Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2023/900 E. 2023/806 K. 12.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA BAM 9. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2023/900 – 2023/806
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2023/900
KARAR NO : 2023/806
KARAR TARİHİ : 12/10/2023

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : …
ÜYE : …
ÜYE : …
KATİP : …

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ADANA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 03/05/2018
NUMARASI : … Esas, … Karar

DAVACI : 1 -…
VEKİLİ : Av…
DAVACI : 2 -…
VEKİLİ : Av…
DAVALI : … …
VEKİLİ : Av…
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 12/10/2023
YAZIM TARİHİ : 12/10/2023

Adana 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas ve … karar sayılı kararı aleyhine istinaf başvurusunda bulunulmuş olup, dosya üzerinde yapılan istinaf incelemesi sonucunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı/borçlu … … ile müvekkili arasında 19/04/2013 tarihli Genel Kredi Sözleşmesi imzalandığını, sözleşme hükümlerine göre müvekkili bankanın davalı … …’ye kredi kullandırmayı, davalının da kullandığı krediyi sözleşmede taahhüt ettiği üzere ödemeyi kabul ettiğini, müvekkilinin davalıya kredi kullandırmak sureti ile sözleşme gereği üzerine düşen yükümlülüğü yerine getirdiğini, ancak davalı tarafından borcun ödenmediğini, bu sebeple Adana 12. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasından takip başlatıldığını, ancak davalının söz konusu takibe itiraz etmesi üzerine takibin durduğunu belirterek davalı tarafın haksız ve kötü niyetli itirazının iptali ile icra takibinin kaldığı yerden devamına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafa herhangi bir borçlarının bulunmadığını, yetkili mahkemelerin Tarsus Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğunu belirterek davanın reddi ile yetki itirazının kabulüne ve dosyanın yetkili Tarsus Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesini talep etmiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ’NİN KARAR ÖZETİ :
İlk Derece Mahkemesi kararında özetle; itirazın iptaline dayanak icra takibinde Adana icra dairelerinin yetkili olmaması, borçlu tarafından süresinde geçerli şekilde icra müdürlüğünün yetkisine itirazda bulunulması nedeniyle itirazın iptali davasında dava şartlarından olan yetkili icra dairesinde takibin yapılması şartının yerine gelmediği gerekçesi ile davanın dava şartı yokluğundan ve usulden reddine karar verilmiştir.
DAVACI TARAFINDAN İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; HMK 17. madde gerekçesinde, tacirlerle kamu tüzel kişilerinin kanunda belirtilen şartlara uygun olmak kaydı ile aralarında yetki sözleşmesi yapabileceğini, tarafların ayrıca, yapmış oldukları yetki sözleşmesi ile yetkili kıldıkları bir veya birden fazla mahkemenin yetkisinin münhasır yetki olup olmadığını da kararlaştırabileceklerini, buna göre tacirlerin ve kamu tüzel kişilerinin hukukumuzda tartışmalı olan münhasır yetki sözleşmesini de yapabileceklerinin kabul edildiğini, tarafların, yetki sözleşmesinde aksi kararlaştırmadıkça, davanın sadece sözleşmeyle belirlenen mahkemede veya mahkemelerde açılabileceğini, bu durumda, taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça yapılan yetki sözleşmesinin münhasır yetki sözleşmesi şeklinde olacağını, müvekkilinin varlık şirketine temlik eden banka ile davalı arasında genel ilkelere ve mevcut yasalara göre sözleşme serbestisi ilkesi gereğince yetki sözleşmesi imzalandığını, temlik eden bankadan kullanılan kredinin ödenmemesi durumunda yetkili mahkeme ve icra dairelerinin Adana Mahkeme ve İcra Daireleri olduğunun belirtildiğini, sözleşmenin içerdiği hükümlerden bir kısmının hükümsüz olmasının diğerlerinin geçersizliğini etkilemeyeceğini, ancak bu hükümler olmaksızın sözleşmenin yapılmayacağının açıkça anlaşılması halinde sözleşmenin tamamının kesin olarak hükümsüz olacağını belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
Taraf vekillerinin beyan ve dilekçeleri ve tüm dosya kapsamı
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE :
Dava, itirazın iptali talebine ilişkindir.
Adana 12. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasının incelenmesinden davacı banka tarafından davalı aleyhine genel kredi sözleşmesine istinaden ilamsız icra takibi yapıldığı, ödeme emrinin davalıya 13/04/2017 tarihinde tebliğ olduğu, 19/04/2017 tarihinde davalının yetkiye ve borca itirazı üzerine takibin durduğu, mahkemece icra müdürlüğünün yetkisine itirazın değerlendirildiği ve takibin yetkisiz icra dairesinde yapıldığı gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verildiği, karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır.
Uyuşmazlık, icra müdürlüğünün yetkili olup olmadığı hususuna ilişkindir.
Davalı yan icra takibinde borca itirazının yanı sıra Tarsus İcra Müdürlüğü’nün yetkili olduğunu belirterek icra müdürlüğünün yetkisine de itiraz etmiştir. İtirazın iptali davalarında yetkili icra müdürlüğünde takip yapılması HMK’nun 114/2. maddesi hükmü uyarınca dava şartı niteliğinde olup, mahkemece İİK’nun 50/2. maddesi uyarınca öncelikle icra dairesinin yetkisine yönelik itirazın incelenmesi gerekmektedir.
