Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. ADANA BAM 9. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2023/443
KARAR NO : 2023/829
KARAR TARİHİ : 16/10/2023
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : … 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 13/01/2023
NUMARASI : 2016/… ESAS
DAVACI : … – …
VEKİLLERİ : Av. … -…
Av. … – … Mah… Sk. .. … Kat:… No:… …. /…
DAVALI : … – …
VEKİLİ : Av. … – … .mah … Cad. … İş Merkezi Kat:…/… …/ …
DAVA : Ticari Şirket (Yöneticilerin Azline İlişkin)
İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 16/10/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : …
… 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 13/01/2023 tarih ve 2016/… Esas sayılı ara kararı aleyhine istinaf başvurusunda bulunulmuş olup, istinaf talebinin süresi içinde yapıldığı, istinaf başvurusuna tabi bir karar olduğu, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
İDDİA VE SAVUNMANIN ÖZETİ :
Davacı vekili dava dilekçesi ile; müvekkili ile davalının %50 ortaklı olarak 09/06/2003 tarihinde İstiklal Vergi Dairesi, … vergi nolu … Otomotiv…Ltd. Şti.’yi kurduklarını, 06/06/2003 tarihinde imzalanan şirket ana sözleşmesinde aynı zamanda şirket ortağı olan … isimli davalının şirket müdürü sıfatıyla şirketi tek başına temsile yetkili olduğunun belirlendiğini, sözleşmenin imza tarihinden itibaren şirket müdürü olarak görevde bulunan davalının şirket yönetimi konusunda gerekli likayatı gösteremediğini, müvekkilinin şirket faaliyetlerinin yürütülmesi ile alakalı katılımı sağlanmadığı gibi davalı tarafından engellenmesinin de söz konusu olduğunu, yapılan araştırmalar neticesinde davalının şirket yönetimi ile alakalı usulsüzlükler yaptığının tespit edildiğini, bu nedenlerle davalının şirket yönetimi ile yetkilerinin mahkemece yapılacak yargılama sonuçlanıncaya kadar ihtiyati tedbir yolu ile durdurulmasına, bu süreçte şirket yönetim yetkisinin müvekkiline devredilmesine, kabul edilmemesi halinde ise mahkemece uygun görülecek bir kayyıma devredilmesine, davalının şirket yönetim yetkilerinin kısıtlanmasına ilişkin talepleri kabul görmez ise dava süresinde şirkete ait mal varlığı üzerinde tasarrufta bulunulması için şirketin taşınır ve taşınmaz malları üzerine ihtiyati tedbir konulmasına, davalının yönetim yetkilerinin kaldırılmasına ve müdürlük görevinden alınmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili tarafından 12/01/2023 tarihli dilekçe ile; davaya konu … OTO. MOB. BES.TUR. İNŞ. SAN. ve TİC. LTD. ŞTİ. ‘ye ait … İli, … İlçesi, … Mahallesi, … Ada, … Parselde kayıtlı taşınmazın rızai olarak satışının gerçekleştirilmiş olduğunu; taşınmazın içerisinde bulunan kiracıya tahliye için süre verilmesi ile haberdar olduklarını, davaya konu şirketin %50 hissesine sahip müvekkile yapılan bu iş ve işlemler hakkında hiçbir bilgi verilmediğini, bunun yanında sözde rızai satışın yapılmış olduğu … 3. İcra Daresi’nin 2017/… Esas sayılı dosyanın alacaklısı davalı … ve borçlusunun ise davaya konu müvekkilinin de ortağı olduğu … OTO. MOB. BES.TUR. İNŞ. SAN. ve TİC. LTD. ŞTİ. olduğunu, söz konusu … İli, … İlçesi, … Mahallesi, … Ada, … Parselde kayıtlı taşınmazın devri … … KÜNEFE GIDA SAN. LTD. ŞTİ.’ye tapu devri gerçekleştirildiğini, 11/05/2018 tarihli ara kararda …’ın denetim ve onay kayyımı olarak atandığını, denetim ve onay kayyımının görevini kötüye kullanmakta olduğunu, mahkemece görevini kötüye kullanan ve şirket aleyhine işlemlere devam eden Kayyımın görevine ivedilikle son verildiğini, mahkemece 24/11/2016 tarihli tensip kararı ile … Otomotiv Mobilya Besicilik Turizm İnşaat Sanayi ve Ltd.