Emsal Mahkeme Kararı Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/99 E. 2022/676 K. 20.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2019/99 Esas – 2022/676
TÜRK MİLLETİ ADINA

T.C.
ANKARA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2019/99 Esas
KARAR NO : 2022/676

DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/02/2019
KARAR TARİHİ : 20/10/2022
GR.KR.YZM.TARİHİ : 25/10/2022

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, Müvekkili davacı ile davalı arasında 03.02.2016 tarihli protokol imzalandığını, akabinde 02.03.2015 tarihli bayilik sözleşmesi imzalanarak akaryakıt istasyonu işletmek amacıyla beş yıl süreli bayilik ilişkisi kurulduğu, davalı bayinin akdedilen sözleşme ve protokol hükümlerine aykırı davranarak eksik yaptığı beyaz ürün, LPG ve madeni yağ alımları nedeniyle taahhütlerine aykırı davranmış olduğu, bu nedenle davalı bayinin müvekkili şirkete cezai şartlardan kaynaklanan borcunun bulunduğu, taraflar arasında akdedilen protokolün 4.5. Maddesine göre; bayi, protokol süresince 5.500 m3 beyaz ürünü, 1.000 ton LPG’yi, 5 ton madeni yağı müvekkili şirketten satın almayı kabul ve taahhüt ettiği, protokolün 4.6. Maddesine göre; bayi, her ne sebeple olursa olsun, bayilik sözleşme süresinin sonunda veya fesih tarihinde “asgari ürün alım taahhüdü” maddesinde bahsi geçen ve taahhüt ettiği halde perakende standart satış fiyatından müvekkili şirketten satın almadığı beher m3 beyaz ürün için 29 USD tutarında cezai şart bedelini müvekkili şirkete ödemeyi kabul ve taahhüt ettiği, müvekkili şirketten satın almadığı beher ton madeni yağ için 2.000 USD tutarında cezai şart bedelini müvekkili şirkete ödemeyi kabul ve taahhüt ettiği, Davalı bayi tarafından 5.500 m3 standart satış fiyatından beyaz ürün alınması gerekirken 1.140 m3 alım yapılmış olduğu, 4.360 m3 eksik ve taahhüde aykırı alım olduğu, davalının her m3 başına 29 USD cezai şart ödemesi gerektiğinden 126.440 USD davalı bayinin standart satış fiyatından beyaz ürün alınmaması nedeniyle cezai şarttan kaynaklanan borcunun meydana geldiği, davalı bayi tarafından 1.000 tom LPG alım yapılması gerekirken 359 ton alım olduğu, 641 ton eksik ve taahhüde aykırı LPG alımı olduğu, m3 başına 29 USD cezai şart ödemesi gerektiğinden 8.589,00 USD davalı bayinin LPG almaması nedeniyle cezai şarttan kaynaklanan borcunun meydana geldiği, davalı bayi tarafından 5 ton madeni yağ alım yapılması gerekirken hiç madeni yağ alımı yapılmamış olduğu, 5 ton eksik ve taahhüde aykırı madeni yağ alımı olduğu, davalının her ton aşına 2.000 USD cezai şart ödemesi gerektiğinden 10.000,00 USD davalı bayinin madeni yağ olmaması nedeniyle cezai şarttan kaynaklanan borcunun meydana gelmiş olduğu, taraflar arasında akdi ilişkinin sözleşmenin imzalanması ile başlamış ise de, davalının işletmekte olduğu akaryakıt istasyonuna, müvekkili şirketçe bu süreçte gerekli ürün desteğinin sözleşmenin feshi anına dek kesintisiz olarak verilmiş olduğu, davalının istasyonuna gerekli olan kurumsal kimlik giydirilmesi ve ekipman yatırımlarının yapılmış olduğu, bayinin faaliyette bulunması için gerekli otomasyon sistemlerinin tesise kurulmuş olduğu, davalı borçlunun taraflar arasında akdedilen sözleşme ve protokol hükümlerine aykırı davranması nedeniyle akaryakıttan kaynaklı 126.440,00 USD, LPG’den kaynaklı 18.589,00 USD ve