Emsal Mahkeme Kararı Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/105 E. 2021/325 K. 27.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA

T.C.
ANKARA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2020/105 Esas
KARAR NO : 2021/325

DAVA : Banka Teminat Mektubunun İadesi Ve Depo Edilmesi
DAVA TARİHİ : 22/09/2014
KARAR TARİHİ : 27/05/2021
GR.KR.YZM.TARİHİ : 28/05/2021

Mahkememizde görülmekte olan Banka Teminat Mektubunun İadesi Ve Depo Edilmesi davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesi ile özetle; müvekkili ile davalı İdare arasında imzalanan sözleşme kapsamında müvekkili şirketin Bor Oksit Üretim Tesisi yapım işini yüklendiğini, taraflar arasında imzalanan sözleşmeye göre müvekkili şirketin sözleşme ekinde bulunan teknik şartname uyarınca, pilot ölçekli ergitme fırını ile ilgili projeleri davalıya verdiğini, davalının yaptığı bir takım tali değişikliklerden sonra projeyi onayladığını, 13/02/2014-01/03/2014 tarihleri arasında performans testlerinin yapıldığını, performans testleri devam ederken, davalı İdarenin 3 nolu üretim hattında boraks pentahidrat hammaddesi kullanılarak susuz boraks üretimi deneme çalışmalarının başlatılmasını istediğini, davalı tarafından, tesisin geçici kabulü yapılmadan üretime geçildiğini ve ayrıca fırınlara boraks beslemesi yapılması sonucunda fırınlarda hasar oluştuğunu, davalı İdarenin, 27/03/2014 tarihinde geçici kabul işlemlerini tamamlayarak, geçici kabul tutanağı ekinde bulunan eksik işlerin tamamlanmasını istediğini, geçici kabul eksiklikler listesindeki 7-a maddesine bulunan eksikliğe ihtirazi kayıt konulmak suretiyle geçici kabul tutanağı ve eksik işler listesinin müvekkili şirket tarafından imzalandığını, sözleşme gereği geçici kabul yapılıp fırınları teslim almadan yapılan seri üretim neticesinde fırın tuğlalarında meydana gelen hasarların geçici kabul eksikliği değil kullanım hatası olarak nitelendirilebileceğini davalıya yazı ile bildirdiklerini, davalı idarenin, müvekkilinin tüm uyarılarına rağmen camsı bor oksit üretimine özgülenmiş fırınlarda, fırınların kapasitesinin çok üstünde bir seri üretimle susuz boraks üretimi yaparak fırınları kullanılamayacak hale getirdiğini ve fırın refrakterlerinde geri dönüşü olmayan zararlara yol açtığını, aynı fırında Susuz Boraks ve Camsı Bor oksit üretiminin aynı standartlarda yapılamamasının müvekkili firmanın eserine ilişkin bir ayıp olarak nitelenemeyeceğinin alınan teknik raporlarla sabit olduğunu, … Sulh Hukuk Mahkemesinin …. D.İş sayılı dosyası üzerinden yapılan bilirkişi incelemesi sonucunda; yüklenici müvekkilinin, taahhüt ettiği işi tamamlamış olduğu sonucuna varıldığını, müvekkilinin üstlendiği yapım işinin temelinin camsı bor oksit üretimi olduğunu ve performans kriterlerinin buna ilişkin olarak belirlendiği düşünüldüğünde, sorumlu olduğu edimleri yerine getirdiğini belirterek; fazlaya ilişkin hak ve alacakları saklı kalmak kaydı ile öncelikle dava sonuçlanıncaya kadar sözleşmenin davalı İdare tarafından feshinin engellenmesini ve müvekkili tarafından yatırılan ve davalı elinde zor alım biçiminde tutulan 1.110.094,62 EURO, 134.827,00 USD ve 666.439,00 TL miktarlı teminat mektuplarının davalı İdarece tahsil edilmesi ve irat kaydedilmesinin engellenmesi yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesini, davalı ile müvekkili şirket arasındaki muarazanın giderilerek