Şti.’nin adına kayıtlı taşınır ve taşınmaz mal varlıklarının 3. şahıslara devir ve temlikinin önlenmesi hususunda tapu kaydı/trafik tescil kaydı üzerine ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmiş olduğunu, hal böyleyken, kayyım ve şirket yöneticisinin fikir birliği içerisinde şirketin taşınmazının satışının kötü niyetle gerçekleştirilmiş olduğunun sabit olup ivedi olarak mahkemece atanmış olan Kayyım …’ın görevine son verilmesini, müvekkilinin %50 hissedarı olduğu şirkete ait taşınmazın dava dosyasının kesinleşmesine kadar satışının engellenmesi yönünde karar var iken hukuka aykırı olarak taşınmazın satıldığı ortada olması nedeniyle işbu mahkemece atanan kayyımın değiştirilmesi ve paranın aktarıldığı hesaplara paranın devrinin engellenmesi amacıyla tedbir konulması hakkında yararının hukuki, korunmaya değer, güncel ve dava açıldığı anda var olduğu ortada olup, Mahkemenizce atanmış olan kayyımın görevine son verilmesini ve devamında farklı bir kayyım atanmasını talep etmek ve… iban nolu hesaba aktarılan paranın tedbir konularak onayınız ve bilginiz olmaksızın kullanılması ve harcanmasının engellenmesine yönelik tedbir konulmasını, mahkemece atanmış olan kayyımın görevine son verilmesini ve devamında farklı bir kayyım atanmasını ve …. IBAN nolu hesaba aktarılan paranın tedbir konularak onay ve bilgileri olmaksızın kullanılması ve harcanmasının engellenmesine yönelik tedbir konulmasını veya mahkemece belirtilecek hesaba aktarılmasını talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ ARA KARAR ÖZETİ :
… 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 13/01/2023 tarih ve 2016/… Esas sayılı ara kararı ile; mahkemenin 11/05/2018 günlü ara kararı ile 15.03.2017 tarihli ara karar ile davalı …’in müdürlük yetkisinin kaldırılmasına ve mali müşavir … … … kayyum olarak atanmasına karar verildiği ve ilk derece mahkemesinin 11.05.2018 tarihli duruşmasında yönetim kayyumu … … … istifa talebi kabul edilerek, mali müşavir …’ın denetim ve onay kayyımı olarak atanmasına, şirket müdürü …’in her türlü işleminin kayyum onayına bağlanmasına karar verildiği ve davacı vekili tarafından bu ara karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulduğu, mahkememizce verilen ara kararına yönelik davacı vekilinin istinaf talebinin reddine karar verildiği, her iki taraf vekilinin kendi müvekkillerine müdür yetkisi verilmesi yönündeki talepleri karşısında, şirketin kendi organları ile yönetilmesi asıl olduğundan, davalı da şirketin seçilmiş müdürü olduğundan, mahkememizce çözüm yolu olarak davalının yönetim ve temsil hakkının tedbiren denetim ve onay kayyumu atanarak sınırlandırılması yönündeki geçici hukuki koruma tedbiri verilmesi ğerektiği sonucuna varıldığı, şirketlerin asıl olan seçilmiş organları eliyle idaresi olup, mahkememizce davalı şirkete denetim kayyımı atandığı, davalı şirket müdürünün azli davasında esas karar biçiminde tedbir kararı verilerek davacının yönetici olarak atanmasının mümkün olmadığı, mahkememizce yapılan yargılama sonunda