Emsal Mahkeme Kararı Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/264 E. 2021/626 K. 25.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

T.C.
ANKARA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2019/264 Esas
KARAR NO : 2021/626
DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 25/03/2013
KARAR TARİHİ : 25/10/2021

DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 01/04/2014
KARAR TARİHİ : 10/02/2020

Mahkememizde görülmekte bulunan Asıl dava ve Birleşen davaya ilişkin olarak açılan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Asıl dava yönünden;
TALEP :
Davacı vekilince sunulan dava dilekçesinde özetle; Davalılar ile imzalanan 10.12.2010 tarihinde karşılıklı imzalan Tarımsal Yatırımlar İle İlgili İnşaat Yapım Sözleşmesi gereği … İnşaat Harita San. ve Tic Ltd. Şti. olarak yapımını üstlendiklerini, … Parseldeki 50 Başlık Süt Sağmal Ahırı inşaatıyla ilgili yaptıkları imalatın hak edişlerini inşaat neredeyse bitme aşamasına geldiği halde alamadıklarını, bu konuda davalılara ihtarname gönderildiğini ve bedelin ödenmediği takdirde sözleşmenin fesih edileceği bildirildiğini buna rağmen yapılan iş hakkında sözleşme gereği yapılması gereken ödemelerin tarafına yapılmadığını ayrıca yapılan iş hakkında … Asliye Hukuk Mahkemesinde tespit yaptırdığını, yaptığı işin toplam bedelinin yaklaşık 200.000 TL tutarında olduğunu, sözleşmenin tarafının davalı … olup ayrıca diğer davalının da sunulan sözleşme gereği ödemenin yapılmadığı takdir de ödemeyi taahhüt eden firma olduğunu, davalılar tarafından hak edişlerinin yapılmayıp, sözleşmeden doğan hak ediş alacaklarının tarafına ödenmemesinden dolayı büyük maddi ve manevi zararlara uğradığını, imalatla ilgili ödemelerinde büyük maddi sıkıntılara düştüğünü ve iş yaptıkları çevrelere karşı büyük bir güven, prestij kaybına uğradıklarını, bu nedenle yapılan işin maliyeti dışında maddi ve manevi zararlarının da söz konusu olduğunu, davaya konu olan yerin davalılar adına kayıtlı olmayıp 3. bir kişiye ait olduğundan alacaklarını tahsil etme risklerinin söz konusu olduğunu, bu nedenle Davalı … adına Gaziantep Tapu Sicil Müdürlüğünde … parselde bulunan Bağımsız bölüm 3 ve 13 daireleri ile … No.lu parsel gayrimenkullerine ve ortaya çıkacak diğer gayrimenkullerine ihtiyati tedbir konulmasını talep ettiklerini tüm bu nedenlerle davalılar ile aralarında yapmış oldukları sözleşmeye göre hak ettikleri işin maliyeti olan yaklaşık 200.000,00 TL den şimdilik fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 20.000,00 TL nin davalılardan alınarak tarafına verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP :
Davalı … vekili cevap dilekçesinde ve duruşmada alınan beyanında; açılan davayı kabul etmediklerini, yetkili mahkemenin Ankara Ticaret Mahkemeleri olduğunu, öncelikle yetki itirazlarının kabulüne karar verilmesini talep ettiğini, taraflar arasında imzalanan sözleşmenin 32 maddisine göre taraflar arasında sorun çıktığı takdirde anlaşmazlığın davalılardan … Bilişim tarafından tayin edilecek 2 İnşaat Mühendisi ve 1 Hukukçu hakem heyeti tarafından çözüleceğinin belirtildiğini hakem tarafından sorunun çözümlenememesi halinde Ankara Mahkemelerinin Yetkili olacağının sözleşmede belirtildiğini, sözleşme altındaki imzanın müvekkili …’a ait olmadığını, sözleşmenin 10.maddesine göre hak ediş onayından sonra ödeme yapılacağından ve …’nun onayından geçen teslim olmadığından davanın reddi gerektiğini beyan etmiştir.
