Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2023/746 E. 2023/756 K. 09.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA BAM 9. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2023/746
KARAR NO : 2023/756
KARAR TARİHİ : 09/10/2023

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ADANA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 30/01/2023
NUMARASI : … Esas, (Ara Karar )

DAVACI : … -TCK NO:…, …
VEKİLLERİ : Av. …,
Av. …,
Av. …,
DAVALI : … –
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 09/10/2023
YAZIM TARİHİ : …

Adana 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 30/01/2023 tarihli ve … esas sayılı ara kararı aleyhine istinaf başvurusunda bulunulmuş olup, dosya üzerinde yapılan istinaf incelemesi sonucunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin araç satın almak üzere vekilini Adana iline gönderdiğini ve davalıdan araç satış sözleşmesiyle … plakalı aracı satın aldığını, ancak satın aldığı aracın yola çıktıktan sonra arıza verdiğini, müvekkilinin Konya’dan Adana’ya aracı getirmek için çekici gönderdiğini, çekici için 7.000,00.TL ödeme yaptığını, araçtaki ayıptan karşı tarafın sorumlu olduğunu, ayıpla ilgili Konya Sulh Hukuk Mahkemesi’nde … değişik iş sayılı dosyası ile tespit yapılarak bilirkişi raporu alındığını, davalı tarafın rapora itirazda bulunmadığını, Adana Genel İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasında icra takibi başlatıldığını, davalının yetkiye ve borca itiraz ettiğini, davalının itirazında haksız olduğunu belirterek itirazın iptali ile davalı aleyhinde %20’den az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilmesine, ayrıca tespit dosyası ile müvekkilinin alacağına ilişkin yaklaşık ispat koşulunun gerçekleştiğini belirterek davalı adına kayıtlı araçlara ve taşınmazlara ihtiyati haciz konulmasına karar verilmesini talep ve dava ettiği görülmüştür.
İLK DERECE MAHKEMESİ’NİN KARAR ÖZETİ :
İlk Derece Mahkemesi’nin 30/01/2023 tarihli kararında özetle; itirazın iptaline konu alacak iddiasına ilişkin olarak İİK 257. – 258. maddesi gereğince muaccel bir alacağın varlığı ve haciz sebepleri hakkında kanaat oluşturacak nitelikte bir delil sunulmadığı, alacağın yargılamayı gerektirdiği gerekçesi ile ihtiyati haciz şartları oluşmadığından talebin reddine karar verilmiştir.
DAVACI TARAFINDAN İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu miktarın tahsil edilememesinin müvekkilini zarara uğratacağını, tespit dosyası ile müvekkilinin alacağına ilişkin yaklaşık ispat koşunun gerçekleştiğini, davalı tarafın hileli hareketlerle müvekkilini aldattığını, davalının müvekkilinin haklarını ihlal edecek şekilde mal kaçırma olasılığının yüksek olduğunu, ihtiyati haciz talebinin reddi kararının hukuka aykırı olduğunu belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
Taraf vekillerinin beyan ve dilekçeleri ve tüm dosya kapsamı
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE :
Dava, itirazın iptali istemine ilişkin olup, istinafa konu uyuşmazlık ise mahkemece verilen ihtiyati haciz talebinin reddine ilişkin ara kararın kaldırılması talebine ilişkindir.
Davacı tarafından, davalıdan satın alınan kamyonetin ayıplı olduğu iddiasıyla uğranılan zararın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine rağmen borcun ödenmediği ileri sürülerek ihtiyati haciz talebinde bulunulmuş, mahkemece verilen ara karar ile ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiştir.
Ara karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi gereğince davacı vekilinin istinaf sebepleri ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılmıştır.