karar verildiği ancak istinaf edilmekle henüz kesinleşmediği, davacı vekili tarafından talep dilekçesinde kayyumun görevden alınması ve müvekkilinin yetkilendirilmesi yahut yeni bir kayyum atanması için talepte bulunmakla birlikte denetim kayyumunun görevini kötüye kullandığına ilişkin iddia yönünden dilekçe ekinde herhangi bir delil ve belge sunulmadığı, yaklaşık ispat ölçüsünde delil olmadığı anlaşıldığından davacı vekilinin kayyım …’ın görevinden alınması ve davacının yetkilendirilmesi yahut yeni bir kayyum atanması talebinin reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
Davacı vekili 20/01/2023 tarihli dilekçesi ile; … 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2016/… Esas sayılı dosyasında hakimin reddi sebepleri oluşmuş olup 6100 sayılı yasa HMK hükümleri uyarınca hakimin reddi sebeplerinin taraflara davaya bakıldığı sırada öğrenilmiş ise en geç öğrenmeden sonraki ilk duruşmada, yeni bir işlem yapılmadan önce bu hususu bildirme zorunluluğu bulunduğunu, işbu düzenlemeye göre yargılama sürecinde öğrenmiş oldukları reddi hakim sebeplerinin varlığı nedeniyle süresi içerisinde, sürekli ve kasten müvekkili aleyhine yargılamayı uzatan ve talepleri hiçbir gerekçe ortaya koymaksızın göz ardı eden, müvekkilinin adil yargılanma hakkının ihlal edilmemesi adına heyetin reddini talep etmiştir.
DAVACI TARAFINDAN İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı vekili istinaf talebi ile; ilk derece mahkemesince müvekkili aleyhine 13.01.2023 tarihli ara karar ile taleplerin reddine karar verildiği, verilen kararın usule, yasaya ve hakkaniyete aykırı olduğunu, mahkemece tensip tutanağı ile dava kesinleşinceye kadar satışının engellenmesine karar vermiş olduğunuz taşınmazın satılması nedeniyle öncelikle … …. İcra Müdürlüğü’nün 2017/… Esas sayılı dosyanın celp edilerek bahsedilen hususlar muvacehesinde ivedi olarak mahkemece atanmış olan kayyımın görevine son verilmesini ve devamında farklı bir kayyım atanmasını ve … IBAN nolu hesaba aktarılan paranın tedbir konularak onay ve bilgileri olmaksızın kullanılması ve harcanmasının engellenmesine yönelik tedbir konulmasını talep etmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ :
Dava hukuki niteliği itibarıyla Ticari Şirket (Yöneticilerin Azline İlişkin) davası olup, istinaf konusu uyuşmazlık, davacı tarafından talep edilen ihtiyati tedbir talebinin reddine ilişkin verilen ara kararın kaldırılması talebine ilişkindir.
İlk derece mahkemesince ihtiyati tedbir isteminin reddine karar verildiği ve işbu karara karşı ihtiyati tedbir talep eden davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır.
İstinaf incelemesi, HMK’nin 355. maddesi gereğince taraf vekillerinin istinaf sebepleri ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılmıştır.
Dava, davacı şirket ortağı tarafından açılmış limited şirket müdürünün yönetim haklarının ve temsil yetkisinin kaldırılmasına ilişkin olup ilk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda 2016/… Esas-2019/… Karar sayılı ve 19.04.2019 günlü kararından davalı şirketin müdürü …’in yönetim haklarının ve temsil yetkisinin kaldırılmasına ve mahkemenin 11.05.2018 günlü celsesindeki … no’lu ara kararı ile denetim ve onay kayyımı olarak … … atanmasına ilişkin ihtiyati tedbirin karar kesinleşinceye kadar devamına karar verilmiştir.
