Emsal Mahkeme Kararı Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/331 E. 2022/270 K. 06.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2018/331 Esas – 2022/270
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
ANKARA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2018/331 Esas
KARAR NO : 2022/270

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 02/05/2018
KARAR TARİHİ : 06/04/2022
KR.YZL.TARİHİ : 13/05/2022

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA :Davacı Vekili; dava dilekçesinde özetle; 29.08.2017 tarihinde davalı …’nün kullandığı …. Avusturya plakalı araçla gerçekleştirdiği trafik kazası sebebiyle müvekkillerinin murisi olan … ve …’un vefat ettiğini, kazaya karışan yabancı plakalı aracın Yeşil Kart Sigortasının yapıldığını ve bu sigortanın zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesini kapsadığını, bu sebeple ZMMS’nin en üst limiti gözetilerek, müvekkillerine destekten yoksun kalma tazminatı olarak ödenmesi gerektiğini, kazanın meydana gelmesinde davalı sürücünün kusurlu olduğunu, destekten yoksun kalma tazminatı davalıdan talep edilmişse de taleplerinin reddedildiğini, müteveffa …’un işçi emeklisi olarak SGK’dan emekli maaşı aldığını, her iki müteveffanın ölümü ile müvekkillerinin destekten yoksun kaldıklarını, ayrıca, cenaze ve defin giderlerinin oluştuğunu beyanla, müvekkillerinin destekten yoksun kalmaları nedeniyle uğradıkları menfi ve müspet zararlarla, yol, defin ve cenaze giderleri ile diğer müteferrik giderlerin de dikkate alınarak yaptırılacak hesap bilirkişi incelemesi ile hesaplanacak ve HMK 107. Maddesi gereğince iddianın genişletilmesi yasağına tabi olmaksızın arttırılmak üzere belirlenecek tazminattan ve şimdilik fazlaya ilişkin haklan saklı kalması kaydıyla; 3.500,00 TL’lik maddi tazminatın, T.C. Merkez Bankasının kısa vadeli avanslara uyguladığı avans faizi uygulanarak davalılardan müteselsilen ve mütesaviyen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalılar … Motorlu Taşıt Bürosu ve … Sigortacılık Hizmetleri Ltd. Şti. Vekili cevap dilekçesinde özetle, dosyada yabancı araç için düzenlenen yeşil kart poliçesi olması sebebiyle TMTB’nin yasal muhatap olduğunu, dava dilekçesinde da yazıldığı üzere ZMMS limitleri ve bu poliçelerde belirlenen esaslar ile TMTB’nin sorumluluğunun söz konusu olduğunu, öncelikle sorumluluğun kusur esasına dayalı olduğunu, diğer müvekkili … Sigortacılık Hiz.Ltd. Şti.’nin zararın tedvinini TMTB adına yürüten şirket olduğunu , bu sebeple husumet yöneltilemeyeceğini, müvekkili TMTB’nin sorumluluğunun kaza tarihindeki ZMMS limitleri ve sorumlulukları dahilinde olup, araç sürücüsünün kusuru oranında olduğunu, kaza tutanağında yabancı araç sürücüsünün kusursuz çıktığını, bu sebeple davanın reddi gerektiğini, davacıların yaşları itibanyla destek almalarının mümkün olmadığını, damatların ve torunların da destek tazminatı talep etmelerinin yasal olarak mümkün olmadığını, emekli maaşı alan bir kişinin hem kendi evini geçindirmesinin hem de 7 davacıya destek sağlamasının mümkün olmadığını beyanla, davamn reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde her ne kadar müvekkili iş bu kazadan sorumlu olarak gösterilmiş olsa da , kaza tutanaklarında müvekkilinin kusursuz olduğunun sabit olduğunu, müteveffanın çocuklarının anne ve babadan destek sağlayacak yaşta olmadıklarını, müteveffanın emekli olmakla birlikte başka hiçbir geçim kaynağının bulunmadığım, çocuklarına, torunlarına hatta damadına maddi olarak menfaat sağlamasının imkansız olduğunu, müvekkilinin her ne kadar kazada kusursuz olsa da yaşanan bu elim olay nedeniyle son derece üzüntü duyduğunu ve müvekkilinin beyanına göre Avusturya’da bulunan sigorta firması ile görüşme yaparak bir ödeme yapmak istediğini belirttiğini, bu görüşme sonrasında Avusturya’da bulunan sigorta firması tarafından 50.000 Euro civan bir ödeme yapılmış olup, bu ödemenin müvekkilinden 100 ay boyunca 50 Euro olarak tahsil edileceğini beyanla, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş. vekili; 15.05.2019 tarihli celsede; davacının da beyanda bulunduğunu, davanın müvekkili ile bir ilgisinin olmadığını beyanla, davanın husumetten reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER, KABUL VE DEĞERLENDİRME: Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı ve defin giderlerinin ödetilmesi istemine ilişkindir.
Dava açılmadan evvel … Motorlu Taşıt Bürosuna müracaat edilmiş olup, işbu dava şartı yerine getirilmiştir.
Tarafların sosyal, ekonomik durum araştırma raporları, Çayıralan Belediye Başkanlığı yazı cevabı, … Sigortacılık Hizmetleri Limited Şirketi’nden hasar dosyası getirtilerek dosya kapsamına alınmıştır.
Ceza dosyası kapsamında alınan; 30/10/2018 tarihli Ankara Adli Tıp Grup Başkanlığı Trafik İhtisas Dairesi’nce düzenlenen raporda, araç sürücüsü …’nün alt düzeyde tali kusurlu, müteveffa yayalar … ve …’un ise asli kusurlu oldukları yine 25/09/2017 tarihli bilirkişi Mustafa Tunç tarafından hazırlanan rapor ile 26/10/2017 tarihli bilirkişi Prof. Dr. … tarafından hazırlanan raporlarda da araç sürücüsü …’nün tali kusurlu, müteveffa yayaların ise asli kusurlu oldukları tespit edilmiştir.
Mahkememizce kusurun oransal tespiti amacıyla dosyanın bilirkişiye tevdi edilmiş, 26/12/2019 tarihli bilirkişi raporunda; davalı sigortalılarla sigortalı bulunan …marka özel aracın maliki ve sürücüsü olan davalı; … dava konusu yayaların olay mahallinde EKS olmalarıyla meydana gelen trafik kazasının oluşumunda %30 oranında kusurlu olduğu, dava konusu EKS olan yayalar … ile eşi … hayalarını kaybettikleri trafik kazasının oluşumunda %70 oranında her birinin ayrı ayrı kusurlu olduğu rapor edilmiştir.
Davacı tanığı …. 08/07/2020 tarihli duruşmada; “ben yukarıda belirttiğim adreste otururum, müteveffalarda 4 numaralı adreste odururlardı, 50-60 yaşlarındalardı, belki daha fazla olabilirler, trafik kazasında öldüler, Mamak tarafında olduğunu bilirim, … bey emekliydi, iki kız iki erkek çocuğu olduğunu biliyorum, … … diye kız torunu vardı, bir de erkek torunu vardı, yabancı ülkede de torunları vardı, babasının ismi İbrahimdir, … teyze öldüğü zaman … … 1 yaşındaydı, oğlan da 7-8 yaşlarındaydı, dedesi ile annaennesi bakardı, … ve … de çoğunlukla orda kalırlardı, kendi evleri de vardı, oğlan okula giderdi, ordan okula gönderirlerdi, oğlan olduğundan beri dedeleri bakar, …’da yanlarında kalırdı, ancak yeni evlenmişti, yemek yemeye gelirlerdi, … ablada yemeğe gelirdi, yemeğini yerler giderlerdi, kızı … abla da bekar yanlarında .kalırdı” beyan etmiştir.
Davacı tanığı … …. 08/07/2020 tarihli duruşmada; “… ve … ile aynı köylüyüz, … amca torunu … ile benim kızım aynı okula gider, benim işim olduğu zaman benim kızımı da okuldan alırdı, akşam kızımı almaya gittiğim zaman torun da evde oluyordu, … ve … Özoğul da onlarla beraber kalırdı” beyan etmiştir.
Aktüer hesabı amacıyla dosyanın bilirkişiye tevdi edilmiş, 07/08/2020 tarihli bilirkişi raporunda; kaza tarihi itibarıyla Hazine Müsteşarlığınca belirlenen, 27.11.2013 tarih ve 28834 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan tarifeye göre, ölüm halinde şahıs başına azami teminat limitinin 330.000,00-TL olduğu, davacı çocuklara , kaza / ölüm tarihindeki yaşları itibarıyla destek alma yaşını geçtikleri ve çalışmalarına engel sağlık sorunlan ve fiziksel engellerinin olmadığı, aynca, her iki müteveffanın, davacılara sürekli ve düzenli olarak eylemli bir desteğinin bulunduğunun ispatlanamadığı dikkate alınarak, davacılara, her iki müteveffanın desteğinden faydalanamayacakları, bir başka ifade ile, somut olayda destekten yoksun kalma tazminatının şartlarının oluşmadığı, ancak mahkemede aksi kanaat hasıl olması halinde davacı … ile her iki müteveffa arasındaki hizmet yardımından kaynaklanan destek ilişkisi yönünden hukuki değerlendirme mahkemenin takdirine ait olmak üzere ZMMS Genel Şartlan ve Eki Düzenlemelere göre yapılan değerlendirme sonucu; davacı …’in tek bir müteveffa yönünden 8.562,40-TL, her iki müteveffa yönünden ise 17.124,80 TL destekten yoksun kalma zararının bulunduğu, davacı tarafın, cenaze ve defin giderlerine ilişkin alacak talebinin mahkemenin takdirine ait olduğu rapor edilmiştir.
Tarafların itirazlarının değerlendirilmesi için bilirkişi den ek rapor alınması amacıyla dosya bilirkişiye tevdi edilmiş, 24/11/2020 tarihli bilirkişi raporunda; taraf vekillerinin itiraz ve beyanlarının, kök raporda yer alan değerlendirme ve hesaplamaları değiştirecek nitelikte olmadığı rapor edilmiştir.
Davacı vekilince mahkememize sunulan 05/01/2022 tarihli harçlandırılmış talep arttırım dilekçesi ile; bilirkişi hesap yöntemine göre müvekkili davacı … bakımından 17.124,80 TL’lik destekten yoksun kalma tazminatının olay tarihi itibariyle avans faizi işletilerek davalılardan müteselsilen tahsiline, cenaze ve defin masrafları ile ilgili olarak toplam 19.851,85 TL’nin davalılardan defin tarihinden itibaren avans faizi işletilerek tahsilini talep etmiş ve bu talebini harçlandırmıştır.
Taraflar arasındaki ihtilafın; 29/08/2017 tarihlinde meydana gelen kaza sebebiyle ölen … ve …’un davcıların desteği olup olmadıkları, tarafların kusur durumu, zarar miktarı ve bu kaza sebebiyle davalıların sorumlu olup olmadığı noktasında toplandığı tespit edilmiştir.
Dosya kapsamına göre; 29/08/2017 günü, saat 22:15 sıralarında, sürücü … sevk ve idaresindeki W-17502G plakalı otomobil ile Kırıkkale’den Ankara istikametine seyri sırasında geldiği olay mahalinde yolun solundan yol ortasındaki çelik bariyerleri geçip karşıya geçmek isteyen yayalar … ve …’a çarpması neticesinde adı geçen yayaların vefat ettiği maddi vakıa olarak sabittir. Meydana gelen işbu kazada vefat edenlerin asli kusurlu oldukları da alınan bilirkişi raporları ile belirlenmiştir.
Davacılar kaza neticesinde vefat eden … ve …’un kendilerinin desteği olduklarından bahisle destek tazminatına hükmedilmesi ve ayrıca defin giderlerinin taraflarına ödenmesi istemi ile yukarıda isimleri yazılı dört davalıya karşı dava açmışlardır.
… ve …’un ölümüne sebebiyet veren sürücü … … Cumhuriyeti vatandaşı olup Avusturya W-17502G plakalı aracı ile olay günü …’de seyir halinde bulunduğu sırada kaza meydana gelmiştir. Yurt dışı plakalı kazaya karışan bu aracın …’de bulunduğu sırada üçüncü şahıslara verecekleri zararlardan dolayı araç hakkında poliçe düzenleme yetkisi ve bu kapsamda sorumluluğun muhatabı … Motorlu Taşıt Bürosu olup zararı sebebiyet veren sürücü …’ye ve sigortacı … Motorlu Taşıt Bürosu’na husumet yöneltilmesinde usule aykırı bir yön bulunmamaktadır. Diğer davalılar … Sigorta A.Ş. ile … Sigortacılık Limited Şirketi meydana gelen kazada, akdi ya da fiili bir sorumluluğa sahip olmadıklarından kendilerine husumet yöneltilmesi mümkün değildir. Bu nedenle adı geçen bu iki davalı yönünden davanın ayrı ayrı husumetten reddi gerekmiştir.
Davacılar …. ve … vefat edenlerin çocukları olup davacı … … ölenlerin damadı, diğer iki davacı … … ve … … … ise ölenlerin torunudur. Davacılar yukarıda da belirtildiği üzere, destek tazminatı ve defin gideri talebinde bulunmuşlardır. Destekten yoksun kalma tazminatının belirleyici unsuru fiili destek olunmasıdır. Destek kavramı mirasçılık kavramına bağlı değildir. Desteklik durumunun her zaman ve her talep eden açısından her somut olayın özelliği göz önünde bulundurulmak sureti ile belirlenmesi gerekmektedir.
Somut olayda; öldükleri tarihte 61 ve 67 yaşında olan müteveffaların davacıların fiili destekleri oldukları dosya kapsamına göre sabit olmadığından destek tazminatı taleplerinin reddi gerekmiştir. Defin giderlerine ilişkin taleplere gelince; davacılar müteveffaların defin gideri kapsamında fiili defin işlemi, mezarlık yapımı ve taziye nedeniyle vermiş oldukları yemek bedellerinin ödetilmesini talep etmiş iseler de Yargıtay’ın yerleşik uygulamaları gereği davalı taraf, meydana gelen trafik kazası sonucu davacıların oluşan gerçek defin giderlerine ilişkin zararlarını tazmin ile sorumlu olup davacı tarafın kendi değerlerine, yerel örf ve adetlerine göre yaptığı özel giderlerden sorumlu değildir. Bu bağlamda taziye yemek giderleri, mezarlık yapımı, mevlüt gideri vs. gibi giderler zorunlu olmayan cenaze merasimi giderlerinden olduğundan davacı tarafın taziye nedeniyle yemek ve mezarlık yapımı için harcanan paraların ödenmesi yönündeki taleplerinin reddi gerekmiştir. Fiili defin giderine ilişkin olarak Çayıralan Belediyesi tarafından gönderilen cevabi yazıda; 2017 yılı defin ücretinin miktarı 40,00 TL olarak bildirilmiş olup davacı tarafın bu gideri karşıladığı da ispat edilemediğinden davanın kül halinde reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın davalılar … ve … Sigorta yönünden husumetten REDDİNE,
2-Davanın davalılar … Motorlu Taşıt Bürosu ve … yönünden ise esastan REDDİNE,
2-Alınması gereken 80,70 TL maktu harcın, peşin alınan 658,9‬0 TL harçtan mahsubu ile bakiye 578,2‬ TL harcın karar kesinleştiğinde, istek halinde yatırana iadesine,
3-Davalılar … ve … Sigorta kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan ayrı ayrı 5.100,00’er TL vekalet ücretinin davacılardan tahsili ile bu davalılara verilmesine,
4-Davalılar … Motorlu Taşıt Bürosu ve … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacılardan tahsili ile bu davalılara verilmesine,
5-Yargılama giderlerinin davacılar üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı tarafından yatırılan gider avansından artan kısmının HMK’nun 333.maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde ve istek halinde yatırana iadesine,
Dair, Davacılar vekilinin yüzüne karşı kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 06/04/2022