Emsal Mahkeme Kararı Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/143 E. 2021/618 K. 20.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
ANKARA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/143 Esas
KARAR NO : 2021/618

DAVA : İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 28/02/2020
KARAR TARİHİ : 20/10/2021
KR.YZL.TARİHİ : 12/11/2021

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili davalı yana faturadan kaynaklanan borcu nedeniyle … Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalı borçlu şirket müvekkili şirketin alacağının tahsilini geciktirmeye yönelik, icra takibine konu borca hiçbir gerekçe bildirmeksizin haksız ve mesnetsiz olarak kötüniyetli itiraz ederek, icra takibinin durdurulmasına sebep olduğunu, müvekkili …’in, Nakliye, Nakliyat taşımacılık işi ile uğraştığını, müvekkili … ile davalı … … Plastik San. Ve Tic. A.Ş. arasında, ticari nakliye taşıma ve kiralama işleri mevcut olduğunu, müvekkili ile davalı yan sözlü olarak kamyon ve kamyonet kiralama işlerinde olarak anlaşmaya vardığını ve müvekkiline ait nakliye araçları ile davalı yana ait araçlarından aktarma yapılarak tedarikçi olarak kurumlara kamyon ve kamyonetlerle çöp konteyner ve kumbara dağıtım işlemleri yapıldığını, müvekkili şirketin düzenlediği faturalarda görüleceği üzere birden fazla taşımacılık nakliye dağıtım işlemlerinden dolayı davalı yanca müvekkiline kısmi ödemeler yapıldığını, davalı şirket, faturalara süresi içerisinde itiraz etmeyerek, fatura içeriğini TTK gereği kabul etmiş sayıldığını beyanla, haksız ve kötü niyetli itirazıyla müvekkilinin mağduriyetine sebebiyet veren davalı yanın, bakiye 12.944,00-TL alacağın % 20’sinden az olmamak üzere icra inkâr tazminatına mahkûm edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; yetkisiz Ankara … Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasından yapılan takipte icra müdürlüğünün yetkisine itiraz ettiğini, yetkili icra dairesinde takibin yapılmaması sebebi ile dava şartı yokluğu nedeniyle davanın reddini karar verilmesini, müvekkili davalı şirketin yaklaşık 60 yıldan beri plastik bahçe mobilyaları (masa, sandalye, şezlong) ve endüstriyel plastik ürünleri (taşıma kasası, palet, çöp konteyneri) üreten ve sektörde öncü, tanınan ve güvenilen bir firma olduğunu, davacıyla 2019 yılı içinde çalışıldığını ve davacının taşımasını yaptığı ve müvekkili şirkete kestiği tüm faturalar kendisine eksiksiz ödendiğini, bu hususun defter incelemesi yapılması halinde sübuta ereceğini beyanla davaya konu faturalara ilişkin davacıdan taşıma hizmeti alınmadığını, davacıdan alınan hizmetlere ilişkin bedeller de eksiksiz kendisine olarak ödendiğini bu sebeple davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER, KABUL VE DEĞERLENDİRME : Dava, taşıma sözleşmesinden kaynaklanan alacak için yapılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
Dava açılmadan önce arabulucuya müracaat edilmiş olup iş bu dava şartı yerine getirilmiştir.
… Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası aslı, davalının BA formu, Ankara Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği’nin cevabi yazısı getirtilerek dosya kapsamına alınmıştır.
Davaya konu … Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; takip alacaklısının davacı, takip borçlusunun davalı, takibin 24.544,00-TL alacak üzerinden başlatıldığı, ödeme emrinin davalıya 25/04/2019 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu tarafından süresi içinde icra dairesinin yetkisine ve borca itiraz edildiği, 30/04/2019 tarihinde iş bu davanın açılmış olduğu anlaşılmıştır.
Tanık … 21/04/2021 tarihli beyanında “emekliyim, ben taşıma işini gerçekleştirmedim, bu ürünler taşındı, organizasyonun içerisindeydim, ben tedarikçi ile taşımacının kontrolünü ve irtibatını sağladım, toplam 60 tır çöp konteynrı geldi, hepsini bu firma taşımadı, 7-8 tırı bu firma taşıdı, taşıma dışında herhangi bir hizmet verilmedi, taşıma hizmeti Ocak 2019 ile Nisan 2019 arasındaydı” demiştir.
Tanık … 21/04/2021 tarihli beyanında “nakliye şirketinde işin takibini ben yaparım, … firmasında çalışırım, nakliye takibini ben yaparım, daha önce davalıya herhangi bir hizmet vermedik, ilk defa bu işte çalıştık, tam tarihini hatırlamıyorum 2019 kış aylarında taşıdık, 4 fatura kestik, faturalar ard ardadır, toplam üç ay sürdü, diğer faturalar ödendi, bir fatura ödenmedi, depo hizmeti de aldılar ” demiştir.
Tanık YÜCEL ZORGEÇEN 21/04/2021 tarihli beyanında “emekliyim, ben taşıma işini gerçekleştirmedim, bu ürünler taşındı, organizasyonun içerisindeydim, ben tedarikçi ile taşımacının kontrolünü ve irtibatını sağladım, toplam 60 tır çöp konteynrı geldi, hepsini bu firma taşımadı, 7-8 tırı bu firma taşıdı, taşıma dışında herhangi bir hizmet verilmedi, taşıma hizmeti Ocak 2019 ile Nisan 2019 arasındaydı ” demiştir.