Davacı vekili tarafından ihtiyati tedbir talebini içerir dilekçeyle, dava sonucunda davalı şirketin aynı zamanda müdürü olan diğer ortağın azline karar verildiği ve şirkete kayyım tayin edildiği, ancak kararın henüz kesinleşmediği, azledilen şirket müdürünün alacaklı ve davalı şirketin borçlusu olduğu takip dosyasında davalı şirkete ait taşınmaz hakkında kıymet takdiri işlemi yapıldığı ve takdir edilen kıymete kayyım tarafından itiraz edilmediği, daha sonra taşınmazın satışının pazarlık usulüyle gerçekleştirildiği, kayyım ve şirket yöneticisinin fikir birliği içerisinde şirketin taşınmazının satışını kötü niyetle gerçekleştirdiği ileri sürülerek mahkemece atanmış olan Kayyım …’ın görevine son verilerek başka kişinin kayyım olarak atanması ile şirket adına kayıtlı taşınmazın davalı şirketin borçlusu olduğu takip dosyasındaki satışını müteakip takip konusu borcun tahsilatından sonra icra müdürlüğünce bakiye 9.513.000,32 TL paranın davalı şirketin kayyımınca bildirilen banka hesabına aktarılmasına karar verildiği, yetkileri kısıtlanmış olsa da şirket müdürünün parayı kendi nam ve hesabına kullanarak davacının zararına sebep olacağı ileri sürülerek banka hesabına yatırılan para üzerine tedbir konularak mahkemenin onayı ve bilgisi olmaksızın kullanılmasının önlenmesi talep edilmiş olup dosya kapsamındaki … 1.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2016/… Esas-2019/… Karar sayılı ve 19.04.2019 günlü kararından davalı şirketin müdürü …’in yönetim haklarının ve temsil yetkisinin kaldırılmasına ve mahkemenin 11.05.2018 günlü celsesindeki … no’lu ara kararı ile denetim ve onay kayyımı olarak … … atanmasına ilişkin ihtiyati tedbirin karar kesinleşinceye kadar devamına karar verildiği, kayyımın görevini kötüye kullandığına dair somut bir delil bulunmadığı, buna göre yönetim ve temsil yetkisi kaldırılan şirket müdürünün kayyım denetimi ve onayı olmaksızın tek başına şirket adına tasarrufta bulunma imkanı olmadığı ve banka hesabındaki para üzerinde şirketin hak ve menfaatleri gözetilerek tasarrufta bulunulmasının şirketin yetkili organlarının sorumluluğunu gerektiren görevlerinden olduğu nazara alındığında ilk derece mahkemesince davacının ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmesinde isabetsizlik görülmemiştir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle ilk derece mahkemesince verilen kararının usul ve yasaya uygun olduğu anlaşıldığından HMK’nın 353/1-b-1 md. gereğince davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :
1)-… 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 13/01/2023 tarih ve 2016/… Esas sayılı ara kararı usul ve yasaya uygun bulunduğundan davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2)-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince karar tarihi itibarıyla alınması gereken 269,85.TL istinaf karar harcından peşin olarak alınan 179,90.TL istinaf karar harcının mahsubu ile bakiye 89,95.TL harcın davacıdan alınarak HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
3)-6100 sayılı HMK’nın 326/1 maddesi gereğince istinaf eden davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
4)-6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının kararın kesinleşmesi halinde İlk Derece Mahkemesince taraflara İADESİNE,
5)-6100 sayılı HMK’nın 330. Maddesi gereğince inceleme duruşmasız yapıldığından vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
6)-6100 sayılı HMK’nın 7035 sayılı yasanın 30. maddesiyle değişik 359/3 maddesi gereğince kararın kesin olması nedeniyle İlk Derece Mahkemesince taraf vekillerine TEBLİĞİNE,
Dair, 6100 Sayılı HMK’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliğiyle ve 6100 Sayılı HMK’nun 362/1-f maddesi gereğince kesin olarak 16/10/2023 tarihinde karar verildi.
…
Başkan
…
¸e-imzalıdır
…
Üye
…
¸e-imzalıdır
…
Üye
…
¸e-imzalıdır
…
Katip
…
¸e-imzalıdır