Emsal Mahkeme Kararı Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/762 E. 2021/153 K. 03.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
ANKARA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2019/762 Esas
KARAR NO : 2021/153

DAVA : Tespit
DAVA TARİHİ : 27/12/2019
KARAR TARİHİ : 03/03/2021
KR.YZL.TARİHİ : 02/04/2021

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı şirket tarafından internet ortamında ve televizyonda yayınlanan “… ile … Fiber hızı her yerde!” başlıklı reklam filminin, davalı şirketin web sitesinde “…” ürünü için yapılan tanıtımlar ve davalı şirket tarafından tüketicilere gönderilen “…” tanıtım SMS’lerinde yer verilen “fiber hızında” ve “… altyapısı olmasa da” ifadeleriyle müvekkili şirketler aleyhine gerçekleştirilen haksız rekabet eylemi nedeniyle fazlaya ilişkin her türlü hakları saklı ve her türlü tazminat hakkı saklı kalmak kaydıyla söz konusu tanıtımların teminat istenmeksizin ihtiyati tedbir kararı verilerek durdurulmasına, söz konusu reklam nedeniyle haksız rekabet eyleminin gerçekleştirildiğinin tespitine, men’ine ve hükmün ulusal düzeyde yayın yapan ve tirajı en yüksek olan beş gazetede ana sayfada ve davalı şirketin resmi internet sitesinde ana sayfada yayınlanmasın karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın yetkili mahkemede açılmaması nedeniyle usulden reddinin gerektiğini, davaya konu reklam filmi ve internet sitesinde yer alan tanıtımlarda, müvekkili şirket tarafından sunulan … hizmeti ile tüketicilere fiber internet hizmeti sağlandığına ilişkin herhangi bir vaatte bulunulmadığını, müvekkili tarafından “…” hizmeti ile fiber üzerinden hizmet verildiği tüketiciye vaat edilmekte olduğunu, aksine tüketiciye fiber hizmetin verilemediği yerlerde 4.5 G hizmetinin verildiği açıkça ve karıştırılmaya mahal vermeyecek şeklide açıklandığını bu nedenle dayanaksız ve mesnetsiz bu davanın reddi gerektiğini, davacının her ne kadar müvekkili şirket tarafından verilen hizmetin fiber hızına erişmediği ve bu nedenle reklamlarda “fiber hızı” ifadesinin kullanılmasının haksız rekabet yarattığını iddia etmekteyse de bu hususun gerçeği yansıtmadığını, müvekkili şirket tarafından tüketicilere iletildiği iddia edilen smsler müvekkili şirket tarafından gönderilmediğini ve sms metinleri müvekkili şirketçe hazırlandığını beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

Dava; haksız rekabetin tespiti ve önlenmesi istemine ilişkindir.
Mahkememizce taraflar arasındaki ihtilafın davalının televizyonda ve internet ortamında yapmış olduğu “… ile … fiber hızı heryerde”, “fiber hızında” ve “… alt yapısı olmasa da” ifadelerinin taraflar arasında haksız rekabet teşkil edip etmediğinin tespiti ve önlenmesi noktasında toplanmış olduğu anlaşılmıştır.
Davalı tarafından yetki itirazında bulunulmuş olmakla;
Davalıların yetki itirazı HMK. m. 16 .gereğince yerinde görülmemiştir.
Davalının kullanmış olduğu ve özellikle … ve fiber hızındaki kelimelerin sektör itibari ile ve tüketiciler nezdinde yaratacağı algı kelimelerin sözlük anlamı ile sektör ile kullanılış amacının karşılaştırılması bu doğrultuda kullanılan bu ifadelerin haksız rekabet teşkil edip etmediğinin tespiti amacıyla dosyanın bilirkişi heyetine tevdi edildiği, söz konusu 02/12/2020 tarihli bilirkişi heyet raporuna göre; … ürününün, fiber internet bağlantısı ile teknik olarak herhangi bir benzerlik taşımadığı, alt yapı olarak fiber internet alt yapısını kullanmadığı, fiber internet bağlantılarının alt yapısından kaynaklı kullanıcılara standart ve kesintisiz bir hizmet sağladığı, ancak … ürününün baz istasyonuna bağlanarak hizmeti verdiği için, baz istasyonuna yakınlık uzaklık gibi faktörler internet bağlantısının kalitesini ve hızını belirleyeceği, fiber internetin hız olarak maximum 1.000 Mbps ve … 4.5G bağlantısı kullandığı için 4.5G’de üst bağlantı hızının maksimum 375 Mbps olduğu, ancak eş değerli hız sunan paketlerinin mevcut olduğu, yani her iki bağlantının da 20 Mbps hızlı paketleri bulunduğu, her iki bağlantı yönteminin de kendine göre avantajlar ve dezavantajları bulunmakla birlikte birbirlerinin alternatifleri olarak göstermenin doğru olmadığı, fiber internet alt yapısının bulunmadığı bir yerde … ürününün kullanılabilir ancak fiber bağlantı hızında internet hizmeti vereceğinin garantisi bulunmadığı, davalı tarafın; “… yeni bir dönem başlıyor, fiber altyapısı olmayan evlere, … fiber hızında internet …’la geliyor” ve “… … Fiber hızı her yerde*”şeklinde reklam söylemini kullandığı, kampanya iletişimini bu iki söyleme dayandıran davalının, bu ürüne ilişkin tüm pazarlama iletişimini de buna dayandırdığı, bu minvalde teknik olarak yapılan yukarıdaki inceleme kapsamında da bilimsel olarak farklı olan 4.G ve fiber iletişim teknolojilerinin sanki birbirinin aynısı/ikamesi/dengi imiş gibi sunulmasının tüketicinin yanılmasına yola açabileceği, reklamdaki önermede de net olarak; “… yeni bir dönem başlıyor, fiber altyapısı olmayan evlere, … fiber hızında internet …’la geliyor.” olup, bu söylemle davalının, ürün vaadini fiber hıza odakladığı ve ürününün fiber hızında internet …’la sağlayacağını hedef kitlesine vaat ettiği, … kelimesinin (ing. Telecommunication, alm. Telekommunikation, fr. Télécommunication) TELEKOMÜNİKASYON kavramından türetilmiş bir kelime olduğu ve genel anlamıyla da telekomünikasyon sektörünü tanımlamak için kullanıldığı bu konuda da Türk Patent ve Marka Kurumu’nun marka sorgulama ekranında … kelimesi arandığında çok ve yeter sayıda … kelimesi ile ilgili marka tescilinin bulunduğu değerlendirildiği rapor edilmiştir.
