Emsal Mahkeme Kararı Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2013/531 E. 2021/515 K. 23.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. … TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA

T.C.
ANKARA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : … Esas
KARAR NO : 2021/515

DAVA : Tazminat (Kooperatif Üyeliğinden Kaynaklanan), Alacak (Kooperatif Üyeliğinin Sona Ermesi Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 16/07/2013
DAVA : Alacak (Kooperatif Üyeliğinin Sona Ermesi Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 25/02/2020
KARAR TARİHİ : 23/09/2021
GR.KR.YZM.TARİHİ : 27/09/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Kooperatif Üyeliğinden Kaynaklanan), Alacak (Kooperatif Üyeliğinin Sona Ermesi Nedeniyle) yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
ASIL DAVA YÖNÜNDEN;
İDDİA: Davacılar vekili mahkememize ibraz etmiş olduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkillerinin davalı kooperatifte iş yeri hissesi bulunan peşin ödemeli üye olduklarını, müvekkillerinin üyelik bedellerini peşin olarak ödediklerini, kooperatifin kendilerine anahtar teslim iş yeri vereceğini taahhüt ettiğini, davalı kooperatifin üyelerinin iş yerleri ve daireleri 2006 yılında kura çekilerek teslim edilmesine rağmen müvekkillerinin kuraya katılmalarının engellendiğini ve haklarının teslim edilmediğini, davalı kooperatifçe … ada, … sayılı taşınmazda bulunan 150 m2 büyüklüğünde iş yeri için üye yapılan davacı …’a, … ada, … sayılı taşınmazda her biri 75 m2 büyüklüğünde iki iş yeri için üye yapılan davacı …’a, … ada, … sayılı taşınmazda D Blokta 65 m2 büyüklüğünde iş yeri için üye yapılan davacı …’e, … ada, … sayılı taşınmazda 236 m2 büyüklüğünde iş yeri için üye yapılan davacı …’na, … ada, … sayılı taşınmazda 150 m2 büyüklüğünde iş yeri için üye yapılan davacı …’ya verilecek böyle bir iş yeri bulunmadığını, diğer kooperatif üyelerinin konut ve iş yerlerini 7 yılı aşkın bir süredir alıp kullandıklarını ve kira geliri elde ettiklerini, müvekkillerinin kasıtlı olarak bu haktan yoksun bırakıldıklarını, her bir iş yeri için ayrı ayrı geçmişe yönelik olarak 5 yıllık kira gelirinin tespitini ve tazminat olarak müvekkillerine ödenmesini istediklerini beyan ederek, her bir davacıya tahsisi gereken iş yerlerinin dava tarihindeki rayiç değerinin ve her bir iş yerinin getireceği kira gelirine esas olmak üzere, her bir davacı için ayrı ayrı 8.000,00-TL iş yeri bedelinden kaynaklanan tazminat alacağı ile 4.000,00-TL mahrum kalınan kira tazminatının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş,
Davacılar vekili mahkememize ibraz etmiş olduğu 26.02.2020 tarihli ıslah dilekçesi ile; … için işyeri bedeli için 8.000.TL olan talebini 120.214,17. TL olarak, kira bedeli tazminatı olarak 2.000.TL olan talebini 34.790,00.TL olarak, … için 2 işyeri bedeli için 8.000.TL olan talebini 111.408,34. TL olarak, kira bedeli tazminatı olarak 2.000.TL olan talebini 40.560,00.TL olarak, … için işyeri bedeli için 8.000.TL olan talebini 37.132,69.TL olarak, kira bedeli tazminatı olarak 2.000.TL olan talebini 16.708,52.TL olarak, … için işyeri bedeli için 8.000.TL olan talebini 73.066,17 TL olarak, kira bedeli tazminatı olarak 2.000.TL olan talebini 43.145,00.TL olarak, … için işyeri bedeli için 8.000.TL olan talebini 120.214,17. TL olarak, kira bedeli tazminatı olarak 2.000.TL olan talebini 39.000,00.TL olarak artırmıştır.