Emsal Mahkeme Kararı Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2013/593 E. 2021/292 K. 28.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2013/593 Esas – 2021/292
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
ANKARA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2013/593 Esas
KARAR NO : 2021/292

DAVA : Kayıt kabul
DAVA TARİHİ : 13/08/2013
KARAR TARİHİ : 28/04/2021
KR.YZL.TARİHİ : 27/05/2021

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili firma ile davalı arasındaki ticari ilişkiye dayalı olarak davalı-borçlu taraf, 2012-2013 yılları arasında toplamda 7.375,89-TL’lik mal satın aldığını, alınan malların 323,51-TL tutarlık kısmı iade edildiğini, 7.052,38-TL bakiye ödenmediğini, bu sebeple 20013 yılı içerisinde … Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyası ile borçlu aleyhine icra takibi başladığını, davalının alacağın tahsili için başlatılan icra takibine de taraflar arasında hiçbir yazılı sözleşme veya iddia edildiği gibi bir taahhüt olmasına karşın borcun tamamına itiraz ettiğini, itiraz dilekçesinde taraflar arasında zaman zaman satılıp teslim edilen ürünlerin iadesi gibi bir teamül olduğu iddia edilmiş olup, bozuk ürünün iade alınması vs. gibi uygulamalar rutin uygulamalar kimi zaman olabileceğini, hal böyle iken davalı-borçlunun ürün iadesi yapılmadığı için mutabakat sağlamadığı iddiasının tamamen asılsız olduğunu, davanın kabulü ile takibin devamına karar verilmesine ve takip tarihinden itibaren avans faizi uygulanmasına, haksız itiraz nedeniyle davalı-borçlu aleyhine alacağın %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile alacaklı şirket arasında Şubat 2013 ortalarına kadar sürekli mal alışverişi olduğu ve tarafların zaman zaman hesaplarını kontrol ederek hesap sonucundan mutabık kaldıklarında hesap görme işlemi gerçekleştirdiklerini, ancak Şubat 2013 tarihinden sonra taraflar arasındaki sözleşme ve ticari teamül gereği satılamayan veya bozuk olduğu için iade edilmekte ve iade edilen ürünler hç itiraza mahal olmaksızın alacaklı şirketçe kabul edildiğini, davacının iade almaktan ve hesap görmekten kaçındıklarını, ürünler iade alınmadığı için geçen zaman içinde bozulmuş ve imha edildiğini, taraflar arasındaki hesap bu şekilde netleşmediğinden ve iadesi gereken ürünler alacaklı şirket tarafından teslim alınmadığından cari hesap da netleşmediği ve tasfiye işlemi de yapılamadığı, alacak alacaklı şirket yetkilileri hesap netleşmediği ve mutabık kalınmadığı halde ticari teamül de aykırı olarak icra takibe başlattıklarını, yapılan icra takibine yapılan itirazda da açıkça belirtildiği şeklide alacaklı şirket tarafından iadesi gereken ürünler teslim alındığında taraflar arasındaki hesabın de netleşecek ve ödenmesi gereken meblağın ödeneceğini, taraflar arasında hesapta mutabık kalınmadan ve iade için bekletilen ürünler teslim alınmadan alacak-borç miktarı belli olmadığından, cari hesap sözleşmesine aykırı olarak hesap cetveli düzenlenip bakiye belirlenmeden yapılan takibe itirazın haklı olduğundan açılan dava da haksız olarak açıldığından davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, kayıt kabul istemine ilişkindir.
Mahkememizce dosyanın incelenmesinde, dava konusunun, davacı tarafından davalı aleyhine … Müdürlüğünün … sayılı dosyası ile yapılan faturaya dayalı ilamsız takibe vaki davanın itirazın iptali olduğu, davalının iade edilen ürünlerin teslim alınmadığı, bu nedenle ürünler ve fatura üzerinde mutabakat sağlanamadığından bahisle takibe itiraz ettiği, davada ihtilafın takibe konu fatura nedeni ile davalının davacıya borcu bulunup bulunmadığı noktasında toplanmış olduğu anlaşılmıştır.