Mahkememizce usul ve yasaya uygun olarak hazırlanan bilirkişi raporu denetime elverişli olması nedeni ile kabul edilmiştir.
Haksız rekabet, TTK 54 ve devamı maddelerinde düzenlenmiş olup genel olarak haksız rekabet, rakipler arasında veya tedarik edenler ile müşteriler arasındaki ilişkileri etkileyen aldatıcı veya dürüstlük kuralına aykırı diğer şekillerdeki davranışlar ile ticari uygulamalar olarak ifade edilebilir.
Gerek Türk Ticaret Kanunu gerekse Medeni Kanunun 2.maddesi uyarınca tüm özel hukuk ilişkilerinde uygulama alanı bulunan temel hüküm uyarınca, haksız eylemin özel bir türü olan haksız rekabeti oluşturan eylemin kim tarafından, hangi şekilde meydana getirilmiş olduğu, bu eylemin sübutu açısından bir önemi bulunmayıp, yapılan eylemin haksız olarak bir ticari işletmeye, ticari faaliyete zarar verip vermediği, işlemesi gerekli ticari rekabet ortamını bozup bozmadığının belirlenip değerlendirilmesi gerekmektedir.
Haksız rekabet eyleminin varlığı için 3 unsurun bulunması gereklidir: bunlar; iktisadi rekabet, iyi niyet kurallarına aykırılık ve kötüye kullanımdır. İktisadi hayatta gerçekleşen temel kural rekabet serbestisidir ancak iktisadi rekabet, iyi niyet kurallarına aykırı ise haksız rekabet oluşturacaktır.
“TTK. madde 54:
(1)Haksız rekabete ilişkin bu kısım hükümlerinin amacı, bütün katılanların menfaatine, dürüst ve bozulmamış rekabetin sağlanmasıdır.
2)Rakipler arasında veya tedarik edenlerle müşteriler arasındaki ilişkileri etkileyen aldatıcı veya dürüstlük kuralına diğer şekillerdeki aykırı davranışlar ile ticari uygulamalar haksız ve hukuka aykırıdır”.
Madde ile haksız rekabetin yasaklanmasındaki amaç ile genel olarak eylem içerikleri açıklanmıştır.
Devamında TTK 55. madde ile tahdidi olmayacak şekilde haksız rekabet oluşturacak eylemleri sayılmış ancak söz konusu eylem TTK 55. maddede özel olarak düzenlenen haksız rekabet hallerinden birine girmiyor ve fakat TTK 54. maddedeki genel haksız rekabet tanımına uyuyorsa, TTK 55. maddede düzenlenmemiş olsa bile TTK 54. madde uyarınca haksız rekabet olarak nitelendirilebilecektir.
Davacı tarafından davalı şirketin “…” ürün tanıtımında kullanılan “fiber hızında” ve “… altyapısı olmasa da” ifadelerinin haksız rekabet oluşturduğu belirtilmekle bu kelimelerin sektör itibari ile ve tüketiciler nezdinde yaratacağı algı kelimelerin sözlük anlamı ile sektör ile kullanılış amacının karşılaştırılması bu doğrultuda kullanılan bu ifadelerin haksız rekabet teşkil edip etmediğinin tespiti amacıyla aldırılan bilirkişi ile fiber internetin hız olarak maximum 1.000 Mbps ve … bağlantı hızının maksimum 375 Mbps olduğu, her iki bağlantı yönteminin de kendine göre avantajlar ve dezavantajları bulunmakla birlikte birbirlerinin alternatifleri olarak göstermenin doğru olmadığı, bilimsel olarak farklı olan 4.G ve fiber iletişim teknolojilerinin sanki birbirinin aynısı/ikamesi/dengi imiş gibi sunulmasının tüketicinin yanılmasına yola açabileceği, … kelimesinin (ing. Telecommunication, alm. Telekommunikation, fr. Télécommunication) TELEKOMÜNİKASYON kavramından türetilmiş bir kelime olduğu ve genel anlamıyla da telekomünikasyon sektörünü tanımlamak için kullanıldığı bu konuda da Türk Patent ve Marka Kurumu’nun marka sorgulama ekranında … kelimesi arandığında çok ve yeter sayıda … kelimesi ile ilgili marka tescilinin bulunduğu değerlendirildiği rapor edilmiştir.