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili kooperatifin eski yöneticilerinin … Ceza Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyasında yargılanarak mahkum olduklarını, davacılar ile kurulan ilişkinin kooperatif eski yöneticilerinin yapmış oldukları eski usulsüz işlemlerden birisi olduğunu, müvekkili kooperatifte yükümlülüklerini yerine getiren ortaklara tahsis edilecek iş yeri bulunduğunu, davacıların bugüne kadar kooperatifim hiçbir giderine katılmadıklarını, hiçbir yükümlülüğünü yerine getirmeyen davacıların müvekkili kooperatiften hak talebinde bulunmasının eşitlik ilkesine aykırı olduğunu, davacılar hakkında derdest olan ihraç iptal davaları olduğunu, davacıların müvekkili kooperatif ile aralarındaki ortaklık ilişkisini ticari ilişki olarak değerlendirerek, kira kaybı talebinde bulunmalarının hukuka aykırı olduğunun beyan ederek, davacıların akçeli yükümlülüklerini yerine getirmemiş olduklarından dolayı davanın reddine, davacıların aynı hukuki sebep ve vakalarından kaynaklanan davaları olmadığından davaların ayrılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

İDDİA: Davacılar vekili dava dilekçelerinde, müvekkillerinin, davalı kooperatifte işyeri hissesi bulunan “peşin ödemeli” üye olduklarını, Kooperatifin üyelerinin işyerleri ve daireleri 2006 yılında kuraları çekilerek kendilerine teslim edildiğini, müvekkillerinin ve onların durumundaki bir kısım üyenin ise kuraya katılmalarının engellendiğini ve bu güne kadar haklarının kendilerine teslim edilmediği gibi teslim edilecek böyle işyerlerinin de bulunmadığının ortaya çıktığını, müvekkillerinin verilmeyen işyerleri nedeniyle bedel tazminatı ve kira tazminatı talepleriyle … Ticaret Mahkemesi’nin … E sayılı dosyasında dava açtıklarını, her bir davacı için bu davanın tarihinden geçmişe yönelik olarak 5 yıllık kira tazminatları taleplerinin olduğunu belirterek; öncelikle dosyanın Ankara ….ATM … E sayılı dosya ile birleştirilmesine karar verilmesini, esasa ilişkin olarak davanın kabulüne, dava konusu işyerlerinin aylık kira tazminatı sebebiyle, bilirkişi tarafından tespit edilmiş olan miktarlar artırımsız olarak dikkate alınarak ve fazlaya dair hakları saklı tutularak; … için; 34.790.TL; … için 40.560.TL; … için 16.708,52.TL; … için 43.145.TL; … için 39.000.TL kira tazminatının dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacılara ödenmesine, yargılama giderleri ile vekillik ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikle müvekkili kooperatif tarafından 2006 yılında kura çekimi yapılmadığını, Yargıtay 23. HD. … esas sayılı ilamında belirtildiği akçeli yükümlülüğünü yerine getirmeyen ortağa konut tahsis edilemeyeceğini, bu temel kurala rağmen davacıların kooperatife akçeli hiçbir yükümlülüklerini yerine getirmediklerini, bu nedenle tazminat ve kira kaybı talebinde bulunmalarının açıkça hukuka aykırı olduğunu, uyuşmazlıkta öncelikle davacılara tahsis edilebilecek iş yeri olup olmadığının belirlenmesi gerektiğini, yine davacıların ortaklığa giriş tarihinden dava tarihine kadar olan yükümlülüğünün hesaplanmasının zorunlu olduğunu, müvekkilince eksik ödemesi olan hiçbir ortağa tahsis yapılmadığını, asıl dava ile dava tarihinden geçerli olmak üzere ortaklık ilişkisi son bulacağından birleşen davada davacıların tazminat isteminde bulunamayacağını beyan ederek, davanı reddini istemiştir.
KABUL VE GEREKÇE: Asıl dava, kooperatif üyesinin kooperatif tarafından kendisine taşınmaz tahsis edilmediğinden iddiası ile açılan, taşınmaz değerinin ve kira tazminatının tahsili talebine ilişkin olup, birleşen dava ise kira tazminatı istemine yöneliktir.

Eldeki davada, taraflar arasındaki ihtilafın davacıların peşin ödemeli ortak olup olmadığı, davacıların akçeli borcu olup olmadığı, davalı kooperatifin akçeli borcu olan diğer ortaklara iş yeri tahsisinde bulunup bulunmadığı, davacılar talep edebilecek ise talep edebilecekleri taşınmaz değeri ile kira tazminatı bedeli noktasında toplandığı anlaşılmıştır.