Camsı Bor oksit Üretim Tesisi İşinin sözleşmeye teknik ve bilimsel kriterlere ve doğruluk kurallarına uygun bir şekilde tamamlanmış olduğunun tespiti ile geçici ve kesin kabulün mahkeme eliyle tamamlanmasını, davalı elinde tutulan teminat mektuplarının müvekkili şirkete iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; 07/02/2012 tarihinde davacı ile müvekkili arasında müvekkilinin … Bor ve Asit Fabrikaları İşletme Müdürlüğü’nde her bir hattı yılda 3.000 ton camsı yapıda Bor oksit üretebilecek üç üretim hattının kurulmasına yönelik anahtar teslim sözleşme yapıldığını, ancak aynı tesiste susuz boraks üretimi de yapılması istendiğinden teknik şartnamenin 6.5.maddesine fırın içinin kaplanması amacıyla kullanılacak olan tuğla ve refrakter malzemelerin bor oksit ve susuz boraks üretim şartlarına uygun olacak şekilde seçilerek temin ve montajının yapılmasının belirtildiğini, teknik şartnamenin 7.b maddesine göre tesisin camsı bor oksit dışında susuz boraks ürünü de üretilecek biçimde yapılması gerektiğinden performans testlerinin tamamlanmasının ardından ergitme fırınlarında susuz boraks üretim çalışmaları yapıldığını, 25/03/2014-27/03/2014 tarihleri arasında iş yerinde inceleme yapılarak geçici kabule engel olabilecek eksik, kusur yada arıza görülmediğinden işin geçici kabulünün yapıldığını ancak eksiklikler tamamlanmadığından geçici kabul tutanağının henüz onaylanmadığını, 24/09/2014 tarihi itibariyle geçici kabul tutanağı ekinde yer alan 70 kalem işin tamamlanmayan kalemleri nedeniyle tesisin çalıştırılamadığını, bu nedenle eksikliklerin giderilip giderilmediğinin anlaşılamadığını, dava konusu tuğla değişimi de dahil yirmiye yakın işin ise hiç yapılmadığını, dava konusu uyuşmazlığın temelini oluşturan geçici kabul tutanağındaki eksik işlerden A,B ve C fırınlarının kemer ve yan duvarlarının fırınlarda üretilen ürüne uygun tuğlalarla örülmesi konusundaki davacı itirazının yersiz olduğunu, kaldı ki diğer eksiklikler de tamamlanmadığından teminatların iade edilemeyeceğini, müvekkili onay vermiş olsa bile, sözleşme ve eklerinde tasarım, mühendislik ve malzeme seçimi tümüyle yükleniciye bırakıldığından teknik şartnamede belirtilen niteliklere sahip bir tesis için hangi malzeme kullanılması gerekiyorsa yüklenicinin o malzemeyi seçmesi gerektiğini, uygun malzeme seçilmesinin tümüyle yüklenicinin sorumluluğunda olduğunu, davacının iddia ettiği gibi gerçekten camsı bor oksit ve susuz boraks ürünlerinin aynı fırınlarda üretilebilmesi fiilen ve bilimsel olarak imkansız ve hangi malzeme seçilirse seçilsin tesiste şu andaki sorunların yaşanılması kaçınılmaz ise, tacir olan davacının böyle bir tesisin yapım işini neden üstlendiği sorusunun yanıtlanması gerektiğini, kaldı ki camsı bor oksit ve susuz boraks ürünlerinin aynı fırınlarda üretilmesinin imkansız olmadığını, davacının yanlış malzeme seçimi yaptığını, sözleşmenin feshi ve buna bağlı olarak teminatların gelir kaydı gibi bir durumun söz konusu olmadığını, böyle bir durum olsa bile davacının bu konuda önceden mutlaka yazılı olarak uyarılacağını, davacının müvekkiline borcu olup olmadığı tespit edilmeden her hangi bir teminat iadesinin söz konusu olamayacağını belirterek davanın reddini istemiştir.
KABUL VE GEREKÇE : Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan muarazanın giderilmesi ve teminat mektuplarının iadesi istemine ilişkindir.
