Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2023/502 E. 2023/1066 K. 20.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA BAM 9. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2023/502
KARAR NO : 2023/1066
KARAR TARİHİ : 20/11/2023

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : MERSİN 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI : … ESAS

DAVACI : …

VEKİLİ : Av. … UETS
DAVALI : 1 -… –

DAVALI : 2 -… –

DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 20/11/2023
YAZIM TARİHİ : 20/11/2023

Mersin 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin xx/06/2022 tarih ve … Esas sayılı ara kararı aleyhine istinaf başvurusunda bulunulmuş olup, istinaf talebinin süresi içinde yapıldığı, başvuru şartlarının yerine getirilmiş olduğu ve istinafa başvuru koşullarının mevcut olduğu dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonucu anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonucunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNLARININ ÖZETİ :
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; …Ltd. Şti ile davacı …Ltd. Şti. arasındaki ticari ilişki uyarınca 100.000,00.TL bedelli bir adet çek, … şirketince keşide edilerek davacıya verildiğini, daha sonra tarafların anlaştığını, bu nedenle çekin keşideciye iade edildiğini, iade edilen çek üzerinde cirolarının bulunduğunu, çekin iptali istendiğini, çekin kaybedildiği gerekçesi ile iptal işlemi yapılamadığını, bunun üzerine ihbarname düzenlediklerini, ihbarnameye taraflar arasında hak ve alacak kalmadığı, çekin kaybedilmesi nedeni ile iptal işleminin çek üzerinde yapılamadığının yazıldığını ve tarafların imzaladığını ancak çekin vade tarihinden sonra …Ltd. Şti. hakkında, Erdemli İcra Müdürlüğü’nün … esas numaralı dosyası üzerinden kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluna ilişkin takip açıldığını, bu takipten 2 yıl sonra ise aynı takip dosyası üzerinden davacı hakkında xx.03.2022 tarihli ödeme emri düzenlenerek çeki ciro eden davacı aleyhine de kambiyo senetlerine mahsus icra yolu ile takip başlattıklarını, takibe zamanaşımı nedeni ile Erdemli İcra Hukuk Mahkemesinde dava açtıklarını, borçlu olmadıklarını, yapılan e-tebligatın usulsüz olduğunu, yapılan takibin zaman aşımına uğradığını, borçlu olmadıklarına dair karar verilmesini gerektiğini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ’NİN KARAR ÖZETİ :
Yerel mahkemece verilen karar ile; İİK.72.maddesi gereğince takipten sonra açılan menfi tespit davasının takibi durduramayacağı anlaşılmakla takibin durdurulmasına ilişkin talebin reddine karar verildiği, davacı vekilinin icra veznesindeki paranın alacaklıya ödenmemesi hususundaki ihtiyati tedbir talebinin, gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağı endişesi bulunduğu gerekçesiyle %15 teminat karşılığı Erdemli İcra Dairesi’nin … sayılı icra takip dosyasında icra veznesine girecek paranın ihtiyati tedbir olarak alacaklıya ödenmemesine karar verildiği anlaşılmıştır.
DAVACI/DAVALI TARAFINDAN İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı vekilinin istinaf dilekçesinde özetle; Mersin Ticaret Mahkemesi’nin takibin durdurulması taleplerini xx/06/2022 tarihli ara kararla reddettiklerini, çekin vade tarihinin xx/01/2019 olduğu çekin bankaya ibrazının ise xx/01/2019 olduğunu, düzenlenen ödeme emri tarihinin xx/03/2022 olduğunu, üç yıl geçmekle zamanaşımı süresinin xx/01/2022 tarihinde dolduğunu, davacının davalıya borcunun bulunmadığını, telafisi güç, imkansız maddi zararlara neden olacağından takibe konu çekin teminatsız veya uygun görülecek teminat karşılığında tedbir taleplerinin kabulüne karar verilmesini beyan etmiştir.
DELİLLER İLE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dava, kambiyo senedine dayalı olarak başlatılan icra takibinden dolayı borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkin olup, istinafa konu uyuşmazlık ise, ilk derece mahkemesinin takibin durdurulmasına ilişkin ihtiyati tedbir talebinin reddine dair ara kararının kaldırılması istemine ilişkindir.
İlk derece mahkemesince xx/05/2022 tarihinde tensiben takibin durdurulmasına ilişkin ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verildiği iş bu ara karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulduğu anlaşılmıştır.
İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf sebepleri ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.
HMK’nin 389. maddesine göre ihtiyati tedbirin şartları; mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle bir hakkkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşması ya da tamamen imkansız hale gelmesi veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğmasından endişe edilmesi olarak açıklanmıştır. Ayrıca tedbirin uyuşmazlık konusu hakkında verileceği belirtilmiştir.
2004 sayılı İİK’nin 72/3 maddesinde “İcra takibinden sonra açılan menfi tesbit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez. Ancak, borçlu gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında, mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyle icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini istiyebilir”, hükmü yer almaktadır.
Somut olayda, davacı hakkında xx.01.2019 keşide tarihli 100.000,00.TL bedelli çekten kaynaklı davacı ciro silsilensinde bulunduğundan takip başlatıldığı, davacının borçlu olmadığı gerekçesiyle menfi tespit talebinde bulunduğu, mahkemece, davanın icra takibinden sonra açılan menfi tespit davası olduğu gözetilip İİK’nin 72/3 maddesi dikkate alınarak, % 15 teminat karşılığında, icra veznesine girecek paranın alacaklıya ödenmesinin tedbiren durdurulmasına karar verildiği, İİK’nin 72/3 maddesinde yer alan düzenleme, HMK’nin 389 vd. maddelerinde düzenlenen ihtiyati tedbir ile ilgili düzenlemeye benzer, ancak kendine özgü özellikleri de olan ve borçluya tanınan bir hak olup, borçlunun, gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında, mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyla icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini isteyebileceği, İİK’nin 72/3 maddesi uyarınca icra takibinden sonra açılan menfi tespit davalarında takibin tedbiren durdurulmasının mümkün olmadığı, dava dilekçesinde belirtilen iddialara yönelik mevcut dosya kapsamında HMK’nin 389 vd. maddesince gerekli yaklaşık ispat düzeyinde bir delil sunulmadığından ve davacı yanın iddialarının esas yargılama safahatı sonucunda elde edilecek ispat kapsamında bir talep oluşu da dikkate alınarak, ilk derece mahkemesince takibin durdurulması talebinin reddine dair verilen ara kararda usul ve yasaya aykırı bir yön görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, ilk derece mahkemesince ihtiyati tedbir talebinin reddine ilişkin ara kararın usul ve yasaya uygun olduğu, davacı vekilinin istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı anlaşıldığından, istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere :
1-6100 sayılı HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince davacı vekilinin ilk derece mahkemesi’nin kararına ilişkin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2- 492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 269,85.TL maktu istinaf karar harcından peşin alınan 80,70. TL’nin mahsubu ile bakiye 189,15.TL istinaf karar harcının davacıdan alınarak HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
3-6100 sayılı HMK’nin 326/1 maddesi gereğince istinaf başvurusu nedeniyle davacı tarafından yapılan harcamaların kendi üzerine BIRAKILMASINA,
4-6100 sayılı HMK’nin 333. maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının İlk Derece Mahkemesince İADESİNE,
5-6100 sayılı HMK’nın 330. maddesi gereğince inceleme dosya üzerinden yapıldığından lehine vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
6-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara TEBLİĞİNE,
Dair, 6100 Sayılı HMK’nin 353/1-b-1 maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliğiyle ve 6100 Sayılı HMK’nun 362/1-f maddesi gereğince kesin olarak karar verildi.


Başkan

e-imzalıdır.

Üye

e-imzalıdır.

Üye

e-imzalıdır.

Katip

e-imzalıdır.