Emsal Mahkeme Kararı Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/304 E. 2021/286 K. 22.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA

T.C.
ANKARA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2017/304 Esas
KARAR NO : 2021/286

DAVA : Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 20/04/2017
KARAR TARİHİ : 22/04/2021
GR.KR.YZM.TARİHİ : 27/04/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesi ile özetle; taraflar arasında akdedilen 22.12.2015 tarihli Sözleşme ile 550.000 m2 arsa üzerine yapılması planlanan “… Üniversitesi Kampüsü” kapsamında konsept projeleri … Üniversitesi yetkilileri tarafından onaylanmış ve toplam 161.200 m2’lik inşaat alanı rektörlük, kütüphane ve eğitim merkezi, öğrenci kantini, Fen Bilimi Fakültesi, Fen Bilimi Laboratuvarı, İnsan Bilimi Fakültesi, Ekonomi Fakültesi, ekonomi fakültesine dahil kütüphane ve dil laboratuvarı, Hukuk ve Siyaset Fakültesi dahilinde okuma alanı ve kütüphane, Mühendislik Fakültesi, Mühendislik Laboratuvar, Öğrenci Yurdu binaları ve çevre düzenlemelerine ait mimari, statik, mekanik, elektrik, peyzaj, alt yapı uygulamaları, detay projeleri ve tanıtıma yönelik 3 boyutlu görseller işinin müvekkiline verildiğini ve işin kapsamlı olması üniversite bütçesi ve Kuzey Irak’ın savaş tehdidi altında olması karşısında süreyi uzatan ve ödemeleri gösteren ek protokoller yapılarak projelendirilmesi işinin müvekkiline bırakıldığını, sözleşme bedelinin 550.000 $ (ABD Doları) olduğunu, söz konusu projelerin protokol gereği süresinde … Üniversitesi yetkililerine teslim edildiğini ve nihayetinde onaylanarak kabul gördüğünü, müteakiben proje asıllarının da meşakkatli çalışma sonucunda ilgili üniversiteye ve iş sahibi davalıya teslim edildiğini, müvekkilinin 22.12.2015 tarihli Protokol gereği tüm edimlerini eksiksiz olarak yerine getirmesine rağmen sözleşmede bahsi geçen alacaklarını alamadığını, davalının işler bittikten sonra ödemeyi durdurduğunu, sözleşmenin aksine her türlü ulaşım, konaklama ve sair masrafların davalıya ait olacağı kararlaştırılmasına rağmen bu masrafları da tek taraflı olarak alacaktan mahsup ettiğini, bakiyesini dahi ödemediğini, müvekkilinin hak edişlerden 262.099,73 $ (ABD Doları) davalıdan alacağının bulunduğunu, süresinde ödemelerini yapmayan davalı ile süresinde ödemelerini yapmaları karşılığı sağlanan dolar kurunun sabitlenerek Türk Lirasına çevrilmesi şartının da davalının temerrüdü sebebiyle edimini yerine getirmemesinden dolayı geçersiz kaldığını, tarafların bahsi geçen 22.12.2015 tanzim tarihli protokolün 7. maddesine istinaden ekte sureti sunulan 1.350.000 $ tutarında teminat senedini projelerin onayına müteakip geri iade etmek kaydı ile imzalayarak davalıya teminat senedi olarak teslim ettiğini, yine teminaten 01.11.2016 tanzim tarihli, 07.12.2016 vade tarihli, 390.000,00-TL bedelli ve üzerinde “… Projesi Müh. Hizm. Onayı için Teminat Senedi” olarak tanzim edilerek, projelerin onayından sonra iade alınmak üzere teslim edildiğini, senetler üzerinde senet metni içerisinde teminat senedi olarak … Projesi Müh. Hizm. Onayı için teminat verildiğinin açıkça şerh edildiğini, davacı müvekkili tarafından davalıya yapılan tüm ödeme çağrılarının sonuçsuz kaldığını, davalıya 20.02.2017’ye kadar harcamaları gösterir “… Harcamaları” başlıklı bir hesap yaparak davalının alacağını 40.697,00 $ olarak ödeyebileceğini beyan ettiklerini ve çizelgeyi müvekkil tarafa yolladıklarını, taraflar arasında sözleşme ve bedeli hususunda herhangi bir uyuşmazlık olmadığını, ancak sözleşmenin 3. maddesi için işin süresi yönünde net bir anlaşma, uzlaşma söz konusu iken, davalının işin süresine onay