Davalı … Bilişim Ltd.Şti vekili cevap dilekçesinde ve duruşmada alınan beyanında; davacı tarafından açılan davayı kabul etmediklerini, tüm işlemlerin … Madencilik A.Ş isimli şirkette yapıldığını ve ibralaşıldığını, davalı şirketin sahibi olan … …’nin aynı zamanda … A.Ş. isimli şirketin de ortağı olduğunu, söz konusu beton alım sözleşmesinde … A.Ş. adı altındaki imzanın da … …”ye ait olduğunu, … Madencilik A.Ş”nin davaya dahil edilmesini talep ettiklerini, cevap dilekçelerinin ekinde yer alan fesih ve ibra protokolü ile tarafların karşılıklı olarak anlaştıklarını, çekler ve para konusunda da tarafların karşılıklı olarak ibralaştıklarını beyan etmiştir.
Birleşen Ankara 1.Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/642 Esas, 2020/104 Karar sayılı dava yönünden;
TALEP :
Davacı/Birleşen davada davalı vekili dava dilekçcsinde özetle; mülkiyeti müvekkiline ait … İli, Elbeyli İlçesi, … Köyünde bulunan … bulunan taşınmazı 50 yıllığına icra aldığını, burada her yıl yerel örf ve adet gereği salçalık kırmızı biber ektiğini, buranın yüzölçümünün 18.500 m2 olduğunu, buranın yıllık getirisinin masraflar çıktıktan sonra yıllık 20.000,00.-TL olduğunu, davalının müvekkilinin onayı olmaksızın yerini ahır yapmak üzere kazarak eşeleyerek sulak tarlasını kullanılmaz hale getirip neticeden ahırı da yapmaksızın kaçıp gittiklerini, durumu … şirketine ihbar ettiklerini, … şirketinin, yüklenici firmaya görevini ifa etmesini, aksi taktirde işverenin maddi manevi tüm zararlarının karşılanması için baskı yapınca, davalı şirket tarlada inşat yapıldığından müvekkilinin ekip biçmeden mahrum kaldığını, müvekkilinin kardan mahrum kaldığı gibi şayet yüklenici firma bu eseri tamamlasaydı sözleşme tarihinden bu yana devletten alacağı olan 162.000,00.-TL den de mahrum kaldığını, İnekçilik ve süt üretiminden de yoksun kalan müvekkilinin ayrıca zarara uğradığını beyanla, fazlaya ilişkin tüm hakları saklı kalmak kaydı ile 7.500,00.-TL maddi, 2.500,00.-TL sair zararların davalı şirketten 10.12.2010 tarihinden itibaren ticari faizi ile tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE :
Asıl davanın Eser Sözleşmesinden Kaynaklı yapılan imalatların istemine ilişkin Alacak davası olduğu, Birleşen davanın ise, Asıl davaya konu Eser sözleşmesinde iş sahibinin yüklenici firmaya karşı açılmış Tazminat davası niteliğinde olduğu görülmüştür.
Asıl dava ve Birleşen davaya ilişkin olarak taraflar arasındaki ihtilafın; hukuki niteliği itibari ile eser sözleşmesinden kaynaklanan tazminat alacağından ibarettir.
Asıl davaya ilişkin olarak; … Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/388 Esas, 2012/80 Karar sayılı ilamı ile yetkisizlik kararı verilmiş, kararın kesinleşmesine müteakip dava dosyası mahkememizin 2013/246 Esas’ına kayıt olmuş, davalı … tarafından davalı …… Ltd. Şti aleyhine karşı dava açılmış olup, dava mahkememizin 09/07/2013 tarihli celsesinde iş bu dosyadan karşı davanın tefrikine karar verilmiş ve 2014/258 Esasa kayıt olmuştur.
