Emsal Mahkeme Kararı Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2012/173 E. 2022/506 K. 18.07.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2012/173 Esas – 2022/506

T.C.
ANKARA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2012/173 Esas
KARAR NO : 2022/506

DAVA : Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 13/10/2004
KARAR TARİHİ : 18/07/2022

Mahkememizde görülmekte bulunan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
ASIL DAVA YÖNÜNDEN
TALEP :
Davacı vekilince sunulan dava dilekçesi ve beyanlarında özetle; taraflar arasında 08/05/2004 tarihinde müvekkili şirketin işletmekte olduğu kömür işletmesine yeni “lavar tesisi” kurulması konusunda anahtar teslim bedelli sözleşme imzalandığını, davalının sözleşmede kararlaştırılan yükümlülüklerine süresinde yerine getirmediğini, davalıya 14/09/2004 tarihinde ihtarname gönderildiği, belirlenen sürede yükümlülüklerini tamamlayamadığını, müvekkilinin eksik kalan işlerin tamamlanması için 30.000,00-TL sözleşme dışı ödeme yaptığını, tesiste kullanılacak bir parçanın yurt dışından ithal edildiğini ve 7.368,00-TL bedelin ödendiğini, tesisin ancak 28/05/2005 tarihinde faal hale geldiğini, müvekkilince sözleşme kapsamında verilen 05/10/2004 keşide tarihli 24.375,00-TL bedelli çekler yönünden borçlu olmadıklarının tespitine, 65 gün gecikmeye karşılık 97.500,00-TL cezai şartın davalıdan tahsiline, gecikme süresinde müvekkilinin kar kaybına uğradığını, bu nedenle 200.000,00-TL kar mahrumiyetinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, yargılama şamasında 05/10/2004 keşide tarihli ve 04/11/2004 keşide tarihli çeklerin üçüncü şahıslara ödenmesi nedeni ile davacı vekili ödenen bu bedelin istirdatına karar verilmesini talep etmiştir,
CEVAP :
Davalı vekilince sunulan cevap dilekçesi ile, taraflar arasında imzalanan sözleşme uyarınca müvekkilinin yükümlülüklerine yerine getirdiğini, tesisin faaal hale geldiğini, davacının kar mahrumiyeti ve cezai şart istemlerinin yerinde olmadığını, davanın reddine karar verilmesini talep ve iddia etmiştir.
BİRLEŞEN DAVA YÖNÜNDEN;
TALEP :
Taraflar arasında 08/04/2005 tarihinde müvekkiline ait kömür işletmesinde “lavar tesis”kurulması konusunda anahtar teslim bedelli sözleşme imzalandığı, müvekkilinin davacının yükümlülüğünde olan ve tesisin kuruluşunda kullanılan parçayı yurt dışından ithal ettirip 7.368,00-TL ödeme yaptığını, davalı namına ödenen bu bedelinin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili esas davadaki yargılamasında aşamasında tesisin kurulumunda kullanılan ithal parçanın davacı tarafından ithal ettirilerek bedelinin ödendiğini ve tesisin kurulumunda kullanıldığını beyan etmiştir.
GEREKÇE :
Asıl ve Birleşen davalar, Eser sözleşmesinden kaynaklanan İstirdat davasıdır.
Taraflar arasında 08.05.2004 tarihinde 312.500,00 USD götürü bedelli anahtar teslim yeni “lavar tesisi” kurulum sözleşmesi imzalanmış, sözleşme uyarınca belirlenen iş süresi 90 gün olup, taraflar 1 USD nin 1,50.-TL kur üzerinden hesaplanmasını kararlaştırmış, sözleşme uyarınca 30.000,00.-USD peşinat ödenmesi kalan miktar yönünden TL karşılığı çek verilmesine karar verilmiş, davacı işveren işin tamamlanması hususunda 14/09/2004 tarihinde davalı/yükleniciye ihtarname keşide etmiş, davacı vekilince tesisin 28/05/2005 tarihinde faal hale geldiği, sözleşmedeki bedel dışında yükleniciye işin tamamlanması için 30.000,00-TL ödeme yapıldığı, işverenin ithal parçanın bedelini yüklenici adına ödediği iddia edilmiştir.
