Emsal Mahkeme Kararı Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/576 E. 2021/84 K. 11.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA

T.C.
ANKARA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2019/576 Esas
KARAR NO : 2021/84

Av. …

DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 15/10/2019
KARAR TARİHİ : 11/02/2021
GR.KR.YZM.TARİHİ : 12/02/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesi ile özetle; müvekkili banka ile dava dışı … arasında davalının müşterek-müteselsil kefil olduğu Genel Kredi Sözleşmesinin imzalandığını, sözleşmeler kapsamında dava dışı asıl borçluya kredi kullandırıldığını, borçların vadesinde ödenmemesi nedeni ile Ankara 54. Noterliği’nin …. tarih ve …. yevmiye numaralı ihtarnamesi ile hesabın kat edildiğini, kat ihtarnamesine rağmen borcun ödenmemesi üzerine davalı aleyhine Ankara 18. İcra Müdürlüğü’nün 2019/12733 Esas sayılı takip dosyası ile icra takibine girişildiğini, davalının takibe haksız olarak itiraz ettiğini beyan ederek, itirazın iptaline, takibin devamına, davalının %20 ‘den aşağı olmamak üzere icra-inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikle icra takibinde yapılan yetki itirazından vazgeçildiğini, dava dilekçesi ekinde genel kredi sözleşmeleri bulunmadığını ve sözleşmelere istinaden eş muvafakatlerinin eklenmediğini, bu nedenle ayrıntılı beyan verme haklarını saklı tuttuklarını, davacı banka ile asıl borçlu arasında imzalanan 23/03/2017 tarihli ve 1.000.000,00-TL bedelli kredi ilişkisinin banka ile 01/12/2018 tarihli yeni bir kredi sözleşmesi imzalanması nedeni ile müvekkilinin bu krediye dayalı kefaletinin hükümsüz kaldığını, davacı bankanın Ankara 18. İcra Müdürlüğü’nün 2019/12732 Esas sayılı takip dosyası ile ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip başlattığını, bu sebeple İİK 45 maddesi uyarınca davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, davacının talep ettiği faiz oranın fahiş olduğunu, kefil olan müvekkilinin borcunun asıl borçludan fazla olma nedeninin anlaşılamadığını, davaya konu kredinin KGF garantili olduğunu, kredi veren bankanın borçlunun temerrüte düşmesi halinde Kredi Garanti Fonu’na başvuru yapması ve devamında KGF tarafından garanti edilen bedel ödendikten sonra KGF’den alınan yetki ile asıl borçlu ve kefiller aleyhine takip yapması gerekirken işlem sırasına uymadan işbu davanın açıldığını beyan ederek, davanın reddine ve davacının %50 tazminata mahkum edilmesine karar verilmesini istemiştir.
KABUL VE GEREKÇE : Dava, genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla girişilen icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Ankara 18. İcra Müdürlüğü’nün 2019/12733 Esas sayılı takip dosyasının tetkikinden; davacının, genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağının tahsili amacıyla davalı kefil ile dava dışı asıl borçlu……. aleyhine 1.928.478,83-TL asıl alacak, 50.140,44-TL işlemiş faiz, 2.507,00-TL BSMV, 675,55-TL ihtarname masrafı olmak üzere toplamda 1.981.801,82-TL üzerinden ilamsız icra takibinde bulunduğu, ödeme emrinin davalı kefile usulüne uygun olarak tebliğ edilemediği, ancak davalının 25/09/2019 havale tarihli dilekçesi ile borcun esası ve icra dairesinin yetkisi yönünden takibe itiraz ettiği, davacının süresi içerisinde işbu itirazın iptali davasını açtığı anlaşılmıştır.
Öncelikle, her ne kadar davalı-takip borçlusu …, davaya dayanak icra dosyasında icra dairesinin yetkisine süresi içerisinde itiraz etmiş ise de, davalı vekilinin cevap dilekçesinde açıkça yetki itirazından vazgeçmesi karşısında mahkememizin 20/02/2020 tarihli celsesinde icra dairesinin yetkisine yapılan itiraz hakkında karar verilmesine yer olmadığına hükmedilmiştir.
Toplanan delillere, tüm dosya kapsamına ve mahkememize ibraz edilen bilirkişi kök ve ek raporlarına göre, davacı banka ile dava dışı asıl borçlu ….. arasında 23/03/2017 tarihli, 1.000.000,00-TL bedelli ve 01/10/2018 tarihli 750.000,00-TL bedelli iki adet Genel Kredi Sözleşmesi akdedildiği, her iki sözleşmeyi davalının müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatı ile imzaladığı, her iki sözleşmeye davalı-kefil …’un eşi ……’un TBK 584 maddesi uyarınca muvafakat verdiği, yine kefalet sözleşmesinin TBK 583 maddesinde yer alan şekli şartları içermesi karşısında hukuken geçerli olduğu, davacı bankanın akdedilen 23/03/2017 tarihli Genel Kredi Sözleşmesi kapsamında asıl borçluya 06/07/2018 tarihli 750.000,00-TL tutarlı, 01/10/2018 tarihli 750.000,00-TL tutarlı sözleşmeye istinaden ise 07/11/2017 tarihinde 250.000,00-TL, 24/11/2017 tarihinde 400.000,00-TL tutarlı kredi kullandırıldığını, akdedilen her iki genel kredi sözleşmesinde davalının kefaletinin bulunması karşısında her iki sözleşme kapsamında kullandırılan krediden kefalet limiti dahilinde davalının sorumlu olacağı, borcun ödenmemesi üzerine davacı banka tarafından Ankara 54. Noterliği’nin 03/09/2019 tarihli ihtarnamesi ile hesabın kat edildiğini, kat ihtarnamesinin davalıya 04/09/2019 tarihinde tebliğ edildiği, ihtarnamedeki 24 saatlik atifet süresi nazara alındığında davalı-kefil yönünden temerrüt tarihinin 06/09/2019 