İtirazın iptali davası, İİK 67. maddesinde düzenlenmiş olup, takibin devamını amaçladığından takibe ve itiraza sıkı sıkıya bağlıdır.
İtirazın iptali davasının şartları; 1)Geçerli bir takip bulunması, 2)Süresinde ödeme emrine itiraz edilmesi ve 3)İtirazın tebliğinden itibaren 1 yıllık hak düşürücü süre içinde dava açılması şeklindedir.
İtirazın iptali davasında usule ilişkin veya esasa ilişkin nihai kararlar verilebilmektedir. Usule ilişkin nihai kararlar dava şartı noksanlığı durumunda verilen kararlar olup, süresinde ödeme emrine itiraz edilmemiş olması, itirazın davadan önce geri alınmış olması, davadan önce borcun tamamen ödenmiş olması, hak düşürücü sürede dava açılmaması ve geçerli takibin bulunmaması durumlarında verilecektir. Geçerli takibin olmaması kavramı yetkili icra müdürlüğünde takip yapılmamasını da içermektedir. Dolayısıyla borçlu veya borçlular tarafından süresinde verilen borca itirazla birlikte icra müdürlüğünün yetkisine de itiraz edilmişse, mahkemenin öncelikle dava şartı olan yetkili icra müdürlüğünde başlatılan geçerli bir takip olup olmadığını değerlendirmesi gerekmektedir.
Eldeki dava dosyasında icra takibine dayanak genel kredi sözleşmesinin 13.4. maddesinde Adana mahkemeleri ve icra müdürlüklerinin yanı sıra banka genel müdürlüğünün bulunduğu yerdeki mahkemeler ve icra müdürlüklerinin yetkili olduğu, ayrıca kanunen yetkili kılınmış olan mahkeme ve icra dairelerinin de yetkili olduğu hükme bağlanmıştır.
Anılan hükümden anlaşılacağı üzere Adana mahkeme ve icra daireleri ile banka genel müdürlüğünün bulunduğu yerdeki mahkemeler ve icra müdürlükleri yetkili kılındığı gibi, aynı hükümde yetki sözleşmesinin genel mahkemelerin ve icra dairelerinin yetkisini ortadan kaldırmadığı da açıkça düzenlenmiştir. Bir başka anlatımla taraflar arasındaki yetki sözleşmesi münhasır yetkiyi içermemektedir. Yetkili mahkemeye ilişkin seçim hakkı davacıda olup, davacı yan seçim hakkını bunların dışında İstanbul Anadolu İcra Müdürlüğü’nden yana kullanmıştır.
Taraflar arasında akdedilen genel kredi sözleşmesi ve hesap kat ihtarnamesine göre kredi sözleşmesi davacı bankanın Tarsus Şubesi tarafından imzalanmıştır. Bu durumda HMK’nın 14. maddesi uyarınca şubenin işlemlerinden doğan davalarda o şubenin bulunduğu yer mahkemesi de yetkilidir. Davalının yerleşim yeri de Tarsus İlçesindedir. Yetkili icra müdürlüğüne ilişkin seçim hakkı davacıda olup, genel kredi sözleşmesini imzalayan şube gözetilerek Tarsus icra müdürlüklerinde takip başlatılabileceği gibi genel yetkili icra müdürlüklerinde de takip başlatabilecektir. Yine davacı bankanın genel merkezi İstanbul/Levent’te bulunmakta olup, genel merkezin bulunduğu yer de İstanbul(Çağlayan) İcra Müdürlüklerinin yetki alanındadır. Davacı taraf ise seçim hakkını bunların dışında İstanbul Anadolu 20. İcra Müdürlüğü’nde kullanmıştır. Bu durumda seçim hakkı davalı-borçluya geçmiştir. Davalı da seçim hakkını Tarsus İcra Müdürlüğü’nden yana kullanmıştır. Buna rağmen alacaklı vekilinin talebi üzerine takibin başlatıldığı İstanbul Anadolu 20. İcra Müdürlüğü tarafından takip dosyası Tarsus İcra Müdürlüğü’ne değil, Adana İcra Müdürlüğü’ne gönderilmiştir.
Takibe konu ödemelerin dayanağı olan genel kredi sözleşmelerini imzalayan şube ve davalının ikametgahı gözetilerek Tarsus İcra Müdürlüğü’nün yetkili olduğu, itirazın iptali davasında yetkili icra müdürlüğünde takip yapılmasına ilişkin dava şartının gerçekleşmediği, neticede ilk derece mahkemesince davanın bu nedenle usulden reddine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmıştır.
Açıklanan nedenlerle, İlk derece mahkemesi’nin kararı usul ve yasaya uygun olup, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiş ve buna dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere :
1-6100 sayılı HMK’nin 353/1-b.1 maddesi gereğince davacı vekilinin İlk Derece Mahkemesi’nin kararına ilişkin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2- 492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 269,85.TL maktu istinaf karar harcından peşin alınan 179,90.TL’nin mahsubu ile bakiye 89,95.TL istinaf karar harcının davacıdan alınarak HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
3-6100 sayılı HMK’nin 326/1 maddesi gereğince istinaf başvurusu nedeniyle davacı tarafından yapılan harcamaların kendi üzerine BIRAKILMASINA,
4-6100 sayılı HMK’nin 333. maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının İlk Derece Mahkemesince İADESİNE,
5-6100 sayılı HMK’nin 330. maddesi gereğince inceleme dosya üzerinden yapıldığından talep eden lehine vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
6-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara TEBLİĞİNE,
Dair, 6100 Sayılı HMK’nin 353/1-b-1 maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliğiyle; 6100 Sayılı HMK’nin 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere karar verildi. 12/10/2023

Başkan

¸e-imzalıdır
Üye

¸e-imzalıdır
Üye

¸e-imzalıdır

Katip

¸e-imzalıdır