Mahkememizin 2004/596 Esas, 2009/489 Karar, 25/06/2009 tarihli kararı ile “…….a) Borçlu olunmadığının tespiti ve istirdat istemi yönünden; İşveren tarafından sözleşmede kararlaştırılan peşinat dışındaki USD ödemeleri için 17 adet çek keşide edilmiştir. Dava konusu edilen üç adet çek dahil, çek ile yapılan ödemelerin toplam tutarı 423.750,00.-TL dir. Sözleşmedeki peşinat dışında 282.500,00 USD taksitli ödemenin kararlaştırılan kur ile çarpımı sonucu bu miktar aynen karşılanmaktadır. (282.500,00×1,50=423.750,00.-TL) İşverenin yaptığı ödemeler; dava konusu edilen ve yargılama aşamasında ikisi ödenen üç adet çek dahil, 45.000,00.-TL peşinat, 423.750,00.-TL çek ile ödeme 30.000,00.-TL sözleşme dışı ödeme, 7.368,00.-TL ithal parça için ödeme olmak üzere toplam (45.000,00+423,750,00+30.000,00+7.368,00=506.118,00.-TL) 506.118,00.-TL dir. Yüklenicinin birleşen davanın konusunu oluşturan 7.368,00.-TL bedelli parça dışında gecikmeli de olsa yükümlülüğünü tamamladığı anlaşılmaktadır. Yüklenicinin sözleşme kapsamında isteyebileceği bedel (312.500,00 USD x1,50 =468.750,00.-TL dir) İşverenin yapmış olduğu ödeme tutarından sözleşme bedeli çıkarıldığında (506.118,00-468.750,00=37.368,00.-TL) işverenin fazla ödeme yaptığı saptanmıştır. İşverenin yaptığı 37.368,00.-TL fazla ödemenin 7.368,00.-TL si birleşen davanın konusunu oluşturmaktadır. Kalan miktar içerisinden ödenmeyen ve borçlu olunmadığının tespiti talep edilen 03.11.2004 keşide tarihli 24.375,00.-TL bedelli çek tutarı çıkarıldığında (30.000,00-24.375,00=5.625,00.-TL) işverenin fazladan ödediği ve yükleniciden istirdadını isteyebileceği bedel olarak hesaplanmıştır. En son ödeme 04.11.2004 tarihli çek ile yapılandır. Fazla ödemenin bu tarih itibariyle oluştuğu kabul edilmiştir. b) Cezai şart istemi yönünden; yanlar arasındaki sözleşmenin 12.maddesinde gecikme halinde her gün için 1.000,00 USD ceza ödeneceği kararlaştırılmıştır. İşveren 14.09.2004 tarihli ihtarnamesi ile yükleniciye işi tamamlaması için 7 günlük ek süre vermiş ve süreden sonraki gecikme için cezai şart isteyeceğini bildirmiştir. İhtarın tebliği ile yüklenici 24.09.2004 tarihinden itibaren cezalı sürede çalışmaya başlamıştır. Dava, 13.10.2004 tarihinde açılmıştır. İşverenin BK’nun 158.maddesi uyarınca ifaya ekli cezai şart isteminin dava tarihine kadar 19 günlük süreye ilişkin olabileceği, bu miktarın (19 x 1.000 = 19.000,00.-USD x 1,50 = 28.500,00.-TL) olabileceği görüşüne varılmıştır. İşverenin dava tarihine kadar hesapladığı sözleşmedeki teslim tarihinden dava tarihine kadar 65 günlük gecikmenin ihtarname ile yüklenici lehine daraltıldığı düşünülmüştür. İhtarname keşide edilip cezai şart isteneceği beyan edildiğinden eserin tesliminde itiraz-i kayıt ileri sürülmesine gerek olmadığı, davalının bu yöne ilişkin itirazının yerinde olmadığı düşünülmüştür. c) Kar Mahrumiyeti istemi yönünden; alınan 28.04.2009 tarihli bilirkişi raporuna göre işverenin gecikme sürecindeki kar mahrumiyeti 20.972,00.-TL olarak hesaplanmıştır. Sözleşmede ayrık bir hüküm yoksa cezai şartı aşmayan kar mahrumiyetinin talep edilemeyeceği düşünüldüğünden davacının bu yöne ilişkin istemi yerinde görülmemiştir. d) Birleşen davadaki talep yönünden; Birleşen davada talep edilen ithal parça bedelinin işveren tarafından ödendiği çekişmesiz olduğundan nama ifa kapsamında yükleniciden bu bedelin talep edilebileceği düşünülmüştür. HÜKÜM :Yukarıda açıklanan gerekçeler ile; A-) BİRLEŞEN DAVADA: 1-Birleşen davanın kabulü ile 7.368,40.