1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 23. maddesi hükmü uyarınca, ortaklar hak ve yükümlülüklerde eşit konumdadırlar. Yönetim kurulu bu ilkenin dışına çıkmak istediği takdirde, bu hususu, genel kurul gündemine alarak, genel kurulun tartışmasına açıkça sunması gerekmekte veya genel kurulun yapılan uygulamayı açıkça ya da zımnen benimsemesi icap etmektedir. Bu nedenle, sabit ve peşin aidat ödemek suretiyle ortaklığa alınmadaki bu usule uyulmamışsa, böyle bir ortağın (devam eden inşaatların finansmanına katılımı için) üyelik aidat yükümlülüğü devam eder. Açıklanan usule uyulmuşsa, ortaklığa alınmadaki bu farklılık, ortaklığa alındıktan sonra üyelik aidatı istenmesini mümkün kılmaz ise de, kooperatifin amacına ulaşıncaya kadar yapılan genel yönetim ve altyapı giderlerinden ortağın sorumluluğu devam eder. Genel kurulca açık yetki verilmedikçe ya da benimsemedikçe 1163 sayılı Yasa’nın 23. maddesine aykırı şekilde yönetim kurulunun diğer ortaklardan farklı statüde ortaklığa kabul kararı vermesine veya akçalı konularda bir ortağı farklı statüde konumlandırmasına geçerli hukuki sonuç bağlanamaz.
Öte yandan, peşin bedelli ortaklık tesis eden bir genel kurul kararı bulunmadığı sonucuna varılması halinde, davacılardan uzunca bir süre inşaat finansmanı için aidat istenilmemiş ise, bilançolarda, hesap cetvellerinde, faaliyet raporlarında, genel kurullarda ve üye kayıt defterlerinde; bu yönde bir borç kaydı yer almamışsa, davacıların peşin bedelli ortak olduğunun kooperatifçe zımnen benimsendiği ve sadece genel yönetim ve altyapı giderlerinden sorumlu olduğunun kabulü gerekir.
Bir yapı kooperatifinin ana amacı ortakların akçalı yükümlülüklerini yerine getirmeleri karşılığında anasözleşmeye uygun, konut ya da işyeri teslim etmektir. Çeşitli nedenlerle konut ya da işyeri tahsisi imkânsızlığı ortaya çıktığında ortağın uygun bir tazminat isteme hakkı bulunmaktadır. Kooperatif ortağının kooperatiften konut karşılığı tazminat isteyebilmesi için, tüm ortaklar bakımından konut tahsis aşamasına gelinmesi ve diğer üyelere tahsis yapıldığı halde davacıya konut tahsis edilmemesi gerekir. Normal ödemesini yapıp konut sahibi olan üyelerle eşit miktarda ödemesi bulunduğu tespit edilen, diğer anlatımla eksik ödemesi bulunmadığı belirlenen, ancak kendisine konut tahsis ve teslimi yapılamayan ortağın, ödemesi eksik olmayan diğer üyelere verilen emsal bir konutun dava tarihi itibariyle rayiç değerini talep edebileceğin; hiç ödemesi yok ise konut karşılığı tazminat isteminin reddi gerektiğinin kabulü gerekir. Eksik ödemesi olan bir üyenin konut karşılığı tazminat alacağının hesaplanma şekli ise, yerleşik uygulamalarında aşağıdaki gibi formüle edilmiştir:
a-Önce ortaklara tahsis edilen konutun dava değeri itibariyle rayiç değeri hesaplanmalıdır.
b-Davalı kooperatife normal ödentilerini gerçekleştiren bir ortağın ödemelerinin ödeme yaptıkları tarihler itibariyle toplam ödemeleri dava tarihine kadar ( toptan eşya fiyat endeksi ” TEFE” artış ortalama rakamları esas alınarak) taşınarak güncel değeri bulunmalıdır.
c-Bundan sonra yukarıda (a) maddesinde bulunan değerden (b) maddesinde bulunan değer çıkarılarak kooperatife normal ödeme yapan bir ortağın bu ödemelerine karşı ne miktarda yararlanma elde ettikleri ortaya çıkarılmalıdır.
d-Bunu takiben eksik ödeme yapan davacı ortağın ödentileri (b) maddesindeki ilkelere göre dava tarihine taşınarak eksik ödeme miktarı güncelleştirilmelidir.
