Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. … 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2018/585 Esas – 2023/254
… MİLLETİ ADINA
T.C.
…
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2018/585 Esas
KARAR NO : 2023/254
BAŞKAN : …
ÜYE : …
ÜYE : …
KATİP : …
DAVACI : ….
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : …
…
VEKİLİ : Av. …
DAVA : Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 08/08/2018
KARAR TARİHİ : 13/04/2023
GR.KR.YZM.TARİHİ : 28/04/2023
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA : Davacı vekili dava dilekçesi ile özetle; davalı ile müvekkili şirket arasında 11.05.2015 tarihli …’da yapılan 50.000 kişilik stadyumun prekast tribün basamaklarının yapılması ve montajı konulu alt … sözleşmesi’nin akdedildiğini, davalının … olduğu bu işte, prekast tribün basamakları üretim ve montajında bilinen bir tecrübesi olan müvekkilinin davalının aşırı ısrarı üzerine, davalı şirketin, dava dışı … … Şirketinin bağlı şirketi statüsünde olması nedeniyle oluşan güven duygusuyla bu sözleşmeyi akdettiğini, davalının …’deki ana müteahhit firmanın taşeronu, müvekkili şirketin ise alt … olduğunu, sözleşmeye göre davalı şirketin müvekkiline yer teslimi yapağını, müvekkilinin her türlü her türlü malzemeyi temin ederek inşa sahasına getirerek ilgili tüm masrafları karşılayacağını, davalının yükümlülüklerini yerine getirmediğini, sözleşmede işin süresinin yer tesliminden itibaren 180 gün olarak yazılı olmasına karşın davalı şirketçe montaj yer teslimi hiçbir zaman usulüne uygun şekilde yapılmadığını, bu durumun malzemenin ve üretilen malların konacağı yer olmaması nedeniyle, stokların birikmesine, stokların maliyetlerinin artmasına ve biriken mallarda bozulmalara yol açtığını, davalının kusurlu olup bu kusurun geç teslim nedeniyle işin uzamasına sebebiyet verdiğini, sözleşmenin (3b) maddesi gereğince, tüm ekipman ve alet davalı tarafından sağlanacak ise de, bu malzemelerin tam olarak sağlanmadığını, sözleşmenin (18f) maddesi gereğince, kalıp malzemelerinin zamanında teslim edilmediğini ve işin işin aksamasına sebebiyet verdiğini, nakliye yükümlülüğü davalıda olduğundan, zamanında teslim yapılmaması davalıdan kaynaklanan sebeplerle işin uzamasına sebebiyet verdiğini, sözleşmeye göre, çalıştırılması gereken işçilerin yalnızca 1/3 üne davalı tarafından vize çıkarılabildiğini, geri kalan işçilerin sözleşmeye aykırı olarak tecrübesi olmayan ve eğitilmeye muhtaç olan… yerel halktan sağlandığını, bununla birlikte… veya … olup prekast işinden anlamayan, şantiyenin kaba inşaat kısmında çalışan işçilerin de davalı şirket tarafından müvekkili şirkete işçi olarak sağlanmaya çalışılarak işi bilmeyen işçiler kullanılmaya zorlandığını, bu durumun işçilerin eğitilmesi yönüyle zaman kaybına, işçilerin nitelikli olmaması nedeniyle de maliyet artışına sebebiyet verdiğini, aynı şekilde müvekkili şirket tarafından çalışması talep edilen uzman işçilerin de davalı tarafından haklı sebep gösterilmeksizin kabul edilmeyerek çalışmalarının engellendiğini, sözleşmeye göre davalı şirketin bağlı olduğu … Şirketince sağlanan betonun oldukça kalitesiz olup, günde aynı kalıpla tek döküm yapılması gerekirken yapılamayarak zaman zaman kaldırma aparatı kısmında betonun kırıldığını, davalının malzeme sağlamadaki kusurundan kaynaklı bu durumun işin gecikmesine ve maliyet artışına yol açtığını, sözleşmeye göre, müvekkilinin idareden onay alma ediminin bulunmadığını, yapılan işin davalının mühendisleri tarafından takip edilip, onaylandığını, müvekkilinin edimini yerine getirdiğini, şantiyede müvekkilince yeni iş yapılmasının davalı tarafından sürekli “idarenin henüz onay işlemini yapmadığı” gerekçesiyle geciktirildiğini, davalı şirketin idare ile yapılan ve müvekkili şirketin edimi ile ilgili hiçbir toplantıya müvekkili şirket yetkilisini davet etmediğini, bu şekilde talep edilen hususun doğru bir şekilde anlaşılmasının mümkün olmadığını, idarenin isteklerini müvekkiline anlatan davalı şirket mühendisinin doğru aktarım yapamaması nedeniyle, yapılan işlerin davalının taleplerine uygun olsa da zaman zaman idarece talep edilene uygun olmadığını ve davalıdan kaynaklanan hatalı işlere ve zaman kaybına sebebiyet verdiğini, davalıya bildirilen her türlü bilginin gecikmeksizin müvekkiline ulaştırılması gerekirken müvekkiline hiçbir malumat verilmemesinde davalının kusurlu olduğunu, müvekkilinin onayı alınmadan prekast kalıbı yapım işinin bizzat davalı tarafından üretim yeri …’da bulunan ve bu konuda hiçbir uzmanlığı olmayan dava dışı … … firmasına verildiğini, müvekkilince birçok kez tecrübeli firmalar önerilmesine karşın, bu isteğin davalı tarafça kabul edilmediğini, firmanın saç giydirme imalatı konusunda oldukça tecrübesiz olması, imalatı yapmak istememesi ve birçok kez müvekkilince talepte bulunulmasına karşın şantiyede üretimi yapan ustalarından herhangi birini bulundurmaması nedenleriyle, yapılan tüm üretim aşamasında müvekkilince … firmasına danışmanlık hizmeti verildiğini