Emsal Mahkeme Kararı Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/112 E. 2022/395 K. 25.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/112 Esas – 2022/395
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
ANKARA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/112 Esas
KARAR NO : 2022/395

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 18/02/2020
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 18/02/2020
KARAR TARİHİ : 25/05/2022
KR.YZL.TARİHİ : 24/06/2022

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; takibe konu alacağın müvekkili şirketin gerçekleştirmiş olduğu nakliye hizmetine ilişkin olarak davalı tarafa düzenlendiği faturalardan doğan cari alacaklarının tazminine ilişkin olduğunu, müvekkilinin ülke genelinde nakliye hizmetleri verdiğini, bu kapsamda belli zamanlarda davalı şirkete nakliye hizmeti sağladığını, verdiği bu hizmetlere karşılık çeşitli dönemler de faturalandırma yaptığını, ancak davalı şirketin bu fatura bedelleri ödemediğini, davalı şirketin takip tarihi itibariyle müvekkili şirkete 19.965,60 TL borcu bulunduğunu, davalı hakkında icra takibi başlatıldığını, davalı aleyhinde 02/08/2018 tarihinde Ankara …İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalı taraf başlatılan icra takibine 16/08/2018 tarihinde itiraz ettiğini ve takibin durduğunu, davalı tarafça icra takibi borca ilişkin ve yeni faturalandırmalara ilişkin kısım kısım ödemeleri müvekkili şirkete gerçekleştirdiğini, davalının gerçekleştirdiği ödemeler dikkate alındığında bu davaya konu icra takibinin asıl alacağına ilişkin miktarı müvekkili şirkete ödediğinin anlaşılacağını, ancak söz konusu icra takibi dosyasında kalan bakiye borç davalı tarafça müvekkili şirkete ödenmediğini beyanla, fazlaya ilişkin dava ve talep hakları saklı kalmak kaydı ile Ankara …İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı icra dosyasına yapılan haksız ve mesnetsiz itirazın iptali ile takibin 4.252,54 TL üzerinden devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafından ikame edilen işbu davada mahkememizin yetkisiz olduğunu, yetkili mahkemenin Bakırköy Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunu, müvekkili şirketin davacıya borcunun olmadığını, davacı, dava ve takip konusu alacağın müvekkili şirkete verilen taşıma hizmetlerinden kaynaklandığını iddia etmiş ise de, bu hizmetin hangi tarihte/neye ilişkin/hangi hizmetin verildiği konusunda herhangi bir açıklama dahi yapılmadığını, yalnızca taşıma hizmetinden kaynaklanan para alacağının faturalandırıldığı iddiası ile yetinildiğini, hangi tarihte bu hizmetin verildiği belirtilmeden ve taşıma evrakları ile taşımanın yapıldığına ilişkin belgeler sunulmaksızın işbu dava ikame edildiğinden davacının iddialarına itibar edilmesinin mümkün olmadığını beyanla, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

İDDİA :Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; takibe konu alacağın müvekkili şirketin gerçekleştirmiş olduğu nakliye hizmetine ilişkin olarak davalı tarafa düzenlendiği faturalardan doğan cari alacaklarının tazminine ilişkin olduğunu, müvekkilinin ülke genelinde nakliye hizmetleri verdiğini, bu kapsamda belli zamanlarda davalı şirkete nakliye hizmeti sağladığını, verdiği bu hizmetlere karşılık çeşitli dönemler de faturalandırma yaptığını, ancak davalı şirketin bu fatura bedelleri ödemediğini, davalı şirketin takip tarihi itibariyle müvekkili şirkete 128.118,49-TL borcu bulunduğunu, davalı hakkında icra takibi başlatıldığı, davalı aleyhinde 24/06/2019 tarihinde Ankara …İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalı taraf başlatılan icra takibine 01/07/2019 tarihinde itiraz ettiğini ve takibin durduğunu, davalı tarafça icra takibi borca ilişkin ve yeni faturalandırmalara ilişkin kısım kısım ödemeleri müvekkili şirkete gerçekleştirdiğini, davalının gerçekleştirdiği ödemeler dikkate alındığında bu davaya konu icra takibinin asıl alacağına ilişkin miktarı müvekkili şirkete ödediğinin anlaşılacağını, ancak söz konusu icra takibi dosyasında kalan bakiye borç davalı tarafça müvekkili şirkete ödenmediğini beyanla, fazlaya ilişkin dava ve talep hakları saklı kalmak kaydı ile Ankara …İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı icra dosyasına yapılan haksız ve mesnetsiz itirazın iptali ile takibin 22.059,57-TL üzerinden devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; mahkemenin yetkisiz olduğunu ve yetkili mahkemenin Bakırköy Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunu, davacının taleplerinin zamanaşımına uğradığını, müvekkili şirketin davacıya herhangi bir borcu bulunmadığını, davacı, dava ve takip konusu alacağın müvekkili şirkete verilen taşıma hizmetlerinden kaynaklandığını iddia etmiş ise de; bu hizmetin hangi tarihte/neye ilişkin/hangi hizmetin verildiği konusunda herhangi bir açıklama dahi yapılmadığını, dava konusu hizmete ilişkin faturanın hiç bir zaman tebliğ edilmediğini beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER, KABUL VE DEĞERLENDİRME: Asıl ve birleşen dava, fatura ve cari hesaba dayalı olarak başlatılan icra takibine itirazın iptali ve icra inkar istemine ilişkindir.