e- Bu hesaplamalardan sonra normal ödentilerini gerçekleştiren bir ortağın yukarıda (b) maddesinde bulunan ödemelerinin güncel değerinin karşılığı yine yukarıda (c) maddesinde bulunan bir yararlanmayı sağladığına göre davacının (d) maddesinde eksik ödemelerinin güncel değerinin ne miktarda yararlanması gerektiği orantı kurallarına göre belirlenmelidir. Yani sonuç olarak (d) maddesinde bulunan miktar (c) maddesinde bulunan değerle çarpıldıktan sonra bulunan rakamın (b) maddesinde bulunan miktara bölünmesi sonucu bulunacak miktarın (d) maddesinde bulunan davacı ödemelerinin güncel değerinin ilave edilmesi sonucu bulunacak miktar davacı ortağın davalı kooperatiften talep etmesi mümkün olan zarar tutarıdır.
Davacıların peşin ödemeli ortak olduklarının tespiti halinde ise ve tahsisi mümkün konut/iş yerinin bulunmadığının belirlenmesi durumunda tahsis edilmesi gereken taşınmazın dava tarihindeki rayiç değeri üzerinden hesaplanacak tazminatın kooperatiften tahsili gerekir.
Yukarıda açıklanan hukuki gerekçeler ışığında somut olay irdelendiğinde, öncelikle,
Cevap dilekçesinde davacı …’ın ihracına ilişkin derdest dosya olarak gösterilen … Ticaret Mahkemesi’nin … esas-… karar sayılı ilamı ile, adı geçen davacının peşin ödemeli ortak olduğunun belirtildiği ve anılı ilamın kesinleştiği, dava konusunun ihraç kararının iptali olmadığı,
Davacı …’ın ihraç kararının … Ticaret Mahkemesi’nin … esas-… karar sayılı ilamı ile iptaline karar verildiği (bozmadan önceki esas Ankara …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2008/560 esas) ve … Ticaret Mahkemesi’nin … esas-… karar sayılı ilamı ile, adı geçen davacının peşin ödemeli ortak olduğunun belirtildiği ve anılı ilamın kesinleştiği,
Davacı …’nun ihraç kararının Ankara … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …. karar sayılı ilamı ile iptaline karar verildiği (Ankara (Kapatılan) …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …. esas) ve aynı ilam ile adı geçen davacının peşin ödemeli ortak olduğunun belirtildiği ve anılı ilamın kesinleştiği,
Davacı …’nın ihraç kararının … Ticaret Mahkemesi’nin … karar sayılı ilamı ile iptaline karar verildiği ve … Ticaret Mahkemesi’nin … esas-… karar sayılı ilamı ile, adı geçen davacının peşin ödemeli ortak olduğunun belirtildiği ve anılı ilamın kesinleştiği,
Davacı …’in ihraç kararının … Ticaret Mahkemesi’nin …. .karar sayılı ilamı ile iptaline karar verildiği (birleşen … Ticaret Mahkemesi’nin …. esas), ancak adı geçen davacının peşin ödemeli ortak olduğuna ilişkin kesinleşmiş mahkeme ilamının bulunmadığı, 09.02.2005 günlü 7 sayılı yönetim kurulu kararı ile … ada, … D ve E bloklarda 65 m2’lik 1 iş yerinin …’e satılmasına karar verildiği ve davacının bedelin tamamını ödediği, davalı kooperatif tarafından davacı …’ten uzunca bir süre inşaat finansmanı için aidat istenilmemiş ise, bilançolarda, hesap cetvellerinde, faaliyet raporlarında, genel kurullarda ve üye kayıt defterlerinde; bu yönde bir borç kaydı yer almamışsa, davacıların peşin bedelli ortak olduğunun kooperatifçe zımnen benimsendiği ve sadece genel yönetim ve altyapı giderlerinden sorumlu olduğunun kabul edilmesi gerektiği, … yönünden davalı kooperatifin inşaat finansmanı aidatı talep etmediği, nitekim ….Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …. karar sayılı ilamı içeriğinden anlaşılacağı üzere davalı kooperatifin, davacı …’e ödenmeyen kooperatif aidat borcunun tahsili amacıyla ihtarname gönderdiği ve bu suretle davacının borç kaydının defterlerine işlediği dikkate alındığında, davacı …’in peşin ödemeli ortak olduğu,
Kabul edilmiş ,Bu suretle peşin ödemeli ortak olan tüm davacıların genel gider ve altyapı borcundan dolayı davalı kooperatife karşı sorumlu oldukları saptanmıştır.