-TL nin dava tarihinden itibaren yasal faiz ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, 2-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 397,89.-TL harçtan peşin alınan 99,50.-TL harcın mahsubu ile bakiye 298,39.-TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına, 3-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 884,00.-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, 4-Davacı tarafından yatırılan 99,50.-TL peşin harç ile, 20,20.-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, B-) ASIL DAVADA: 1-Cezai şarta ilişkin istemin kısmen kabulü ile 28.500,00.-TL nin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, Sözleşme kapsamında fazladan ödendiği belirlenen 5.625,00.-TL nin 04.11.2004 tarihinden itibaren yasal faizi ile davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, 03.11.2004 keşide tarihli 24.375,00.-TL bedelli çek yönünden davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine, Diğer istemlerin reddine, 2-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 3.159,00.-TL harcın peşin alınan 4.016,25.-TL harçtan mahsubu ile bakiye fazla alınan 857,25.-TL karar harcının karar kesinleştiğinde istek halinde yatırana iadesine, 3-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davanın kabul edilen miktarı üzerinden hesaplanan 6.080,00.-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, 4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davanın reddedilen miktarı üzerinden hesaplanan 20.910,00.-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine, 5-Davacı tarafından yatırılan 3.158,00.-TL peşin harç ile, davanın ret ve kabul oranına göre hesaplanan 204,45.-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına, Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren onbeş günlük süre içerisinde temyizi kabil olmak üzere oybirliği ile karar verildi.” şeklinde karar verilmiş,
Davacı vekilinin temyizi üzerine Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2011/581 Esas, 2012/366 Karar 30/01/2022 tarihli ilamı ile “……….İzmir İflas Müdürlüğü’nün 24.12.2010 gün 2009/35 iflas sayılı yazısı içeriğinden davalı Küçük Makine Mad.Enerji Üretim Müh.Nak.İnş.San.Tic.A.Ş. hakkında İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 25.12.2009 gün ve 2009/298 E. sayılı kararı ile iflasına karar verildiği, tasfiye işlemleri halen devam etmekte olup, 1. alacaklılar toplantısının 30.09.2010 tarihinde yapıldığı, 2. alacaklılar toplantısının ise henüz yapılmadığı anlaşılmaktadır.
İflasın açılması ile müflisin masaya giren mallarını idare ve bunlarda tasarruf yetkisi iflas idaresine geçer. İflas açıldıktan sonra masaya giren mal ve haklara ilişkin dava açılması ve açılmış davanın takibi iflas idaresine aittir (İİK.md.194.). Bu yön kamu düzeni ile ilgili olduğundan davanın iflas idaresine karşı yürütülmesi ve ondan sonra İİK’nın 194. maddesine uygun olarak işlem yapılmak suretiyle davanın esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamış, kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacının temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, 30.01.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.” ilamı ile bozulmasına karar verilmekle, mevcut esas dosya numarası ile kaydı yapılmıştır.