süreleri dahil gibi düşünülerek hesaplanmasından kaynaklandığını, halbuki işin süresi hesaplanırken işverence ve asıl iş sahibince toplam onay süreçlerinin ve yeni isteklerinin bu süreçten ayrık tutulduğunu, işin süresinin “işveren ile karşılaştırılacak iş programına göre toplam onay süreleri hariç 3 ay olarak uygulanacaktır” denilmek sureti ile net olduğunu, işin aksatıldığı hususunda herhangi bir temerrüt ve ihtarın mevcut olmadığını, tarafların Irak’taki gelişmeler karşısında (olağanüstü haller) bir araya gelerek 01.09.2016 tarihinde yaptıkları protokolle öncelikle 05.10.2016 tarihine kadar projenin tamamlanıp idareye teslimini kararlaştırdıklarını, bu eser sözleşmesinden kalan ve davalı tarafın da imzası ile kabul edilen protokol ile her türlü masraf davalıya ait olmak üzere 642.200,00 TL onay tarihinde itibaren 15 gün içerisinde elden ödeyeceğini, bu protokol karşısında yine de müvekkili davacının üzerine düşen hizmeti aksatmadan yerine getirdiğini, proje ve detaylar taslağının asıl iş sahibi tarafından kabulüne müteakiben projenin tamamlanması işlemlerine başlandığını, davalı ile projelerin 20.11.2016 tarihine kadar … Üniversitesi’ne teslim edileceği yönünde 16.11.2016 tarihinde anlaştıklarını ve protokol imzaladıklarını, yapılan eser sözleşmesinde hiçbir ayıp ve gecikmenin söz konusu olmadığını, ayrıca herhangi bir temerrüt ihtarının da bulunmadığını, davalıya Ankara …Noterliği marifeti ile 06.04.2017 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarname keşide edildiğini, 07.04.2017 tarihinde işbu ihtarnamenin davalıya tebliğ edildiğini, 11.04.2017 tarihi itibarı ile davalının temerrüde düştüğünü, faiz taleplerinin bu tarihten itibaren dikkate alınmasını talep ettiklerini, davalının Ankara … Noterliği 11.04.2017 tarih ve … yevmiye numaralı cevabi ihtarnamesinde sözleşmeden doğan tüm borcunu inkar ettiğini ve hiçbir borcu olmadığını beyan ettiğini, davalının müvekkil davacıda itibar kaybına sebebiyet verdiğini, müvekkil davacının alt disipline ilişkin taşeronlarının da alacaklarını alamadıklarından müvekkil davacı aleyhine … Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile 22.506,94 USD ana para bedelli icra takibi başlatıldığını, davalının kötü niyetli hareket ettiğini beyanla; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla dava tarihi itibarı ile alacaklarının 10.000 $ kısmına tekabül eden 36.700,00-TL’nin davalının temerrüde düştüğü tarih olan 11.04.2017 tarihinden itibaren bankalarca uygulanacak en yüksek ticari faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya tahsiline, 10.000,00-TL manevi tazminatın davalıdan alınarak davacıya tahsiline, sözleşmenin teminatı olarak verilen 1.350.000,00 $ tutarında teminat senedi ile 390.000,00 TL tutarındaki teminat senedinin sözleşme hükümleri yerine getirildiğinden müvekkili davacıya bila bedel iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiş,
Davacı vekili müteakiben mahkememize ibraz etmiş olduğu 24.01.2019 tarihli ıslah dilekçesi ile, dava dilekçesi ile talep ettikleri 10.000 USD’lik alacak miktarını 252.099,73 USD ıslah ederek toplamda taleplerini 262.099,73 USD’ye çıkarttıklarını, güncel döviz kuru üzerinden TL’ye çevirdiklerinde neticeden talep sonucunu 1.350.321,78 TL olarak ıslah ettiklerini beyan ettiği görülmüştür.