Mahkememize ibraz edilen 02.08.2021 tarihli raporundan anlaşılacağı üzere her bir davacının kooperatife ayrı ayrı altyapı borcu ve genel gider borcu olarak 38.676,11-TL borçlu olduğu belirlenmiştir. Mahkememize ibraz edilen 23.12.2020 tarihli bilirkişi heyet raporundan anlaşılacağı üzere, davalı kooperatifin hem konut hem de iş yeri ortak üyelerine ferdileşme tarihi olan 31.12.2010 tarihinde borçları bulunduğu halde tapu devrini yaptığı, tapu devri yapılan ve borçları olan üyelerin anılı raporun 20 ve 21.sayfalarında gösterildiği, bu suretle ortakları arasındaki eşitlik ilkesi gereğince her ne kadar davacıları altyapı ve genel gider borcu olsa dahi davalı kooperatiften taşınmazın değerini talep edebilecekleri saptanmıştır.
Ayrıca, mahkememize ibraz edilen 19.06.2019 tarihli bilirkişi raporunun 4 vd. sayfalarından anlaşılacağı üzere … ada, … sayılı taşınmazın A, B ve C bloklarında davacılara tahsis edilebilecek iş yeri niteliğindeki dükkan bulunmadığı, B blokta 21 nolu bağımsız bölümün tam hisse malikinin D blok 14 nolu bağımsız bölümün 32/57 hissesinin,
E blok 14 nolu bağımsız bölümün 46/91 hissesinin, ve 17 nolu bağımsız bölümün davalı kooperatif adına kayıtlı olduğu, ancak taşınmaz metre karelerinin davacılar …’in ortaklık hissesiyle uyuşmadığı, bir kısmının ise hisseli olduğu nazara alınarak anılı davacılara davalı kooperatif tarafından tahsis edilecek taşınmaz bulunmadığı kabul edilmiştir.
Bu kabulden hareketle, her bir davada her bir davacı yönünden ayrı ayrı değerlendirme yapmak gerekmiştir.
A) Davacı … yönünden asıl dava için;
09.02.2005 tarihli yönetim kurulu kararı ile … ada, 2 parseldeki D ve E bloklarda yer alan 65 m2’lik 2 adet iş yerinin 34.190,00-TL bedel ile …’e satılmasına karar verildiği, davacının, kooperatif yönetim kurulunun 13.03.2019 tarihli dilekçesinden anlaşılacağı üzere, bedelin tamamını ödediği,
Davacı …’in … ada, … sayılı taşınmazda 65 m2’lik bir adet iş yeri hissesinin bulunduğu, dava tarihi itibariyle 65 m2’lik iş yerinin değerinin 55.250,00-TL olup, bu bedelden davacının altyapı ve genel gider borcu toplamı olan 38.676,11-TL mahsup edildiğinde, davacı …’in iş yeri bedeli olarak davalıdan 16.573,89-TL talep edebileceği,
Yine davacı …’in kura tarihi olan 15.06.2008 tarihinden dava tarihi olan 16.07.2013 tarihine kadar 5 yıllık dönem için 65 m2 dükkan için talep edebileceği kira tazminatı miktarının 17.881,67-TL olduğu, ancak ıslah dilekçesi ile kira tazminatı olarak 16.708,52-TL talep edildiği nazara alınarak, talep ile bağlı kalınmak suretiyle asıl davada iş yeri bedeli ile kira tazminatı talebi toplamı olan 33.282,41-TLnin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerekmiştir.