Asıl ve birleşen dosyalarda, dava açılmadan evvel arabulucuya müracaat edilmiş olup işbu dava şartı yerine getirilmiştir.
Ankara …İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasının aslı, Ankara …İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasının aslı ve tarafların ba-bs formları getirtilerek dosya kapsamına alınmıştır.
Asıl davanın dayanığı olan Ankara …İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacının, davalı aleyhine toplam 21.419,36 TL alacak için adi haciz yoluyla takip başlattığı, ödeme emrinin davalıya usulüne uygun olarak tebliğ edildiği, davalının süresi içerisinde borca, yetkiye ve ferilerine itiraz etmesi üzerine takibin durduğu anlaşılmıştır.
Birleşen davanın dayanığı olan Ankara …İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacının, davalı aleyhine toplam 128.416,85 TL alacak için adi haciz yoluyla takip başlattığı, ödeme emrinin davalıya usulüne uygun olarak tebliğ edildiği, davalının süresi içerisinde borca, yetkiye ve ferilerine itiraz etmesi üzerine takibin durduğu anlaşılmıştır.
Davalının ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin süresinde yapılıp yapılmadığının dolayısı ile delil niteliğine haiz olup olmadığının tespiti, davaya konu faturanın/faturaların ticari defterlerine kayıtlı olup olmadığının kayıtlı ise kayıt tarihinin tespiti, faturaya/faturalara istinaden ticari defterlerinde ödeme kaydının olup olmadığının varsa ödeme miktarı ve ödeme tarihinin bildirilmesi var ise dayanak belgenin ibrazı maksadıyla dosya bilirkişiye tevdi edilmiş, 01/10/2020 tarihli bilirkişi raporunda; davalı … Lojistik Hizmetleri A.Ş.hakkında; sözleşme: davalı ile davacı araısnda dosyaya sözleşme ibraz edilmediği, 2017-2018-2019-2020 defter bilgileri TTK ve VUK hükümlerine uygun olarak yasal süresi içinde yevmiye, defteri kebir ve envanter defterleri açılış ve kapanış yapılmış olduğu ve kesin delil olma vasfı taşıdığı görüldüğü, A002193 numaralı fatura haricinde diğer 12 adet fatura tarihi ve defter kayıt tarihleri arasında tarihsel fark bulunduğu, … Lojistik Hizmetleri A.Ş., ticari defterler kayıtlarında tespiti yapılmış olupy dava konusu 13 fatura için ödeme kayıtları olduğu, ödeme miktarını ve ödeme tarihleri ile ilgili 5 adet banka dekontları tevsik edildiği rapor edilmiştir.
