Emsal Mahkeme Kararı Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/637 E. 2021/114 K. 23.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2019/637 Esas
KARAR NO : 2021/114

Av. … –
Av. … –

DAVA : Alacak (Cari Hesap Veya Ticari Kredi Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 11/11/2019
KARAR TARİHİ : 23/02/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 26/02/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Cari Hesap Veya Ticari Kredi Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin iş güvenliği ekipmanları satışı hususunda yıllardır faaliyet gösterdiğini, bu kapsamda davalıya farklı tarihlerde çeşitli iş güvenliği malzemesi ve ekipmanı sattığını ve bu satımlardan dolayı; 20.09.2017 tarihinde 2.577,34 TL tutarında, 06.11.2017 tarihli 5.877,66 TL tutarında, 28.12.2017 tarihli 5.591,44 TL tutarında, 05.01.2018 tarihli 10.598,49 TL tutarında, 10.01.2018 tarihli 2.126,90 TL tutarında, 15.01.2018 tarihli 265,50 TL tutarında, 31.01.2018 tarihli 6.023,41 TL tutarında ve 15.02.2018 tarihli 1.206,82 TL tutarında irsaliyeli faturalar düzenlendiğini, davalı tarafça söz konusu fatura bedellerine ilişkin olarak 22.09.2017 tarihinde 2.577,00-TL, 15.12.2017 tarihinde 5.000,00-TL, 06.04.2018 tarihinde 4.000,00-TL ve 10.05.2018 tarihinde 5.000,00-TL ödeme yapıldığını, bakiye 17.690,56-TL tutarındaki fatura alacaklarına yönelik olarak herhangi bir ödeme yapılmadığını, müvekkili tarafından satılan malların, davalıya eksiksiz ve zamanında teslim edildiğini, davalı tarafça satıma konu malların teslimiyle birlikte faturalarda teslim alındığını ve bu faturalara yasal süresi içinde itiraz edilmediğini, davalının 8 günlük süre içerisinde itiraz edilemeyerek, fatura içeriği kabul ettiğini, ödenmeyen fatura bedellerinin tahsili amacıyla Ankara 19. İcra Müdürlüğü’nün 2019/11782 Esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalı tarafın 19.09.2019 tarihli dilekçesi ile borcun tamamına ve ferilerine itiraz ettiklerini belirterek takibin durmasına sebebiyet verdiklerini, yapılan arabuluculuk görüşmesinde anlaşmaya varılamaması üzerine itirazın iptali ile takibin devamına, takibinden %20 sinden aşağı olmamak kaydıyla kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talebiyle işbu davanın açılması zaruretinin hasıl olduğunu, davalı borçlu tarafça icra takibine ve borca itiraz dilekçesinde ödemeye ilişkin herhangi bir belge sunulmadığını, taraflar arasındaki alım-satım ilişkisine itiraz edilmediğini, yine davalı tarafa gönderilen faturalara yasal süre içinde itiraz edilmeyerek fatura içeriklerinin kabul edildiğini, bu haliyle ortada bir borcun olmadığının kabulünün mümkün olmadığını, borçlunun itirazında haksız ve kötü niyetli olduğunu beyan ederek; davalarının kabulünü, borçlunun yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin Ankara 19. İcra Müdürlüğü’nün 2019/11782 Esas sayılı dosyası üzerinden devamına, borçlu aleyhine alacağın %20’sinden aşağı olmamak kaydıyla kötü niyet tazminatına hükmedilmesine şeklinde karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafından müvekkili şirket aleyhine 15/02/2018 tarihli 17.690,56-TL tutarlı cari hesap açıklamasıyla Ankara 19.İcra Müdürlüğü’nde icra takibi başlatıldığını, işbu takibe süresi içerisinde asıl alacak ve ferilerine itiraz edildiği, davaya konu iki şirket arasında ticari ilişkinin söz konusu olmadığını, müvekkilinin davacı tarafa yapılmış ödemelerin olduğunu, ancak bu ödemelerin takip dosyasına beyan edilip edilmediği, var olduğu iddia edilen alacağın net miktarının ne olduğunun belirli olmadığını, davada müvekkil şirketçe yapılan ödemelerin iddia edilen alacaktan mahsup edilip edilmediği, bu gibi durumların açıkça belirtilmediğini, yapılan açıklamalarca belirlenebilir bir borca dayanmayan ve usulüne uygun olarak hazırlanmamış icra takibi olduğunu ve bundan dolayı %20’den az olmamak kaydı ile inkar tazminatına hükmedilmesini, haksız açılan davanın reddini ve itirazlarının kabulünü talep etmiştir.
Ankara 19.İcra Dairesi’nin 2019/11782 Esas sayılı dosyası aslı getirtilerek dosyamız içerisine eklenmiştir.
Taraflar arasındaki ihtilafın; Ankara 19.İcra Dairesi’nin 2019/11782 Esas sayılı dosyası nedeniyle davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı noktasında toplandığı anlaşılmaktadır.