ve yönlendirmelerle süreci müvekkilinin yönettiğini, davalının aslen alt … olmakla, sık sık ana müteahhit firmayla ihtilafa düştüğünü ve ana firmadan ödeme alınmaması nedeniyle sık sık işi durdurduğunu, bu şekilde birçok kez tribün basamaklarının montaj yapılacağı yerler ve kirişler hazır olmadığından montaj işine başlanamadığını, sözleşmenin 3.maddesine göre tüm masraflar davalı tarafça yapılacak ise de birçok ödemeyi müvekkilinin yaptığını, … ülkesine …’den işçi getirmenin oldukça zor olup, müvekkiline kaliteli eleman bulunduğunu ve bu elemanların avans ödenmeden …’e gidemeyeceklerini bildirdiklerini, davalı tarafından da avans ödemesi yapılmadığından işin çözümüne yönelik müvekkilince avans ödemelerinin davalının bilgisi dahilinde yapıldığını, bazı işçilerin … içi bilet ücretlerinden bazılarının, kaliteli elemanların ağırlanması, kiralık araç ve …’de yapılan özellikle otel masrafları olmak üzere diğer harcamalar da eklendiğinde fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla müvekkilinin dolaylı zararının yaklaşık 100.000,00-TL olduğunu, işin davalıdan kaynaklanan sebeplerle uzadığını, sözleşmenin (7a) maddesi gereğince süre uzatımı yapılmadan cezalı çalışmanın 2 ay olabileceği kararlaştırıldığından, 11.01.2016 tarihine kadar çalışma yapılabileceği ve davalı tarafından yapılan fesih tarihinin ise 19.03.2016 olduğu dikkate alındığında, davalı tarafından müvekkiline verilen sürenin uzatıldığının açık olduğunu, sözleşmeye aykırı olarak davalıdan kaynaklanan nedenlerle işin uzaması nedeniyle zarar gören tarafın müvekkili olduğunu, işin uzaması nedeni ile müvekkilinin maliyetlerinin arttırığını, tüm mesaisini harcadığı bu iş yüzünden müvekkilinin yeni iş tekliflerini geri çevirerek zarar ettiğini, müvekkilinin davalı taraftan “yoksun kaldığı kâr” adı altında dolaylı zararlarını da talep hakkının bulunduğunu, sözleşme şartnamelerine uygun kaliteli beton satış bedelinin davalı tarafça 64,16 USD olarak hesaplanmasına karşın, davalının bağlı olduğu … Şirketince sağlanıp inşaatta kullanılan, şartnamelere aykırı ve son derece kalitesiz beton satış fiyatının 76,00 USD olarak alındığını, aynı şekilde 796 ton demir hesaplanmasına karşın 1100 ton civarı demir kullanıldığını, beton birim fiyatındaki artışın sözleşme gereği davalının sorumluluğunda olduğunu, demirin eksik hesaplanmasının ana projenin hatalı olduğunu gösterdiğini, ana projeye göre hesap yapan davalının demir miktarındaki artıştan da tek başına sorumlu olduğunu, davalıya ait olan nakliye kamyonları ile vinç giderlerinin, tribün üstü basamakları maliyet hesabına dahil edilmediğini, artan demir nedeniyle işçilik maliyetlerinin arttığını, vinçler, buhar santrali, vibratör sistemi için %50 amortisman hesaplandığını, beton fiyatlarındaki artışın da maliyeti arttırdığını, yapılan yanlış hesaplardan davalının sorumlu olduğunu, sözleşme dışı maliyetin 300 ton demir ve işçilik masrafı olarak 433.315,00 USD ve beton maliyet artışı nedeniyle 62.176,00 USD olmak üzere toplam 496.031,00 USD arttırdığını, buna karşın işçilik giderlerinde sağlanan yaklaşık %20 tasarrufla toplam maliyetin düştüğünü, sözleşme gereği maliyet bedelinin davalı tarafından 3.500.000,00 USD olarak belirlendiğini, betonun birim fiyatının ve demirin miktarının artması nedeniyle davalının maliyet hesabının yanlış olduğunun anlaşıldığını, müvekkilinin hak edişi sözleşmenin 4.maddesine göre sözleşme maliyet bedelinin %10’u olup, her 1 m³ prekast tribün basamağı için 58,00 USD ödeneceğinin kararlaştırıldığını ve davalı tarafça müvekkiline aylık hak ediş şeklinde ödeme yapmayı kabul ve taahhüt ettiğini, ancak tamamlanan imalatlar için yapılması gereken hiçbir ödeme yapılmadığını, TBK 97.maddesine göre iki tarafa borç yükleyen sözleşmelerde edimini yerine getirmeyen tarafın diğer taraftan edimini yerine getirmesini talep edemeyeceği gibi, bu nedenle fesih hakkının da kullanılmayacağını, bu nedenle ödeme yapma edimini yerine getirmeyen davalının, müvekkilinin sözleşmesini feshetmesinin kanuna aykırı olduğunu, ayrıca sözleşmenin (13e) maddesinin atfıyla (13c) maddesi gereğince 30 gün içinde alacakların ödenmesi gerektiğinden ve feshin davalı tarafından yapılması nedeniyle fesih tarihi de davalı tarafça bilindiğinden, müvekkili şirketin tüm alacakları yönünden davalı tarafın 28.04.2016 tarihinde temerrüde düştüğünü, müvekkili şirket çok kısa sürede işi tamamlayacak iken, davalı tarafından fesih yoluna başvurulmasının tamamen haksız çıkar sağlamaya yönelik bir hareket olduğunu, fesih yapılmadan önce sözleşmenin (16a) maddesi gereğince müvekkiline 10 günlük süre verilmesi gerektiğini, bu süre verilmeden yapılan feshin haksız fesih statüsünde olduğunu, davalının 19.03.2016 tarihli tek taraflı fesih işleminin gerekçesinde, kalıpların 01.12.2015 tarihinde şantiyeye getirilmesine karşın 29.02.2016 tarihine kadar devreye alınmadığını, 01.03.2016 tarihinde seri üretimin başladığı, müvekkilince hazırlanması gerektiği iddia edilen bazı prosedürlerin hazırlanmadığı ve idareye onaylatılmadığının, maliyetin 5.000.000,00 USD meblağı aştığının iddia edildiğini, idareye karşı müvekkili şirketin bir yükümlülüğünün bulunmadığını, davalının idare tarafından kendisine bildirilen ve müvekkilinin edimine dahil olan hususların müvekkiline aktarılmadığını, davalının prekast basamaklarından sorumlu olan çalışanı … adlı şahsın müvekkili şirketten idarenin isteklerini saklamasının davalının niyeti hakkında kuşku yarattığını, fesih yazısında belirtilen idareden onay alma işlemleri davalının sorumluluğunda olduğunu ve davalı tarafından bu onayların alınmaması nedeniyle gecikmeler yaşandığını, idarenin başta dinamik test olmak üzere sürekli yaptığı yeni isteklerin müvekkiline aktarıldığı ölçüde yerine getirildiğini, sözleşme gereği tüm prosedürlerin müvekkili tarafından yerine getirildiğini, sözleşmede yer alan kesin hak ediş yapılması sırasında taşeronun hazır bulunmaması halinde, kesin hak edişi kabul etmiş sayılacağı hükmünün, hak doğmadan haktan feragat edilemeyeceği temel hukuk normu gereğince ve dürüstlük kurallarına aykırı olduğundan geçersiz olup, bu maddenin genel işlem koşulu olarak yazılmamış sayılacağını, sözleşmedeki haksız şartların geçersiz olduklarından ve müvekkili edimini tamamen yerine getirecekken sözleşmesi feshedilse de büyük ölçüde edimini yerine getirmiş olduğundan sözleşme bedeline hak kazandığını, her ne kadar haksız fesih yapılsa da müvekkili şirketin kurduğu ekip ve elemanları tarafından işin % 95 seviyesine kadar çalışılarak bitirildiğini, akabinde davalının kötü niyetli olarak işin bitme aşamasında iki işçinin mazeret izni kullanmasını bahane ederek bütün ekibi kasti olarak gönderdiğini, ayrıca tüm ekibi ile birlikte kendi tecrübesi ve emeğini ortaya koyarak davalının işi için 1 yılı aşkın bir süre emek veren müvekkils şirketin sözleşmesini hiç bir bedel ödemeden fesheden davalının, dürüstlük kurallarına aykırı, dahası kötü niyetli hareketini hukuk düzeni korumayacağını, davalı şirkete ve bağlı şirketi … Şirketine …. Noterliği’nin 15.11.2017 tarih, 38755 yevmiye numaralı ihtarnamenin gönderildiğini ve ihtarnamenin 17.11.2017 tarihinde muhataplarına tebliğ edildiğini, ancak müvekkiline herhangi bir ödeme yapılmadığını beyan ederek; davanın kabulü ile sonradan bilirkişi raporuna göre arttırılmak kaydıyla şimdilik 2.927,45 USD belirsiz alacağın haksız fesih tarihi olan 28.04.2016 tarihinden, aksi halde ihtarname gereği 25.11.2017 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan alınarak taraflarına verilmesine, sonradan bilirkişi raporuna göre arttırılmak kaydıyla şimdilik 2.000,00 TL yoksun kalınan kâr ve dolaylı zararlar ile diğer kısmi alacağın haksız fesih tarihi olan 28.04.2016 tarihinden, aksi halde ihtarname gereği 25.11.2017 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan alınarak taraflarına verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiş,
Davacı vekili 29/12/2022 tarihli ıslah talep dilekçesi ile; dava dilekçesinde 2.927,45 USD olarak talep ettikleri alacaklarını arttırım dilekçesi ile 346.696,55 USD olarak arttırdıklarını beyan ederek; 349.624,00 USD (…) meblağın, haksız fesih tarihi olan 28.04.2016 tarihinden, aksi halde ihtarname gereği temerrüt tarihi olan 25.11.2017 tarihinden itibaren işleyecek bankaların USD ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faizi ile birlikte davalıdan alınarak taraflarına verilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili 10cevap dilekçesi ile özetle; müvekkili şirketin imzaladığı sözleşme ile “…da Çok Amaçlı 50 000 …”nin tamamının yapımını … olarak üstelendiğini, … sıfatına sahip müvekkilin işin kalemlerinin ifası için davacı ile 11.05.2015 tarihli “Alt istisna (alt …) sözleşmesi” imzaladığını, davacı tarafça kabul edilerek imzalanan sözleşme incelendiğinde davacı davacı taraf ile imzalanan alt istisna sözleşmesinin en önemli unsurunun sözleşmeye konu işin toplam maliyetinin olduğunun açıkça görüleceğini, sözleşme ile davacı tarafın sözleşmeye konu işi yine sözleşmede belirtilen sürede 3.500.000,00 USD maliyet bedeli ile tamamlaması halinde, bu bedelin %10’u olan 350.000 USD’ye hak kazanacağını, sözleşmeye konu işin toplam bedeli maliyet bedelinin altında kalırsa, maliyet bedelinin altında kalan kısmının %15’i davacı tarafa prim olarak ödeneceğini, eğer sözleşmeye konu işin toplam bedeli 4.500.000,00 USD’yi geçerse; geçen bedelin %15’inin taşerona ödenecek olan 350.000 USD bedelden düşüleceğini, dolayısıyla sözleşmeye konu işin toplam bedeli 6.850.000,00 USD’ye ulaşırsa davacı tarafın müvekkili şirketten hiçbir bedel talep edemeyeceğini, alt … sözleşmesinin 11/05/2015 tarihinde imzalandığını, sözleşmenin süresinin imza tarihinden itibaren 6 ay yani 180 gün olarak belirlendiğini, bu sürenin kesin süre olup uzatılması konusunda sadece müvekkili şirketin takdir hakkının bulunduğunu, davacı tarafın sözleşmeye konu işi sözleşmeye, uygulama projelerine, genel teknik şartnameye ve özel teknik şartnameye uygun olarak yapmayı kabul ve taahhüt ettiğini, ayrıca sözleşmeye konu işi, iş sahibi konumundaki idarenin … ülkesinde uyguladığı kurallara uygun olarak yapmayı da kabul ve taahhüt ettiğini, müvekkili gibi davacı tarafında işin asıl iş sahibi konumunda bulunan kamu idaresi tarafından onay verilen imalatları gerçekleştirmek zorunda olduğunu, davacı tarafın sözleşme ile idare tarafından uygun görülecek imalatları gerçekleştirmeyi kabul ve taahhüt ettiğini, davacının 11.05.2015 tarihli sözleşme doğrultusunda çalışmalara başlamasına rağmen, 6 aylık sözleşme süresinde sözleşmeye konu işin bitirilmesi bir yana üretime dahi başlayamadığını, sözleşme süresinin sona erdiği 11.11.2015 tarihinden sonra 01.12.2015 tarihinde sözleşmeye konu iş için imal edilen kalıpların şantiye getirilerek montajlarının yapıldığını, kalıpların 01.12.2015 tarihinde montajının tamamlanmasına rağmen, davacı tarafın 29.02.2016 tarihine kadar imalata başlayamadığını, davacı tarafça hiçbir imalat yapılmamış olmasına rağmen, 2016 yılı Şubat ayı sonu itibariyle davacı tarafın söz konusu iş kapsamında istihdam ettiği personellere 636.087,00 USD işçilik bedelinin müvekkili şirket tarafından ödendiğini, davacı tarafça 01.03.2016 tarihinden itibaren seri üretime geçildiğini, ancak davacı tarafça imal edilen ve sahada montajı yapılacak olan malzemelerin asıl iş sahibi tarafından onaylanması konusunda hiçbir işlem yapılmadığından asıl iş sahibi idare tarafından imal edilen malzemelerin kabul edilmediğini, bu süreçte müvekkili şirket tarafından davacı tarafça sözleşme imza tarihinden 14.03.2018 tarihine kadar yapılan işlere ilişkin maliyet hesaplaması yapıldığında; kalıp ve makine için hesaplanan maliyet bedelinin oldukça üstüne çıkıldığı, hiçbir imalatının montajının yapılmamasına rağmen Şubat 2016 sonu itibariyle 636.087,00 USD işçilik bedeli ödendiği ve işçilik maliyet bedellerinin % 100 artış göstererek 1.800.000 USD daha artış göstereceğini, sözleşmeye konu işte kullanılacak inşaat demirinin sözleşme maliyet hesabında 796 ton olarak esas alınmışken davacı tarafça 1100 ton demir kullanıldığının tespit edildiğini, bunun sonucunda davacı tarafın sözleşmeye konu işlerin tamamını sözleşmede yer alan koşullarla yapma olasılığının fiilen imkânsız hale geldiğinden sözleşmenin 14.03.2016 tarihli yazı ile feshedildiğini, sözleşmenin feshi ihtarında davacı tarafın hesap kesme hakedişi (tasfiye kesin hakedişi) düzenlenmek üzere şantiyeye davet edildiğini, davacının hazır bulunmaması üzerine 05.02.2016-19.03.2016 dönemini kapsayan feshe dayalı tasfiye hakediş raporunun tanzim edildiğini, bu hakediş incelendiğinde; davacı tarafın hakediş döneminde 561,86 m3 prekast tribün basamağı imalatı gerçekleştirdiğini, montaj gerçekleşmediğinden bu imal edilen malzemelerin %85’i baz alınarak toplam hakedişe giren imalat miktarının 477,58 m3 olduğunu, bu imalat miktarının bedelinin de 477,58×58-27.699,67 USD olduğunun yer aldığını, yine bu hakedişte, davacı tarafça imal edildiği halde asıl iş sahibi tarafından kabul edilmediğinden zayi olan ve şantiye ve imalat sahasından uzaklaştırılan 55 adet tribün basamağı = 59,61 m3’ün maliyeti 580 USDx 59,61X85-29.437,03 USD’lik tutarın hakedişten kesildiğini, dolayısıyla davacı tarafın tasfiye hakedişinden alacağı bulunmadığını ve müvekkili şirkete 1.737,36 USD borcunun bulunduğunu, davacı tarafın iddiaları fiili ve hukuki dayanaktan yoksun olduğundan davanın reddini talep ettiklerini, sözleşmenin feshinin hukuka uygun olduğunu, dava dilekçesinde davacı tarafça da kabul edildiği gibi iş süresinde teslim edilmediğini, sözleşmenin en esaslı unsuru olan işin maliyet bedeli fazlasıyla aşıldığını, davacı tarafça sözleşmede belirtilen sürede, miktarda ve kalitede imalat ve montaj gerçekleştirilemediğini, sözleşmenin 7/b maddesinin açık olduğunu, bu maddede davacı tarafça istenen sürede, miktarda ve kalitede imalat ve montaj yapılamaması halinde müvekkili şirketin ihtara dahi gerek olmaksızın sözleşmeyi feshedebileceğinin açıkça yer aldığını, müvekkili şirket tarafından da sözleşmenin bu açık hükmü ve davacı tarafça da kabul edilen nedenlerle sözleşmenin haklı nedenle feshedildiğini, davacı tarafın sözleşmeden kaynaklanan herhangi bir alacağının bulunmadığını, feshe dayalı tasfiye hakediş raporunda davacının alacağının olmadığı gibi müvekkili şirkete 1.737,36 USD borçlu olduğu hususunun da yer aldığını beyan ederek; haksız ve yersiz açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE :
Dava, Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan Alacak davasıdır.
Taraflar arasındaki ihtilafın; taraflar arasında 11/05/2015 tarihinde “…’da Çok Amaçlı 50.000 koltuklu ….” işinin yapılmasına yönelik … sözleşmesi imzalandığı, söz konusu sözleşmenin davalı tarafından 19/03/2016 tarihinde feshedildiği konusunda herhangi bir uyuşmazlığın bulunmadığı, uyuşmazlığın söz konusu feshin haklı veya haksız fesih olup olmadığı, haksız fesih var ise davacının alacağının bulunup bulunmadığı noktalarında toplandığı anlaşılmıştır.
Davacının, 2.927,45-USD sözleşme kapsamında yapılan imalat ve haksız fesih nedeni ile uğranılan zarar kapsamında belirsiz alacak, sonradan artırılmak üzere kısmi dava olarak 2.000,00-TL yoksun kalınan kar ve dolaylı zarar talebinde bulunduğu, söz konusu taleplerinin ispata yönelik sözleşme, e-mail yazışmaları, fesih belgesi, test ve raporlar, yapılan iş ile ilgili idareden alınacak belgeler, ….Noterliği’nde düzenlenen ihtarname, tanık, bilirkişi, keşif ve yemin delillerine dayandığı, mahkememizce taleplerin açıklanmasına yönelik verilen ara karar üzerine; davacı … Ticaret Limited Şirketi vekili tarafından verilen 14/11/2018 tarihli beyan dilekçesinde dava dilekçesinde talep ettikleri 2.000,00-TL meblağın, 1.400,00-TL’lik kısmının yoksun kalınan kar ve 600,00-TL’lik kısmının dolaylı zarar olduğunu, talep edilen 2.000,00-TL’lik meblağın tamamının yoksun kalınan kar ve dolaylı zarar şeklinde kısmi alacak davası olarak açıldığını, dolaylı zarar olarak davalı iş yerlerinde çalışan işçilerin yurtiçi bilet paraları ve yollukları, davalı işyerinde çalışan işçilerin ve mühendis ekibinin konaklama, kiralık araç ve otel masrafları, davalı işyerinde çalışacak işçilerin ön avans ödemesi olarak beyan etmiştir, yine mahkememizin 21/01/2019 tarihli … nolu celsesinde “2-Davacı vekilinin talep ettiği dolaylı zarara konu çalışan işçilerin yurt içi bilet paraları ve yollukları, işçilere ve mühendis ekibinin konaklama, kiralık araç ve otel masrafları ile işçilerin ön avans ödemelerine ilişkin tevsik edici bilgi ve belgelerin sunması için davacı vekiline 1 aylık kesin süre verilmesine, bildirilmediği takdirde dosyada bulunan mevcut belgeler üzerinden yargılamaya devam olunacağının ihtarına, (… )” şeklinde ihtaratlı ara karar verildiği görülmüştür.
Yargılama sürecinde verilen ara kararlar doğrultusunda sunulan bilgiler gereği ihtilafın çözümüne yönelik davacı vekilinin talebinin de değerlendirilmesi neticesinde HMK.nın 220.maddesi uyarınca davalı vekiline, mahkememizin 31/01/2022 tarihli 16 nolu celsesinde “1-Davacı vekilinin 25/01/2021 tarihli dilekçesinde belirtilen, yapılan tüm ihale dosyasını, malzeme alış faturaların, malzeme sevk irsaliyelerini, işçilerin mesleki yeterlilik belgelerini, davalı şirket ile idare arasındaki işin devamına yönelik yazışmaları, idarenin denetim ve onay raporlarını, idare ile yapılan toplantı tutanaklarını, …’da imal edilen kalıpların sevk ve teslim belgelerini, idareden alınan ödeme belgelerini sunması için HMK 220 maddesi gereğince davalıya bir aylık kesin süre verilmesine, ibrazı istenilen belgenin elinde bulunduğu inkar edilmesi halinde böyle bir belgenin elinde bulunmadığına özenle aradığı halde bulamadığına ve nerede olduğunu bilmediğine ilişkin yemin teklif edileceğinin, belgeyi ibraz etmesine karar verilen tarafın kendisine verilen sürede belgeyi ibraz etmemesi ve aynı sürede delilleriyle birlikte ibraz etmemesi halinde kabul edilebilir bir mazeret göstermemesi yada belgenin elinde bulunduğunun inkar etmesi ve teklif edilen yemini kabul veya icra etmemesi halinde mahkemece duruma göre belgenin içeriği konusunda davacı tarafın beyanın kabul edileceği hususunun davalı vekiline ihtarına (….) ” şeklinde ihtaratlı ara karar verildiği, bu ara karar üzerine davalının ihtilaf konusu hususlara ilişkin bilgi belgeleri sunduğu anlaşılmıştır. Ayrıca davacının delil listesinde belirtmiş olduğu tanıklar mahkeme huzurunda ve talimat yolu ile dinlenmiş, taraf vekilleri tanık beyanlarına karşı beyanlarda bulunmuşlardır.
Toplanan deliller, dosyaya sunulan tüm bilgi belgeler ve tanık beyanları dikkate alınarak ihtilaf konusu hususlarda tespit yapmak amacıyla konusunda uzman bilirkişi heyetlerine dosyanın tevdi edildiği, söz konusu bilirkişi kurulu tarafından hazırlanan 17/12/2021 tarihli raporda, taraflar arasında 11/05/2015 tarihli “…’da Çok Amaçlı 50.000 koltuklu … İnşaatının Tribün Basamakları İmalatı ve Montajı” işine ilişkin sözleşme yapıldığı, sözleşmenin işteki gecikme ve maliyet artışı sebebiyle 19/03/2016 tarihli davalı yazısı ile fesih edildiği, tüm davacı tanık ifadelerinin işteki gecikmenin davalı firmadan kaynaklandığı yönünde olduğu, dosya muthtevasında artan maliyet iddiasına göre herhangi bir belge ve bilgi yer almadığı, ilgili belge ve bilgilerin dosyaya sunulması durumunda değerlendirilebileceği, gerek davacı dava dilekçesinde gerekse tanık beyanlarında gecikme nedeninin en başta kalıp yapımı olduğunun belirtildiği, durumun incelenmesi için davalı tarafından kalıpların sevkine ait bilgi ve belgelerinde dosyaya kazandırılması gerektiğinin rapor edildiği,
Tarafların talepleri ve ihtilaf konusu hususların tespitine yönelik belgelerin teminine yönelik bilişim uzmanı bilirkişi… tarafından hazırlanan 28/12/2020 tarihli bilirkişi raporunda, davacı tarafın … sitesi içeriğinde davaya konu iş için bilgilerin olduğunun belirtildiği, bilirkişice …. sitesinde yapılan incelemede web sitesinin Google tarayacısının türkçeye çevirme özelliği sayesinde incelendiğini, davaya konu … …’da çok amaçlı 50.000 koltuklu stadyum, Antrenman Sahası işi ile ilgili olarak çok genel kısıtlı bilgilerin ve resimlerin olduğu, işi yapan firmanın, sözleşme gibi bilgilerin bulunmadığının anlaşıldığını, davacı tarafın özellikle link, başlık gibi talep edilen bilginin yerini ve niteliğini tam olarak belirten bir bilgi sunması durumunda tekrardan inceleme yapılabileceğinin rapor edildiği,
Dosyaya kazandırılan ve sunulan bilgi belgeler değerlendirilmesi ve 17/12/2021 tarihinde hazırlanan ilk raporun hüküm kurmaya ve denetime elverişli olmaması nedeni ile yeni oluşturulan bilirkişi kurulu tarafından sunulan 27/07/2022 tarihli kök raporda, davanın eser sözleşmesinden kaynaklı alacak davası olduğu, dava değerinin 2.927,45 USD (17.500-TL) olduğu, taraflar arasında imzalanan …Sözleşmesinin 3/b maddesi gereğince her türlü sarf malzemesinin İşveren tarafından sağlanacağının kararlaştırıldığı, bu bağlamda kalıp malzemesinin temininde yaşanan gecikmenin davalı işverenin sorumluluğunda olduğu, dosya içerisinde yer alan fotoğraflarda prekast tribün basamaklarının yerleştirileceği yüzeylerin olması gereken kotta olmadığı, bu yüzden bu kısımların kotuna getirilmesinin hem zaman, hem de emek olarak ekstra bir külfetinin olduğu, taraflar arasında imzalanan sözleşmede böyle bir imalat yer almadığı için bu süreçte yaşanan gecikmenin davalı firmadan kaynaklı olduğu, taraflar arasında imzalanan sözleşmenin 3/b maddesine göre, prekastların imalatı sırasında kullanılan betonun tedarik yükümlülüğünün davalı İşverende olduğu, imalat aşamasında beton kalitesinden kaynaklı sorunlar sebebiyle yaşanan gecikmelerin sorumluluğunun da bu bağlamda davalı işverene ait olduğu, bütün bu nedenlerle, davalı tarafından gerçekleştirilen feshin haksız olduğu, taraflar arasında imzalanan sözleşmenin 4. maddesine göre uygulama yerine montajı yapılmış her 1 m3 prekast tribün basamağı için Taşerona 58-USD ödeneceğinin kararlaştırıldığı, davalı tarafından dosyaya 28.02.2022 tarihli dilekçe ile sunulan “… Raporunda” test imalatları dahil davacı tarafından 525 adet prekast imalatının yapıldığının belirtildiği, bu imalatların montajlarının yapılamaması sebebiyle imalat oranının % 85 olarak kabul edilerek hesaplama yoluna gidildiği ve sonuç olarak davacı tarafından 477,58 m3 imalat yapıldığının hesaplandığı, bu tarz imalatlar için bu oranın uygun olduğu, davalı tarafından söz konusu hakedişte tribün basamaklarının malzeme + işçilik bedeli karşılığı olarak 29.437,03 Dolar kesinti yapıldığı, ancak takdir Sayın Mahkemeye ait olmak üzere, prekastların imalatı sırasında kullanılan betonun tedarik yükümlülüğünün davalı İşverende olması nedeniyle, imalat aşamasında beton kalitesinden kaynaklı sorunlar sebebiyle istenilen şartlarda üretilemeyen 55 adet prekastın sorumluluğunun da bu bağlamda davalıya ait olduğu, bu nedenle yapılan bu kesintinin uygun olmadığı, davacının alacağının 477,58 x 58$ =27.699,64 $ olarak hesaplandığı, davacı tarafından dolaylı zarar olarak davalı iş yerinde çalışan işçilerin bilet paraları, yollukları, konaklama, kiralık araç ve otel masrafları, ayrıca davalı iş yerinde çalışacak olan işçilerin ön avans ödemelerinin taraflar arasında imzalanan sözleşmenin 12/a maddesine göre ekip sağlama yükümlülüğünün davacı taşerona, sözleşmenin 12/1 maddesine göre ise söz konusu ekip çalışanlarının ücretlerini ödeme yükümlülüğünün ise davalı işverene ait olduğu, yine sözleşmenin 18/h ve 18/i maddeleri gereğince şantiyede bulunması gereken … işçilerinin barınabileceği kadar işçi koğuşunun ve günde 3 öğün yemeğin davalı işveren tarafından sağlanacağının belirlendiği, yine sözleşmenin 3/a maddesine göre, işverenin … işçilerinin şantiyede barınma ve konaklama masraflarını üstlendiği, ancak şantiye dışındaki masraflara (…) ilişkin sözleşmede bir hüküm bulunmadığı, bunun dışında davacının dolaylı zarar olarak talep etmiş bulunduğu, işçilere ön avans ödemesi yapılması gerektiğine ilişkin herhangi bir sözleşme hükmüne rastlanmadığı, bu nedenlerle, davacının talep etmiş bulunduğu dolaylı zararların hesaplanamadığının rapor edildiği,
Söz konusu rapora tarafların itirazları neticesinde itirazların değerlendirilmek amacıyla alınan 25/11/2022 tarihli ek raporda, sözleşmenin feshi konusundaki görüşlerinde bir değişiklik olmadığını, davacının yapmış olduğu imalat tutarının, kök raporda açıklandığı üzere 477,58 m3 x 58$ = 27.699,64$ olarak hesaplandığı, davacının sözleşme gereğince 6.028m3 imalat yapacağının kararlaştırıldığı, dolayısıyla sözleşmenin haksız şekilde feshi nedeniyle davacının kazanç kaybının 321.924,33-$ olarak hesaplandığı, davacı tarafından dava dışı … İnşaat ile dava önce 11/05/2015 tarihli sözleşme imzalandığı, ancak dava konusu iş için davalı ile sözleşme imzalandığında işin bırakıldığı, bırakılmasaydı toplam 2.500.000,00-TL kazanılacağının beyan edildiğini, dosya kapsamında yapılan incelemede söz konusu sözleşmeye rastlanılmadığı, davacı tarafından dolaylı zararlar talep edilmiş olsa da dosya kapsamında sözleşme haricinde işçiler tarafından yapılan giderlere ilişkin bir belgeye rastlanılmadığının rapor edildiği görülmüştür.
Davacı vekili tarafından dosyaya 29/12/2022 tarihli bedel artırım dilekçesinin sunulduğu, söz konusu ıslah dilekçesinde dava dilekçesinde 2.9827,45 USD olarak talep edilen alacağının bedel artırım dilekçesi ile 346.696,55-USD olarak artırarak toplam 349.624,00-USD meblağın USD alacaklarına en yüksek uygulanacak mevduat faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesini talep etmiştir.
İhtilafa konu olan dava konusu taraflar arasında 11/05/2015 tarihinde imzalanan sözleşmenin incelenmesi neticesinde;
Sözleşmenin konusunun …’da Çok Amaçlı 50.000 koltuklu … İnşaatının Prekast Tribün Basamaklarının … tarafından eksiksiz ve kusursuz olarak yapılması ve işverene eksiksiz teslim edilmesi olduğu, söz konusu sözleşme konusu Tribün basamakları için beton miktarının 6028 m3 olduğu, işin süresinin sözleşmenin imzalandığı tarihten itibaren 6 ay (….) olduğu, “İşin Mahiyeti ve … Karı” başlıklı sözleşmenin 4.maddesinde; “Maliyet bedeli yaklaşık 3.500.000 USD’dir. Bu bedelde KDV hariç olup, şantiye maliyetidir. Buna göre uygulama yerine montajı yapılmış 1 m3 prekast tribün basamağının bedeli 580 USD olarak belirlenmiştir. … kârı olarak iş bu şantiye maliyeti üzerinden %10 kar verilmesi taraflarca kabul edilmiştir. Buna göre uygulama yerine montajı yapılmış 1 m3 prekast tribün basamağı için Taşerona 58 USD ödenecektir.” düzenlemesi, aynı maddenin devamında “…Toplam şantiye maliyetinin 4.500.000 USD’yi geçmesi halinde geçen bedelin %15’i taşerona ödenecek bedel olan 350.000 USD’den tahsil edilecektir.”,
3/b maddesinde; “her türlü sarf malzemesinin işveren tarafından sağlanacağı”,
12/a maddesinde “… sözleşme konusu işin yapımı için, işinin ehli, yeteri kadar deneyimli, herhangi bir yüz kızartıcı suç işlememiş, hastalığı ve sakatlığı bulunmayan, yerel ve/veya ülke genelinde hangi sebep ile ilgili olursa olsun aranmayan, sabıkasız nitelikte kişilerden oluşan bir ekip sağlamakla mükelleftir.” ,
12/l maddesinde “Taşeronun sözleşme kapsamındaki işlerin ikmali için istihdam edeceği işçi ve teknik personelin ücretleri işveren tarafından ödenecektir.” ,
Sözleşmenin “Özel Şartlar” başlıklı 18.maddesinin “…” başlıklı f bendinde “İşveren tarafından kalıp malzemesi temin edilecektir ancak uygulaması … tarafından yapılacaktır.” düzenlemesi ile 18/h ve 18/i maddeleri gereğince şantiyede bulunması gereken … işçilerinin barınabileceği kadar işçi koğuşunun ve günde 3 öğün yemeğin davalı işveren tarafından sağlanacağının belirlendiği,
3/a maddesinde “Taşerona ait ekibin işçilik ücretleri, imalat ve montaj için oluşan her türlü genel gider kabul edilecektir. Bu kapsamda,
– Tüm işçilik ücretleri; …’un nam ve hesabına işçilerin banka hesabına havale edilecektir.
-Tüm işçililer için vergi, sigorta İşveren tarafından ödenecektir.
– Şantiyede, … ve ekibinin iaşe, konaklama, barınma, taşınma bedelleri İşveren tarafından sağlanacaktır” düzenlemelerinin yer aldığı görülmüştür.
Mahkememizce yapılan yargılama, tüm dosya kapsamı, sunulan bilgi belgeler, hüküm kurmaya ve denetime elverişli kabul edilen 27/07/2022 tarihli kök rapor ve 25/11/2022 tarihli ek raporun birlikte incelenmesi ve değerlendirilmesi neticesinde;
Davacının talebinin, yapılan iş maliyet bedeli ile sözleşmenin haksız fesih nedeni ile uğradığı zarar ile yoksun kalınan kar ve dolaylı zarara ilişkin olduğu, söz konusu ihtilafın çözümü için öncelikle sözleşmenin feshinin haksız fesih olup olmadığının tespitinin yapılması gerektiği, bu kapsamda davalının davacıya göndermiş olduğu 19/03/2016 tarihli sözleşme fesih yazısından ve davalının beyanlarından, fesih gerekçesinin sözleşme süresinin imza tarihinden itibaren 6 ay (180 takvim günü) olduğunun belirlenmesine rağmen işin süresi içerisinde bitirilmediği ve sözleşmenin süresinin uzatılmak istenmemesi olduğu görülmüştür.11/05/2015 tarihinde imzalanan ve işin bitim süresi 6 ay olarak belirlenen sözleşmeye konu işin bitim süresinin 11/11/2015 tarihi olduğu, taraflar arasında imzalanan 11/05/2015 tarihli … sözleşmesinin yukarıda aktarılan 3/b ve 18.maddeleri gereğince her türlü sarf malzemesinin işveren tarafından sağlanacağının hüküm altına alınmasına rağmen tanık beyanlarından ve dosya kapsamında yer alan tutanak, bilgi ve belgeler ile bilirkişi heyetinin de tespit ettiği üzere, davalı tarafından yeterli iş deneyimi olmayan dava dışı … firmasından temin edilen betonun içeriğindeki agreganın uygun çapta olmadığı, kullanılan kalıpların sızdırmazlık konusunda istenileni veremediği, betonun gözenekli olduğu, hatta bazen demirlerin bile görüldüğü, kalıpların gerekli şekilde doldurulmadığı ve prekast tirübün basamaklarının yerleştirileceği yüzeylerin olması gereken kotta olmadığı bu yüzden uygun kota getirilmesi için zaman ve emek harcandığı, sözleşmede buna ilişkin imalat kalemi bulunmadığı, bu durumların gecikmeye neden olduğu, kalıp malzemesinin temininin davalı işverenin sorumluluğunda olduğu, dolayısıyla imalat aşamasında beton kalitesinden kaynaklı sorunlar nedeni ile yaşanan gecikmelerin sorumluluğun davalı işverende olduğu, gecikmenin davalı iş verenden kaynaklanması nedeni ile davalının yapmış olduğu feshin haksız fesih olduğu anlaşılmıştır.
Davalının sözleşmeyi haksız feshettiği yönündeki kabul kapsamında, … davacının sözleşmenin haksız feshi nedeni ile feshe kadar yapmış olduğu imalatlar ile fesih nedeni ile uğranılan zararları talep edebileceği, bu zararlar içerisinde sözleşme devam etmiş olsaydı edineceği kazanç, yoksun kalınan kar ve dolaylı zararın bulunduğu, taraflar arasındaki sözleşme gereği, yapılacak imalatın 6028 m3 olduğu, 1m3 için … firmaya yani davacıya 58,00 USD ödeme yapılacağının kararlaştırıldığı, sonuç itibari ile sözleşme tamamlanmış olsaydı davacının toplamda 6028m3 x 58USD = 349.624 USD hakediş alacağının bulunacağı, fesih öncesi yapılan imalat toplamının 525 adet prekast ve imalat oranının %85 olduğu kabul edilerek 477,58m3 olduğu, 477,58m3 x 58USD = 27.699,64 USD olacağı, yukarıda anlatılan sözleşmenin 3.maddesi gereğince dava konusu işte çalıştırılacak işçilerin, işçilik barınma, sigorta, yemek vb. masrafların davalı tarafından karşılanacağının düzenlemesi nedeni ile hesaplanan bu kazanç kaybından herhangi bir indirim yapılmasının gerekmediği, bu durumda davacının fesih öncesi yaptığı imalat miktarı ve sözleşme tamamlansaydı elde edeceği kazanç toplamının 349.624 USD olduğu ve bu miktarın davalının yapmış olduğu feshin işin gecikmesinin kendi kusurundan kaynaklanması nedeni ile haksız olduğu anlaşılmakla davalıdan talep edebileceği,
Davacının dolaylı zarar kapsamında talep ettiği, davalı iş yerlerinde çalışan işçilerin yurtiçi bilet paraları ve yollukları, davalı işyerinde çalışan işçilerin ve mühendis ekibinin konaklama, kiralık araç ve otel masrafları, davalı işyerinde çalışacak işçilerin ön avans ödemelerine ilişkin talebin değerlendirilmesi neticesinde; taraflar arasında imzalanan sözleşmenin yukarıda aktarılan 12/a maddesine göre ekip sağlama yükümlülüğünün davacı taşerona, 12/b maddesine göre söz konusu ekip çalışanlarının ücretlerinin ödeme yükümlülüğünün davalı iş verene ait olduğu, 18/h ve 18/i maddeleri gereğince şantiyede bulunması gereken … işçilerinin barınabileceği kadar işçi koğuşunun ve günde 3 öğün yemeğin davalı işveren tarafından sağlanacağı, yine sözleşmenin 3/a maddesine göre … işçilerinin barınma ve konaklama masraflarının işveren tarafından karşılanacağı, davacının talep ettiği şantiye dışındaki yol, otel, uçak bileti vb. masraflara ilişkin ve işçilere ön avans ödemesi yapılması gerektiğine yönelik sözleşmede herhangi bir hükmün bulunmadığı, davacının bu iddialarına yönelik tevsik edici herhangi bir bilgi belge sunmadığı görülmekle ispat edilmeyen bu talebin reddine,
Davacının yoksun kalınan kar talebine yönelik olarak yapılan değerlendirme neticesinde, her ne kadar dava dışı … İnşaatı ile sözleşme imzaladığı hatta yönetim ofisinin inşaatının yapıldığı ancak dava konusu iş nedeni ile söz konusu sözleşmeye konu işin bırakıldığı, bırakılmasından kaynaklı yoksun kalınan karın olduğu beyan edilmiş ise de bu hususta dosya kapsamında herhangi bir sözleşme veya bilgi belge sunulmadığı görülmekle davacının iddiasını ispat edemediği anlaşılmakla yoksun kalınan kar talebinin reddine,
Karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM :
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile;
2-349.624,00-USD alacağın temerrüt tarihi olan 25/11/2017 tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 4/a maddesi gereğince devlet bankalarının 1 yıllık mevduata uyguladıkları USD faiz oranını işletmek suretiyle davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Davacının yoksun kalınan kar talebinin reddine,
4-Davacının dolaylı zarar talebinin reddine,
2-Alınması gereken harcın 126.547,87-TL olarak kabulü ile peşin alınan 111.360,73-TL (298,86-TL peşin harç + 111.061,87-TL tamamlama harcı toplamı) harçtan mahsubu ile bakiye 15.187,14-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davanın kabul edilen kısmı yönünden; davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 191.627,63-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davanın reddedilen kısmı yönünden; davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari ücret Tarifesi 13/2 maddesi uyarınca hesaplanan 2.000,00-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan toplam 8.180,40-TL (dava açılış masrafı, bilirkişi, talimat, tebligat ve posta gideri olmak üzere) yargılama giderinin kabul ve red oranına göre hesaplanan 8.171,58-TL yargılama gideri ile peşin olarak yatırılan 111.360,73-TL (298,86-TL peşin harç + 111.061,87-TL tamamlama harcı toplamı) harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından yapılan toplam 1.044,80-TL yargılama giderinin red/kabul oranına göre hesaplanan 1,04-TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin davalı üzerinde bırakılmasına,
7-Taraflarca yatırılan gider avansından artan kısmın HMK’nun 333.maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde … Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere oy çokluğu ile karar verildi. 13/04/2023
Başkan …
(….)
Üye …
¸e-imza
Üye …
¸e-imza
Katip ….
¸e-imza
MUHALEFET ŞERHİ:
Dosya kapsamında alınan raporların denetime elverişsiz olması ve hükme dayanak almaya yeterli bulunmaması nedeni ile dosyada eksik inceleme olduğu kanaatinde bulunduğumdan çoğunluğun görüşüne katılmıyorum.
Başkan 41522
¸e-imza