Davacı vekili 15/07/2014 tarihinde harçlandırdığı dilekçesi ile davayı ıslah ederek 206.000,00 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek temerrüt faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Mahkememizden verilen 2013/246 Esas, 2017/433 Karar, 15/05/2017 tarihli kararı ile Davalı … Bilişim Sistemleri… Ltd. Şti aleyhine açılan davanın reddine, Davalı … aleyhine açılan davanın kabulüne karar verilmiş, Yargıtay 15 Hukuk Dairesi 2018/4197 Esas, 2019/936 Karar, 05/03/2019 tarihli kararı ile “…. Eser sözleşmesi taraflara karşılıklı haklar ve borçlar yükleyen bir iş görme akdidir. Yüklenici yapımını üstlendiği eseri sözleşmeye, teknik ve sanatsal ilkelere ve amaca uygun olarak imâl edip iş sahibine teslim etmekle, iş sahibi de kararlaştırılan iş bedelini ödemekle yükümlüdürler. 3194 sayılı İmar Yasası’nın 21. maddesi gereğince aynı Kanun’un 26. maddesinde gösterilen istisnalar hariç her türlü inşaat yapımı ilgilisine göre belediye veya valiliklerden alınacak yapı ruhsatına tabidir. Ruhsat alınmış yapılarda herhangi bir değişiklik yapılması da yeniden ruhsat alınmasına bağlıdır. İstisnalar dışında ruhsat alınmadan yapıya başlanması, kaçak yahut ruhsat ve eklerine aykırı yapı yapılması durumunda 3194 sayılı Kanun’un 32. maddesi uyarınca yerel idarelerce yıktırılır ve aynı Kanun’un 42. maddesi gereğince de yapı sahibine ve yükleniciye ceza yaptırımı uygulanır. İmar mevzuatındaki kurallar kamu düzeni gereği uyulması zorunlu ve emredici hukuk kurallarıdır. 3194 sayılı İmar Yasası’nın 27. maddesinde de “(Değişik madde ve başlığı: 6495 – 12.7.2013 /m.73/p-2) Belediye ve mücavir alanlar dışında köylerin köy yerleşik alanlarında, civarında ve mezralarda yapılacak konut, entegre tesis niteliğinde olmayan ve imar planı gerektirmeyen tarım ve hayvancılık amaçlı yapılar ile köyde oturanların ihtiyaçlarını karşılayacak bakkal, manav, berber, köy fırını, köy kahvesi, köy lokantası, tanıtım ve teşhir büfeleri ve köy halkı tarafından kurulan ve işletilen kooperatiflerin işletme binası gibi yapılar için yapı ruhsatı aranmaz. Ancak etüt ve projelerinin valilikçe incelenmesi, muhtarlıktan yazılı izin alınması ve bu yapıların yöresel doku ve mimari özelliklere, fen, sanat ve sağlık kurallarına uygun olması zorunludur. Etüt ve projelerin sorumluluğu müellifi olan mimar ve mühendislere aittir. Bu yapılar valilikçe ulusal adres bilgi sistemine ve kadastro planlarına işlenir. Köy yerleşik alan sınırları dışında kalan ve entegre tesis niteliğinde olmayan ve imar planı gerektirmeyen tarım ve hayvancılık amaçlı yapıların yapı ruhsatı alınarak inşa edilmesi zorunludur. Tarım ve hayvancılık amaçlı yapıların denetimine yönelik fennî mesuliyet 28. madde hükümlerine göre mimar ve mühendislerce üstlenilir.”hükmü bulunmaktadır.
Somut olayda davacı ve davalı iş sahibi arasındaki sözleşme … İli, Elbeyli İlçesi, … Köyü, 17 Parseldeki 50 Başlık Süt Sağmal Ahırı inşaatıyla ilgili olup davacı sözleşmenin 4-g maddesinde de belirtildiği gibi işi sözleşme ekleri, fen ve tekniği ile işin yapımı sırasındaki imar mevzuatı hükümlerine uygun yapmak zorunda olup, davalı iş sahibince yapılan inşaatla ilgili … Valiliği ile Encümenince para cezası da uygulandığı belirtildiğinden mahkemece bilirkişiden alınacak ek rapor ile öncelikle davalı iş sahibine ait inşaatın 3194 sayılı İmar Yasası’nın 21 ve 27’nci maddeleri hükümlerine tabi olup olmadığının incelenip, davacı yüklenici tarafından gerçekleştirilen imalâtın ruhsata tabi olup olmadığı, imar mevzuatına aykırı yapılıp yapılmadığı, uygun değil ise tadilat ruhsatı alınarak ya da başka bir şekilde imar mevzuatına ve yasal hale getirilmesinin mümkün olup olmadığı gerektiğinde bu konuda davacıya süre de verilerek yapılan binanın imar mevzuatına uygun hale getirilmesinden sonra davanın sonuçlandırılması gerekirken eksik inceleme ile karar verilmesi doğru olmamış, bozulması gerekmiştir. … ” gerekçesi ile bozulmakla işbu esasa kayıt olmuştur.
