Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2023/551 E. 2023/404 K. 07.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA BAM 9. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2020/1506 – 2023/374
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/1506
KARAR NO : 2023/374
KARAR TARİHİ : 22/06/2023

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : …
ÜYE : …
ÜYE : …
KATİP : …

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : MERSİN 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 08/10/2020
NUMARASI : 2018/… Esas, 2020/… Karar

DAVACI : … SİGORTA ANONİM ŞİRKETİ –
VEKİLİ : Av….
DAVALILAR : 1-… TRANS NAKLİYAT PETROL ÜRÜNLERİ İTHALAT İHRACAT SANAYİ VETİCARET LİMİTED ŞİRKETİ
2-…
VEKİLİ : Av. …

DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesinden Kaynaklanan Rücu)

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 22/06/2023
YAZIM TARİHİ : …

Mersin 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 08/10/2020 tarih ve 2018/… Esas, 2020/… Karar sayılı kararı aleyhine istinaf başvurusunda bulunulmuş olup, dosya üzerinde yapılan istinaf incelemesi sonucunda;
İDDİA VE SAVUNMANIN ÖZETİ :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket nezdinde nakliyat sigorta poliçesi ile sigortalı bulunan … Trans Nakliyat Tarım Kuyumculuk Petrol Gıda San. Ve Tic. Ltd. Şti.’ye ait emtianın 17/11/2017 tarihinde davalılar adına kayıtlı …, … plakalı araçta nakliyesi sırasında dava dışı nakil vasıtası sürücüsünün %100 kusurlu olarak … ha … plakalı araca çarpması sonucu araçta yangın çıktığını ve sigortalı emtianın zarar gördüğünü, hasar nedeni ile yapılan ekspertiz incelemesi sonucu müvekkili şirketin sigortalısına 10/07/2018 tarihinde poliçe limitleri dahilinde 40.000,00.USD hasar tazminatı ödediğini, davalılardan … adına kayıtlı aracın trafik sigortası … Sigorta A.Ş.’den iş bu hasar nedeni ile müvekkili şirkete 10.302,30.USD ödeme yapıldığını, bakiye hasar miktarının davalılardan talep edildiğini ancak ödeme yapılmadığından davalılar aleyhine Mersin … İcra Müdürlüğü’nün 2018/… Esas sayılı dosyası ile icra takibine geçildiğini, davalıların itirazı üzerine takibin durduğunu belirterek neticede, davalıların icra dosyasına yapmış oldukları itirazın iptaline, haksız itirazdan dolayı davalılar aleyhine tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili …’un … plaka sayılı çekici maliki ve … Trans Ltd. Şti. … plaka sayılı yarı römork maliki olduklarını, meydana gelen trafik kazası sonucunda her iki müvekkilinin de maddi zarara uğradığını, her iki müvekkilinin meydana gelen trafik kazasında kusuru bulunmadığından açılan davanın usul ve yasaya aykırı olduğunu, davacı sigorta şirketi tarafından müvekkili … Ltd. Şti.’ye dava açılmış ise de, müvekkili adına kayıtlı aracın yarı römork olduğunu, yarı römorkun tek başına hareket edemeyeceğini ancak bir çekici yardımıyla hareket edebileceğini, bu nedenle yarı römorkun kusur ve sigorta sorumluluğunun bulunmadığını, … plaka sayılı çekicinin kusurlu olduğu kabul edilse dahi … plaka sayılı yarı römork malikine izafe edilebilir bir kusur bulunmadığını, bu nedenle de müvekkili … aleyhine açılan davanın reddine karar verilmesini, müvekkili …’a ait … plaka sayılı aracın … Sigorta A.Ş. tarafından ZMSS kapsamında sigortalı olduğunu, davanın … Sigorta A.Ş.’ye ihbarına karar verilmesini belirterek neticede, haksız ve hukuka aykırı olarak açılmış davanın reddine, davanın … Sigorta A.Ş.’ye ihbarına karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ :
İlk Derece Mahkemesi kararında özetle; davacı sigorta şirketi tarafından dava dışı … Trans Nak. Tar. Kuyumculuk Pet. Gıda San. Tic. Ltd. Şti’ye ait nakliyesi yapılan emtianın nakliyat abonman sigorta poliçesi ile 22.07.2017 tarihinde sigortalandığı, iş bu emtianın davalılara ait …/… plakalı araçlarla taşındığı esnada 17.11.2017 tarihinde aracın kaza yaptığı ve araç üzerindeki emtianın hasar gördüğü, akabinde davacı sigorta şirketi tarafından alınan eksper raporu doğrultusunda sigortalısına 40.000,00.USD ödeme yapıldığı ve zarara sebep olan davalıların kusuru nispetinde davalılara rücusu için dava konusu takibin başlatıldığı, mahkemece alınan kusur raporuna göre meydana gelen kazada davalılara ait …/… plakalı araç sürücüsü müteveffa …’ un % 100 oranında kusurlu olduğu bu nedenle dosyanın mahkemece hesap yapılmak üzere sigorta eksperi bilirkişiye tevdi edildiği ancak bilirkişi tarafından düzenlenen 25.10.2019 tarihli ön raporda 11 adet eksiklik tespit edildiği ve mahkemece iş bu eksikliklerin giderilmesi için davacı vekiline 12.12.2019 tarihli duruşmada iki hafta süre verildiği ancak eksikliklerin giderilmediği, bunun üzerine 12.03.2020 tarihli celsede davacı vekiline ön raporda belirtilen eksiklikleri gidermek üzere 4 hafta kesin süre verildiği buna rağmen eksikliklerin yine giderilmediği, akabinde 04.06.2020 tarihli duruşmada kesin sürenin dolmasının beklenildiği buna rağmen raporda belirtilen eksik evrakların sunulmadığı sadece dava dilekçesi ekinde dosyaya sunulan iki adet poliçe örneğinin dosyaya sunulduğu ve davacı vekili tarafından 30.06.2020 tarihli dilekçe ile eksik evrakların temini için müvekkiline müzekkere yazılmasının talep edildiği, bu hali ile ön raporda belirtilen eksikliklerin süresinde tamamlanmadığı, eksik belgelerin davacının vekili tarafından dosyaya sunulamamasının ve mahkemece müzekkere ile istenilmesi talebinin süreci uzatmaya yönelik ve hayatın olağan akışına aykırı olduğu, dosyada alt taşımaya ilişkin sözleşmenin bulunmadığı, poliçelerin her ikisinde de teminat altına alınan araç listesinin bulunmadığı, poliçelerin tarafı olmayan alt taşıyıcılar tarafından emtiaların taşınması esnasında meydana gelen rizikoları kapsayıp kapsamadığının belli olmadığı, ayrıca faturadaki mal alıcısıyla belgeyi imzalayan alıcının aynı olmadığı, bu hususların hepsinin ön rapor doğrultusunda ispata ve belgelendirmeye muhtaç olduğu, bu itibarla davacının davasını ispatlayamadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
DAVACI TARAFINDAN İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; pandemi sürecinin bulunduğunu, bir kısım evrakların sigortalıdan istenmesi gerektiğini, sigortalıdan istenmesi gereken belgeler için müvekkiline kesin süre ihtaratının usul ve yasaya aykırı olduğunu, amaçlarının uzatmak ve davayı sürüncemede bırakmak olmadığını belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
Tarafların iddia ve savunmaları, takip dosyası, sigorta poliçesi, hasar dosyası, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE :
Dava, sigorta şirketi tarafından sigortalısına ödenen tazminatın hasara sebep olduğu iddia edilen davalılardan rücuan tazmini için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
İlk derece mahkemesince davanın reddine karar verildiği, karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulduğu anlaşılmıştır.
İstinaf incelemesi, HMK’nin 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf sebepleri ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.
Somut olayda ilk derece mahkemesince, bilirkişi tarafından düzenlenen 25.10.2019 tarihli ön raporda 11 adet eksiklik tespit edildiği, işbu eksikliklerin giderilmesi için davacı vekiline 12.12.2019 tarihli duruşmada iki hafta süre verildiği ancak eksikliklerin giderilmediği, bunun üzerine 12.03.2020 tarihli celse ön raporda belirtilen eksiklikleri gidermek üzere 4 hafta kesin süre verildiği buna rağmen eksikliklerin yine giderilmediği, davacı vekilinin eksik evrakların temini için davacı şirkete yazı yazılması talebinin süreci uzatmaya yönelik ve hayatın olağan akışına aykırı olduğu, davacı tarafından sunulan belgelerle alacağın ispat edilemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verildiği anlaşılmaktadır.
İlk derece mahkemesince, bilirkişi ön raporunda eksik olduğu belirtilen 11 adet kayıt ve belgenin sunulması için davacı tarafa 12.12.2019 tarihli celse iki hafta süre verildiği, eksikliklerin ikmal edilmemesi üzerine 12.03.2020 tarihli celse 4 haftalık kesin süre verildiği ve sunulmamasının sonuçlarının ihtar edildiği anlaşılmaktadır.
Covit 19 pandemisi kapsamında Devlet tarafından çeşitli tedbirler anılmış olup, 7226 sayılı Kanunun Geçici 1. maddesinde, dava açma, icra takibi başlatma, başvuru, şikâyet, itiraz, ihtar, bildirim, ibraz ve zamanaşımı süreleri, hak düşürücü süreler ve zorunlu idari başvuru süreleri de dâhil olmak üzere bir hakkın doğumu, kullanımı veya sona ermesine ilişkin tüm süreler; … 12/1/2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu ile usul hükmü içeren diğer kanunlarda taraflar bakımından belirlenen süreler ve bu kapsamda hâkim tarafından tayin edilen süreler ile arabuluculuk ve uzlaştırma kurumlarındaki sürelerin 13/3/2020 (bu tarih dâhil) tarihinden geçerli olmak üzere 30/04/2020 (bu tarih dâhil) tarihine kadar duracağı düzenlenmiştir. Daha sonra bu durma süresi, 29/04/2020 tarih ve 2480 sayılı Cumhurbaşkanlığı kararı ile 15/06/2020 (bu tarih dâhil) tarihine kadar uzatılmıştır. Anılan bu düzenlemelere göre hak düşürücü süreler dahil bahsi geçen süreler 13/03/2020’den 15/06/2020 tarihine kadar durmuştur.
Somut olayda davacı vekiline eksiklikleri tamamlaması için 12/03/2020 tarihinde 4 haftalık kesin süre verilmesinin hemen akabinde yukarıda belirtilen yasal düzenlemeler ile süreler 13/03/2020 tarihinden başlamak üzere 15/06/2020 tarihine kadar durdurulmuştur. Davacı vekili 4 haftalık kesin süre içinde olmak üzere mahkemeye sunduğu 30/06/2020 tarihli dilekçe ile müvekkili şirkette uzaktan çalışma şeklinde çalışıldığını, evrakların arşivde olması nedeniyle kesin süre içinde ön raporda talep edilen evrakların bir kısmının sunulabildiği, ön raporda istenilen diğer belgeler için davacı şirkete ve sigortalı şirkete müzekkere yazılmasını talep ettiği anlaşılmaktadır. İlk derece mahkemesince davacı vekilinin eksik belgeler için davacı şirkete ve dava dışı sigortalı şirkete yazı yazılması talebi, hayatın olağan akışına aykırı bulunup süreci uzatmaya yönelik olarak kabul edilip reddedilmiş ise de, pandemi sürecinde şirketlerin uzunca bir süre alınan sağlık tedbirleri kapsamında uzaktan çalışma sistemi ile çalıştıkları sabittir. Bu nedenle davacı vekilinin evrakların davacı şirketten ve sigortalıdan istenmesi talebi pandemi sürecinin devamı aşamasındaki bir dönemde hayatın olağana akışına uygun olduğu gibi, yargılamayı uzatmak amacıyla yapıldığının kabulü de uygun görülmemiştir.
Bu durumda mahkemece, Covit 19 şartları da gözetilip, uyuşmazlığın çözümü için gerekli olan kayıt ve belgeler yönünden davacının 30/06/2020 tarihli talep dilekçesi uyarınca davacı şirkete ve dava dışı sigortalı şirkete ön raporda eksik olduğu belirtilen kayıt ve belgelerin gönderilmesi için müzekere yazılıp, gelen yazı cevabı ve belgelere göre gerekirse rapor alınıp sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçelerle davanın reddine karar verilmesi doğru olmamıştır.
Yukarıda açıklanan nedenlerle ilk derece mahkemesince işin esasına etkili deliller toplanmadan karar verildiği anlaşılmakla, HMK’nin 353/1-a/6 maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak, yeniden yargılama yapılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere :
1)-Mersin 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 08/10/2020 tarih ve 2018/… Esas, 2020/… Karar sayılı kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun KABULÜNE,
2)-Mersin 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 08/10/2020 tarih ve 2018/… Esas, 2020/… Karar sayılı kararının HMK.’nin 353/1-a-6 maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
3)-Dava dosyanın yeniden yargılama yapılmak üzere Mersin 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’ne GÖNDERİLMESİNE,
4)-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince peşin alınan 54,40.TL istinaf karar harcının kararın kesinleşmesi ile talep halinde davacıya İADESİNE,
5)-İstinaf eden davacı tarafından istinaf için yapılan yargılama giderlerinin esas hüküm ile birlikte İlk Derece Mahkemesince karara BAĞLANMASINA,
6)-6100 Sayılı HMK’nun 333. maddesi gereğince peşin alınan ve harcanmayan gider avansının İlk Derece Mahkemesi’ne İADESİNE,
7)-İstinaf incelemesi dosya üzerinden yapıldığından lehe vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
8)-6100 sayılı HMK’nın 7035 sayılı yasanın 30. maddesiyle değişik 359/3 maddesi gereğince kararın kesin olması nedeniyle İlk Derece Mahkemesince taraf vekillerine TEBLİĞİNE,
Dair, 6100 sayılı HMK’nun 353/1-a/6 maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliğiyle kesin olmak üzere 22/06/2023 tarihinde karar verildi.

Başkan

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Üye
95103
¸e-imzalıdır

Katip

¸e-imzalıdır