İhtiyati haciz, İİK’nın 257. ve devamı maddelerinde düzenlenmiş olup, İİK’nın 257. maddesinde; “Rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacakları ile diğer haklarını ihtiyaten haczettirebileceği, borçlunun muayyen ikametgâhının bulunmaması veya taahhütlerinden kurtulmak maksadı ile mallarını gizlemeye, kaçırmaya veya kendisi kaçmaya hazırlanır yahut kaçar ya da bu maksatla alacaklının haklarını ihlal eden hileli işlemlerde bulunması halinde vadesi gelmemiş borçtan dolayı da ihtiyatî haciz istenebileceği” hükmü, 258. maddesinde; “Alacaklının alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek delilleri göstermeye mecbur olduğu, ihtiyati haciz talebinin reddi halinde alacaklının kanun yoluna başvurabileceği,” hükmüne yer verilmiş, 265. maddesinde ise ihtiyati haciz kararına karşı itiraz ve kanun yollarına başvuru düzenlenmiştir.
İİK’nın 257. maddesinde hem vadesi gelmiş hem de henüz vadesi gelmemiş para alacakları için ihtiyati haciz şartları düzenlenmiştir. Muaccel alacaklar için alacağın vadesinin gelmiş olması ve alacağın rehinle temin edilmemiş olması, müeccel (vadesi gelmemiş) alacaklar yönünden ise, borçlunun belli bir adresinin bulunmaması veya borçlunun taahhütlerinden kurtulmak amacıyla hileli işlemlerde bulunması koşullarının varlığı halinde ihtiyati haciz kararı verilebileceği öngörülmüş olup, somut olayda ihtiyati haciz talep eden vekili davalıdan alınan aracın gizli ayıplı olduğunu ve müvekkilinin zarara uğradığını iddia ederek takip başlatıldığını, ancak davalı tarafın bedelin ödemediğini ileri sürüp ihtiyati haciz talebinde bulunmuş ise de, davacı tarafça dava dilekçesine eklenen araç satış sözleşmesi, fatura ve delil tespiti raporunun ihtiyati haciz kararı verilmesi için yeterli nitelikte olmadığı, ihtiyati haciz için aranan yaklaşık ispat şartının somut olayda gerçekleşmediği, dairemizce istinaf incelemesinin istinafa konu kararın verildiği tarih itibari ile hukuka uygunluğu noktasında yapıldığı, istinafa konu karardan sonra ve istinaf aşamasında dosya sunulan belgelerin ise dairemizce bu aşamada değerlendirilmesinin mümkün olmadığı, bu durumda ilk derece mahkemesince yazılı gerekçe ile ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiş olmasının usul ve yasaya uygun olduğu, davacı vekilinin aksi yöndeki istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı anlaşılmıştır.
Açıklanan nedenlerle, İlk derece mahkemesi’nin ihtiyati haciz talebinin reddine ilişkin ara kararı usul ve yasaya uygun olup, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince reddine karar vermek gerekmiş ve buna dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere :
1-6100 sayılı HMK’nin 353/1-b.1 maddesi gereğince davacı vekilinin İlk Derece Mahkemesi’nin kararına ilişkin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2- 492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 269,85.TL maktu istinaf karar harcından peşin alınan 179,90.TL’nin mahsubu ile bakiye 89,95.TL istinaf karar harcının davacıdan alınarak HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
3-6100 sayılı HMK’nin 326/1 maddesi gereğince istinaf başvurusu nedeniyle davacı tarafından yapılan harcamaların kendi üzerine BIRAKILMASINA,
4-6100 sayılı HMK’nin 333. maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının İlk Derece Mahkemesince İADESİNE,
5-6100 sayılı HMK’nin 330. maddesi gereğince inceleme dosya üzerinden yapıldığından talep eden lehine vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
6-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara TEBLİĞİNE,
Dair, 6100 Sayılı HMK’nin 353/1-b-1 maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliğiyle ve 6100 Sayılı HMK’nin 362/1-f maddesi gereğince kesin olarak karar verildi.09/10/2023


Başkan

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır


Katip

¸e-imzalıdır