Emsal Mahkeme Kararı Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/695 E. 2021/833 K. 29.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2017/695 Esas – 2021/833
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
ANKARA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2017/695 Esas
KARAR NO : 2021/833

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 13/10/2017
KARAR TARİHİ : 29/12/2021
KR.YZL.TARİHİ : 02/02/2022

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili kurum tarafından üretilen ürünlerin satışı için davalı şirket ile müvekkili kurum arasında satış sözleşmesi imzalandığını, bu sözleşmeye göre davalı şirkete peşin ve 60 gün vadele ürün satışı yapılacak, sevk irsaliyeleri ile ürünler teslim edileceğini, taraflar arasında imzalanan sözleşmeye göre; fatura tarihinden itibaren süt ve süt ürünlerinde, şarap fabrikası ürünlerinde 60 gün vade uygulanacağını, alıcı vade bitiminde fatura bedellerini fatura tarihi ve numarası bildirerek, faturada belirtilen banka hesaplarına ödeyeceğini, ödenmeyen faturalarla ilgili olarak müdürlük firmaya yazılı olarak uyaracak, yine ödenmediği durumda kanuni yollara başvuracağını, sözleşmeye uygun olarak müvekkili kurum tarafından ürün teslimatı yapıldığını fakat davalı şirketin düzenli ödeme yapmadığını, davalı şirket faturaların altmış günlük vadeleri geçmesine rağmen ödeme yapmayarak müvekkili kurumu zarara uğrattığını, bunun üzerine müvekkili kurum alacağının tahsili için davalı taraf aleyhine Ankara …İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalı şirket tarafından borca ve ferilerine itiraz edildiğini ve takibin durdurulduğunu beyanla, Ankara ….İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına yapılan itirazın iptali ile takibin devamına, alacağın tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılmadığını, sürenin geçmiş olması nedeniyle reddinin gerektiğini, müvekkili davalı şirketin davacıya, önce icra takibi şimdi de itirazın iptali davasına konu edilen 15.479,66TL borcu bulunmadığını, müvekkili dava şirketin, dava dilekçesi ekinde ibraz edilen fatura bedellerinin tümünü davacıya ödediğini beyanla, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER, KABUL VE DEĞERLENDİRME : Dava, itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemine yönelik olarak açılmış iken davalı şirketin yargılama sırasında iflas etmesi karşısında alacağın iflas masasına kaydedilmesine ilişkindir.
Davalı şirketi temsilen İflas Müdürlüğü davaya dahil edilmiş, taraf teşkili sağlanmıştır.
Ankara …İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası aslı, Ankara …Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas, … Karar sayılı dosyasının karar ve kesinleşme şerhi sureti, Ankara …İcra Müdürlüğü’nün … İflas sayılı dosyasının yazı cevabı getirtilerek dosya kapsamına alınmış, tarafların gösterdikleri diğer tüm deliller toplanmıştır.
Dava dayanağı Ankara …İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; davacı Atatürk Orman Çiftliğinin 28/07/2016 tarihli takip talebi ile … Mağazacılık Hizmetleri Sanayi ve Ticaret A.Ş. ‘den 15.479,66 TL asıl alacağın tahsili talebinde bulunduğu, ödeme emrinin davalıya usulüne uygun olarak tebliğ edildiği, davalının süresi içerisinde itiraz etmesi ile takibin durduğu anlaşılmıştır.
Yargılama sırasında Ankara …Asliye Ticaret Mahkemesinin 27/06/2018 tarih … esas ve … karar sayılı ilamı ile … Mağazacılık Hizmetleri Sanayi ve Ticaret A.Ş. Nin iflasına karar verilmiş, istinaf yoluna başvurulmamakla iflas kararı 07/08/2018 tarihinde kesinleşmiştir. (Karar örneği dosya arasına alınmıştır )
Davacı Atatürk Orman Çiftliği tarafından, iflas kararından sonra talep edilen alacağın iflas masasına kaydedilmesi için iflas idaresine müracaatta bulunulmuş, Ankara …İcra Dairesinin … iflas sayılı dosyasında alacağın masaya kaydı hususunda olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemiştir.
Ankara …İcra Dairesinin 16/11/2021 tarih ve … iflas sayılı cevabi yazısında; müflis şirket hakkındaki iflas kararının kesinleştiği, şirketin malvarlığına rastlanmadığından İİK’nın 217. maddesi uyarınca tasfiye tatiline karar verildiği, müflis hakkındaki derdest 3 dava dosyasının da kapanması halinde dosyanın kapanmaya gönderileceği, ayrıca tasfiye tatili söz konusu olduğundan birinci ve ikinci alacaklılar toplantısı yapılmayacağı, tasfiye işlemlerinin müdürlük tarafından yürütüldüğü belirtilmiştir.
Yargılama sırasında davacıya, alacağını dayandırdığı fatura ve sevk irsaliyelerini dosyaya sunması bakımından 2 haftalık kesin süre verilmiş, davacı vekili 07/06/2019 tarihli dilekçesi ekinde takip ve dava dayanağı olduğunu belirttiği 2014 ve 2015 tarihli faturaları sunmuştur.
Tarafların ticari defterlerin açılış ve kapanış tasdiklerinin süresinde yapılıp yapılmadığının dolayısı ile delil niteliğine haiz olup olmadığının tespiti, davaya konu faturanın/faturaların tarafların ticari defterlerine kayıtlı olup olmadığının kayıtlı ise kayıt tarihinin tespiti, faturaya/faturalara istinaden tarafların ticari defterlerinde ödeme kaydının olup olmadığının varsa ödeme miktarı ve ödeme tarihinin bildirilmesi var ise dayanak belgenin ibrazı, tarafların ticari defterleri arasında farklılık var ise farklılık arz eden kayıtların tespiti ve dayanaklarının ibrazı maksadıyla dosyanın bilirkişiye tevdi edildiği, söz konusu 17/10/2018 tarihli bilirkişi raporuna göre; tarafların 2014, 2015, 2016 yılı içerisinde yapılan fatura ve ödeme işlemlerinin mutabık olduğu, 2017 yılında taraflar arasında ticari işlem yapılmadığı, taraflar arasındaki mutabakatsızlığın tespit edilebildiği kadarı ile 2009 yılı öncesinden geldiği, 2009 yılı öncesi kayıtların sunulması durumunda daha önceki yıllardan da gelme durumunun söz konusu olduğu, bunun tespitinin yoğun emek ve mesaiyi gerektirdiğinin rapor edildiği görülmüştür.
Tarafların itirazlarının değerlendirilmesi ve 17/10/2018 tarihli bilirkişi raporu dikkate alınarak taraflara 2009-2013 yıllarına ait ticari defterlerinin incelenmesi sureti ile bilirkişiden ek rapor alınması amacıyla dosyanın bilirkişiye tevdi edildiği, söz konusu 10/06/2019 tarihli bilirkişi raporuna göre; davacı tarafından 2014-2015 yıllarına ait irsaliydi faturaların dosyaya sunulmuş olduğu, 2014-2015 yılları dönemine ait ticari defterlerin incelendiği, yapılan hatalı değerlendirme sonucu dava konusunun dışına çıkılarak 2009-2013 yılı ticari defterlerinin de incelemeye çalışılmış olduğu; hatta bir kısım incelemeler yapılarak mutabakatsızlığın 2009 yılından öncesinden gelebileceğine dair dava konusunun dışına çıkan hatalı değerlendirmeler yapılmış olduğu, takip talebinde her ne kadar borcun sebebinin ‘farklı tarihlerdeki mal alımlarından kaynaklanan ödenmeyen borç bakiyesi’ olduğu belirtilmiş ise de burada tarihler belirtilmemiş olduğu için incelemeye esas alınacak belirgin bir dönem olmadığı, bu durumda bilirkişinin hatalı bir dönemi inceleyerek rapor tanzim edebileceği, bundan dolayı, inceleme döneminin belirlenmesi için, yargılama sırasında irsaliyeli faturaların ibrazının istenmiş olduğunun düşünüldüğü; davacı tarafından 2014-2015 yılına ait irsaliyeli faturaların dosyaya ibraz edilmiş olduğu, netice olarak dosyaya ibraz edilen 2014-2015 yıllarına ait faturalardan kaynaklanan davacı alacağının bulunmadığı, AOÇ’nin ürün bazında faturaları kayıt etmesi, …’ın fatura bazında kayıt etmesi nedeni ile iki firmanın muhasebe sistemlerinin farklı olduğu, bundan dolayı bu kayıtların raporlanmasının yoğun emek ve mesaiyi gerektirdiği, ancak bu kayıtlar kök raporda belirtildiği üzere davacının çalışanı ile birlikte Excel ortamında incelenmiş ve 2014-2015 yılı fatura ve ödemelerinin mutabık olduğu sonucuna varılmış olduğu nitekim, 2014 ve 2015 yıllarında fatura kayıtlarının ve ödemelerinin mutabık olmadığına ilişkin kök rapora itirazda bulunulmamış olduğu, davacının, dosya kapsamında, davalıdan alacağının bulunmadığının rapor edildiği görülmüştür.
Taraflar arasındaki ihtilafın; takip tarihi itibariyle faturadan kaynaklanan davacı alacağının olup olmadığı var ise miktarı noktasında toplandığı anlaşılmıştır.
Yargılama sırasında borçlu olduğu iddia edilen şirket iflas etmiştir. Tasfiye tatiline gidildiğinden birinci ve ikinci alacaklılar toplantısının yapılmayacağı bildirilmiş olduğundan ikinci alacaklılar toplantısının yapılmasının beklenilmesi cihetine gidilmemiştir.
Davacı taraf yargılama sırasında 2014 ve 2015 tarihli faturalara dayanmış olup bu faturaların taraf defterlerinde kayıtlı olup olmadığı ve dolayısıyla davacı alacağının bulunup bulunmadığı hususunda yapılan bilirkişi incelemesi neticesinde bilirkişi …. tarafından sunulan asıl ve 10/06/2019 tarihli ek raporunda; tarafların ticari defterlerinin incelendiği, 2014-2015 tarihli dosyaya sunulan faturalardan dolayı davacı alacağının bulunmadığı, 2014-2015 yılı fatura ve ödemelerinin mutabık olduğu belirlenmiştir. Davacı, dava dilekçesinde yemin deliline de dayanmış ise de; borçlu olduğu iddia edilen şirket iflas ettiğinden temsil yetkisi iflas müdürlüğüne geçmiş ve yemin icrasının mümkün olmadığı kanaati ile davacı tarafa bu delil hatırlatılmamıştır. İddia ve savunma kapsamında toplanan delillere göre davacı davasını ispat edemediğinden davanın reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 59,30TL maktu harcın, peşin alınan 264,36-TL harçtan mahsubu ile bakiye 205,06‬-TL harcın karar kesinleştiğinde, istek halinde yatırana iadesine,
3-Yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Taraflarca yatırılan gider avansından artan kısmının HMK’nun 333.maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde ve istek halinde yatırana iadesine,
Dair, Davacı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 29/12/2021