Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2023/585 E. 2023/988 K. 03.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA BAM 9. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2023/585
KARAR NO : 2023/988
KARAR TARİHİ : 03/11/2023

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : MERSİN 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 27/05/2022
NUMARASI : … Esas … Karar
DAVACI : … -…
VEKİLİ : Av. …:
DAVALI : …
VEKİLİ : Av. …:
DAVANIN KONUSU : Şirketin İhyası

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 03/11/2023
YAZIM TARİHİ : 03/11/2023

Mersin 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 27/05/2022 tarih ve … Esas, … Karar sayılı kararı aleyhine istinaf başvurusunda bulunulmuş olup, istinaf talebinin süresi içinde yapıldığı, başvuru şartlarının yerine getirilmiş olduğu ve istinafa başvuru koşullarının mevcut olduğu dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonucu anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonucunda;
İDDİALARIN ÖZETİ :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin … Otomotiv İthalat İhracat ve Ticaret Limited Şirketinin yönetici ortağı olduğunu, söz konusu şirketin, Türk Ticaret Kanunu’nun ilgili hükümleri gereğince, (son 5 yıl olağan genel kurul yapılmaması nedeniyle) münfesih olduğunu, 02.12.2013 tarihinde üyeliğin bittiğini ve re’sen terkin edildiğini, şirketin tüzel kişiliğinin ticaret sicilinden silinme (terkin) ile sona ereceğini, Tüzel kişiliğin sona ermesi içinde, tasfiye işlemlerinin eksiksiz tamamlanmasının gerektiğini, şayet, tasfiye işlemleri gerektiği gibi tamamlanmamış ve tasfiyesi gereken hususlar eksik bırakılmışsa, tüzel kişilik ticaret sicilinden silinse bile, şirketin tüzel kişiliğinin sona erdiğinin kabulünün olanaksız olduğunu, ihyasını istedikleri şirketin ticaret sicilinde re’sen terkin ediliğinden ötürü bu davada husumeti, sadece ticaret sicil müdürlüğüne yöneltmiş bulunduklarını, şirketin ihyası davasının, TTK geçici 7/15. Maddesi kapsamında “silinme tarihinden itibaren 5 yıllık hak düşürücü süre içerisinde” açılması gerektiğini, ancak 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 547/2. Maddesinde belirtilen hukuki sebepler kapsamında ikame edilecek ihya taleplerinde hak düşürücü sürenin uygulanmadığını, ilgiliye tebligat gönderilmeden gerçekleştirilen terk işlemlerinde, ortada usule uygun terk işlemi bulunmadığından ihya talebi her zaman istenebileceğinden burada da hak düşürücü sürenin uygulanmadığını belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şirketin tüzel kişiliğinin ihyasına karar verilmesini, tasfiye/ek tasfiyesi için karar vererek şirketle ile ilgili işlemlerin yapılabilmesi için yeni bir veya birkaç kişiyi tasfiye memuru olarak atayarak tescil ve ilan edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile, … Otomotiv İthalat İhracat ve Ticaret Ltd. Şti.nin Mersin Ticaret Sicil Müdürlüğünün … ticaret sicili numarasında kayıtlı olduğunu, şirketin 6103 sayılı kanunun 20/1.maddesine göre infisah ettiğini, dolayısıyla şirketin durumunun kayıtlarında terkin olmadığını, bu nedenle davacının açmış olduğu ihya davasının reddi gerektiğini, müvekkili Ticaret Sicil Müdürlüğünün, yasal hasım konumunda olup davanın açılmasına sebebiyet vermediğini, açılan davanın T.T.K. 34 maddesine dayalı bir dava olmadığından, sicil aleyhine harç, yargılama giderleri ve vekâlet ücretine hükmedilmemesi gerektiğini belirtmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ :
Mersin 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 27/05/2022 tarih ve … Esas, … Karar ile; … kayıtları dikkate alındığında; …nün 25/03/2022 tarihli yazısı ile … Otomotiv İthalat İhracat ve Ticaret Ltd. Şti.nin ticaret sicil kaydının faal olarak devam ettiği, ortaklarının … ve … …, yetkilisinin ise … … olduğu belirlenmiştir. Davacı vekili tarafından … Otomotiv İthalat İhracat ve Ticaret Ltd. Şti.nin resen terkin edilmesi sebebiyle şirketin tüzel kişiliğinin ihyasına karar verilmesi talep edilmişse de, ihyası istenilen şirketin ticaret sicil dosyasına göre faal durumda olduğu, ticaret sicil kaydı terkin edilmeden ihya davası açılmasında hukuki yarar bulunmadığı anlaşıldığından davanın hukuki yarar yokluğu nedeniyle usulden reddine dair karar verilmiştir.
DAVACI VEKİLİ TARAFINDAN İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı vekili istinaf talebi ile; münfesih olmasına veya sayılmasına rağmen tasfiye edilmemiş anonim ve limited şirketler ile kooperatiflerin tasfiyelerine ve ticaret sicili kayıtlarının silinmesine ilişkin mevzuat