Mahkememizce yapılan değerlendirme ve aldırılan bilirkişi raporu ile davalı tarafın … ürün tanıtımlarında kullanılan fiber kelimesinin teknik yönden fiber hızında olmadığı, fiber hızının 1.000 Mbps olmasına karşılık davalı tarafından sunulan hizmetin maksimum 375 Mbps olduğu, davalının teknik yönden aynı hizmeti sunamayacağı halde bu şekilde reklam yapmasının tüketiciler nezdinde fiber hızında algılanacağı ve dolayısıyla gerçeğe aykırı bir algı yaratacağı bu itibarla söz konusu hususun TTK.’nın 55/1-a/2.maddesi uyarınca davalının söz konusu ürün hakkında gerçek dışı veya yanılmalarına yol açacak şekilde reklam yaptığı bu sebeple rekabetin önüne geçtiği, aynı şekilde ürünün özelliklerine tam olarak açıklamaması sebebiyle TTK’nın 55/1-a/9,maddesini de ihlal ettiği ve yine fiber hızında diyerek davacının sunmuş olduğu fiber hızı ile kendi ürününün karşılaştırılmasını engellemek sureti ile TTK’nın 55/1-a/4.maddesini ihlal ettiği anlaşılmıştır. Her ne kadar bilirkişi raporu ile … ibaresinin Telekomünikasyon kavramından türediği ve sektörü tanımladığı ifade edilmiş ise de davalı tarafından “… alt yapısı olmasa da” şeklindeki ifadenin; ülkemizdeki Telekomünikasyon alanında kullanılan alt yapının büyük oranda davacıya ait olduğu, yine bu sektörde faaliyet gösteren şirketlerin büyük oranda davacının alt yapısını kullandığı, kelimenin kullanışı itibari ile oluşturulan algının davacının alt yapısına ihtiyaç duyulmadan söz konusu hizmetin verilebileceği olduğu, her ne kadar davalı tarafından … ibaresinin sektörü temsil ettiği iddia edilmiş ise de, … ibaresi kullanılmadan yanlızca “alt yapı olmasa da” ibaresi ile reklamın oluşturulması yerine orta düzeydeki tüketici tarafından … denilince davacının akla geleceği, … alt yapısına ihtiyaç duyulmayacağının belirtilmesinin TTK m. 55’de sayılan haksız rekabetin özel görünüm şekillerinden bir veya birkaçının kapsamına girmemekle TTK’nın 54.maddesi uyarınca haksız rekabet teşkil etmesi nedeniyle davalı tarafından … ürününün tanıtım ve reklamlarında kullanılan Fiber ve … ibarelerinin kullanımının haksız rekabet oluşturduğunun tespiti ile önlenmesine, her nekadar davacı tarafından kararın beş gazetede ve davalının internet sitesinde yayınlanması talep edilmiş ise de TTK 59. madde uyarınca hüküm özetinin trajı 50.000 üzerinde olan ulusal düzeyde yayın yapan bir gazetede ilanına masrafın davalı tarafından karşılanmasına dair davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile; davalı tarafından … ürününün tanıtım ve reklamlarında kullanılan Fiber ve … ibarelerinin kullanımının haksız rekabet teşkil ettiğinin tespitine,
2-Davalı tarafından Fiber ve … ibarelerinin … ürün tanıtımlarında kullanılmasının durdurulmasına ve menine
3-Karar kesinleştiğinde hükmün günlük trajı 50.000 üzerinde olan ulusal düzeyde yayın yapan bir gazetede ilanına masrafın davalı tarafından karşılanmasına,
Fazlaya ilişkin talebin reddine,
4-Alınması gerekli karar ve ilam harcı 59,30-TL olduğundan peşin alınan 44,40-TL harcın mahsubu ile bakiye 14,90-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
5-Davacılar duruşmada kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca kabul ve red oranına göre hesaplanan 4.080,00-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davalı duruşmada kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca kabul ve red oranına göre hesaplanan 4.080,00-TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak bu davalıya verilmesine,
7-Davacılar tarafından yapılan 95,20-TL harç toplamı ve 9.182,00-TL posta, tebligat ve bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 9.277,20-TL yargılama giderinin red kabul oranına göre hesaplanan 4.638,60-TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, geri kalanın davacı üzerinde bırakılmasına,
8-Davacı tarafından yatırılan gider avansından artan kısmın karar kesinleştiğinde ve istek halinde yatırana iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 03/03/2021

Katip … Hakim …
¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır