Emsal Mahkeme Kararı Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/725 E. 2021/757 K. 06.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

T.C.
ANKARA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2018/725 Esas
KARAR NO : 2021/757
DAVA : Tazminat (Haksız Rekabetten Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/10/2018
KARAR TARİHİ : 06/12/2021

Mahkememizde görülmekte bulunan Tazminat (Haksız Rekabetten Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
TALEP :
Davacı vekilince mahkememize sunulan dava dilekçesinde özetle; davacı müvekkili şirketin davalı ve dava dışı diğer ortaklar tarafından 04/04/2017 tarihinde kurulduğunu, Davalı tarafların şirketin kuruluşundan 05/10/2017 tarihli ortaklar kuruluna kadar şirketin üretiminden sorumlu müdür olduğunu, şirkete ait işlerileri içinde ve tamamen şirket kaynaklarının kullanılarak ürünler geliştirildiğini, ürünlerden bir kısmına ait olan analiz belgelerinden de anlaşılacağı üzere söz konusu ürünlere ait başvuruların şirket tarafından gerçekleştirildiğini, şirketin kaynaklarının kullanılarak ve şirkete ait işyerlerinde geliştirilen ürünlerin şirketin üretim ve iş sırrı niteliğinde olduğunu, davalı 15.09.2017 tarihinde Şirket’e ait ve Şirket’in üretim ve ticari sırrı niteliğinde olan ürün reçetelerini şirketin iradesine aykırı olarak alıp şirket işletmesini terk ettiklerini, böylece davalı şirketin üretim yapmasına engel olduklarını, Davalının Şirket’e ait olan söz konusu ürün reçetelerini, ürün barkod listesini ve ham madde ve malzeme tedarikçi listesini 15.09.2017 tarihinde hukuka aykırı bir şekilde alarak şirket işletmesini terk etmesi üzerine söz konusu bilgi ve belgeler davalıdan sözlü olarak sayısız kez istenmesine rağmen davalı hiçbir şekilde cevap vermediğini, şirket tarafından Davalıya söz konusu bilgi ve belgelerin iadesine dair ihtarname gönderilmesi üzerine, Davalı 05.10.2017 tarihinde tutulan tutanak ile ürün reçetelerini şirkete iade ettiğini, ancak davalı bu hareketleri ile, söz konusu 15.09.2017 tarihi ile 05.10.2017 tarihleri arasında, Şirket’in üretim yapmasına engel olarak Şirket’i kasten zarara uğrattığını, şirket’in uğramış olduğu söz konusu zararlara ilişkin davalıya karşı olan tüm hak ve taleplerini saklı tuttuklarını 15.09.2017 tarihi itibari ile Davacı Şirket’ten ayrılmış olduğunu ve söz konusu müşterilerle yeniden buluşma niyetinde olduğunu açıkça dile getirdiğini, davalının söz konusu bu paylaşımları Davacı Şirketle olan müdürlük ve ortaklık ilişkisi mevcut iken yapması ve paylaşımından belirtmiş olduğu tarih olan 15.09.2017 tarihinde Davacı Şirket’e ait ürün reçetelerini izinsiz olarak davacıdan alması ve daha sonrasında Davalının aşağıda ayrıntılı olarak belirtildiği üzere kendine ait ve Davacı ile aynı faaliyet alanlarında faaliyet gösteren bir işletme açması 6102 sayılı TTK kapsamında açıkça haksız rekabet teşkil ettiğini, davalıların daha sonra … Yenimahalle-Çakırlar Ankara adresinde “…” adlı bir şahıs işletmesi kurmuş ve işletmeye başlamıştır. Davalı 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 55. Maddesi 1. Fıkrası (d) bendine aykırı olarak söz konusu işletmesinde gizlice ve izinsiz olarak ele geçirdiği Şirketimizin üretim ve iş sırlarını kendi yararına kullanarak haksız rekabet fiilini işlemekte olduğunu beyan ederek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, şimdilik 1.000,00-Tl olarak tazminini talep etmek zorunda kaldıklarını, Davalının, davacı Şirket’e ait iş sırları, know how’ı, ürün reçetelerini, davacı Şirket’in iradesine aykırı olarak, izinsiz ve habersiz alması, yeni kurduğu işletmesinde bu reçeteleri kullanması, dolayısıyla davacıya ait know how’ı izinsiz ve hukuka aykırı kullanmak kaydıyla davacıyı zarara uğratması ve haksız yarar elde etmesi, dürüstlüğe aykırı fiil ve haksız rekabet teşkil etmekte olup, bu hukuka aykırı fiilin engellenerek, davacı Şirket’in mağduriyetinin giderilmesi gerektiğini, beyan ederek davanın kabulüne, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
CEVAP :
Davalı … Öztürk vekilince mahkememize sunulan cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin Ankara Üniversitesi Gıda Mühendisliği bölümünden mezun olduğunu, söz konusu reçeteleri kendisinin geliştirdiğini, şirket bünyesindeki tek gıda mühendisi olarak bu reçeteleri geliştirme vasfına sahip olduğunu, dava dilekçesinde davacı tarafından ileri sürülen ürünlerin müvekkilinin hali hazırda geliştirdiği glütensiz ve düşük proteinli yeni ürünlerle eşdeğer veya aynı özellikleri bulunmadığını, yeni geliştirilen ürünlerin söz konusu ürünler ile alakası olmadığını, ancak diğer şirket ortaklarının müvekkilinin gıda mühendisliği deneyimlerinden yararlandıklarını, müvekkilinden faydalandıktan sonra şirket müdürlüğünden çıkarıldığını ve ortaklıktan çıkma payının da ödenmediğini, bu konuda Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nde Esas:2017/883 esas sayı ile dava açıldığını, bilirkişi incelemesi safhasında olduğunu, buna göre; TTK 55/1(d) bendi gereğince haksız rekabete konu bir fiilini söz konusu olmadığını, bu reçetelerin de asla kullanılmadığını; Limited Şirketlerde Rekabet Yasağı’nın TTK m. 626. Hükmüne göre müdür olarak atanma ile başlayıp görev süresince devam ettiğini, davalının müdürlük görevine 5.10.2017 tarihli Ortaklar Genel Kurulu Kararı ile son verildiğini, ticareti sicil kayıtlarından gelen bilgilere göre davalının kendi şirketini daha sonra kurduğunu, davacı şirketin müvekkilini 15.09.2017 tarihinde şirketin izni, haberi ve onayı olmaksızın söz konusu ürün reçetelerini, ürün barkod listesini hammadde ve malzeme tedarikçi listesini hukuka aykırı bir şekilde aldığını iddia etmesine rağmen, müvekkilinin o tarihte şirket ortağı ve aynı zamanda şirketin yetkili müdürü olduğunu, şirketin müdürü olarak bu belgeleri elinde bulundurmasının hukuka aykırı söz konusu olmadığını, şirket ortağı ve müdürü olarak kendi ürettiği reçeteleri noter ihtarnamesi ekinde gönderen kişi olduğunu, davacı şirketin ürün reçetelerini ve diğer belgeler elinde olmadığı için zarara uğradığını iddia etmişse de, ürün reçetelerinin şirket mail trafiğinde zaten mevcut olduğunu, reçeteler elinde olmadığı gerekçesiyle uğranılan böyle bir zararın söz konusu olmadığını; tüm bunlara göre, davacı şirketin haksız ve mesnetsiz davasının bütünüyle reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE :
Dava, Haksız Rekabetten Kaynaklanan Tazminat davasıdır.
Asıl dava yönünden taraflar arasındaki ihtilafın; davacı firmada üretim müdürü olarak çalışan davalının müdürlük ve ortaklık devam ederken şirketin faaliyet konusu ürün reçetelerinin şirketin iradesine aykırı olarak 05/10/2017 tarihine kadar elinde bulundurduğu, daha sonra kendisi adına kurduğu şahıs şirketinde, şirket sırrı niteliğindeki bu reçeteleri kullanmak suretiyle izinsiz olarak geliştirip ürünleri satmak, reçeteleri elinde bulundurduğu süre içerisinde (15/09-05/10/2017) üretime engel olmak suretiyle TTK Haksız Rekabet kurallarına aykırı olarak şirketi zarara uğratıp uğratmadığı, kendisine menfaat temin edip etmediği noktasında toplandığı anlaşıldı.
Mahkememizce, ticaret sicil kayıtları, vergi dairesi kayıtları, Esnaf Odası kayıtları ilgili yerlerden getirtilerek dosya arasına alınmıştır.
