74-TL’lik kısmı için yapılmayan ödemeler sebebi ile … Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile icra takibine geçildiğini, davalı tarafından icra dosyasına kötüniyetli olarak itiraz edildiğini, açıklanan nedenlerle davalı tarafından yapılan itirazın iptali ile takibin devamını, %20’den aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretlerinin karşı taraf üzerine yükletilmesine şeklinde karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkilinin davacıya borçlu olmadığını, davacıdan alacaklı olduğunu, 2016 yılında ticari ilişkinin başladığını, 002136 numaralı 256.650,00- TL tutarlı fatura karşılığı 260.000,00- TL tutarlı çekin keşide edildiği, çekin bedelinin … vergi numaralı hamile ödenmiş olduğunu, … vergi numarasının davacı şirkete ait olduğunu, fatura ile çek tahsil makbuzunun üzerindeki imzaların aynı kişiye ait olduğunu, kaşenin de aynı kaşe olduğunu, ticari ilişkide dava ve takip konusu faturadan sonra davacıya çek ile yapılan 260.000,00-TL bedelli ödemenin faturadan sonraki ilk ödeme olması hasebi ile miktarları da uyuşmakta olan bu ödemenin fatura borcuna istinaden yapıldığının açık olduğunu, dava konusu faturadan sonrada davacıya 8 adet fatura düzenlendiğini, karşılığında bankadan 3 adet ve 2 adet çek ile ödeme yapıldığını, açıklanan nedenlerle davacı tarafından açılan davanın reddinin gerektiğini, davacının açmış olduğu davayı kötüniyetli olarak açtığını, bu sebeple %20’den aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesini, açılan icra takibinin iptalini ve yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Taraflar arasındaki ihtilafın; … Dairesi’nin … Esas sayılı dosyası nedeniyle davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı noktasında toplandığı anlaşılmaktadır.
… Dairesi’ne müzekkere yazılarak … Esas sayılı dosyası ve davalının vergi dairesine müzekkere yazılarak takip konusu fatura nedeniyle davalı tarafından BA formu getirtilerek dosya içerisine eklenmiştir.
Tarafların bildirmiş olduğu deliller toplandıktan sonra dosyanın mali müşavir bilirkişiye tevdi edildiği, söz konusu bilirkişi tarafından hazırlanan 15/04/2021 tarihli raporda, dava konusu 1 adet 03.04.2017 tarihli 256.650,00 TL tutarlı faturanın kayıt edilmesinden sonra tarafların borç alacak durumunun 483.578,00- TL olmuş olduğu, bu tutarın 03.04.2017 tarihinden sonra yapılan toplam 503.930,88 TL ödeme ile ödenmiş olduğu, fatura tarihinden sonra yapılan ödemelerin başka bir borca karşılık yapıldığının tarafların ticari defterlerinden anlaşılmadığı, dava konusu faturaya ilişkin ödeme olarak kabul edilmesi gerektiği, bundan dolayı, davacının dava konusu faturadan dolayı alacağının bulunmadığının rapor edildiği görülmüştür.
Mahkememizde yapılan yargılama sonunda, davacı tarafından davalı aleyhine 03/04/2017 tarihli 256.650,00-TL’lik faturadan kalan bakiye alacak için takip yapıldığı, söz konusu takibe davalı tarafından süresi içerisinde itiraz edilmesi üzerine mevcut davanın açıldığı, bu çerçevede dosyanın bilirkişiye tevdi edildiği, bilirkişi tarafından hazırlanan raporda icra takibinin dayanağını oluşturan faturanın tarafların ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, yine tarafların ticari defterlerinde söz konusu faturanın karşılığının ödenmiş olarak gözüktüğü, ödeme kayıtları içerisinde ihtilaflı olan 2 adet çek ödemesinin bulunmadığı, söz konusu çekler bulunmamasına rağmen davalı tarafından takibin dayanağını oluşturan faturanın davacı defterlerinde ödenmiş olarak gözüktüğü, davacı tarafından bilirkişi raporu geldikten sonra mevcut davanın tam ıslahı yönünde dosyaya 21/06/2021 tarihli ıslah dilekçesi verildiği ve davanın alacak davasına çevrilmesi yönünde talepte bulunduğu, mahkememizce ıslah harcının yatırılması için 22/06/2021 tarihli celsenin 1 nolu ara kararı uyarınca davacı vekiline süre verildiği, verilen süre içerisinde ıslah harcının yatırılmadığı, bundan dolayı 6100 Sayılı HMK.nun 180.maddesi gereğince ıslah hacı yatırılmadığından ıslahın hiç yapılmamış gibi sayılarak davaya devam edilmiş olup tüm bu hususlar birlikte değerlendirildiğinde, icra takibinin dayanağını oluşturan faturanın tarafların ticari defterlerinde ödenmiş olarak gözükmesi nedeni ile davacının davasının reddine, yine mevcut dosya kapsamında davacının kötüniyetli olduğuna dair bir delil bulunmaması nedeni ile davalının kötüniyet tazminat talebinin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :
1-Davanın reddine,
2-Davalının kötüniyet tazminat talebinin reddine,
3-Alınması gerekli karar ve ilam harcı 59,30-TL olduğundan, peşin olarak alınan 2.335,02-TL harcın mahsubu ile bakiye 2.275,72-TL harcın karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
4-Zorunlu arabuluculuk gideri olan 1.320,00-TL’nin davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
5-Davalı duruşmada kendisin bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 21.983,50-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
7-Davacı tarafından yatırılan gider avansından artan kısım var ise karar kesinleştiğinde talep halinde yatırana iadesine,
Dair davacı ve ihbar olunan vekilinin yüzüne karşı tebliğiden itibaren iki haftalık süre içerisinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.28/09/2021