Emsal Mahkeme Kararı Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/674 E. 2021/106 K. 22.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2018/674 Esas – 2021/106

T.C.
ANKARA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2018/674 Esas
KARAR NO : 2021/106

DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 13/11/2017
KARAR TARİHİ : 22/02/2021

Mahkememizde görülmekte bulunan Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
TALEP :
Davacı vekilince mahkememize sunulan 13/11/2017 tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkili …’in davalı …’in diğer davalı …’a olan borcundan dolayı, evrakta garantör olmak amacıyla 11/09/2015 tarihinde 100.000,00-TL bedelli senedi imzalayarak davalıya teslim ettiğini, … tarafından kendisine söz konusu borcun ödendiğinin daha önce şifahen belirtildiğini, aradan uzun zaman geçmesinin ardından söz konusu senedin … tarafından haksız şekilde takibe konu edildiğini, müvekkili tarafından sadece alacak borç ilişkisinin bulunmadığından bahisle söz konusu takibe itiraz edildiğini, müvekkilinin davalıya borcu bulunmadığını, kendisinin sadece …’in borcunu ödeyeceğine dair garantör olmak amacıyla hatır için söz konusu senedi düzenlendiğini ancak aradan geçen zaman içinde …’e ulaşılamadığını, söz konusu senedin malen kaydını ihtiva ettiğini, alacaklı olduğunu iddia eden davalı ile herhangi bir ticari faaliyeti olmadığını, icra takibinin yetkili yerin Ankara olmasına rağmen davalı tarafından söz konusu takibin Malatyada başlatıldığını beyan ederek, müvekkilinin 11/09/2015 düzenleme tarihli, 100.000,00-TL bedelli senet dolayısıyla borçlu olmadığının tespitine, ayrıca kötü niyetli olan davalı hakkında %20 den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, … müdürlüğünün … Esas sayılı icra takibinin iptaline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı … vekilince mahkememize sunulan 26/11/2018 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Malatya İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra dosyasında alacaklı vekili olduğunu, huzurda açılan davada kendilerine herhangi bir tebligat yapılmadığını, müvekkilinin davacıya kayısı bahçesindeki üretmiş olduğu 10 ton kayısısını davacıya verdiğini, müvekkilinin çiftçilikle uğraştığını, davacı tarafın müvekkilinden üretmiş olduğu 10 ton kayısı karşılığında müvekkiline senet verdiğini, senette düzenleme ve ödeme tarihlerine dikkate edilirse kayısı hasat zamanına denk geldiğinin anlaşılacağını, müvekkilinin alacağı için elinde bulunan senet karşılığı ödeme yapmakla borcundan kurtulabileceğini beyan ederek, haksız ve hukuka aykırı açılan davanın reddine, itirazın haksız olması nedeniyle davacının %20 ‘den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı …’e usulüne uygun tebligat rağmen davaya cevap vermemiştir.
GEREKÇE :
Dava, Kıymetli Evraktan Kaynalanan Menfi Tespit davasıdır.
Taraflar arasındaki ihtilafın; Malatya İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyası ile kambiyo senedine dayanılarak icra takibinin itirazında bulunulduğu, ihtilafın takibe ve davaya konu senette alacaklı davalı ile ticari ilişkinin olmadığı, senedin garantör olarak borçlu olmadığı hususunda toplanmıştır.
… Hukuk Mahkemesinin … Esas, … Karar, 28/11/2017 tarihli görevsizlik kararı ile mahkememizin mevcut esasına kayıt olmuştur.
Mahkememizce, … Müdürlüğünün … Esas sayılı icra takip dosyası uyap sureti dosya arasına alınmıştır.
Mahkememizce, davalıların yerleşim yeri olan Malatya Asliye Hukuk Mahkemesine talimat yazılmış, davalıların talimat mahkemesince beyanları alınmış, davalı … beyanında, amcasının bürosuna gittiğinde davacı … ile tanıştığını ve davacının kayısı satın almak istediğini kendisinin daha önce tanıştığı diğer davalı … ‘tan alması için tavsiyede bulunduğunu, … ile … ‘un on ton kayısı için anlaşmaya vardıklarını ancak davacının parası olmadığını söylemesi üzerine … … kayısı vereceğini ancak kendisinin de kefil olmasını istediğini, kendisinin kefil olarak imzaladığını, senedin imzalandığı gün kayısının davacıya teslim edildiğini beyan etmiş, diğer davalı … ise beyanında, söz konusu senedi davacının kendisinin hem düzenlediğini hem de imzaladığını, kefil olarak da …’in imzaladığını, dava konusu senetlere karşı davacıya on ton kayısı verdiğini ve davacıya teslim ettiğine ilişkin yemin ettiğini, beyan etmiştir.
Davacı vekilince sunulan dava dilekçesi ekinde deliller kısmında yemin deliline başvurup başvurmayacağı hususunda beyanda bulunması ve yemin metninin hazırlanması için süre verilmiş, davacı vekilince hazırlanan yemin metninin, davalılarca ifası için Malatya Asliye Hukuk Mahkemesine talimat yazılmış, ihzaren getirtilmesine ilişkin Polis Merk. Amirliğince tutulan tutanakta davalıların ikametin kapalı olduğu ve kapıyı açan olmadığından şahısların temin edilemediği belirtilmiştir.
Yemin, taraflardan birinin davanın çözümünü ilgilendiren bir olayın doğru olup olmadığı konusunu, kanunda belirtilen usule uyarak, mahkeme önünde, kutsal sayılan değerlerle teyit eden ve kesin delil vasfı yüklenmiş sözlü açıklamalardır( 03.03.2017 tarihli ve 2015/2 E., 2017/1 K. sayılı YİBK )
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun “Yemine davet” başlıklı 228. maddesi; “Yemin teklif edilen kimse, duruşmada bizzat hazır bulunmadığı takdirde, kendisine yemin için bir davetiye çıkarılır.
Yemin davetiyesine, yemine konu hususlar hakkında sorulacak sorular ile geçerli bir özrü olmaksızın yemin için tayin olunan gün ve saatte mahkemeye bizzat gelmediği veya gelip de yemini iade etmediği yahut yemini eda etmekten kaçındığı takdirde, yemin konusu vakıaları ikrar etmiş sayılacağı yazılır.”
“Yemin etmemenin sonuçları” başlıklı 229. maddesinin 1. fıkrası; “Yemin için davet edilen kimse , tayin edilen gün ve saatte mahkemede geçerli bir özrü olmaksızın bizzat hazır bulunmaz yahut hazır bulunup da yemini iade etmez ya da yemini eda etmekten kaçınırsa yemin konusu vakıaları ikrar etmiş sayılır.” şeklinde düzenlenmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama neticesinde; söz konusu davanın kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla … Müdürlüğünün … Esas sayılı icra dosyası ile yapılan icra takibinin kesinleşmesi nedeniyle, davacının söz konusu senetten kaynak borçlu olmadığının tespitine yönelik menfi tespit davası olduğu, bahse konu senedin 02/10/2015 vade tarihli 100.000,00-TL bedelli keşidecisi davacı … , lehdarı davalı … ve diğer davalı …’ın kefil olduğu ve malen kaydı bulunan Kambiyo senedi olduğu, senette malen kaydı bulunması nedeniyle temel ilişkinin incelenmesi gerekmiş olup, buna istinaden davacının iddiaları da nazara alınarak tarafların ticari defterleri ve kayıtları incelenmesine karar verildiği ancak tarafların beyanların ticari defter kayıt tutmadıkları görüldüğü, tarafların senedi konu aralarında ticari faaliyet bulunup bulunmadığı, varsa ödeme yapılıp yapılmadığı hususlarında dosyaya iddialarını ispata yönelik tevsik edici bilgi belge sunamadıklarının anlaşılması üzerine davacının yemin deliline başvurduğu gözetilerek, davacıya HMK 228 vd. Maddeleri uyarınca ihtaratlı olarak yemin deliline başvurup başvurmayacağının sorulduğu, süresi içerisinde yemin deliline başvuracağı beyanı ve hangi hususlarda başvuracağını bildirmesi üzerine daalılara mahal mahkemesine talimat yazılarak ihtaratlı yemin davetiyesi gönderildiği davalıların ihtaratlı yemine davete rağmen davete icabet etmedikleri anlaşılmakla, yukarıda açıklandığı üzere yargılamayı sonlandıran ve kesin olan yemin delilinin neticesi olarak davacının söz konusu senetten dolayı davalı …a borçlu olmadığının tespitine diğer davalı … yönünden ise davalının senedi kefil olarak imzaladığı anlaşılmakla davacı borçlunun bu davalıya dava açmakta hukuki yararının bulunmadığı anlaşılmakla bunun yönünden reddine ayrıca defter incelemesi için yazılan talimatta, talimat mahkemesince davalıların beyanı alınarak yemin etmişlerse de bu yemin HMK 228 vd. maddeleri gereğince usulüne uygun bir yemin olmadığından itibar edilmeyerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis kılınmıştır.
HÜKÜM :
1-Davanın Kısmen Kabulü ile; … Müdürlüğünün … Esas sayılı icra takibine konu 11/09/2015 tarihli 100.000,00-TL bedelli davacının borçlu olduğu davalı …’un alacaklı olduğu senetten dolayı borçlu olmadığının tespitine,
2-Davalı … yönünden davanın Reddine,
3-Kötü niyet tazminat talebinin Reddine,
4-Alınması gerekli karar ve ilam harcı 6.831,00-TL olduğundan, peşin alınan 1.822,71-TL’nin mahsubu ile bakiye 5.008,29-TL’nin davalı …’tan alınarak hazineye irat kaydına,
5-Davacı duruşmada kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca kabul red oranına göre hesaplanan 13.450,00-TL vekalet ücretinin davalı …’tan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafça peşin alınan 1.854,11-TL harç toplamı ile 467,50-TL posta, tebligat olmak üzere toplam 2.321,61-TL yargılama giderinin kabul red oranına göre 2.175,11-TL ‘nin davalı …’tan alınarak davacıya verilmesine, geri kalanın davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Taraflarca yatırılan gider avansından artan kısım var ise talep halinde karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mankemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı 22/02/2021

¸e-imzalıdır