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesi ile özetle; 14.01.2014 tarihinde Pro-ge Şirketi ve davacı şirketten teşekkül etmiş olan iş ortaklığının Kuzey Irak bölgesi … şehrinde yapılması planlanan 550.000 m2 arsa, 330.000 m2 inşaat alanlı rektörlü sözleşmede zikredilen sosyal tesis, binaları, eklentileri, yapılarla ilgili mimari, statik, mekanik, elektrik, peyzaj, altyapı konsept ve uygulama projeleri ve tanıtıma yönelik üç boyutlu görseller, animasyon ve gereken ölçeklerde maket işini sözleşme kapsamındaki teknik verilere, eklere, şartnamelere, proje listesine, iş programına uygun olarak yapma işini tamamlayarak, 1.900.000 USD karşılığı sekiz ayda teslim etmeyi taahhüt ettiğini, daha sonra 10.02.2015 tarihinde, sözleşmeye ek olarak projelerin uygulamalarının da yapılacağının, mimari uygulamaların teknik şartnamelerle birlikte hazırlanacağını, statiklerin mimariye uyarlanacağını, elektrik ve tesisat projelerinin yapılacağının, bütün projelerin teknik ve idari şartnamelerinin ve bütün binalarla ilgili akademik raporların hazırlanacağının kararlaştırılarak bu şartların yerine getirilmemesi halinde hakediş yapılamayacağının hüküm altına alındığını, iş ortaklığının edim ve taahhütlerini zamanında ifa etmemesi sebebiyle, edimin gerçekleştirilmeyen kısmına ilişkin mimari, statik, mekanik, elektrik, peyzaj, altyapı uygulama ve detay projeleri ve tanıtıma yönelik 3 boyut görseller işi davacı firma tarafından 22.12.2015 tarihli sözleşme hükümleri kapsamında 550.000 USD karşılığı 3 ayda tamamlanmak üzere üstlenildiğini, sözleşme gereği müvekkilinin yükümlülüklerini ifa ettiği halde davacının taahhüdünü süresinde ifa etmediğini, Kuzey Irak’taki bir üniversiteye bir kısmı tamamlanmış onlarca proje ve çizimi, kısa sürede uygun ücret karşılığı bir başka firmaya tamamlatma ihtimalinin çok düşük olduğunu, bu sebeple müvekkilin projelerinin bir kısmının belli bir aşamaya kadar davacı tarafından getirilmiş olduğunu ve işteki gecikmenin tolere edilmemesinin mümkün olmaması sebebiyle eksik ve ayıplı kısmı yine davacı ile görüşerek doğrudan davacının taşeronu olan ve fakat davacı sebebiyle yapmadığı bilgisi verilen firmalara tamamlatmak için anlaşmak zorunda kaldığını, bu kapsamda 01.09.2016 ve sonraki tarihlerde … Mimarlık A.Ş., … Mühendislik Ltd. Şti., …. Elektrik Ltd. Şti., … Proje arasında protokoller yapıldığını, bu protokoller ile davacı tarafından da eksik ve ayıplı bırakılan işin bu firmalara tamamlatılması hususunda mutabık kalındığını, halen projelerde kısım kısım eksikliklerin müvekkile bildirilmekte olduğunu, işin gereği gibi teslim edilmediğini, davacının süre uzatım talebinin süresinde edimini gereği gibi ifa etmeyerek müvekkilin de taahhüdünü ifa edememesine sebebiyet vermek olduğunu, konaklama ve sair masrafların davacı tarafça ödeneceğinin hüküm altına alındığı ve uygulamasının da bu hükme uygun biçimde gerçekleştiğini, teminat senedinin edimin ifası sürecinde, edimin geç, eksik ve ayıplı ifasından doğacak zararlar için verildiğini, sözleşmede ve teminat senedinin arka yüzünde de aksi şekilde yorumlanacak bir hüküm bulunmadığını, teminat senedinin paraya çevirme koşullarının doğduğunu, senet iadesi talebini reddinin gerektiğini, protokoller gereği işin süresinde teslim edilmemesi halinde ödenen iş bedelinin iadesinin talep edilebileceği hükmü karşısında davacının alacaklı değil borçlu olduğunu, ticari şirketlerin manevi tazminat alacaklısı olamayacaklarını, müvekkili davalının haksız fiil olarak nitelendirilecek hiçbir olumsuz konuşması veya fiilinin bulunmadığını, asıl itibarı sarsılan davacının taahhüdünü ifa etmemesi sebebiyle müvekkilinin olduğunu, iş sahibinin kredibilitesinin düştüğünü, cezai şart uygulamasına maruz kaldığını beyanla; haksız açılan davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
KABUL VE GEREKÇE : Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak ve sözleşme uyarınca yüklenici tarafından işverene verildiği iddia ediler teminat senetlerinin iadesi istemine ilişkindir.
Eldeki davada, taraflar arasında … Üniversitesi Kampüsü kapsamında toplam 161.200 m2 inşaat alanı, muhtelif binalar ve çevre düzenlemelerine ait mimari, statik, mekanik, elektrik, peyzaj, altyapı uygulama ve detay projelerin ve tanıtımına yönelik 3 boyutlu görsellerin yapım işi konulu, 550.000 USD bedelli sözleşme akdedildiği, sözleşme kapsamında iş teslim süresinin onay süreleri hariç 3 ay olarak belirlendiği, ödeme ile sözleşmenin yürürlüğe gireceğinin belirtildiği, ödeme planının 23.12.2015, 05.01.2016, 20.02.2016, 20.03.2016, 20.04.2016 olarak kararlaştırıldığı, müteakiben taraflar arasında akdedilen 01.09.2016 tarihli protokolle iş teslim tarihinin revize edilerek 05.10.2016 olarak belirlendiği, akabinde akdedilen 16.11.2016 tarihli protokol ile iş teslim süresinin 20.11.2016 olarak yeniden revize edildiği, … Üniversitesi tarafından düzenlenen 01.11.2016 tarihli yazı ile işin %95’inin bitirildiğinin beyan edildiği, davacı tarafından sözleşme kapsamında davalı tarafından hakediş bedeline istinaden kendisine 287.900,27 USD ödeme yapıldığının kabul edildiği dosya kapsamı ile sabit olup, taraflar arasındaki ihtilafın davacının sözleşmeden kaynaklanan hakediş alacağı olup olmadığı, davalı işverenin yüklenici namına 3. kişilere sözleşme kapsamında iş yaptırıp yaptırmadığı, yaptırmış ise bedeli, bu bağlamda nihai olarak var ise davacının hakediş alacağının miktarı, teminatın iadesi koşullarının oluşup oluşmadığı noktasında toplandığı anlaşılmıştır.
Öncelikle, her ne kadar davacı ıslah dilekçesi ile, dava dilekçesindeki talebinin USD cinsinden olduğunu iddia ederek talep sonucunu USD cinsinden artırmış ve müteakiben yabancı para alacağını güncel döviz kuru üzerinden TL’ye çevirmiş ise de, dava dilekçesi ile yabancı para cinsinden olan alacağını açıkça TL cinsinden talep eden davacının TTK. 99 maddesi gereğince var ise, alacağını dava tarihi itibariyle TL cinsinden talep edebileceği mahkememizce kabul edilmiştir.
Bu kabulden hareketle, mahkememize ibraz edilen 23.11.2020 tarihli bilirkişi heyet raporu çerçevesinde yapılan değerlendirmede, taraflar arasında akdedilen 22.12.2015 tarihli sözleşmede iş teslim süresinin onay tarihinden itibaren 3 ay olarak kararlaştırılmasına rağmen müteakiben akdedilen 01.09.2016 ve 16.11.2016 tarihli protokoller ile nihai teslim süresinin 20.11.2016 olarak davacı tarafından taahhüt edildiği, … Üniversitesi’nin 01.11.2016 tarihinde düzenlenen yazısı ile işin %95’inin tamamlandığının belirtilmesi karşısında davacı yanın sözleşme kapsamındaki edimini 20.11.2016 tarihine kadar tamamen ifa ettiğini ispat edemediği, bu suretle sözleşme kapsamındaki işin %95’inin davacı tarafından ifa edildiği, böylelikle anahtar teslim götürü bedel olarak belirlenen sözleşme kapsamında davacı alacağının 522.500 USD olduğu (550.000 USD sözleşme bedeli X %95 iş oranı=522.500 USD hakediş alacağı), davacının kabulüne olan ve dava tarihine kadar yapılan 287.900,27 USD davalı ödemesi mahsup edildiğinde, davacının bakiye alacağının 234.599,73 USD ve, dava tarihi itibariyle USD kurunun 3.67 TL olması karşısında TL cinsinden 860.981,00 TL olduğu, her ne kadar davacı defterlerine işlenmemiş olsa da, davalı defterlerine kayıtlı olan ve davalıya yapılan 23.12.2015 tarihli 100.000,00 TL, 01.05.2016 tarihli 120.000,00 TL ve 30.06.2016 tarihli 120.000,00 TL ödemenin davacı hakediş alacağından mahsubunun gerektiği, böylelikle nihai olarak davacının talep edebileceği hakediş alacağının 520.981,00 TL olduğu mahkememizce kabul edilmiştir.