madeni yağdan kaynaklı 10.000,00 USD olmak üzere toplamda 155.029,00 USD cezai şart borcunun meydana gelmiş olduğu, taraflar arasında akdedilen bayilik sözleşmesi ve eki niteliğindeki protokol ile cari hesap sözleşmesi ve LPG otogaz bayilik sözleşmesi ile davalıya bayilik hakkı verilmiş olduğu, davalı bayi tarafından akdedilen sözleşme, protokol ve yasal mevzuat hükümlerine aykırı hareket edildiğinden sözleşmenin feshine neden olduğu, davalı bayi sözleşmelerin erken feshine neden olduğundan sözleşmelerde belirtilen cezai şartlardan kaynaklanan borcunun meydana geldiği, yapılan denetimlerde davalı bayinin pompa otomasyon verilerinin bütünü ile arabirim tarafından sağlıklı olarak sisteme aktarılmadığı, bu nedenle EPDK’ya gönderilen verilerde tutarsızlık olduğunun tespit edildiği, davalı bayiye gönderilen 18.07.2018 tarihli, 26690 yevmiye numaralı ihtarname ile sözleşme, protokol ve yasal mevzuat hükümlerinin yerine getirilmesinin ihtar edildiği, davalının defalarca uyarılmasına rağmen otomasyona müdahale etmeye devam ettiği, EPDK’nın 1240 sayılı ve 27.06.2007 tarihli kurul kararının “İstasyon otomasyon sistemine İlişkin Usul ve esaslar” başlıklı 5/2-a maddesi “Bayilik lisans sahibi akaryakıt istasyonlarında Kurulu olan istasyon otomasyon sisteminin güvenliğinden sorumludur.” şeklinde hükmettiği, Petrol Piyasası Kanunu ve ilgili Yönetmelikler gereği, davalının müvekkili şirketin bayiliğini Sürdürdüğü sürece otomasyon sistemi aracılığı ile gerçekleştirdiği ürün satışlarına ilişkin EPDK’ya düzenli bildirimde bulunmak zorunda olduğu, bu durumun sektörde yıllarca faaliyet gösteren basiretli tacir olan davalı tarafından da bilinmekte olduğu, 1240 sayılı kurul kararının 4. maddesine göre bayilik lisansı sahipleri, istasyonlarında kurulu olan istasyon otomasyon sisteminin güvenliğinden sorumludur. Bayiler bağlı olduğu dağıtıcı lisansı sahibinin yazılı izni olmadan istasyon otomasyon sistemine müdahale edemez, bayinin istasyon otomasyon sisteminin işleyişini engelleyen veya devre dışı bırakan her türlü fiili, izinsiz müdahale olarak değerlendirildiği, bayilik sözleşmesinin “sözleşmenin feshi” başlıklı 21. Maddesi “bayinin; Petrol Piyasası Kanunu ve ilgili sair mevzuat hükümlerine aykırı harekette bulunması, mücbir sebepler dışında akaryakıt istasyonunda; …’nin stok bulundurma ve satış tarzı hususundaki öneri ve talimatlarına uymaması, haftanın her günü 24 saat kesintisiz bir şekilde akaryakıt ve türevleri ile ürün satışını sürdürmemesi, yeterli stok bulundurmaması, akaryakıt istasyonun müşterilere hizmet verebilir şekilde sürekli açık tutmaması, 30 günden fazla süreyle …’dan akaryakıt ve türevlerini tedarik etmemesi halleri durumunda …, işbu sözleşmeyi ve buna bağlı olarak yapılacak sair sözleşmelerden dilediklerini, mehil vermeye ve hüküm istihsaline gerek kalmaksızın tek taraflı olarak feshedebilir.” şeklinde hükmetmekte olduğu, davalı bayi tarafından Petrol Piyasası Kanununa ve ilgili sair mevzuat hükümlerine aykırı harekette bulunulması, sözleşme ve protokol hükümlerine aykırı hareket edilmesi nedeniyle sözleşmeleri haklı nedenle feshetmiş olduğu, Taraflar arasında akdedilen akaryakıt bayilik sözleşmesine ek protokolün 4.7. maddesine göre “protokol, sözleşme ve bunlara uygun olarak akdedilecek olan sair sözleşmelerin satış taahhüdü dışındaki hükümlerinin bayi tarafından