Davacının ticari defterlerinin incelenmesi amacıyla dosya bilirkişiye tevdi edilmiş, 19/02/2021 tarihli bilirkişi raporunda; davacı … … Otom. Tur. Taş. Gıda İnş. Taah. Tic. Ve San. A.Ş.’nin ibraz ettiği 2017,2018 hesap dönemine ait yevmiye, envanter, kebir defterleri ile e-defter kapsamında olan 2019,2020 hesap dönemlerine ait envanter defterlerinin açılış, yevmiye defterlerinin kapanış, noter tasdiklerinin yasalar sürelerde yaptırıldığı, 2019,2020 hesap dönemlerine ait elektronik yevmiye ve kebir defterlerine ait açılış ve kapanış onayı yerine geçen e-defter beratının süresinde oluşturulduğunun tespit edildiği, davacı şirketin dava dosyasına ibraz ettiği irsaliyeli faturalarının toplu hesaplarda kayıt edildiği yevmiye kayıtlarının dayanağı olan imzalanmış muhasebe fişlerinin ibraz edilmediğinden dava konusu faturaların ticari defterlerde kayıtlı olup olmadığı faturalara ait ödemelerin yapılıp yapılmadığı tespit edelemediği, Ankara …İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatılan 128.118,49 TL alacağa ilişkin fatura ibraz edilemediğinden ödeme kaydı ile ilgili bir tespit yapılamadığı, 2019 yılı defteri kebir kayıtlarında icra takibinin başlatıldığı 24/06/2019 tarihinde davacı şirketin davalı şirketten 36.270,39 TL alacaklı olduğunun tespit edildiği rapor edilmiştir.
Tarafların itirazlarının değerlendirilmesi ve ödeme tarihi itibari ile borç miktarının tespiti için bilirkişiden ek rapor alınması amacıyla dosya bilirkişiye tevdi edilmiş, 22/04/2021 tarihli ek bilirkişi raporunda; Ankara …İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile 19.965,60 TL fatura alacağına ilişkin davacı şirketin dava dosyasına ibraz ettiği faturaların davacı şirket ticari defterlerinde kayıtlı olup olmadığı, faturalara ait ödemelerin yapılıp yapılmadığı davacı şirket defter kayıtlarının toplu hesaplara kayıt yapılması nedeni ile tespit edilemediği, Ankara …İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatılan alacağına ilişkin yukarıda yapılan tespitlerde 21/06/2019 tarih itibari ile davacı şirket ve davalı şirket bakiyeleri arasında 11.661,40 TL fark olduğu görüldüğü, davacı şirketin 01/12/2019 tarihindeki davalı lehine yapmış olduğu 14.021,22 TL kayıt ile yukarıda tespiti yapılan 105.551,00 TL davalı şirketin bakiyesine uyduğu değerlendirildiğinde davacı şirketin davalı şirketten icra takibatı başlattığı hesap ekstresi tarihi itibari ile 105.551,00 TL alacaklı olduğu rapor edilmiştir.
Tarafların itirazlarının değerlendirilmesi yapılan ödemelerin değerlendirilmesi için bilirkişiden ek rapor alınması amacıyla dosya bilirkişiye tevdi edilmiş, 10/06/2021 tarihli bilirkişi ikinci ek raporunda; ek bilirkişi raporunda açıklandığı üzere davalı şirketin 01/07/2019 tarihide “…(ÖDENMEYLECEK-İCRA) -Nakliye Bedel ” açıklamalı 2.360,00 TL davacı şirketi borçlandırması ile 01/07/2019 tarihinde davalı şirketi ile davacı şirket arasındaki bakiye farkın (11.661,40+2.360,00) 14.021,40 TL yükseldiği tespit edildiği, 01/12/2019 tarihinde davacı şirketin davalı şirket lehine yapmış olduğu 14.021,22 TL alacak kaydı ile de davacı şirket ve davalı şirket bakiyeleri 8.965,87 TL olduğu, davacı şirketin davalı şirket lehine yapmış olduğu bu kayıt ile davalı şirket hesapları ile mutabık olduğu, davacı şirketin 01/12/2019 tarihindeki davalı lehine yapmış olduğu 14/021,22 TL kayıt ile 22/04/2021 tarihli ek bilirkişi raporunda tespiti yapılan 105.551,00 TL davalı şirketin bakiyesine uyduğu değerlendirildiğinde davacı şirketin davalı şirketten icra takibatı başlattığı hesap ekstresi tarihi itibari ile 105.551,00 TL alacaklı olduğu rapor edilmiştir.