Somut olayda, taraflar arasında akdedilen 07/02/2012 tarihli “Bor Oksit Üretim Tesisinin Kurulması İşi” niteliği itibariyle sözleşme tarihinde yürürlükte olan 818 Sayılı Borçlar Kanunu’nun 355 ve devamı ve dava tarihinde yürürlükte bulunan 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 470 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesi niteliğinde olduğu, davacının yüklenici, davalının ise iş sahibi olup, sözleşmenin 8.2.1 maddesine göre Yapım İşleri Genel Şartnamesi sözleşmenin eki olup, aynı sözleşmenin 10.4.1 maddesine göre kesin teminatın ve ek kesin teminatın geri verilmesi hususunda Yapım İşleri Genel Şartnamesinin hükümleri uygulanacağının belirtildiği, kesin teminatın ve ek kesin teminatın geri verilmesi hükümlerin, atıf yapılan Yapım İşleri Genel Şartnamesinin 45. maddesinde düzenlendiği, davacı yüklenicinin, sözleşme kapsamında geçici kabul eksikleri 7-a maddesine dair muarazanın giderilerek tesisin geçici ve kesin kabulünün tamamlandığının tespitini ve teminat mektuplarının iadesini talep ettiği, davalı iş sahibinin ise, geçici kabul tutanağı ekinde yer alan 70 kalem işin tamamlanmayan kalemleri nedeniyle tesisin çalıştırılamadığını, bu nedenle eksikliklerin giderilip giderilmediğinin anlaşılamadığını, dava konusu tuğla değişimi de dahil yirmiye yakın işin ise hiç yapılmadığını, iddianın aksine camsı bor oksit ve susuz boraks ürünlerinin aynı fırınlarda üretilmesinin imkansız olmadığını, davacının yanlış malzeme seçimi yaptığını belirttiği dosya kapsamı ile sabit olup, eldeki davada taraflar arasındaki ihtilafın davacı yüklenicinin sözleşme kapsamında yaptığı işin geçici kabul işlemlerinin tamamlanıp tamamlanmadığı, yapılan imalatta eksik ve ayıplı imalatın bulunup bulunmadığı varsa nelerden oluştuğu, geçici kabul tutanağı ile belirlenen eksikliklerin bir kısmının sözleşme ve eki teknik şartnamelere göre eksiklik oluşturup oluşturmadığı, davalı tarafça imal edilen fırınların kullanımı sırasında kullanım hatasının bulunup bulunmadığı bu sebeple fırınların kullanılamayacak hale getirilip getirilmediği, teminat mektuplarının iadesi koşullarının oluşup oluşmadığı noktasında toplandığı anlaşılmıştır.
Mahkememizin 2014/724 esas-2016/660 karar sayılı ilamı ile davacı yüklenicinin sözleşme ile üstlendiği işlerden özellikle A, B ve C fırınlarının kemer ve yan duvarlarının fırınlarda üretilen Bor oksit ve Susuz Boraks ürünlerine uygun tuğlalarla örme işini uyarı yazılarına rağmen yerine getirmediği, bunun dışında yapılan imalatta ayıplı ve eksik işlerin bulunduğu, SGK’dan ilişiksiz belgesinin alınmadığı, geçici kabulün yapılmadığı bu durumda Sözleşmenin 30.maddesi ve YİGŞ’nin 45. maddesine göre teminatların iadesi şartlarının gerçekleşmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, ilam davacı tarafından istinaf edilmiş, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 27. HD. 2019/1200 esas-2019/1215 karar sayılı ilamı ile ” taraflar arasındaki muarazanın giderilmesi, geçici ve kesin kabulün mahkemece yapılarak, teminat mektuplarının iadesi istemine ilişkindir. Yargılama sırasında dosyaya sunulan 30/06/2014 tarihli tutanak kapsamında geçici kabul eksiklerinin tamamlandığı anlaşılmakta ise de, bu eksiklerin hangi tarafça tamamlandığı ihtilaflı olmakla, mahkemece söz konusu işin yargılama aşamasında tamamlanmış olması nedeniyle sözleşme ve ekleri kapsamında tarafların yükümlülükleri, talep edebilecekleri haklar ve teminat mektuplarının iadesi şartlarının oluşup oluşmadığı yönünde uyuşmazlığın yeni yargılama ve ihtilaflara sebebiyet vermeyecek şekilde sonuçlandırılması gerekirken, bu hususta inceleme yapılmaksızın yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır.” şeklindeki gerekçe ile mahkememiz kararının HMK’nın 353/1-a.6 maddesi gereğince kaldırılmasına karar verilmiştir.