Her ne kadar davalı, davacı adına 3.kişilere yaptırmış olduğunu beyan ettiği dava tarihine kadar 390.500,00 TL alacağı olduğunu iddia etmiş ise de, toplam 12 kalemden ibaret 390.500,00 TL’ nin, davacı tarafından kabul edilen 287.900,27 USD alacağının içerisinde yer aldığı bilirkişi raporu ile sabit olmakla, 390.500,00 TL ödemenin yeniden davacı hakediş alacağından düşülmesinin mümkün olmadığı, ayrıca 01.11.2016 tarihi itibariyle işin %95’inin tamamlanmış olduğu ve bu miktar üzerinden davacı hakediş alacağının mahkememizce tespit edildiği nazara alındığında, 01.11.2016 tarihinden ve özellikle dava tarihinden sonra yapılan toplam 366.900,00 TL ödeme ile yapılan iş ile ilişkisi tespit edilemeyen 14.151,50 TL (…. ödemesi)’nin hakediş alacağından mahsup edilemeyeceği , nitekim sözleşme kapsamında kalan işin 3. kişilere yaptırıldığının ispat külfeti davalı işverende olup, davalı işveren 20.07.2017, 01.11.2017 ve 23.11.2015 tarihli ödemelerin davacı hakediş alacağının hesabına esas teşkil eden %95’lik iş kapsamında yapıldığını, ayıplı imatlar için ayıp ihbarında bulunduğunu ispat edemediği mahkememizce bilirkişi raporu doğrultusunda kabul edilmiştir.
Yine, her ne kadar davalı …. Üniversitesi’ne iş kapsamında 150.000,00 USD cezai şart ödediğini beyan ederek, ödenen cezai şartın davacı hakediş alacağından mahsubunu talep etmiş ise de, Saron Üniversitesi tarafından tahakkuk ettirilen cezai şartın davalı tarafından 18.04.2016 tarihinde ödendiği, davacının 22.12.2015 tarihli sözleşme kapsamında ilk ödeme yükümlülüğünün 23.12.2015 tarihinde başladığı, sözleşmenin 8.maddesine göre ilk ödeme ile sözleşmenin yürürlüğe gireceğinin belirtildiği, davalının 23.12.2015 ve 05.01.2016 tarihli sözleşme kapsamındaki ödemesini süresinde yerine getirmediği, bu bağlamda kendi edimini ifa etmeyen davalının cezai şart alacağının mahsubunu talep edemeyeceği gözetilerek, davalının anılı savunmasına mahkememizce itibar olunmamıştır.
Böylelikle, davacının dava tarihi itibariyle talep edebileceği hakediş miktarının 520.981,00 TL olduğu, Ankara … Noterliği’nin 06.04.2017 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile davalını temerrüte düştüğü, tebliğ tarihi olan 07.04.2017 tarihine ihtarnamedeki 3 günlük atıfet süresi ilave edildiğinde davalının 11.04.2017 tarihinde temerrüte düştüğü, tarafların tacir, ihtilafın ticari iş mahiyetinde olması sebebiyle davacının avans faizi isteminde bulunabileceği gözetilerek, 520.981,00 TL’ye 11.04.2017 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, davacının teminat senetlerinin iadesi istemiyle açmış olduğu davayı mahkememizin 13.07.2017 tarihli celsesinde geri alması, davalı vekilinin ise 26.10.2017 tarihli celsede davanın geri alınmasına muvafakat ettiğini beyan etmesi karşısında teminatın senetlerinin iadesi talebi ile açılmış olan davanın HMK. 123. maddesi gereğince açılmamış sayılmasına, yine sözleşmeye aykırılığın davacının kişilik haklarına saldırı olarak kabul edilemeyeceği nazara alınarak davacının manevi tazminat isteminin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm fıkrası tesis kılınmıştır.

HÜKÜM :
Davanın KISMEN KABULÜ ile,
1-a) 520.981,00-TL’ye 11.04.2017 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
-Fazlaya ilişkin istemin reddine,
b) Teminatın senetlerinin iadesi talebi ile açılmış olan davanın HMK. 123. maddesi gereğince AÇILMAMIŞ SAYILMASINA,
c) Davacının manevi tazminat isteminin REDDİNE,
2-Alınması gereken harcın 35.588,21-TL olarak kabulü ile peşin alınan 24.138,77-TL (797,52-TL peşin harç + 23.341,25-TL ıslah harcı toplamı) harçtan mahsubu ile bakiye 11.449,44-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 43.099,05-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4 (a)-Davacının eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak talebi yönünden; davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 38.834,15-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
(b)-Davacının manevi tazminat talebi yönünden; davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 4.080,00-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan toplam 23.179,70-TL (dava açılış masrafı, bilirkişi, tebligat gideri ve posta gideri olmak üzere) kabul ve red oranına göre hesaplanan 12.623,22-TL yargılama gideri ile peşin olarak yatırılan 24.138,77-TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından yapılan toplam 8.000,00TL (bilirkişi ücreti) red/kabul oranına göre hesaplanan 3.643,35-TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin davalı üzerinde bırakılmasına,
7-Taraflarca yatırılan gider avansından artan kısmın HMK’nun 333.maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 22/04/2021

Başkan …
¸e-imza
Üye …
¸e-imza
Üye …
¸e-imza
Katip …
¸e-imza