ihlal edilmesi halinde bayi …’ye 105.000,00 USD cezai şart ödemeyi kabul ve taahhüt eder. İşbu maddede belirtilen cezai şart, …’nin yazılı talebi üzerine bayi tarafından derhal …’ye ödenir.” denildiğini, Otogaz LPG Bayilik sözleşmesine ek protokolün 5.5. maddesine göre “protokol, sözleşme ve bunlara uygun olarak akdedilecek olan sair sözleşmelerin satış taahhüdü dışındaki hükümlerinin bayi tarafından ihlal edilmesi halinde bayi 60.000,00 USD cezai şart ödemeyi kabul ve taahhüt eder.” denilmektedir. Akaryakıt bayilik sözleşmesinin erken fesih edilmesi sebebiyle 105.000,00 USD matbu cezai şartı, Otogaz LPG sözleşmesinin erken feshi sebebiyle 60.000,00 USD cezai şart olmak üzere davalı bayi sözleşmenin erken feshine neden olması nedeniyle 165.000,00 USD cezai şart borcunun meydana geldiği, davalının cezai şart borcunu ve cari hesap borcunu ödemede temerrüde düşmüş olduğu, tarafların müvekkili şirketin defter ve kayıtlarının esas alınmasına ilişkin delil sözleşmesi akdetmiş oldukları, sözleşmenin 10. maddesinde “Sözleşme ve buna bağlı olarak yapılmış ve yapılacak sair sözleşmeler kapsamındaki ticari ilişkiler sebebiyle, tarafların birbirinden olan alacak ve borçları ile mahsuplaşmalar, alım satımı yapılacak ürün niteliği, miktarı, maliyeti ve teslim tarihi, bayinin taahhütleri kapsamındaki ürün alım miktarları …’nin defter ve kayıtlarına göre belirlenecektir.” şeklinde hüküm altına alınarak 6100 Sayılı kanunun 193/1. maddesi gereği müvekkili şirket defter ve kayıtlarının kesin delil teşkil edeceğini ve bunun delil sözleşmesi olduğunu tarafların kabul etmiş oldukları, müvekkili şirketin davalı taraftan 15.605,62-TL vadesi geçmiş cari borç alacağı bulunduğunu, taraflar arasında 03.02.2016 tarihli “Otomasyon Sözleşmesi” gereğince “Bayi, …’ye otomasyon, otokayıt ve credit … sistemlerinin idamesi için bakım, onarım servis bedeli öder. Bayi, fatura bedelini “teknik yardım, bakım, servis ve uydu kullanım hizmeti ücreti” adı altında peşinen ve gayrikabili rücu olarak ödemeyi beyan, kabul ve taahhüt eder. Müvekkili şirketin otomasyondan kaynaklanan davalı şirketten vadesi geçmiş 15.605,62-TL cari alacağının bulunduğu, davalının TTK.’nın 17. maddesi uyarınca bir tacir olup, 22. maddesi kapsamında gereken özeni göstermeyerek ticari iş ve işlemlerinde basiretli bir işadamı gibi davranmamış olduğu, sözleşmede kararlaştırılan cezai şartın indirilmesini talep edemeyeceği, ihtiyari tedbir taleplerinin kabulünün gerektiği beyan ederek; Fazlaya ilişkin dava ve talep hakları saklı kalmak kaydıyla; 11.886,38 TL cari borç ve taraflar arasında akdedilen sözleşme ve protokol gereğince ödenmesi gereken şimdilik 10.000 USD (Amerikan Doları) cezai şartın işleyecek ticari faiz ile birlikte davalıdan tahsiline, öncelikle borçlunun mal kaçırmasından endişe duyduklarından işbu miktar yönünden borçlunun mevcut menkul, gayrimenkul malları ile 3. Kişilerdeki hak ve alacaklarının yargılama sonuçlanıncaya dek ihtiyaten haczi için mümkün ise teminatsız veya takdir olunacak makul bir miktar teminat mukabilinde ihtiyati haciz kararı verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı usulüne uygun yapılan tebliğe rağmen cevap dilekçesi sunmamıştır.
GEREKÇE : Dava, TBK’nın 207 vd. maddeleri uyarınca alım satım sözleşmesinden kaynaklı cezai şart ve cari hesap hukuki sebebine dayanmaktadır.