Mahkememizin 07/10/2019 tarihli celsesinde taraflarca takip edilmeyen karşı dava yönünden dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilmiş, karşı dava yönünden tefriki ile üç aylık sürenin dolduğu görülmekle, açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
Taraflarca bildirilen deliller toplandıktan sonra, ihtilaf konusu hususlarda tespit yapmak amacı ile Rekabet Uzmanı bilirkişi tarafından inceleme yapılmasına karar verilmiş, bilirkişi tarafından sunulan raporda, Glutensiz ve Düşük Proteinli ürünler konusunda uzman Gıda Mühendisi ile rapor düzenlenilmesine karar verilmesi gerektiği rapor edilmiş, Gıda Mühendisi ve Rekabet Uzmanı tarafından hazırlanan 03/09/2020 tarihli raporda, davalı fiilinin TTK 55/1-d maddesine göre “üretenin iş sırlarını değerlendirme… Dürüstlüğe aykırı davranmış olur” haksız rekabet teşkil ettiği rapor edilmiş heyete mali müşavirin dahil edilmesi gerektiği uygun olacağı rapor edilmekle, mahkememizce bilirkişi heyetine mali müşavirin dahili ile Mali Müşavir ve Rekabet Uzmanı tarafından sunulan 30/03/2021 tarihli raporda, takdirinin mahkemeye ait olmak üzere, davalının fiilinin TTK 55/1-d maddesine göre “üretenin iş sırlarını değerlendiren …. Dürüstlüğe aykırı davranmış olur” haksız rekabet teşkil ettiği, bu fiili nedeni ile 2018 yılında 2.405,84-TL., 2019 yılında ise 79.444,73-TL net gelir elde ettiği tespit edilmiş, Mahkememizin 26/04/2021 tarihli celsesinde TTK’nın 58 maddesi uyarınca davacının varsa haksız rekabet nedeni ile elde etmekten yoksun kaldığı karın hesaplanması için bilirkişiden ek rapor alınmasına karar verilmekle, 18/06/2021 sistem tarihli raporda, 30/03/2021 tarihli bilirkişi raporunda zikredilen ve ayrıca davalının net gelirine ait tespit edilen rakamların hesap edilebildiği buna karışlık davalının elde etmesi mümkün bulunan menfaatinin karşılığına hükmetme yetkisinin 6762 sayılı TTK’nun 58/2 uyarınca hakime ait olduğu rapor edilmiştir.
Davacı vekilince 02/11/2021 tarihli ıslah dilekçesi 1.000,00-TL olan dava değerini 29.000,00-TL artırarak, 30.000,00-TL’ yükseltilmesini talep etmiş, harcının yatırıldığı görülmüştür.
Mahkememizce yapılan yargılama, toplanan deliler ile birlikte yapılan değerlendirme neticesinde; Davacı şirket tarafından, üretim müdürü olarak çalışan davalı ‘nın ürün reçetelerinin şirketin iradesine aykırı olarak elinde bulundurması ve kurduğu şahıs şirkette izinsiz olarak geliştirin ürünleri sattığı gerekçesi ile haksız rekabete ilişkin davacı şirketi zarara uğrattığı gerekçesi ile mevcut dava açılmış, yapılan inceleme ve tespitlerde , davacı şirketin ticari sırrı kapsamındaki bilgi ve belgelerden davalı tarafından yararlandırıldığı ve haksız rekabeti teşkil ettiği dürüstülük kuralarına aykırı bir davranış olarak hareket edildiği, davacının 2018 yılı satış cirosunu 2019 yılında tamamen yitirdiği ve davalının 2018 yılında yeni iş açması sonucunda 2019 yılında davacı firmanın bütün satış pazarını elde ettiği, davalının 2018 yılında 2.405,84-TL, 2019 yılında 79.444,73-TL net gelir elde ettiği, davacının 2018 yılında 156.611,56-TL zararı açıkladığı, 2019 yılında 4.790,11-TL kar açıkladığı hususlarının birlikte değerlendirilmesi neticesinde davalının haksız rekabetten kaynaklı kazanç elde ettiği kanaatine varılmış olup, davacının ıslah dilekçesi de dikkate alınarak davanın kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :
1-Taleple bağlı kalınarak 30.000,00-TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Alınması gerekli karar ve ilam harcı 2.049,30-TL olduğundan, peşin alınan 35,90-TL’nin mahsubu ile bakiye 2.013,40-TL’nin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Davacı duruşmada kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 5.100,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yatırılan 71,80-TL harç toplamı ile 3.275,60-TL (posta, tebligat, bilirkişi ücreti) olmak üzere toplam 3.347,40-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Taraflarca yatırılan gider avansından artan kısım var ise talep halinde karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mankemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.06/12/2021

Katip … Hakim …
¸e-imzalıdır

¸e-imzalıdır