Davalının ticari defterlerin açılış ve kapanış tasdiklerinin süresinde yapılıp yapılmadığının dolayısı ile delil niteliğine haiz olup olmadığının tespiti, birleşen dava dosyasına dayanak 20/06/2019 tarihli cari hesap özeti ve bu özete dayanak faturalar dikkate alınmak suretiyle faturanın/faturaların davalının ticari defterlerine kayıtlı olup olmadığının kayıtlı ise kayıt tarihinin tespiti, 20/06/2019 tarihli cari hesap özetine göre alacak borç durumu, faturaya/faturalara istinaden davalının ticari defterlerinde ödeme kaydının olup olmadığının varsa ödeme miktarı ve ödeme tarihinin bildirilmesi var ise dayanak belgenin ibrazı, takip tarihinden sonra ödeme yapılıp yapılmadığı, yapılmış ise miktarı ve kalmış ise ne kadarlık bir borç kaldığı, davalının ticari defterleri arasında farklılık var ise farklılık arz eden kayıtların tespiti ve dayanaklarının ibrazı maksadıyla dosya bilirkişiye tevdi edilmiş, 03/02/2022 tarihli bilirkişi ek raporunda; davalının 2018-2019-2020 defter bilgileri TTK ve VUK hükümlerine uygun olarak yasal süresi içinde yevmiye defteri kebir ve envanter defterleri açılış ve kapanış yapılmış olduğu ve kesin delil olma vasfı taşıdığı, birleşen dava dosyasına dayanak 20/06/2019 tarihi cari hesap özeti ve bu özete dayanak faturalar dikkate alınmak sureti ile faturaya/faturalara davanın ticari defterlerin de kayıtlı olup olmadığı kayıtlı ise kayıt tarihinin tespiti 20/06/2019 tarihli cari hesap özetine göre borç alacak durumu ticari ilişki başlangıcının 13/04/2048 olduğu ve cari hesap özetine dayanak faturalar davalı ticari defterlerin de kayıtlı olduğu ve 20/06/2019 tarihli DİP BAKİYESİNİN 41.220,49 TL vererek davacıya borçlu olduğu, icra takip tarihine kadar ödemelerin davalının davacıya 328.959,62 TL olarak ödeme gönderdiği, icra takip tarihinden sonra ise 28/06/2019 4.758,49 TL ve 26/07/2019 tarihinde 146.644,48 TL toplamda 151.402,97 TL ödeme yapılarak dip bakiyenin 7.520,15 TL bakiye kalanı olduğu tespit olunduğu, 21/11/2019 tarihinde ki son bakiyenin 11.065,90 TL alacak bakiyesi vererek davacıdan alacaklı duruma geldiği, davalının 20/06/2019 tarihli DİP BİKEYİSİNİN 41.220,49 TL vererek davacıya borçlu olduğu tespit olunduğu ve fakat davacı cari hesap dosya arası yapıldığı ve tespit ile davacının DİP bakiyesinin 128.118,49 TL olduğu, davacı tarafından keşide edilen (136 adet 130.744,00 TL) nakliye faturasının kaydı, davalı taraf ticari defter kayıtlarında eş zamanlı yansıtma faturası kaydı yapılmak sureti ile mahsup kaydı yapıldığı, keşide edilen faturalara karşılık ödemelerin tespitinde (icra takip tarihine kadar) davacının cari hesap ekstresinden tespit ile icra açılış tarihine kadar 325.895,88 TL olduğu ve davalının ise 328.959,62 TL olarak tespit edildiği rapor edilmiştir.
Asıl davada; taraflar arasındaki ihtilafın, taraflar arasında taşımaya ilişkin sözleşme bulunup bulunmadığı, var ise davacı tarafından davalıya böyle bir hizmetin verilip verilmediği, hizmet verilmiş ise davalının borcu bulunup bulunmadığı ve buna dayalı olarak davacının takipte haklı olup olmadığı noktasında toplandığı tespit edilmiştir.
Birleşen davada; taraflar arasındaki ihtilafın, taraflar arasında taşımaya ilişkin sözleşme bulunup bulunmadığı, var ise davacı tarafından davalıya böyle bir hizmetin verilip verilmediği, hizmet verilmiş ise davalının borcu bulunup bulunmadığı ve buna dayalı olarak davacının takipte haklı olup olmadığı noktasında toplandığı tespit edilmiştir.
Davalı taraf icra takibine itiraz dilekçelerinde ve davaya cevap dilekçelerinde hem icra dairesinin yetkisine, hem de mahkemenin yetkisine itiraz etmiş ise de; davacının iddiası sözleşmeden kaynaklı para alacağına ilişkin olup para alacakları alacaklının ikametgahında ödenmesi gereken götürülecek borçlardan olduğundan Ankara İcra Daireleri ile Mahkemelerinin yetkili olduğu kanaati ile davalının bu yöndeki itirazları yerinde görülmemiştir.