Yargıtay Bozma ilamı’na uyulmasına karar verilerek, yargılamaya devam olunmuş, bozma ilamı doğrultusunda ilamda belirtilen hususların tespiti ve değerlendirilmek … Asliye Hukuk mahkemesine talimat yazılarak, İnşaat Mühendisi bilirkişiden ek rapor düzenlenilmesine karar verilmiş, Bilirkişi tarafından sunulan 04/12/2019 havale tarihli raporda; davalının 3194 sayılı İmar Kanuna ve Plansız Alanlar Tip İmar Yönetmeliği hükümlerine aykırı hareket ederek ruhsat alınması gereken yapı için ruhsat almadan inşaat yaptığı, bu sebeple il encümeni tarafından para cezası ile cezalandırılarak ruhsatlandırılması için 30 iş günü süre tanındığı, kanunun uygun gördüğü süreler içerisinde yapı ruhsatına başvuru yapmadığının açıkça görüldüğü rapor edilmiştir. Mahkememizin 2015/642 Esas sayılı dava dosyası ile birleştirilmesine karar verilerek, Asıl dava ve Birleşen davada davacıların ve davalıların iddiaları doğrultusunda, ihtilaf konusu hususlarda ayrı ayrı tespitler yapmak amacı ile Nitelikli Hesap Uzmanı bilirkişiden rapor alınmasına karar verilmekle, sunulan 12/10/2020 tarihli raporda, Asıl davada, davacının yüklenici tarafından işsahibi ve danışman aleyhine açılmış imalat bedelinin tahsili talebine yönelik alacak davası olduğu, Yargıtay 15 Hukuk Dairesi 2018/4197 Esas, 2019/936 Karar, 05/03/2019 tarihli bozma kararı doğrultusunda yapılan incelemede, davalı işsahibine bildirmeyen davacının yapmış olduğu yapının imara aykırı olması ve 3194 sayılı Kanunun 32. Maddesi uyarınca yerel idarelerce yıktırılmasını gerektirecek bir imalat yapmış olması nedeni ile davalı …’tan bir talepte bulunamayacağı, Birleşen davada ise , davanın iş sahibi tarafından açılan tazminat davası niteliğinde olduğu, dosyada mübrez 18/12/2017 tarihli raporda, dava konusu taşınmazın 2010-2014 yılları arasındaki izinsiz kullanımından ötürü ecrimisil bedeli olarak 29.561,30-TL’yi talep edebileceği, davacı tarafından kullanmadığı hibeden kaynaklanan zararının talep edilmiş ise de, bu buşvurunun sonuçlanmamasının yegane nedeninin, davalı tarafından yapılan ahır imalatı olup olmadığı, davacının başvurunun kabulü için diğer gereken tüm şartları sağladığına dair dosya kapsamında bir kayda rastlanılmadığı dolayısı ile davacının bu talebinin yerinde olmadığı rapor edilmiştir.
Taraf vekillerinin itirazları üzerine, sözleşme konusu inşaatın yeni bir yükleniciye yaptırabileceği süre baz alınmak suretiyle davalı birleşen davacı yönünden sütçülük ve inekcilik faaliyetleri açısından müspet zarar oluşup oluşmadığı, oluşmuş ise miktarının tespitine yönelik Nitelikli Hesap Uzmanı bilirkişi yanına Ziraat Mühendisi eklenmek üzere bilirkişi ek raporu alınmasına karar verilmekle, 28/03/2021 tarihinde sunulan bilirkişi ek raporunda, Asıl davada, davanın yüklenici tarafından iş sahibi ve danışman aleyhine açılmış imalat bedelinin tahsili talebine yönelik alacak davası olduğu, Yargıtay 15. H.D. 2018/4197 E, 2019/936 K. 05.03.2019 1. bozma kararı doğrultusunda yapılan incelemede, davalı iş sahibine bildirmeyen davacının yapmış olduğu yapının imara aykırı olması ve 3194 sayılı Kanun’un 32. maddesi uyarınca yerel idarelerce yıktırılmasını gerektirecek bir imalat yapmış olması sebebiyle, davalı …’tan bir talepte bulunamayacağı hususunun Sn. Mahkemenin takdirinde olduğu, Birleşen davada, Davanın, iş sahibi tarafından açılan tazminat