Taraflar arasındaki ihtilafın; davacı ile davalı arasında yer alan bayilik sözleşmesi nedeniyle davacının davalıdan cari hesaba göre alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise alacak miktarı, davacının bayilik sözleşmesini feshinde haklı olup olmadığı, davacının cezai şart talep hakkının olup olmadığı, talep hakkı doğmuş ise miktarı noktasında toplandığı anlaşılmaktadır.
Tarafların bildirmiş olduğu deliller toplandıktan sonra dosyanın bilirkişi kuruluna tevdi edildiği, bilirkişi kurulu tarafından hazırlanan 23/01/2020 tarihli rapora göre, davacının eksik üründen kaynaklanan cezai şart alacağı miktarının 152.651 USD, bayilik sözleşmesi protokolünün 4.7.maddesine göre davacının 105.000 USD cezai şart alacağı, bayilik LPG sözleşmesi protokolünün 5.5. maddesine göre davacının 60.000 USD cezai şart alacağının bulunduğunun rapor edildiği, söz konusu rapora itiraz edilmesi üzerine bilirkişi kurulu tarafından 14/10/2020 tarihli ek raporun sunulduğu, söz konusu ek raporda kök rapordan farklı bir durumun bulunmadığının rapor edildiği, söz konusu ek rapora da itiraz edilmesi üzerine aynı bilirkişi kurulundan 01/02/2022 tarihli ek raporun alındığı, söz konusu ek raporda kök rapora ek olarak davalının dava dışı İpragaz şirketinden yapmış olduğu alımların tespit edilemediği, işbu sebepten dolayı yapılan hesaplamalarda dava dışı İpragaz firmasından alımların olmadığı, işbu konudaki takdirin mahkemeye ait olduğu, mahkemenin takdirini davalı firmanın dava dışı İpragaz firmasından alımlarının kabul edilmesi gerektiği olması halinde cezai şartın 155.029 USD olacağı, aksi durumda kök ve ek raporda belirtildiği üzere cezai şartın 152.651 USD olacağının rapor edildiği görülmüştür.
Dosyanın davacının feshi ve cezai şart alacağı için farklı bir bilirkişi kurulundan 06/06/2022 tarihli raporun alındığı, söz konusu raporda, davalının EPDK Otomasyon Sistemine izinsiz müdahalelerinin tespit edildiği, otomasyon sisteminin manipüle edildiği, davalı bayinin tüm uyarılara rağmen otomasyon işleyişine engel olduğu, bu nedenden ötürü davacının feshinin haklı olduğu, cezai şart miktarının ise her ne kadar sözleşme 5 yıllık süre için yapılmış ise de, uygulamada 1’er yıllık alım garantilerinin verildiği ve 1 yıllık alım garantisi üzerinden cezai şart ihtarının hesaplandığı görülmüştür.
Mahkememizce yapılan değerlendirme sonucunda, öncelikle davacının feshinin haklı olup olmadığı hususunun değerlendirilmesinin gerektiği, bu çerçevede yapılan incelemede 06/06/2022 tarihli raporda da belirtildiği üzere, davalı bayi tarafından EPDK Otomasyon Sistemine izinsiz müdahalesinin tespit edildiği, söz konusu müdahalelerin tüm uyarılara rağmen davalı tarafından giderilmediği, bu nedenden ötürü davacının feshinin haklı olduğunun belirtildiği, bilirkişi tarafından feshin akdine yönelik yapılan tespitin mahkememizce de kabul edildiği, bu nedenden ötürü davacının davalı ile aralarındaki sözleşmeleri haklı nedenle feshettiği kabul edilmiştir.
Davacının söz konusu sözleşmeleri haklı nedenle feshetmesi nedeni ile Bayilik Sözleşmesi Protokolünün 4.7.m addesi uyarınca öngörülen 105.000 USD cezai şartın ve bayilik LPG Sözleşmesi Protokolünün 5.5. maddesine göre 60.000 USD cezai şartın davacının talebinin yerinde olduğu ve bu talepler yönünden davanın kabulünün gerektiği anlaşılmıştır.
Eksik alımdan kaynaklı cezai şart alacağı miktarının, sözleşmelerin 5 yıllık olarak yapılması, alım garantisinin 5 yıllık sürecin tamamına yönelik olması nedeni ile 06/06/2022 tarihli bilirkişi raporunda uygulamada 1 yıllık alım garantisi yapıldığı gerekçesi ile yapılan hesabın kabul edilmesinin mümkün olmadığı, 5 yıllık süre göz önüne alınarak ve 5 yıllık süredeki alım garantisi göz önüne alınarak cezai şart miktarının hesaplanması gerektiği, bu çerçevede 01/02/2022 tarihli bilirkişi kurulu ek raporunda eksik alımdan kaynaklanan cezai şart alacağının dava dışı İpragaz şirketinden yapılan alımların kabul edilmemesi halinde 152.651 USD olacağının rapor edildiği, dava dışı İpragaz’dan yapılan alımların tespitinin yapılamaması nedeni ile hesaplamaya dahil edilmemesinin ve cezai şart alacağının 152.651 USD olarak belirlenmesinin yerinde olduğu ve söz konusu rapor doğrultusunda davacının eksik alımdan kaynaklı cezai şart talebinin kabulünün gerektiği anlaşılmıştır.
Davacının cari hesaptan kaynaklı alacağı göz önüne alındığında, dosyaya alınan tüm raporlarda davacının cari hesaptan dolayı alacağının bulunmadığı, aksine davalı şirkete 134.394,38-TL borçlu olduğunun rapor edildiği, söz konusu raporlarda yapılan bu tespitin mahkememizce de kabul edildiği, bu nedenden ötürü davacının cari hesaba yönelik talebinin reddinin gerektiği anlaşılmıştır.
Davalı tarafın tacir olduğu, 6102 sayılı TTK 22.maddesi uyarınca tacirin cezai şarttan indirim talep edemeyeceği anlaşılmıştır.
Davacı vekilinin 09.03.2021 tarihli ıslah dilekçesi ve 08/07/2021 tarihli ıslahı açıklamaya yönelik beyan dilekçesi de göz önüne alınarak, davacının Akaryakıt Bayilik Sözleşmesi Protokolünün 4.7.maddesinden kaynaklı hakettiği 105.000 USD’lik cezai şartın talebi doğrultusunda 20.000 USD’sine, LPG Bayilik Sözleşmesi Protokolünün 5.5. maddesinden kaynaklı hakettiği 60.000 USD’lik cezai şartın talebi doğrultusunda 20.000 USD’sine, eksik alımdan kaynaklı hakettiği 152.651 USD’lik cezai şartın talebi doğrultusunda 55.000 USD’si olmak üzere toplam davacının davasının 95.000 USD yönünden kabulüne, söz konusu bedele davacı tarafından davalıya çekilen 17/10/2018 tarihli ihtarnamenin tebliğine ilişkin tebligat parçasının mevcut dosya içerisinde bulunmaması ve davacı tarafından sunulmaması nedeni ile dava tarihinden itibaren faiz işletilmesine, yine cari hesaba yönelik talebinin ise reddine karar vermekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM :
1-Davanın kısmen kabulü ile 95.000 USD’nin 26/02/2019 tarihinden itibaren fiili ödeme tarihine kadar 3095 sayılı kanunun 4/a maddesi gereğince devlet bankalarının USD ile açılmış bir yıllık vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranının işletilerek davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine ,
2-Alınması gerekli karar ve ilam harcı 34.474,55-TL olduğundan peşin olarak alınan 12.305,61-TL (1.1751,61-TL peşin harç + 11.130,00-TL tamamlama harcı toplamı) harçtan mahsubu ile bakiye 22.168,94-TL harcın karar davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
3-Davacı duruşmada kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 73.514,58-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davalı duruşmada kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 9.200,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 18.197,40-TL (dava açılış masrafı, talimat, bilirkişi ücreti, posta gideri olmak üzere) davanın kabul ve red oranına göre hesap edilen 17.651,58-TL yargılama gideri ile davacı tarafından peşin harç olarak yatırılan 12.305,61-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı tarafından yatırılan gider avansından artan kısmın HMK’nun 333. maddesi gereğince kararın kesinleşmesine müteakip yatırana iadesine,

Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 20/10/2022