B) Davacı … yönünden asıl dava için;
31.08.2004 tarihli yönetim kurulu kararı ile … ada, 2 parseldeki A, B ve C bloklarda yer alan 75 m2’lik 2 adet iş yerinin her biri 37.500,00-TL olmak üzere Hüseyin Aslan’a satılmasına karar verildiği, davacının, kooperatif yönetim kurulunun 13.03.2019 tarihli dilekçesinden anlaşılacağı üzere, bedelin tamamını ödediği, …’ın 75 m2’lik iş yerinin birisini dava dışı …’e sattığı,bu suretle 1 adet 75 m2’lik iş yeri için ortaklığının devam ettiği,
Davacı …’ın … ada, … sayılı taşınmazda 75 m2’lik bir adet iş yeri hissesinin bulunduğu, dava tarihi itibariyle 75 m2’lik iş yerinin değerinin 63.750,00-TL olup, bu bedelden davacının altyapı ve genel gider borcu toplamı olan 38.676,11-TL mahsup edildiğinde, davacı …’ın iş yeri bedeli olarak davalıdan 25.073,89-TL talep edebileceği,

Yine davacı …’ın kura tarihi olan 15.06.2008 tarihinden dava tarihi olan 16.07.2013 tarihine kadar 5 yıllık dönem için 75 m2 dükkan için talep edebileceği kira tazminatı miktarının 20.033,33-TL olduğu,
Bu suretle, asıl davada iş yeri bedeli ile kira tazminatı talebi toplamı olan 45.107,22-TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerekmiştir.
C) Davacı … yönünden asıl dava için;
07.06.2002 tarihli yönetim kurulu kararı ile … ada, 2 parseldeki 2 adet iş yerinin …’ya devredildiğinden bahisle adı geçen ortaklığa kabulüne karar verildiği, 1 adet 75 m2’lik iş yerini dava dışı …’e devrettiği, davacının peşin bedel ödediğinden borcunun bulunmadığı bu suretle 1 adet 75 m2’lik iş yeri için ortaklığının devam ettiği,
Davacı …’nın … ada, … sayılı taşınmazda 75 m2’lik bir adet iş yeri hissesinin bulunduğu, dava tarihi itibariyle 75 m2’lik iş yerinin değerinin 63.750,00-TL olup, bu bedelden davacının altyapı ve genel gider borcu toplamı olan 38.676,11-TL mahsup edildiğinde, davacı …’nın iş yeri bedeli olarak davalıdan 25.073,89-TL talep edebileceği,
Yine davacı …’nın kura tarihi olan 15.06.2008 tarihinden dava tarihi olan 16.07.2013 tarihine kadar 5 yıllık dönem için 75 m2 dükkan için talep edebileceği kira tazminatı miktarının 20.033,33-TL olduğu,
Bu suretle, asıl davada iş yeri bedeli ile kira tazminatı talebi toplamı olan 45.107,22-TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerekmiştir.
Her ne kadar davacı vekili …’nın 2 adet 75 m2’lik taşınmaz için hisse maliki olduğunu beyan etmiş ise de, mahkememize ibraz edilen 30.12.2019 tarihli bilirkişi raporunun 6.sayfasından anlaşılacağı üzere davacı …’nın 84 nolu üyeliğinden kaynaklanan 75 m2’lik hakkını dava dışı….’e devrettiği belirtilmekle, anılı iddiaya mahkememizce itibar olunmamıştır.
D) Davacı … yönünden asıl dava için;
25.08.2004 tarihli yönetim kurulu kararı ile … ada, 2 parseldeki A, B ve C bloklardaki iş yerlerinden 150 m2’lik birisinin 75.000,00-TL bedel ile Hasan Aslan’a devrine karar verildiği, kooperatif yönetim kurulunun 13.03.2019 tarihli dilekçesinden anlaşılacağı üzere, bedelin tamamını ödediği,
Davacı …’ın … ada, … sayılı taşınmazda 150 m2’lik bir adet iş yeri hissesinin bulunduğu, dava tarihi itibariyle 150 m2’lik iş yerinin değerinin 127.500,00-TL olup, bu bedelden davacının altyapı ve genel gider borcu toplamı olan 38.676,11-TL mahsup edildiğinde, davacı …’ın iş yeri bedeli olarak davalıdan 88.823,89-TL talep edebileceği,
Yine davacı …’ın kura tarihi olan 15.06.2008 tarihinden dava tarihi olan 16.07.2013 tarihine kadar 5 yıllık dönem için 150 m2 dükkan için talep edebileceği kira tazminatı miktarının 40.486,67-TL olduğu, ancak ıslah dilekçesi ile kira tazminatı olarak 34.790,00-TL talep edildiği nazara alınarak, talep ile bağlı kalınmak suretiyle asıl davada iş yeri bedeli ile kira tazminatı talebi toplamı olan 123.613,89-TLnin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerekmiştir.