davası niteliğinde olduğu, Dosyada mübrez 18/12/2017 tarihli raporda; dava konusu taşınmazın 2010 – 2014 yılları arasındaki izinsiz kullanımından ötürü ecrimisil bedeli olarak 29.561,30-TL. ‘yi davalıdan talep edebileceği, Davacı yan, kullanamadığı hibeden kaynaklanan zararı da talep etmiş ise de, davacının Güneydoğu Anadolu Projesi Eylem Planını Kapsamındaki illerde Süt Sığırcılığı Yatırımlarının Desteklenmesine ilişkin Uygulama Esasları Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ uyarınca, projeye ait yatırımların mutlaka, projenin onaylandığı yılın 15 Aralık tarihini geçemeyeceği, sabit yatırımlar için süre uzatımı olmadığı özellikle belirtildiği halde …’ın hiçbir işlem ve faaliyette bulunmadığı, süre bitimine 5 gün kala yani, 10/12/2010 tarihinde davacı/karşı davalı yükleniciler ile sözleşme imzalandığı ve bu sözleşmedeki imzayı sonrasında inkar ettiği görüldüğünden, …’ın başvurusunun sonuca ulaşmamasının davalıdan kaynaklanmadığı, bu nedenle davacının davalıdan talep edilebilir tazminat alacağından bahsedilemeyeceği, ancak mahkemece aksi kanaate olunması halinde kurulca İnşaat Mühendisinin katılımı sağlanarak, “Ruhsatsız başlanan ve tamamlanması gereken 045,81 oranındaki inşaat imalatı’nın ne kadar sürede tamamlanacağının belirlenmesi akabinde, hesaplama yapılabileceği rapor edilmiştir.
Tarafların itirazlarının değerlendirilmesi üzere, İnşaat mühendisi eklenmesi suretiyle yeni oluşturulacak bilirkişi heyetinden ek rapor alınmasına karar verilmiş, sunulan 10/09/2021 tarihli ek raporda; Asıl davada, Davanın, yüklenici tarafından iş sahibi ve “danışman” aleyhine açılmış imalat bedetinin tahsili talebine yönelik alacak davası olduğu, Yargıtay 15. HD. 2018/4197 E. 2019/936 K, 05.03.2019 1. bozma kararı doğrultusunda yapılan incelemede, davalı iş sahibine bildirmeyen davacının yapmış olduğu yapının imara aykırı olması ve 3194 sayılı Kanun’un 32. maddesi uyarınca yerel idarelerce yıktırılmasını gerektirecek bir imalat yapmış olması sebebiyle, davalı …”tan bir talepte bulunamayacağı hususunun mahkemenin takdirinde olduğu, Birleşen davada, Davanın, iş sahibi tarafından açılan tazminat davası niteliğinde olduğu, dosyada mübrez 18/12/2017 tarihli raporda; dava konusu taşınmazın 2010 – 2014 yılları arasındaki izinsiz kullanımından ötürü ecrimisi! bedeli olarak 29.561,30-TL.’yi davalıdan talep edebileceği, davacı yan, kullanamadığı hibeden kaynaklanan zararı da talep etmiş ise de, davacının Giineydoğu Anadolu Projesi Eylem Planını Kapsamındaki illerde Süt Sığırcılığı Yatırımlarının Desteklenmesine ilişkin Uygulama Esasları Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ uyarınca, projeye ait yatırımların mutlaka projenin onaylandığı yılın 15 Aralık tarihini geçemeyeceği, sabit yatırımlar için süre uzatımı olmadığı özellikle belirtildiği halde …’ın hiçbir işlem ve faaliyette bulunmadığı, süre bitimine 5 gün kala yani, 10/12/2010 tarihinde davacı/karşı davalı yükleniciler ile sözleşme imzalandığı ve bu sözleşmedeki imzayı sonrasında inkar ettiği ve imzanın kendisine ait olmadığının tespit edildiği, …’ın hibe başvurusunun sonuca ulaşmamasının davalıdan kaynaklandığı, her türlü şartta inşaatın hibe kapsamında verilen sürede tamamlanamayacağı, bu nedenle davacının davalıdan talep edilebilir tazminat alacağından bahsedilemeyeceği, rapor edilmiştir.
Birleşen Ankara 1.Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/642 Esas, 2020/104 Karar sayılı davasına ilişkin olarak; Asıl davada 2013/246 Esas sayılı dosyasından tefrik edilen karşı dava mahkememizin 2014/258 Esas’a kayıt olmakla, 02/04/2014 tarihinde davanın usulden reddine karar verilmiş, Yargıtay 15 Hukuk Dairesi 2015/1978 Esas, 2015/2766 Karar, 22/05/2015 tarihli kararı bozulmakla, 2015/642 Esas numarası ile kayıt olmuş, … Asliye Hukuk Mahkemesine talimat yazılarak, Ziraat Mühendisi, Kadastro ve İnşaat Mühendisinden oluşacak üç kişilik bilirkişi heyeti oluşturularak, mahallinde keşif yapılıp davalı tarafça taahhüt edilen inşaat projesinde tamamlanıp tamamlanmadığı tamamlanmış ise % kaç oranında tamamlanmış olduğunun tespiti ile inşaatın üzerine yapıldığı gayrimenkulün kullanılmaması sebebiyle geçmiş yıllara ait zararların hesaplanması amacı keşif yapılarak rapor düzenlenilmesine karar verilmekle, talimat mahkemesince alınan 18/12/2017 tarihli raporda; Taşınmaz üzerinde yapılan inşaatın 01/04/2014 dava tarihi tamamlanma oranı ve maliyetinin Ahır Bölümünün tamamlanma oranının %40 olduğu bedelinin ise 100.800,00-TL olduğu, Süt sağım Ün. tamamlanma oranının %60 olduğu, bedelinin ise 25.200,00-TL olduğu, Revir ve doğum Böl. Tamamlanma oranının %40 olduğu, ,bedeli 8.400,00 TL olduğu, İdari bina’nın Tamamlanma oranı % 85, bedelinin ise 46.750,00 TL olduğu, Hav.Buz. Bö, Tamamlanma oranı % 40 , bedelinin ise 21.000,00 TL olduğu, Ham gübre havuzu’nun Tamamlanma oranı % 70 , bedeli 8.820,00 TL olduğu, Su deposu’nun Tamamlanma oranı % 70, bedeli 18.620,00 TL olduğu, S. yem çukur’un Tamamlanma oranı % 80 olduğu bedelinin ise 16.800,00 TL olduğu toplam ise 246.390,00TL olarak tesipt edildiği, Taşınmaz üzerinde yapılan inşaatların 01.04.2014 dava tarihi itibariyle %100 tamamlanma oranı ve maliyeti: Ahır bölümünün bedelinin 224.000,00 TL, Süt sağım Ün. bedelinin 42.000,00 TL, Revir ve doğum böl. bedeli 21.000,00 TL, İdari bina bedeli 55.000,00 TL, G.Havy.Buz. Böl bedeli 52.500,00 TL, Ham gübre havuzu 12.600,00 TL, Su deposunun ise bedelinin 26.600,00 TL, yem çukur bedelinin ise 21.000,00 TL olmak üzere toplam 454.700,00TL olduğu, Keşif tarihi mevcut durumu ile taşınmaz üzerindeki yapıların tamamlanma oranının İnşaatın tamamlanma oranı %54,19 olduğu, İnşaatın eksiklik oranını ise %45,81 olduğu rapor edilmiştir.
Davacı tarafından sözleşmenin altındaki imzanın inkar edilmesi üzerine talimat mahkemesi aracılığı ile imza örnekleri dosya arasına alınmış, imza incelemesi yapılmak üzere sunulan 25/12/2019 tarihli raporda, incelemeye konu işvereni …, yüklenici … İnş…Ltd. Şti ve taraflar danışman … Bilişim… Ltd. Şti olarak düzenlenen 10/12/2010 tarihli (8) sayfadan oluşan Tarımsal Yatırımlar ile ilgili İnşaat Yapım sözleşmesi sayfaları üzerinde … adına atılı bulunan imzaların dava dosyasındaki mevcut huzurda alınmış imzalarında tespit edilen farklılıklara kıyasen … elinden çıkmadığı kanaat edilmiştir.
Davacı vekilince sunulan 01/04/2021 tarihli ıslah dilekçesi ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile ecri misil bedeli ‘nin 29.561,30-TL olduğu ve taleplerini 19.561,30-TL artırdıklarını beyan etmiş, harcının yatırıldığı görülmüştür.