İzmir 6.Ticaret Mahkemesinin 28/12/2011 tarih … Esas sayılı dosyası ile davalı hakkında iflas kararı verilmiş, İzmir 11. İflas Müdürlüğü … dosyasında İkinci alacaklılar toplantısının yapılması ve iflas kararının kesinleşmesi mahkememizce bekletici mesele yapılmış, İzmir İflas Müdürlüğünün 24/02/2022 tarihli müzekkere cevabında, davacının 12/03/2012 tarihinde alacak kaydı talebinde bulunduğu, 166.028,77-TL alacağının tamamının kabul edildiği, ret edilen kısım bulunmadığı bildirilmiştir.
Mahkememizce, yapılan yargılama sonucunda yukarıda aktarılan mahkememizce verilen 25/06/2009 tarih, 2004/596 Esas, 2009/489 Karar sayılı kararın Yargıtay 15.Hukuk Dairesi’nin 30/01/2012 tarih, 2011/581 Esas, 2012/266 Karar sayılı bozma ilamına uyulmasına karar verilerek bozma ilamı doğrultusunda davacı vekiline davanı iflas idaresine yöneltilmesi için 2 haftalık kesin süre verildiği, dosyada bulunan bilgi belgeler ile davacı vekilinin 20/06/2022 tarihli celsedeki beyanından verilen süre üzerine Yargıtay kararı doğrultusunda iflas masasına davaya konu talep ettikleri alacak için kayıt başvurusunun yapıldığının görüldüğü, mahkememizce Yargıtay bozma ilamı doğrultusunda İİK.nın 194.maddesi uyarınca iflas kararı verilen ve tasfiye işlemleri devam eden davalı hakkında ikinci alacaklılar toplantısının yapılmasının bekletici mesele yapıldığı, İzmir İflas Müdürlüğünün 07/12/2021 tarihli yazısında aynı tarihte ikinci alacaklılar toplantısının yapıldığının belirtildiği ve ikinci alacaklılar toplantı tutanağının mahkememize gönderildiği, davacı tarafından yapılan başvuruya ilişkin tereddüt hasıl olması üzerine İzmir İflas Müdürlüğünün ikinci alacaklılar toplantısında kabul edilen alacak miktarının ne kadarlık kısmının davacının başvurusuna ilişkin olduğunun, ne kadarlık kısmının reddedildiğinin hususlarında bilgi verilmesi istenilmiş olup, 24/02/2022 tarihli müzekkere cevabında davacının dosyalarına 12/03/2012 tarihinde yapmış olduğu alacak talebi olan 166.028,77-TL alacağın tamamının kabul edildiği, reddedilen bir alacağının bulunmadığının belirtildiği yine davacı vekilinin 20/06/2022 tarihli duruşmadaki “….dosyanın Yargıtaydan dönüşü sonrası davalının iflası nedeni ile Yargıtay kararı doğrultusunda ve mahkemenin iflas idaresine davayı yöneltmesi sonrasında iflas masasına kayıt başvurusu yapılıp kayda alınmış, ve 2. Alacaklılar toplantısı ile yaptığımız başvuru talebi tamamı kabul edilmiştir….” beyanları dikkate alındığında davaya konu alacağın iflas masası tarafından kabul edildiği, bu durumda asıl dava yönünden davanın konusuz kaldığı anlaşılmakla dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına şeklinde karar verilmiştir.
HÜKÜM :
1-Davanın konusuz kalması nedeni ile Karar Verilmesine Yer olmadığına,
2-Harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davacı lehine talebi doğrultusunda vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Davacı tarafından yatırılan gider avansından artan kısım var ise karar kesinleştiğinde talep halinde yatırana iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı . 18/07/2022