E) Davacılar …, …, … ve … için birleşik dava yönünden yapılan değerlendirmede;
Birleşen davada her ne kadar, birleşen dava tarihi olan 25.02.2020 tarihinden geriye doğru 5 yıllık dönem için davacılar kira tazminatı talebinde bulunmuş ise de, kira tazminatına esas olan iş yeri bedelinin asıl dava tarihi olan 16.07.2013 günü rayiç değeri ile asıl davada davalıdan tahsiline karar verildiği, bu suretle ortaklığa esas iş yeri için asıl dava tarihi itibariyle davacıların ortaklığının tasfiye olduğu bu nedenle 16.07.2013 tarihinden itibaren davacıların ortaklığa esas taşınmaz için kira tazminat talebinde bulunamayacağı gerekçesiyle birleşik davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
F) Davacı … yönünden asıl ve birleşik dava için yapılan değerlendirmede;
Davalı kooperatif yönetim kurulunun 06.08.2003 tarihli kararı ile davacı …’na … ada, … sayılı taşınmazda bulunan A Blok, 4 numaralı iş yerinin 64.000,00-TL bedel ile tahsisine karar verildiği, bu bedelin 24.400,00-TL’sinin nakit alınmasına, geri kalanının ise ortaklığa giriş taahhütnamesinde belirtildiği şekilde tahsiline karar verildiği, davacı vekilinin bedel karşılığında 236 m2 büyüklüğündeki hisseye davacı …’nun ortak olduğunu beyan ettiği, 05.05.2002 tarihli genel kurulda iş yerinin asgari metre karesinin 200,00 USD ‘den satılmasına karar verildiği, 06.08.2003 tarihli yönetim kurulu karar tarihinde dolar kurunun 1.399701 TL olduğu nazara alındığında, 30.12.2019 tarihli bilirkişi raporunun 7.sayfasındaki tespite istinaden davacı …’nun 236 m2 büyüklüğünde hisse için ortak olduğunun kabul edilmesi gerekmiştir.
Bilindiği gibi, Konut karşılığı tazminat isteyebilmesi için, kooperatifin inşaatlarının bitirilip konut tahsisi aşamasına gelindiği ve diğer üyelere tahsis ve teslim yapıldığı halde davacıya konut tahsis ve tesliminin yapılmaması gerekir. Bu husus, bu tazminatın istenebilmesinin ön koşuludur. Bu önkoşulun gerçekleşmesinden sonra, davacı için çeşitli nedenlerle konut ya da işyeri tahsisi imkânsızlığı ortaya çıktığında ortağın uygun bir tazminat isteme hakkı bulunmaktadır. Tahsis edilecek konutun/iş yerinin yer aldığı inşaatın tamamının imar mevzuatına ve projeye uygun olması zorunludur. İmar mevzuatına ve projeye aykırı ise davalı kooperatifin hiçbir üyesine imara uygun konut tahsis edemediğinin, dolayısıyla davacının da bu duruma eşitlik ilkesi gereğince katlanması gerektiğinin ve konut karşılığı tazminat talep hakkı olmadığının kabulü gerekir (Yargıtay 23. HD. 2015/1751 esas-2015/2089 karar).
Yukarıda açıklanan hukuki gerekçeler ışığında somut olay irdelendiğinde, mahkememize ibraz edilen 19.04.2021 tarihli heyet raporu çerçevesinde yapılan değerlendirmede, davacının … ada, … sayılı taşınmaz üzerinde 236 m2 büyüklüğündeki iş yeri için davalı kooperatifin ortağı olmuş ise de, anılı taşınmazda kat irtifakının kurulmadığı, taşınmaz ile ilgili olarak arsa sahipleri ve kooperatif arasındaki uyuşmazlığın halen devam ettiği, kooperatifin kura çekim neticesinde üyelerine konut teslim ettiğine ilişkin herhangi bir kayıt bulunmadığı saptanmakla, … ada, … sayılı taşınmaz yönünden imar planına ve projeye uygun üyelerine tahsis yapılmadığından eşit işlem ilkesi gereğince davacının davalı kooperatiften taşınmaz bedelini talep edemeyeceği ve ayrıca taşınmaza ilişkin kira bedelini talep edemeyeceği kabul edilerek, asıl ve birleşen davanın ayrı ayrı reddine karar vermek gerekmiştir.
Ayrıca gerek asıl dava gerekse birleşek davada davalılar arasında ihtiyari dava arkadaşlığı bulunduğundan her bir davacı yönünden leh ve aleyhe yargılama giderleri yönünden ayrı ayrı hüküm kurmak gerekmiş ve aşağıdaki hüküm fıkrası tesis kılınmıştır.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçeler ışığında;
ASIL DAVA YÖNÜNDEN;
Davanın KISMEN KABULÜ ile;
1-A) İş yeri bedeli ile kira tazminatı talebi toplamı olan 33.282,41-TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacı …’ verilmesine,
-Fazlaya ilişkin istemine reddine,
B) İş yeri bedeli ile kira tazminatı talebi toplamı olan 45.107,22-TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacı …’a verilmesine,
-Fazlaya ilişkin istemine reddine,
C) İş yeri bedeli ile kira tazminatı talebi toplamı olan 45.107,22-TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacı …’ya verilmesine,
-Fazlaya ilişkin istemine reddine,
D) İş yeri bedeli ile kira tazminatı talebi toplamı olan 123.613,89-TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacı …’a verilmesine,
-Fazlaya ilişkin istemine reddine,
E) Davacı … tarafından açılan davanın reddine,
2-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 16.880,13-TL harçtan peşin alınan 10.865,40-TL (853,90-TL peşin harç + 10.011,50-TL ıslah harcı toplamı) harcın mahsubu ile bakiye 6.014,73-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-(a) … yönünden;
Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre davanın red edilen kısmı yönünden hesaplanan 14.990,06-TL vekalet ücretinin adı geçen davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
(b) … yönünden;
Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre davanın kabul edilen kısmı yönünden hesaplanan 15.693,32-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile adı geçen davacıya verilmesine,
Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre davanın red edilen kısmı yönünden hesaplanan 4.708,54-TL vekalet ücretinin adı geçen davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
(c) … yönünden;
Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre davanın kabul edilen kısmı yönünden hesaplanan 6.663,94-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile adı geçen davacıya verilmesine,
Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre davanın red edilen kısmı yönünden hesaplanan 14.101,81-TL vekalet ücretinin adı geçen davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
(d) … yönünden;
Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre davanın kabul edilen kısmı yönünden hesaplanan 6.663,94-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile adı geçen davacıya verilmesine,
Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre davanın red edilen kısmı yönünden hesaplanan 14.790,16-TL vekalet ücretinin adı geçen davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
(e) … yönünden;
Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre davanın kabul edilen kısmı yönünden hesaplanan 4.992,36-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile adı geçen davacıya verilmesine,
Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre davanın red edilen kısmı yönünden hesaplanan 4.080,00-TL vekalet ücretinin adı geçen davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 9.560,15-TL (dava açılış masrafı, bilirkişi gideri, tebligat gideri ve posta gideri vb. olmak üzere) yargılama giderinin kabul ve red oranına göre hesap edilen 3.713,09-TL’si ile davacılar tarafından yatırılan peşin harç 10.865,40-TL’nin davalıdan tahsili ile davacılara verilmesine, bakiye yargılama giderinin davacılar üzerinde bırakılmasına,
6-Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmının HMK’nun 333.maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde, yatırana iadesine,
BİRLEŞİK DAVA YÖNÜNDEN;
Her bir davacı yönünden açılan davanın AYRI AYRI REDDİNE,
1-Alınması gereken 59,30-TL maktu harcın, peşin alınan 2.974,97-TL harçtan mahsubu ile bakiye 2.915,67-TL harcın karar kesinleştikten sonra talep halinde yatırana iadesine,
2-Davacılar tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
3-(a) … yönünden;
Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre davanın red edilen kısmı yönünden hesaplanan 6.408,85-TL vekalet ücretinin adı geçen davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
(b) … yönünden;
Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre davanın red edilen kısmı yönünden hesaplanan 5.218,50-TL vekalet ücretinin adı geçen davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
(c) … yönünden;
Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre davanın red edilen kısmı yönünden hesaplanan 6.072,80-TL vekalet ücretinin adı geçen davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
(d) … yönünden;
Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre davanın red edilen kısmı yönünden hesaplanan 5.850,00-TL vekalet ücretinin adı geçen davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
(e) … yönünden;
Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre davanın red edilen kısmı yönünden hesaplanan 4.080,00-TL vekalet ücretinin adı geçen davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
4-Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmının HMK’nun 333.maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde, yatırana iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 23/09/2021

Başkan …
¸e-imza
Üye …
¸e-imza
Üye …
¸e-imza
Katip …
¸e-imza