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda;
Asıl dava yönünden yapılan inceleme neticesinde; Asıl davanın taraflar arasında 10/12/2012 tarihinde imzalanan “Tarımsal Yatırımlar İle ilgili İnşaat Yapım Sözleşmesi” gereğince yüklenici olarak gözüken davacı firmanın işveren olarak belirtilen davalı … ile danışman olarak belirtilen davalı … Bilişim Sistemleri… Ltd. Şti’nden yapmış olduğu imalat bedellerinin istemine ilişkin Eser Sözleşmesine dayalı Alacak davası olduğu, mahkememizden verilen 2013/246 Esas, 20217/433 Karar, 15/05/2017 tarihli kararı ile Davalı … Bilişim Sistemleri… Ltd. Şti aleyhine açılan davanın reddine, Davalı … aleyhine açılan davanın kabulüne karar verilmiş, Yargıtay 15 Hukuk Dairesi 2018/4197 Esas, 2019/936 Karar, 05/03/2019 tarihli kararı ile “davalı iş sahibine ait inşaatın 3194 sayılı imar yasasının 21 ve 27. Madde hükümlerine tabi olup olmadığının incelenip davacı/yüklenici tarafından gerçekleştirilen imalatın ruhsata tabi olup olmadığı, imar mevzuatına aykırı yapılıp yapılmadığı, uygun değil ise tadilat ruhsatı alınarak ya da başka bir şekilde imar mevzuatına ve yasal hale getirilmesinin mümkün olup olmadığı” konularının araştırılarak hüküm kurulması gerektiği gerekçesi ile bozulması üzerine mahkememizce alınan 03/12/2019 tarihinde alınan bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere, davalının 3194 sayılı imar kanununa ve plansız alanlar tip imar yönetmeliğine aykırı hareket ederek, ruhsat alınması gereken yapı için ruhsat almadan inşaat yaptığı bu sebeple il encümeni tarafından para cezası ile cezalandırılarak ruhsatlandırılması için 30 iş günü süre tanındığı, kanunun uygun gördüğü süreler içerisinde başvuruda bulunmadığının tespit edildiği, davacının TBK ‘nun 472/3 maddesinde düzenlenen genel ihbar yükümlülüğü çerçevesinde basiretli bir tacir olarak davalı iş sahibi …’a inşaat ruhsatının alınmadığı hususunda bilgilendirilmesi gerektiği halde bilgilendirmediği anlaşılmakla, aynı kanun maddesi gereğince doğacak sonuçlara katlanması gerektiği hükme bağlandığı görülmekle davalı işsahibine bildirmeyen davacının yapmış olduğu imarın aykırı olması ve 3194 sayılı İmar Kanunun 32. Maddesi uyarınca yerel idarelerce yıktırılmasını gerektirecek bir imar yapmış olduğu anlaşılmakla, davalı …’dan herhangi bir talepte bulunamayacağı yine davalı … Bilişim Sistemleri… Ltd. Şti ile ilgili olarak mahkememizce verilen 2013/246 Esas, 2017/433 Karar, 15/05/2017 tarihli ilam ile davalı şirketin sözleşmeyi danışma firma olarak imzaladığı, davalı şirketin hakediş alacağından sorumluluğunu düzenleyen sözleşmenin 8.3 maddesindeki şartların gerçekleştiğini davacının iddia ve ispat edemediği bu suretle danışman firma konumunda olan davalı … şirketinin sözleşme kapsamında hakediş alacağından sorumluluğunun bulunmadığı gerekçesi ile verilen karar taraflarca temyiz nedeni yapılmadığından yukarıda anılan Yargıtay Bozma kararı sonrasında kesinleşmiş olduğu anlaşılmakla, Yargıtay Bozma ilamı doğrultusunda asıl dava yönünden her iki davalı açısından davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Birleşen Ankara 1.Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/642 Esas, 2020/104 Karar sayılı davası yönünden yapılan inceleme neticesinde; Söz konusu birleşen davada Asıl davaya konu olan Eser Sözleşmesinde iş sahibi olarak gözüken davacının, yüklenici olarak gözüken davalı …… Ltd. Şti , Eser sözleşmesi gereğince yüklenicinin üzerine düşen edimlerini yerine getirmeyerek inşaatı sözleşme gereğince bitirilip teslim edilmemesi nedeni ile sözleşmeye konu eserin yapılacağı … İli, Elbeğli İlçesi, … Köyü, … no’lu taşınmaza 2010-2014 yılları arasındaki izinsiz kullanımdan ötürü ecremisil bedeli ile kullanamadığı hibeden kaynaklı zararın giderilmesine yönelik tazminat davası olduğu, davacının dava dilekçesinde 7.500,00-TL maddi, 2.500,00-TL sair zarardan kaynaklı tazminat alacağı isteminde bulunduğu görülmüştür.