gereği terkin işlemi yapılmış olduğu ancak davalı yanın bu işlemleri internet ortamında hata sonucu faal olarak gösterdiğini, şirket durumu incelendiğinde faal durumda olmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, bu konuda diğer mevzuatlarda yer alan hükümlere tabi olmaksızın infisah kararı alınan şirketlerde, “6102 Sayılı Kanunun geçici 7. maddesinde açıklanan hükümler uyarınca ticaret sicilinden terkin edilebilecektir.” maddenin uygulaması ile ilgili olarak, Gümrük ve Ticaret Bakanlığı tarafından 30.12.2012 tarih ve 38513 sayılı Resmi Gazete’de “Münfesih Olmasına veya Sayılmasına Rağmen Tasfiye Edilmemiş Anonim ve Limited Şirketler İle Kooperatiflerin Tasfiyelerine ve Ticaret Sicili Kayıtlarının Silinmesin İlişkin Tebliğ” yayımlanmış olup, uygulamanın söz konusu Tebliğ ile ilgili Kanun maddesinde yer alan düzenlemeler doğrultusunda yürütüldüğünü, bahsedilen bu uygulamada şirket hakkında infisah kararı verilmesinin ardından usulüne uygun tasfiye işlemlerinin yapılması gerekirken davalı yanın bu konuda da işlemlerini gereği gibi yerine getiremediğini, açıklanan nedenlerle yerel mahkemenin usul ve kanuna aykırı kararının kaldırılmasını, yeniden inceleme yapılarak haklı davanın kabulüne, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı yan üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLER :
Mersin 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 27/05/2022 tarih ve … Esas, … Karar sayılı dosyası ve tüm dosya kapsamı,
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE :
Dava, hukuki niteliği itibarıyla “Şirketin İhyası” talebine ilişkindir.
Davacı vekili dava dilekçesinde, dava konusu şirketin resen sicilden terkin edildiğini, şirketin tasfiye işlemlerinin yapılmadığını, tasfiye işlemlerinin yapılması için ihya kararı verilmesini talep etmiştir.
İlk derece mahkemesince yapılan açık yargılama neticesinde ihyası istenilen şirketin ticaret sicil dosyasına göre faal durumda olduğu, ticaret sicil kaydı terkin edilmeden ihya davası açılmasında hukuki yarar bulunmadığı anlaşıldığından davanın hukuki yarar yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verildiği, iş bu karara karşı davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır.
İstinaf incelemesi, HMK’nin 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf sebepleri ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılmıştır.
6102 sayılı TTK.’nın tasfiyeye ilişkin 547/1. maddesine göre “Tasfiyenin kapanmasından sonra ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğu anlaşılırsa, son tasfiye memurları, yönetim kurulu üyeleri, pay sahipleri veya alacaklılar, şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinden, bu ek işlemler sonuçlandırılıncaya kadar, şirketin yeniden tescilini isteyebilirler.
(2) Mahkeme istemin yerinde olduğuna kanaat getirirse, şirketin ek tasfiye için yeniden tesciline karar verir ve bu işlemlerini yapmaları için son tasfiye memurlarını veya yeni bir veya birkaç kişiyi tasfiye memuru olarak atayarak tescil ve ilan ettirir. ” şeklinde düzenlenmiştir.
Somut olayda; …nden celp edilen yazı cevapları uyarınca … Otomotiv İthalat İhracat ve Ticaret Ltd. Şti.nin ticaret sicil kaydının faal olarak devam ettiği, ortaklarının … ve … …, yetkilisinin ise … … olduğu belirlenmiştir. Davacı vekili tarafından … Otomotiv İthalat İhracat ve Ticaret Ltd. Şti.nin resen terkin edilmesi sebebiyle şirketin tüzel kişiliğinin ihyasına karar verilmesi talep edilmişse de, ihyası istenilen şirketin ticaret sicil dosyasına göre faal durumda olduğu, ticaret sicil kaydı terkin edilmeden ihya davası açılmasında hukuki yarar bulunmadığı anlaşıldığından davanın hukuki yarar yokluğu nedeniyle usulden reddine dair karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığından HMK’nin 353/1-b.1 maddesi uyarınca davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere :
1)-Mersin 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 27/05/2022 tarih ve … Esas, … Karar sayılı kararına karşı davacı vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nin 353/1-b.1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2)-492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 269,85.TL karar ve ilam harcından peşin alınan 179.90.TL istinaf karar harcının mahsubu ile bakiye 89,95.TL harcın davacıdan alınarak HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
3)-6100 sayılı HMK’nin 326/1 maddesi gereğince davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
4)-6100 sayılı HMK’nin 330. maddesi gereğince inceleme duruşmasız yapıldığından vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,

5)-6100 sayılı HMK’nin 333. maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının kararın kesinleşmesi halinde İADESİNE,
6)-6100 sayılı HMK’nin 359/4 maddesince karar tebliğ işlemlerinin Dairemizce YAPILMASINA,
Dair, dairemizce dosya üzerinden yapılan istinaf incelemesi sonucunda 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 bendi gereğince aynı kanunun 361/1 maddesi gereğince Dairemiz kararının tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde Yargıtay nezdinde temyiz kanun yolu açık olmak üzere 03/11/2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.


Başkan

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Katip

¸e-imzalıdır