Davalının yerleşim yeri olan Bakırköy Asliye Ticaret Mahkemesine talimat yazılarak; ticari defterlerin açılış ve kapanış tasdiklerinin süresinde yapılıp yapılmadığının dolayısı ile delil niteliğine haiz olup olmadığının tespiti, davaya konu faturanın/faturaların ticari defterlerine kayıtlı olup olmadığının kayıtlı ise kayıt tarihinin tespiti, faturaya/faturalara istinaden ticari defterlerinde ödeme kaydının olup olmadığının varsa ödeme miktarı ve ödeme tarihinin bildirilmesi var ise dayanak belgenin ibrazı maksadıyla dosyanın bilirkişiye tevdi edildiği, bilirkişi tarafından sunulan 19/11/2020 tarihli bilirkişi raporuna göre; davalı şirkete ait 2019 yılı yevniye ve defteri kebir e-defter beratları ile yevmiye defterinin (kapanış) görüldüğü, e-beratının ve envanter defterinin açılış noter tasdikinin yasal süresinde olduğu, davalı şirkete ait ticari defterlerin TTK. 64/3.hükümlerini göre usulüne uygun tutulduğu ve kendi lehine delil niteliğine haiz olduğu, davalı şirketin incelenen 2019 yılı ticari defterlerinde 2019 yılında davacı yandan 23.069,00-TL tutarında 8 adet fatura alındığı, karşılığında 34.669,00-TL ödeme yapıldığı, yıl sonu itibariyle davacı yanın 11.600,00-TL borçlu olduğunun tespit edildiği, davalı şirketin ticari defterlerinin TTK’na göre usulüne uygun tutulduğu, açılış ve kapanış tasdiklerinin süresinde yapıldğı ve sahibi lehine delil olma özelliği taşıdığı, defter kayıtları ile biraz edilen belgelerinin birbirini doğruladığı, dava konusu uyuşazlığa liişkin olarak davacı yanın düzenlediği 19.824,00-TL ve 4.720,00+-TL tutarlarındaki dava konusu 2 adet faturanın davalı şirketin ticari defterlerinde kayıtlı olmadığı, davalı şirketin ticari defterlerinde davacı yanın 11.600,00-TL borçlu olduğunun rapor edildiği görülmüştür.
Yukarıda da belirtildiği üzere dava, taşıma sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için yapılan takibe itirazın iptali istemine ilişkindir. Davalı icra dosyasında hem icra dairesinin yetkisine hem de borca itirazda bulunmuştur. TTK.’nın 890.maddesinde; taşıma sözleşmelerinde malın teslimi için öngörülen yer mahkemesinin de yetkili olduğunun açıklanmış olması, davalı tarafın cevap dilekçesinde taşınan malların Ankara’da teslim edildiğini ifade etmesi ve davacı vekilinin 20/10/2021 tarihli celsede sözleşmeye konu ürünlerin Ankara’da dağıtımının yapılacağını beyan etmiş olması karşısında davalı tarafın icra dairesinin yetkisine itirazı yerinde görülmemiştir. Borca itiraza gelince; davacı davalıdan alacaklı olduğunu ispat bakımından 19.824,00 TL ve 4.720,00 TL bedelli iki adet faturaya, taraflar arasındaki watsap yazışmalarına, tanık beyanlarına ve dosyaya celp edilen diğer delillere dayanmıştır. Davacının dayandığı faturaların davalı defterlerinde kayıtlı olup olmadığının tespiti bakımından yapılan bilirkişi incelemesi neticesinde söz konusu faturaların davalı defterlerinde kayıtlı olmadığı belirlenmiştir. Yine davacı tarafından sunulan watsap yazışmalarının dava ve takip dayanağı faturalara ilişkin olup olmadığı da kesin olarak belirlenememiş davalı tarafından vergi dairesine sunulan BA bildirimlerinde söz konusu faturalara ilişkin kayda rastlanmamıştır. Cevap dilekçesi içeriğine göre taraflar arasında taşıma yapılmasına dair bir hukuki ilişki olduğu anlaşılmakta olup bu kabulden hareketle dinlenilen tanıklar, dava dayanağı faturalara ilişkin olarak bir taşımanın varlığı konusunda kesin ve inandırıcı bilgiler verememişlerdir. Toplanan delillere göre, davacının dayandığı fatura içeriklerindeki taşıma hizmetini sağladığı hususunu ispat edemediği ve davalının yapılan takipte borca itirazının yerinde olduğu kanaatine varılmış olmakla davanın reddine, davacı tarafın takibi başlatmakta kötüniyetli olduğunu ortaya koyacak bir delil de bulunmadığından davalı tarafın kötüniyet tazminatı isteminin de reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Davalı tarafın kötüniyet tazminatı isteminin reddine,
3-Alınması gereken 59,30-TL maktu harcın, peşin alınan 98,34-TL harçtan mahsubu ile bakiye 39,04-TL harcın karar kesinleştiğinde, istek halinde yatırana iadesine,
4-Zorunlu arabuluculuk gideri olan 1.320,00-TL’nin davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
5-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 4.080,00-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
6-Yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davacı tarafından yatırılan gider avansından artan kısmının HMK’nun 333.maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde ve istek halinde yatırana iadesine,
Dair, Davacı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 20/10/2021
Katip … Hakim …
¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır