Emsal Mahkeme Kararı Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/104 E. 2021/64 K. 08.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T…. 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

T.C.
ANKARA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2019/104 Esas
KARAR NO : 2021/64

DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 20/03/2013
KARAR TARİHİ : 08/02/2021

Mahkememizde görülmekte bulunan Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
TALEP :
Davacı vekilince mahkememize sunulan dava dilekçesinde özetle; davalı şirket tarafından müvekkili aleyhine 21/01/2013 tarihinde, 05/11/2012 vade tarihli, 40.674,06-TL tutarında fatura düzenlendiği, fatura bedelinin 4.500,00-TL ‘sinin ödendiği, 36.174,06-TL bakiye alacak olduğundan bahisle, … Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyası ile icra takibi başlatıldığını, ödeme emrinin müvekkiline 18/02/2013 tarihinde tebliğ edildiğini ve takibin kesinleştiğini, takip konusu gösterilen faturada müvekkilinin imza ve kaşesinin bulunmadığını, fatura konusu malların müvekkili firmaca teslim alınmadığını, taraflar arasında mal ve hizmet alımı karşılığında bedel ödenmesine dair bir sözleşme dahi bulunmadığın belirterek, müvekkili şirketin borçlu olmadığının tespiti ve %20 oranında kötü niyet takip tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı taraf süresi içerisinde cevap dilekçesi sunmamış, davacının iddialarını inkar ile yetinmiş, yargılamalar sırasında davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE :
Dava, Kıymetli Evraktan Kaynaklanan Menfi Tespit davasıdır.
Taraflar arasındaki ihtilafın; … Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasından dolayı borçsuzluğunun tespiti talebinden ibarettir.
Mahkememizin 2013/236 Esas, 2016/491 Karar 04/03/2016 tarihli kararında ispat yükünün davalı üzerinde olduğu, ticari defterlerin davalı lehine kesin delil niteliği taşımadığı, irsaliyenin teslim alan kısmının boş olduğu ve mal tesliminin ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, verilen karar davalı vekilince temyiz edilmiş Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2015/3020 Esas, 2015/6481 Karar 30/04/2015 tarihli kararı bozularak iade edilmiş Mahkememizin 2015/456 Esas ‘a kayıt olmuş, Mahkememizden verilen 12/07/2016 tarihli, 2015/456 Esas, 2016/491 Karar sayılı kararı ile “….Mahkememizce usul ve yasaya uygun olan bozma ilamına uyulmasına karar verilmiştir. Bozmaya uyulmakla, bozma gereklerinin yerine getirilmesi amacıyla, davacı tarafa tercih hakkının ne yönde kullanıldığı konusunda beyanda bulunmak üzere süre verilmiş, davacı vekilince sunulan 26.10.2015 havale tarihli dilekçe ile, devreden tarafla olan davadan vazgeçilerek dava konusunu devralmış olan kişilere karşı davaya devam edilmek istendiği beyan edilmiştir. Bilindiği gibi HMK’nun 125/1. fıkra , (a) ve (b) bentlerine göre davanın açılmasından sonra davalı taraf , dava konusunu üçüncü bir kişiye devrederse davacı isterse devreden tarafla olan davasından vazgeçerek, dava konusu devralmış olan kişiye karşı davaya devam eder. Bu takdirde, davacı davayı kazanırsa, dava konusu devreden ve devralan yargılama giderlerinden müteselsilen sorumlu olur. Bu düzenleme, davacı tarafın tercih hakkının kullanılmasına ilişkin 26.10.2015 havale tarihli dilekçesi ve tüm dosya kapsamı dikkate alındığında, davacı tarafın dava konusu hakkı devralan …’e yönelik davanın kabulü gerektiği sonucuna varılmıştır. Yukarıdan beri açıklanan maddi ve hukuki olgular karşısında davanın kabulüne, takip haksız takip niteliğinde ise de, takibin kötü niyetli başlatıldığı ispatlanamadığından, davacı tarafın kötü niyet tazminat talebinin reddine karar verilmesi usul ve yasaya uygun düşecektir.” şeklinde davanın kabulüne karar verilmiş, Mahkememizden verilen kararın temlik alan … tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 2018/589 Esas, 2018/6161 Karar, 28/11/2018 tarihli kararı ile “………Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde, advacıya seçimlik hakkını kullanması yönünden süre verildiği, davanın davalı temlik alana karşı devam ettirildiği, davalı tarafın mal teslimini ispatlayamadığı, herhangi bir delil sunulmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş hüküm davalı temlik alan … tarafından temyiz edilmiştir. Dava faturaya dayalı takibe yönelik borçlu olunmadığının tespitine ilişkindir. Menfi tespit davalarında … olarak ispat yükü davalı-alacaklıdadır. Nitekim davalı bu kapsamda teslim tutanak belgelerinin fotokopisini sunmuştur. Bu durumda mahkemece varsa bu belge asıllarının celp edilerek malzemeyi alan kişinin davacı şirket yetkilisi veyahut çalışanı olup olmadığının araştırılarak, davacı şirket çalışanı veyahut yetkilisi olduğunun anlaşılması halinde imzanın ona ait olup olmadığı üstünde inceleme yapılarak varılacak sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde temyiz eden davalıya iadesine, 28/11/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi. ” ilamı ile dosya ikinci kez mahkememize iade edilmiş, mevcut iş bu esasa kayıt olmuştur.
Mahkememizce, Yargıtay 19 Hukuk Dairesinin 28/11/2018 tarih ve 2018/589 Esas, 2018/6161 karar sayılı bozma ilamına uyulmasına karar verilmekle, yargılamaya devam olunmuş, bozma ilamı doğrultusunda ilamda belirtilen teslim tutanağının aslının sunulması için 02/12/2019 tarihli celsede davalı … Grup… Vekilinin kesin süre verildiği, ihtarlı kesin süre verilmesine rağmen sunulmadığı, teslim tutanağında teslim alan olarak gözüken …’in ve teslim tutanağında …’in adına hareket ettiği …’in savcılık soruşturma dosyasındaki ifade tutanaklarından TC kimlik numaraları tespit edilerek uyap sistemine tanık olarak kaydı yapılıp, mernis adreslerine tebligat çıkarıldığı, davacı şirketin Yargıtay Bozma İlamı doğrultusunda teslim tutanağında imzası olan kişilerin, şirket yetkilisi veya çalışanı olup olmadığı tespitine yönelik, davacı şirketin 2012 yılında çalıştırdığı personeller ile bu personellerin hizmet döküm cetvelleri SGK İl Müdürlüğünden getirtilerek dosyamız arasına alınmıştır.
Mahkememizce, SGK ‘dan istenilen belgeler ve ticaret sicil kayıtlarında davalı şirket müdürü olarak gözüken … ile teslim tutanağında teslim alan olarak gözüken …’in tanık olarak dinlenilmesine karar verilmiş, Tanık … beyanında “kendisine gösterilen teslim tutanağını daha önce gördüğünü hatırlamadığını, tutanakta imzası olan … ‘in esnaf olması nedeniyle tanıdığını fakat kendisini şirket mal teslim almasına ilişkin yetki vermediğini herhangi bir ticari alışverişleri olmadığını, teslim tutanağını da kabul etmediğini ” belirtmiş, Tanık … beyanında “… tıbbi Cihaz ltd. Şti müdürü …’i Akyurttaki ticari faaliyetleri nedeniyle tanıdığını, inşaatlarda mermer işi yaptığını teslim tutanağındaki imzanın kendisine ait olduğunu fakat … Gurup adına hiçbir malzeme almadığını, kendisinin … Mermerden Afyonda kendi adına mermer aldığını ve bu sırada kendisine belge imzalatıldığını bu tutanağın onlardan biri olabileceğini ” beyan etmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama, toplanan deliler ile birlikte yapılan değerlendirme neticesinde; Eldeki dava faturaya dayalı … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasından kaynaklı borçlu olunmadığının tespitine ilişkin menfi tespit davasında ispat yükü davalı/alacaklı da olup bu kapsamda Yargıtay Bozma İlamında da belirtildiği üzere dosyanın davalı/alacaklı tarafından borç dayanağı olarak gösterilen malların davacıya teslim edilip edilmediğinin davalı tarafından ispatlanması gerekmektedir, bu kapsamda dosyaya sunulan mal teslim tutanağına ilişkin fotokopi belge asılları davalı … Grup vekili tarafından ihtarlı kesin süre verilip sunulması istenilmesine rağmen süresi içerisinde sunulmadığı, dosyaya kazandırılan davacı şirkete ait 2012 yılı SGK kayıtlarında teslim alan olarak gözüken …’in şirket yetkilisi veya çalışanı olmadığı 23/11/2020 tarihli şirket müdürü olarak …’in tanık olarak alınan beyanında …’in kendisi adına mal teslimine ilişkin herhangi bir yetki vermediğine ilişkin beyanı, davalı şirket … Grup vekilinin teslim alan olarak gözüken …’in davacı şirket yetkilisi olduğuna ilişkin herhangi bir tesvik edici bilgi belge sunmadığı ve malları teslim alan olarak gözüken …’in tutanaktaki imzasının kendisine ait olduğu ancak tutanaktaki imza malzemeleri kendisinin teslim almadığı … adına hareket etmediği beyanları ile birlikte dikkate alındığında davalı … Grup’un takibe konu faturadaki malları davacı şirkete teslim ettiğini ispatlayamadığı anlaşılmakla, davacının davasının kabulü ile davacının, davalı … Grup…. LTd Şti’nden temlik alan davalı …’e borçlu olmadığının tespitine, davalıların kötü niyetli olduğunun dosyada bulunan bilgi belgeler kapsamında ispatlanamadığından kötü niyet tazminat talebinin reddine, sehven kısa kararda davalı … … olarak yazıldığı görülmekle, … olarak maddi hata kapsamında düzeltilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :
1-Davanın kabulüne,
2-Davacının, …’e … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasındaki borçsuzluğunun tespitine,
3-Davacının kötü niyet tazminat talebinin reddine,
4-Alınması gerekli karar ve ilam harcı 2.517,97- TL olduğundan, peşin alınan 629,50- TL harcın mahsubu ile bakiye 1.888,47-TL harcın davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı duruşmada kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 5.529,13- TL vekalet ücretinin davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yatırılan 676,75-TL harç toplamı ile 811,53- posta, tebligat ve bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.488,28-TL yargılama giderinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yatırılan gider avansından artan kısım var ise talep halinde karar kesinleştiğinde, yatırana iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliği tarihinden itibaren 15 gün içinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı 08/02/2021

Katip … Hakim …
¸e-imzalıdır

¸e-imzalıdır