Yargıtay Yüksek 15. Hukuk Dairesi’nin 13/06/2017 Tarih ve 2016/2310 Esas- 2017/2537 Karar sayılı kararında da belirtildiği üzere; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) hükümlerine göre: Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir (HMK 222/1). Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır (HMK 222/2). Bu şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması ve defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerektiği ise üçüncü fıkrada düzenlenmiştir. Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur.
Taraflar, kendilerinin veya karşı tarafın delil olarak dayandıkları ve ellerinde bulunan tüm belgeleri mahkemeye ibraz etmek zorundadırlar. Elektronik belgeler ise belgenin çıktısı alınarak ve talep edildiğinde incelemeye elverişli şekilde elektronik ortama kaydedilerek mahkemeye ibraz edilir (HMK 219/1). Ticari defterler gibi devamlı kullanılan belgelerin sadece ilgili kısımlarının onaylı örnekleri mahkemeye ibraz edilebilir.
İbrazı istenen belgenin, ileri sürülen hususun ispatı için zorunlu ve bu isteğin kanuna uygun olduğuna mahkemece kanaat getirildiği ve karşı taraf da bu belgenin elinde olduğunu ikrar ettiği veya ileri sürülen talep üzerine sükut ettiği yahut belgenin var olduğu resmî bir kayıtla anlaşıldığı veya başka bir belgede ikrar olunduğu takdirde, mahkeme bu belgenin ibrazı için kesin bir süre verir (HMK 220/1). Belgeyi ibraz etmesine karar verilen taraf, kendisine verilen sürede belgeyi ibraz etmez ve aynı sürede, delilleriyle birlikte ibraz etmemesi hakkında kabul edilebilir bir mazeret göstermez ya da belgenin elinde bulunduğunu inkâr eder ve teklif edilen yemini kabul veya icra etmezse, mahkeme, duruma göre belgenin içeriği konusunda diğer tarafın beyanını kabul edebilir.
Bu kurallar birlikte değerlendirildiğinde, ticari davalarda yani iki tarafın tacir olduğu ve dava konusunun ticari işletmeleri ile ilgili olduğu davalarda ticari defterler ile sözleşme ilişkisinin veya alacak miktarının ispatı mümkündür. Ticari defterler kesin delillerdendir. Yasada delil vasfı taşıdığı takdirde aksinin yazılı veya kesin delillerle ispatı gerektiği düzenlenmiş olduğundan, yasanın ticari defterleri kesin delil olarak düzenlediği açıkça anlaşılmaktadır. Ticari defterler kesin delillerden ise de ancak HMK’nın 222. maddedeki koşullar çerçevesinde ispat aracı olabilir. Ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması gerekir. Bir taraf kendi defterlerine delil olarak dayanmış ise karşı tarafın ticari defterlerine dayanılmamış olsa da karşı taraf defterlerinin incelenmesi zorunludur. Çünkü tarafın ticari defterleri yasada belirtildiği üzere karşı tarafın ticari defterleri ile uyumlu olduğu takdirde lehine delil olabilecektir. Karşı taraf defterleri incelenmediği takdirde dayanan tarafın kendi defterindeki kayıtların lehe delil olması mümkün değildir. Davacının da bu durumu bilerek ticari defterlere delil olarak dayandığı ve karşı tarafın ticari defterlerinin de incelenmesini istediği kabul edilmelidir. Aksinin kabulü halinde davacının ticari defterleri tek başına delil niteliği taşımadığından dayanılan böyle bir delilin incelenmesine gerek de olmayacaktır. Karşı taraf ticari defterlerini sunar ise birlikte incelenip değerlendirildiğinden delil olup olmadığı sonucuna göre değerlendirilebilecektir. Karşı taraf ticari defterlerini sunmadığı takdirde ise bu davranışı ile kendi ticari defterlerinin davacı defterleri ile uyumlu olup olmadığının incelenmesine engel olduğundan, engel olduğu sonucun varlığını kabul etmiş sayılmalıdır. Tacir olup ticari defter tutmak zorunda olan taraf, ticari defterleri bulunmadığını ileri süremeyeceğinden verilen kesin süreye rağmen ibraz etmediği takdirde, belgenin elinde olmadığına dair yemin etmesine gerek olmaksızın HMK’nın 220/3. maddesi gereğince sunmaktan kaçındığı belgelerdeki (ticari defterlerindeki) kayıtların, karşı taraf defterindeki kayıtlara uygunluğunu mahkeme kabul edebilir. Aksinin kabulü durumunda; karşı tarafın ticari defterlerini sunmaması halinde sunan tarafın muntazam tutulmuş ticari defterlerinin lehe delil olarak kabul edilemeyeceği şeklinde bir sonuç ortaya çıkar ki bu ticari defterleri ve karşı taraf elinde olduğu ileri sürülen belgeleri delil olarak kabul edip sunulmaması halinde sonuçlarını belirleyen HMK’daki açık düzenlemelere aykırı bir yorum olacaktır.