Söz konusu birleşik dava davacısı … Tarımsal Yatırımlar ile İlgili Yapım Sözleşmesine imza inkarında bulunmuş ve imzası kendisine ait olmadığı tespit edilmiş ise de; Asıl davada ki savunmasında, Birleşik davanın da söz konusu sözleşme hükümlerine dayandığı anlaşılmakla, sözleşme maddeleri esas alarak incelenip tespitler yapılmış, davacının Birleşik davada ecremisil talebine ilişkin olarak mahkememizce alınan 18/12/2017 tarihli bilirkişi raporunda ecremisil bedeli olarak 29.561,30-TL tespit yapıldığı, 10/09/2021 tarihli bilirkişi heyet raporunda, davaya konu eser sözleşmesi gereğince davalı/yüklenici tarafından süresinde tamamlanmayan inşaatının tamamlanma oranının %51,72, eksiklik oranının %48,28 olduğu, bu durumda davacının mülkiyetinde olan taşınmazın izinsiz kullanımından ötürü hesaplanan ecremisil bedelini talep edebileceği ancak davacının kullanmadığı hibeden kaynaklanan zararına ilişkin talep etmiş ise de davacının Güney Doğu Anadolu Projesi Eylem Planı Kapsamındaki İllerde Süt Sığırcılığı Yatırımlarının Desteklenmesine İlişkin Uygulama Esasları Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ Uyarınca projeye ait yatırımların mutlaka projenin onaylandığı yıl 15 Aralık tarihini geçemeyeceği sabit yatırımlar için süre uzatımı söz konusu olmadığı, buna rağmen davacı … tarafından herhangi bir işlem ve faaliyette bulunulmadığı ayrıca süre bitimine 5 gün kala 10/12/2010 tarihinde davaya konu sözleşmenin imzalandığı, bu sözleşmedeki imzanın sonradan inkar edildiği ve imzanın kendisine ait olmadığının tespit edildiği ancak davacı … tarafından hibe başvurusunun sonuca ulaşması için hiçbir faaliyette bulunmadığı tespit edilmekle, …’ın talep ettiği hibe başvurusunun sonuca ulaşamamasına davalının neden olmadığı, her türlü şartta inşaatın hibe kapsamında verilen sürede tamamlanamayacağı anlaşılmakla, davacının hibe alamaması nedeni ile davalıdan talep edilebilir bir tazminat alacağının söz konusu olmayacağından bu talep yönünden reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :
Asıl dava yönünden;
1-Davalılar … Bilişim Sistemleri Danışmanlık San. Tic. Ltd. Şti ve … aleyhine açılan davanın Reddine,
2-Alınması gerekli karar ve ilam harcı 59,30-TL olduğundan, peşin alınan 297,00-TL’den mahsubu ile bakiye 237,70-TL’nin talep halinde karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
3-Davalılar duruşmada kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 22.870,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Taraflarca yatırılan gider avansından artan kısım var ise talep halinde karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
Birleşen dava yönünden;
1-Davanın Kısmen kabulü ile 29.561,30-TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Davacının kullanmadığı hibeden kaynaklı zarara ilişkin tazminat talebinin Reddine,
3-Fazlaya ilişkin istemlerin Reddine,
4-Alınması gerekli karar ve ilam harcı 2.019,33-TL olduğundan, peşin alınan 171,00-TL’den mahsubu ile bakiye 1.848,33-TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
5-Davacı duruşmada kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 4.434,20-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı duruşmada kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 2.500,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yatırılan 554,56-TL harç toplamı ile 5.095,00-TL( posta, tebligat, bilirkişi ücreti) olmak üzere toplam 5.649,56-TL yargılama giderinin 5.209,03-TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalan kısmının davacı üzerinde bırakılmasına,
8-Taraflarca yatırılan gider avansından artan kısım var ise talep halinde karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
Dair, davalı … vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mankemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı . 25/10/2021

Katip … Hakim …
¸e-imzalıdır

¸e-imzalıdır