Davacının ticari defterleri incelenerek icra takibinin dayanağını oluşturan cari hesabına dayanağı faturaların davacının ticari defterlerinde kayıtlı olup olmadığı, kayıtlı ise söz konusu faturalardan dolayı alacaklı olup olmadığı, faturalardaki mal ve hizmetin davalıya teslim edildiğine ilişkin kayıt olup olmadığı ve defterlerin usulüne uygun tutulup tutulmadığının tespiti için dosyanın bir mali müşavir bilirkişiye tevdi edildiği, söz konusu bilirkişi tarafından davacının 2017-2018 yılı yasal defterleri VUK’un 215 ve 219.maddelerinde belirtilen kayıt nizamına göre ve genel kabul görmüş muhasebe standartları, muhasebe sistemi uygulama genel tebliğ hükümlerine uygun olarak tutuldukları ve sahibi lehine delil niteliği taşıdığı, 2017 yılı davalı ile davacı arasındaki Ba-Bs Formları arasında fark bulunmamakta olup, 2018 yılı davalı ile davacı arasındaki Ba-Bs Formları arasında 16.586,00-TL fark olduğu, davacının defter kayıtlarından anlaşılacağı üzere davacının dava konusu yapmış olduğu faturalar davacının 2017-2018 yılı yasal defterlerinde kayıtlı olup bu faturaların tahsil edildiğine ilişkin davacının 2017-2018 yılı yasal defterlerinde herhangi bir kayıt bulunmadığını, davacının davalıdan 17.590,56-Tl alacaklı olduğu rapor edilmiştir.
Davalının ticari defterlerinin üzerinde inceleme yapılarak icra dosyasının dayanağını oluşturan faturalardaki mal ve hizmetin davalıya verilip verilmediğine dair defterlerde kayıt olup olmadığı, söz konusu faturalar nedeniyle davacının davalıdan icra dosyasındaki her bir alacak kalemi yönünden alacaklı olup olmadığının belirlenmesi için dosyanın bir mali müşavir bilirkişiye tevdi edildiği, söz konusu bilirkişi tarafından yapılan incelemede davacının davalıdan 16.812,58-TL alacaklı olduğu rapor edilmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama sonunda; Tarafların bildirmiş olduğu deliller toplandıktan sonra dosyanın mali müşavir bilirkişiye tevdi edildiği, söz konusu bilirkişi tarafından hazırlanan 13/01/2021 tarihli rapora göre davacının defterlerinde cari hesaba göre davalıdan 17.690,56-TL alacaklı olduğu, davalının defterlerinde cari hesaba göre davacıya 16.812,58-TL borcun gözüktüğü, söz konusu 878,00-TL’lik farkın 83049 ve 83395 nolu faturaların davalının defterlerinde kayıtlı olmamasından dolayı kaynaklandığı, söz konusu faturalardaki malın davacı tarafından davalıya verildiğine dair dosya kapsamında ve defterlerde hiçbir delilin bulunmadığı, her ne kadar ….Kargo’ya ilişkin gönderi evrakları dosyaya sunulmuş ise de söz konusu evraklarda faturaların ya da irsaliye faturalarının numarasının yazmadığı, bundan dolayı …. Kargo’nun bu belgelerinin söz konusu faturalardaki malın davacı tarafından davalıya teslim edildiğine ilişkin tek başına yeterli olmadığı görülmüş olup tüm bu hususlar birlikte değerlendirildiğinde davacının davasının özellikle takibin cari hesaba göre yapılması hususu da göz önüne alınarak bilirkişi raporu doğrultusunda 16.812,58-TL yönünden kabulüne, söz konusu asıl alacağın likit bir alacak olması nedeni ile davacı lehine asıl alacak üzerinden %20 inkar tazminatına hükmetmek gerektiği yine reddedilen kısım yönünden davacının kötüniyetli olduğuna dair dosya kapsamında herhangi bir delil olmaması nedeniyle davalının kötüniyet tazminat talebinin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :
1-Davanın kısmen kabulü ile Ankara 19.İcra Dairesi’nin 2019/11782 Esas sayılı dosyasına davalı borçlu tarafından yapılan itirazın 16.812,58-TL asıl alacak yönünden iptali ile takibin kaldığı yerden aynı şartlarda devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Davacının inkar tazminatı talebinin kabulü ile 16.812,58-TL asıl alacak üzerinden hesaplanacak %20 inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Davalının kötüniyet tazminat talebinin reddine,
4-Alınması gerekli karar ve ilam harcı 1.148,47-TL olduğundan peşin alınan 302,12-TL harcının mahsubu ile bakiye 846,35-TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
5-Zorunlu arabuluculuk gideri olan 1.320,00-TL’nin ret kabul oranına göre hesaplanan 1.254,39-TL’sinin davalıdan, geriye kalan 65,61-TL sinin davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
6-Davacı duruşmada kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin uyarınca hesaplanan 4.080,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı duruşmada kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 13/2.maddesi uyarınca hesaplanan 877,98-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-Davacı tarafından yatırılan 302,12-TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-Davacı tarafından yapılan 50,80-TL vekalet harcı ve başvurma harcı toplamı, 78,50-TL tebligat ve posta masrafı, 1.400,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.529,30-TL yargılama giderinin red kabul oranına göre hesaplanan 1.453,29-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, geri kalanın davacı üzerinde bırakılmasına,
10-Davacı tarafından yatırılan gider avansından artan kısım var ise karar kesinleştiğinde talep halinde yatırana iadesine,
Dair davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı tebliğiden itibaren iki haftalık süre içerisinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.23/02/2021

Katip …
¸¸

Hakim …
¸¸