Bu açıklamalar kapsamında somut olaya bakıldığında; davacı, dava dilekçeleri ile 15/07/2020 tarihli dilekçesinde asıl ve birleşen davadaki asıl alacaklarının takibin başlamasından sonra ödendiğini, takibe sadece icra, harç ve giderleri ile vekalet ücreti yönünden devam ettiklerini açıklamıştır. Tarafların iddia ve savunmasının ispatı bakımından asıl ve birleşen davada takip tarihi itibari ile borç miktarının tespiti amacıyla taraf ticari defterleri üzerinden bilirkişi incelemesi yapılmış, davalının asıl dosya kapsamında başlatılan Ankara …İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasında takip tarihi itibari ile 19.961,60 TL ( 01/10/2020 tarihli bilirkişi raporu) , birleşen dosya kapsamında başlatılan Ankara …İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasında ise takip tarihi itibari ile 41.220,49 TL ( 03/02/2022 tarihli bilirkişi ek raporu) alacaklı olduğu belirlenmiştir. Her ne kadar takibe konu asıl alacaklar icra takibinden sonra ödenmiş ise de davacının icra harç ve giderleri yönünden itirazın iptali davası açmasında hukuki yararı mevcut olup takip tarihi itibari ile belirlenen alacak miktarları üzerinden icra harç ve giderleri ile vekalet ücretine münhasır olmak üzere itirazların iptaline karar vermek gerekmiştir. Davacı dava dilekçelerinde icra inkar tazminatına da hükmedilmesini talep etmiş ise de; asıl alacakların ödendiğinin davacı tarafça da kabul edilmiş olması karşısında icra inkar tazminatı istemlerinin reddine karar vermek gerekmiş ve neticeten aşağıdaki şeklide hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜNE,
A) ASIL DAVA DOSYASI YÖNÜNDEN;
1-Davalının Ankara …İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın icra harç ve giderleri ile vekalet ücretine yönelik olarak İPTALİNE, 19.965,60 TL alacağın varlığı kabul edilmek sureti ile takibin bu miktar üzerinden hesap edilecek icra harç ve giderleri ile vekalet ücreti yönünden devamına,
Fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 290,49 TL harçtan, peşin alınan 54,49 TL harcın mahsubu ile bakiye 236,09 TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Zorunlu arabuluculuk gideri olan 1.320,00 TL’nin davalıdan alınarak Hazine’ye irat kaydına,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 4.252,54 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan 116,60 TL harç toplamı ve 1.890,50 TL posta, tebligat ve bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.007,10 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan gider avansından artan kısmının HMK’nun 333.maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde ve istek halinde yatırana iadesine,

B) BİRLEŞEN DAVA DOSYASI YÖNÜNDEN;
1-Davalının Ankara …İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın icra harç ve giderleri ile vekalet ücretine yönelik olarak İPTALİNE, 41.220,49 TL alacağın varlığı kabul edilmek sureti ile takibin bu miktar üzerinden hesap edilecek icra harç ve giderleri ile vekalet ücreti yönünden devamına,
Fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 1.506,89 TL harçtan, peşin alınan 376,73 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.130,16 TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Zorunlu arabuluculuk gideri olan 1.320,00 TL’nin davalıdan alınarak Hazine’ye irat kaydına,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan 438,93 TL harç toplamı ve 250,00 TL posta, tebligat ve bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 688,93 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan gider avansından artan kısmının HMK’nun 333.maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde ve istek halinde yatırana iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 25/05/2022