Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2023/761 E. 2023/733 K. 05.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA BAM 9. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2023/761
KARAR NO : 2023/733
KARAR TARİHİ : 05/10/2023

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : MERSİN 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 16/05/2023
NUMARASI : 2023/… ESAS 2023/… KARAR
DAVACI : …
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : … …
VEKİLİ : Av. …
DAVANIN KONUSU : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 05/10/2023
KARAR YAZIM TARİHİ :

Mersin 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 10/04/2023 tarih ve 2023/… Esas sayılı ara kararı aleyhine istinaf başvurusunda bulunulmuş olup, istinaf talebinin süresi içinde yapıldığı, istinaf başvurusuna tabi bir karar olduğu, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
İDDİA VE SAVUNMANIN ÖZETİ :
Davacı vekili dava dilekçesi ile; davalı şirketin müvekkil şirketten toplam 17.627 kg kumaş satın aldığını ve buna karşılık müvekkil şirket tarafından 18/01/2023 tarihli … Fatura numaralı 49.355,60 USD tutarlı ticari e-fatura düzenlediğini, faturanın davalı şirket tarafından kabul edildiğini, ürünlerin 19/01/2023 tarihinde davalı şirkete teslim edildiğini, Serbest Bölge İşlem Formu incelendiği zaman 8 numaralı bölümünde form muhteviyatı mallar “firmamızca teslim alınmıştır” ibaresi ile davalı firma yetkilisi tarafından imza edilerek teslim alındığını, ayrıca söz konusu ürünler ile ilgili olarak yürütülen soruşturma nedeniyle Mersin Gümrük Muhafaza Müdürlüğü tarafından tutulan sayım ve tespit tutanağında da davaya konu faturada kayıtlı ürünlerin davalı şirketin deposunda olduğu tespit edildiğini, davalı şirketin deposunun Mersin Gümrük Muhafaza Müdürlüğü tarafından sayıldığını, yapılan tespitte müvekkili şirketten satın aldığı malların bir kısmının depoda olduğunun tespit edildiğini, ödemenin mal teslimi ile yapılması gerektiği ve malların teslim edildiği halde bugüne kadar ödeme yapılmadığını, davalı şirket tarafından gönderilen ihtarname ile de faturanın kabul edilmeyerek ödeme yapılamayacağının anlaşıldığı, Mersin 4. Noterliği’nin ihtarnamesi ile faturanın şirketlerine ulaştığının davalı şirketin kabulünde olup depo sayım ve serbest bölge işlem formuna rağmen ürünlerin kendilerine teslim edilmediğini beyan ettiklerini, faturayı alan kişinin 8 gün içinde itiraz etmemiş ise içeriğini kabul etmiş sayıldığını, borçlu şirket ile yapılan tüm görüşmelerde borçlu şirketin ödeme yapmaktan kaçındığı, borçlu şirketin mal kaçırma ve adres değiştirme ihtimali bulunduğundan, borçlu şirketin yeteri miktarda menkul, gayrimenkulleri ile 3. Şahıslardaki hak ve alacaklarının haczi, menkullerin muhafazası için tedbiren ihtiyati haciz karar verilmesini, 49.355,60 Amerikan Doları’nın davalı şirketten dava tarihinden itibaren 3095 Sayılı Kanunun 4/a maddesi gereğince devlet bankaları tarafından Amerikan Doları cinsinden açılan 1 yıl vadeli mevduata uyguladıkları en yüksek oranda işleyecek faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, masraf ve vekalet ücretinin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ ARA KARAR ÖZETİ :
Mersin 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 10/04/2023 tarih ve 2023/… Esas sayılı ara kararı ile; davacı tarafça sunulan faturanın e-fatura olduğu, yine davacı tarafın sunduğu serbest bölge işlem formunda davalı tarafın imzasının bulunmadığı, dolayısı ile mevcut deliller ile yaklaşık ispatın sağlanamadığı gerekçesi ile ihtiyati haciz talebinin reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
DAVACI TARAFINDAN İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı vekili istinaf talebi ile; Fatura ve Serbest Bölge işlem formuna dayanarak açmış oldukları alacak davasındaki ihtiyati haciz taleplerinin “davacı tarafından sunulan faturanın e fatura olduğu yine davacı tarafın sunduğu serbest bölge işlem formunda davalı tarafın imzasının bulunmadığı dolayısıyla mevcut delillerin yaklaşık ispatının sağlanamadığı anlaşıldığından” gerekçesi ile reddedildiğini, serbest bölge işlem formunun elektronik imzalı aslı Serbest Bölge Müdürlüğü’nün sisteminde muhafaza edildiği için dava dilekçesinde sonuç ve talep kısmında öncelikle serbest bölge işlem formunun tasdikli örneğinin istenmesi bundan sonra ihtiyati haciz taleplerinin değerlendirilmesini talep ettiklerini fakat taleplerinin dikkate alınmadığını, Ticaret Bakanlığı Mersin Serbest Bölge Müdürlüğü’de 18/04/2023 tarihinde Uyap’a yüklenen … sayılı cevabı ile de serbest bölge işlem formunun kullanıcılar yani davacı ve davalı tarafça elektronik olarak imzalanarak sisteme yüklendiğini daha sonrada kendilerinin e imza ile imzalayarak onaylandığını bildirdiğini, e faturanın usul gereği önce davalının sistemine düştüğünü, 8 günlük süre içinde reddedilmediği süreçte otomatik olarak kabul edildiğini, bu nedenlerle Mersin 1 Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2023/… Esas sayılı dosyasından vermiş olduğu ihtiyati haczin reddi kararının kaldırılmasını ve davalı şirketin taşınır taşınmaz malları ile üçüncü şahıslardaki hak ve alacaklarının müvekkiline olan borcunu karşılayacak miktarının ihtiyaten haczine karar verilmesini talep etmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ :
Dava hukuki niteliği itibarıyla ticari satımdan kaynaklanan alacak davası olup, istinaf konusu uyuşmazlık, davacı tarafından talep edilen ihtiyati haciz talebinin reddine ilişkin verilen ara kararın kaldırılması talebine ilişkindir.
İlk derece mahkemesince ihtiyati haciz isteminin reddine karar verildiği ve işbu karara karşı ihtiyati haciz talep eden davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır.
İstinaf incelemesi, HMK’nin 355. maddesi gereğince taraf vekillerinin istinaf sebepleri ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılmıştır.
İhtiyati haciz müessesesi 2004 sayılı İİK’nin 257. ve devamı maddelerinde düzenlenmiş olup kanunun 257. maddesinde “Rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacakları ile diğer haklarını ihtiyaten haczettirebileceği, borçlunun muayyen ikametgâhının bulunmaması veya taahhütlerinden kurtulmak maksadı ile mallarını gizlemeye, kaçırmaya veya kendisi kaçmaya hazırlanır yahut kaçar ya da bu maksatla alacaklının haklarını ihlal eden hileli işlemlerde bulunması halinde vadesi gelmemiş borçtan dolayı da ihtiyatî haciz istenebileceği”, kanunun 258. maddesinde “Alacaklının alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek delilleri göstermeye mecbur olduğu, ihtiyati haciz talebinin reddi halinde alacaklının kanun yoluna başvurabileceği,” hükmüne yer verilmiş, kanunun 265.maddesinde ise ihtiyati haciz kararına karşı itiraz ve kanun yollarına başvuru düzenlenmiştir.
Somut olayda, davacı vekili tarafından verilen dava dilekçesiyle, davalının davacı şirketten 17.627 kg kumaş satın aldığını, ürünlerin davalı şirkete teslim edildiğini, buna rağmen ödeme yapılmadığını, davalı tarafın depo sayım tutanağı ile serbest bölge işlem formuna rağmen ürünlerin kendilerine teslim edilmediğini beyan ettiklerini, faturaya süresi içinde itiraz edilmediğini fatura içeriğini kabul ettiklerini ileri sürülerek ihtiyati haciz talebinde bulunulmuş ise de, ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için ihtiyati haciz talep eden alacaklının rehinle temin edilmemiş muaccel alacağının varlığını kesin olmasa da mahkemede kanaat oluşturacak ölçüde yaklaşık olarak ispat etmesi gerektiği, somut olayda ihtiyati haciz talep edenin karşı taraftan muaccel bir alacağının bulunup bulunmadığı ve miktarının yargılamayı gerektirdiği, davacı tarafın iddiası ve dayandıkları deliller dikkate alındığında bu aşamada ihtiyati haciz için aranan yaklaşık ispat şartının somut olayda gerçekleşmediği anlaşıldığından, ilk derece mahkemesi kararının yerinde olduğu, davacı vekilinin aksi yöndeki istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı anlaşılmıştır.
Yukarıda açıklanan nedenlerle ilk derece mahkemesince verilen kararının usul ve yasaya uygun olduğu anlaşıldığından HMK’nın 353/1-b-1 md. gereğince davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :
1)Mersin 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 10/04/2023 tarih ve 2023/… Esas sayılı ara kararı usul ve yasaya uygun bulunduğundan davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2)-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince karar tarihi itibarıyla alınması gereken 269,85.TL istinaf karar harcından peşin olarak alınan 179,90.TL istinaf karar harcının mahsubu ile bakiye 89,95.TL harcın davacıdan alınarak HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
3)-6100 sayılı HMK’nın 326/1 maddesi gereğince davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
4)-6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının kararın kesinleşmesi halinde İlk Derece Mahkemesince taraflara İADESİNE,
5)-6100 sayılı HMK’nın 330. Maddesi gereğince inceleme duruşmasız yapıldığından vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
6)-6100 sayılı HMK’nın 7035 sayılı yasanın 30. maddesiyle değişik 359/3 maddesi gereğince kararın kesin olması nedeniyle İlk Derece Mahkemesince taraf vekillerine TEBLİĞİNE,
Dair, 6100 Sayılı HMK’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliğiyle ve 6100 Sayılı HMK’nun 362/1-f maddesi gereğince kesin olarak 05/10/2023 tarihinde karar verildi.


Başkan

¸e-imzalıdır


Üye

¸e-imzalıdır


Üye

¸e-imzalıdır


Katip

¸e-imzalıdır