Dosyada mevcut deliller incelenerek davalının varsa borcunun miktarı konusunda rapor alınması amacıyla dosyanın bilirkişiye tevdi edildiği, söz konusu 16/06/2014 tarihli bilirkişi raporuna göre; davacının 2012 ve 2013 defterleri ve belgeleri incelenmiş, davanın ticari defter kayıtlarında 12/04/2013 tarihli icra takibi itibariyle, davalıdan 7.052,38-TL alacaklı olduğu tespit edilmiş, … Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasındaki takibe yönelik alacağının haklı nitelik taşıdığı sonucuna ulaşıldığı, davalı 2012,2013 ticari defterleri yerinde inceleme için gidildiği halde ibraz edilmediğinden incelemenin gerçekleşemediğinin rapor edildiği görülmüştür.
Mahkememizce usul ve yasaya uygun olarak hazırlanan bilirkişi raporu denetime elverişli olması nedeni ile kabul edilmiştir.
Somut olayda, davacı şirketin … Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası üzerinden davalıya karşı 7.052,38-TL alacak üzerinden takip başlattığı, ödeme emrinin davalıya 17/04/2013 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu tarafından 22/04/2013 tarihinde takibe itiraz edildiği, itirazın davacıya tebliğ edildiğine ilişkin evrak bulunmamakla süresi içerisinde 13/08/2013 tarihinde iş bu davanın açılmış olduğu, Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2013/717 Esas ve 2014/395 Karar sayılı ilamı ile … Gıda…A.ş.’nin iflasına karar verildiği ve 29/05/2014 günü saat 12.51 itibari ile iflasın açılmasına hükmedildiği anlaşılmakla mahkememizce İİK’nun 194/1.maddesi uyarınca davanın 2.alacaklılar toplanmasından 10 gün sonrasına kadar beklenmesine karar verildiği ve davacıya iflas masasına başvurması konusunda süre verildiği, davacı tarafından süresi içeresinde iflas masasına başvurulduğu, davacı talebinin iflas idare memurunun 29/01/2016 tarihli kararı ile ihtilaflı olarak 4.sıraya kaydının yapıldığı, ikinci alacaklılar toplantısında iş bu davanın da olduğu derdest davalara devam edilmesine karar verildiği anlaşılmakla mahkememizce yargılamaya kayıt kabul davası olarak devam edilmiştir.
İİK’nın 195/1-2. maddesine göre “İflasın açıldığı güne kadar işlemiş faiz ile takip masrafları anaya zammolunur.” cümlesinden hareketle iflasın açılması ile ipotekle temin edilen alacaklar hariç, diğer alacaklar muaccel hale gelir ve iflasın açıldığı tarihe kadar işleyen faizler ve takip masrafları da asıl alacağa eklenerek (tahsil harcı bu hesaplama dışında bırakılarak) kapak hesabı yapılıp davacının alacağı belirlenerek bu bedel üzerinden kayıt kabul kararı verilmesi gerektiği nazara alınarak, mahkememizce tarafların ticari defterlerinin incelenmesi sureti ile aldırılan bilirkişi raporu ile davaya konu faturalar yapılan ödemeler dikkate alındığında davacının davalıdan 7.052,38-TL alacaklı olduğu anlaşılmakla davanın kabulü ile 7.052,38-TL alacağın 4.sırada iflas masasına kayıt ve tesciline karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile; davacı … Gıda…Şti.’nin davalı … Gıda…A.ş.’den 7.052,38-TL alacağın 4.sırada iflas masasına kayıt ve tesciline,
2-Alınması gereken 59,30-TL harcın peşin alınan 120,45-TL harçtan mahsubu ile bakiye 61,15-TL harcın karar kesinleştiğinde, istek halinde yatırana iadesine,
3-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 4.080,00-TL maktu vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 148,60-TL harç toplamı ve 564,50-TL posta, tebligat ve bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 713,10-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafça yatırılan gider avansından artan kısmın HMK’nun 333. maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde, yatırana iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 28/04/2021