Ankara Bölge Adliye Mahkemesi ilamı çerçevesinde yapılan yargılamada, taraflar arasında düzenlenen 27/03/2014 tarihli “Yapım İşleri Geçici Kabul Tutanağı” ile işin geçici kabulü yapıldığı, 5 sayfa ekli listede belirtilen eksikler tespit edildiği, bu eksiklerin giderilmesi için yükleniciye 150 takvim günü cezasız süre verildiği, tutanağın davacı yüklenici tarafından geçici kabul eksikleri listesindeki 7-a maddesine ilişkin ihtirazi kayıt konulmak suretiyle imzalandığı, geçici kabul eksikleri listesindeki 7-a maddesi, imal edilen A, B, C fırınlarına ilişkin olduğu, yargılama sırasında eksikliklerin giderildiği, mahkememizin 17.09.2020 tarihli celsesinde taraf vekillerine A, B ve C fırınlarında belirlenen eksikliklerin kimin tarafından giderildiğine ilişkin delillerini ibraz etmeleri için verilen kesin süreye rağmen davacının delili sunmadığı, davalı tarafından ibraz edilen belgeler çerçevesinde alınan 01.04.2021 tarihli bilirkişi heyet ek raporuna göre davalı vekili tarafından mahkememizin 17.09.2020 tarihli celsesinde verilen kesin süreye istinaden ibraz edilen 15.02.2021 tarihli dilekçe ekindeki harcamaların 01.03.2004 tarihli geçici kabul tutanağındaki eksik işlere ilişkin harcamalar olduğu, yapılan harcamalara ilişkin faturaların tamamının davalı şirket ticari defterlerinde kayıtlı olduğu ve faturalara ilişkin ödemelerin davalı defterlerinde yer aldığı, davalı tarafından eksik iş için yapılan harcamanın 1.240.174,99-TL, 5.670 Euro ve 50.740,00 USD olduğu saptanmakla;
Öncelikle, mahkememize ibraz edilen ilk bilirkişi raporuna göre, dava tarihinden önce davacı-yüklenicinin sözleşme ile üstlendiği işlerden özellikle A, B ve C fırınlarının kemer ve yan duvarlarının fırınlarda üretilen Bor Oksit ve Susuz Boraks tuğlalarla örme işini uyarı yazılarına rağmen yerine getirmediği, bunun dışında yapılan imalatta ayıplı ve eksik işlerin bulunduğu, dava tarihinden sonra eksik ve ayıplı işlerin davalı-işveren tarafından giderildiği, yine kesin kabul için şart olan SGK ilişiksiz belgesinin dosyaya sunulmadığı, böylelikle Yapım İşleri Genel Şartnamesinin 45. maddesi uyarınca özellikle dava tarihi ve halihazırda hüküm tarihi itibariyle kesin kabul ve teminatın iadesinin şartlarının oluşmadığı saptanmakla, davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm fıkrası tesis kılınmıştır.
HÜKÜM :
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 59,30-TL maktu harcın, peşin alınan 71.297,85-TL (8.538,75-TL + 62.759,10-TL peşin harç toplamı) harçtan mahsubu ile bakiye 71.238,55-TL harcın karar kesinleştikten sonra talep halinde yatırana iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 130.374,58-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
5-Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmının HMK’nun 333.maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde, yatırana iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 27/05/2021

Başkan …
¸e-imza
Üye …
¸e-imza
Üye …
¸e-imza
Katip …
¸e-imza