olarak kabul edilmesi gerektiği, akdedilen sözleşme uyarınca davaya konu Besicilik Kredisi yönünden davacı bankanın %23,40, Spot Kredi yönünden ise %33,42 oranında akdi faiz, her iki kredi için ise %46,80 oranında temerrüt faizi talep edebileceği, taraflar arasındaki ihtilafın ticari iş mahiyetinde olması sebebi ile somut olayda TBK 88 ve 120 maddelerinin uygulanamayacağı, Ankara 18. İcra Müdürlüğü’nün 2019/12732 Esas sayılı takip dosyası ile davacı bankanın dava dışı …. aleyhine ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile icra takibine giriştiği, takibe dayanak olan ipotek akit belgesi incelendiğinde davalı-kefilin kefaletten kaynaklanan borcunun ipotek ve teminat altına alınmadığından İİK 45 maddesi uyarınca davalı kefil aleyhine ilamsız icra takibi başlatılmasında ve bu takibe karşı itirazın iptali için dava açılmasında yasal engel bulunmadığı, KGF garantili kredi için ödeme yapılsa dahi takip yetkisinin davacı bankada olması karşısında KGF garantili kredi için davacı bankanın takip başlatamayacağı yönündeki davalı savunmasına itibar edilemeyeceği, kat tarihi itibari ile ibraz edilen bilirkişi raporuna göre, davacı bankanın Besicilik Kredisi için 964.987,50-TL., Spot Kredisi için 861.834,26-TL, kredi ekstra masrafı, işlemiş faizi ve BSMV’si olmak üzere toplamda diğer alacaklardan kaynaklan 14,82-TL olmak üzere nihai olarak alacağının toplam 1.826.836,58-TL olduğu, davalı-kefilin temerrüt tarihi itibari ile borçtan kefalet limiti ile sınırlı, temerrüt tarihinden sonra kendi temerrüdünden kefalet limiti ile sınırlı olmaksızın sorumlu olacağı ve davalı-kefilin kefalet limitinin 1.750.000,00-TL olduğu, davacı bankanın ihtarname masrafına ilişkin 752837 noterlik makbuzunu ibraz ettiği nazara alındığında, takip tarihi itibari ile mahkememize ibraz edilen 2.bilirkişi ek raporuna göre, davacı bankanın davalı-kefilden 1.750.000,00-TL asıl alacak, 29.575,00-TL temerrüt faizi, 1.478,75-TL faizin %5 gider vergisi, 675,55-TL ihtarname masrafı olmak üzere toplamda 1.781.729,30-TL alacaklı olduğu saptanmakla;
Davalının Ankara 18. İcra Müdürlüğü’nün 2019/12733 Esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile takibin 1.750.000,00-TL asıl alacak, 29.575,00-TL temerrüt faizi, 1.478,75-TL faizin %5 gider vergisi, 675,55-TL ihtarname masrafı ve asıl alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek yıllık %46,80 oranında temerrüt faizi ve bu faizin %5 BSMV’si ile takibin devamına,
Davalının likit olan alacağa haksız olarak itiraz ettiği saptanmakla hükmolunan alacağın %20’si olan 356.345,86-TL icra inkar tazminatının İİK. 67.maddesi gereğince davalıdan tahsili ile davacı bankaya verilmesine,
Davacının fazlaya ilişkin isteminin reddine,
Reddedilen kısım yönünden davacının takibe kötüniyetli olarak giriştiği sabit olmadığından davacının İİK. 67.maddesi gereğince kötüniyet tazminatına mahkum edilmesi yönündeki davalı isteminin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm fıkrası tesis kılınmıştır.
HÜKÜM :
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile,
Davalının Ankara 18. İcra Müdürlüğü’nün 2019/12733 Esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile takibin 1.750.000,00-TL asıl alacak, 29.575,00-TL temerrüt faizi, 1.478,75-TL faizin %5 gider vergisi, 675,55-TL ihtarname masrafı ve asıl alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek yıllık %46,80 oranında temerrüt faizi ve bu faizin %5 BSMV’si ile takibin devamına,
Davalının likit olan alacağa haksız olarak itiraz ettiği saptanmakla hükmolunan alacağın %20’si olan 356.345,86-TL icra inkar tazminatının İİK. 67.maddesi gereğince davalıdan tahsili ile davacı bankaya verilmesine,
Davacının fazlaya ilişkin isteminin reddine,
Reddedilen kısım yönünden davacının takibe kötüniyetli olarak giriştiği sabit olmadığından davacının İİK. 67.maddesi gereğince kötüniyet tazminatına mahkum edilmesi yönündeki davalı isteminin reddine,
2-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 121.709,93-TL harçtan peşin alınan 23.935,22-TL harcın mahsubu ile bulunan 97.774,71-TL karar harcı davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
-6325 sayılı yasanın 18/A-13 maddesi uyarınca 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı duruşmada kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davanın kabul edilen kısmı yönünden hesaplanan 95.160,53-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davalılar duruşmada kendilerini bir vekil ile temsil ettirdiklerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davanın reddedilen kısmı yönünden hesaplanan 22.455,08-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 927,50-TL (posta gideri ve bilirkişi ücreti olmak üzere) davanın kabul ve red oranına göre hesap edilen 833,86-TL yargılama gideri ile davacı tarafından peşin harç olarak yatırılan 23.935,22-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Taraflarca yatırılan gider avansından artan kısmın karar kesinleştiğinde ve istek halinde yatırana iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 11/02/2021

Başkan …
¸e-imza
Üye …
¸e-imza
Üye …
¸e-imza
Katip …
¸e-imza