Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2023/425 E. 2023/732 K. 05.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA BAM 9. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2023/425
KARAR NO : 2023/732
KARAR TARİHİ : 05/10/2023

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : MERSİN 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 19/12/2022
NUMARASI : 2022/… ESAS
DAVACI :
VEKİLİ : Av. …
DAVALI :
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 05/10/2023
KARAR YAZIM TARİHİ :

Mersin 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 19/12/2022 tarih ve 2022/… Esas sayılı ara kararı aleyhine istinaf başvurusunda bulunulmuş olup, istinaf talebinin süresi içinde yapıldığı, istinaf başvurusuna tabi bir karar olduğu, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
İDDİA VE SAVUNMANIN ÖZETİ :
Davacı vekili dava dilekçesi ile; müvekkil şirket ile davalı … arasında müvekkil şirkete ait konteynerlerin kiralanarak kullanılması ve bu doğrultuda İskenderun’dan Sudan’a deniz yolu taşımacılığı hizmeti sunulması noktasında anlaşmaya varıldığını, müvekkil şirkete ait konteynerlerin davalının hizmetine sunulduğunu, anlaşma uyarınca davalı tarafın yükün teslim edilmesinden sonraki 3 iş günü içerisinde ödeme yapması gerekmesine rağmen ödeme yapılmadığını, müvekkil şirket tarafından davalı ile aralarındaki ticari ilişkinin zedelenmemesi ve güven ilişkisinin varlığına binaen makul bir süre beklendiğini, davalı tarafından herhangi bir ödemeye yanaşılmadığını, davalı şirkete beş adet fatura kapsamında 45.610,00.USD ödeme yapması talepli ihtarname keşide edildiğini, taraflarınca keşide edilen ihtarname ile verilen süre içeresinde davalı tarafından ödeme yapılmaması nedeniyle bu kez davalı borçlu hakkında ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalı tarafça işbu takip üzerine, yetkili İcra Müdürlüğü’nün İskenderun Nöbetçi İcra Müdürlüğü olduğunu, müvekkil şirkete herhangi bir borcunun olmadığı gerekçesiyle itiraz edildiğini, davalı şirket aleyhine ilamsız icra takibine başlanılması akabinde davalı tarafından taraflarına herhangi bir ödeme yapmadığını ancak müvekkil şirket tarafından verilen hizmetten dolaylı yoldan fayda sağlayan ve yükü taşınan 3. Kişi konumdaki … Ticaret ve Tekstil Sanayi ve Limited Şirketi tarafından müvekkilinin uğradığı mağduriyet gözetilerek kısmen de olsa 13.000,00.USD ve 13.082,00 USD olmak üzere işbu davaya konu alacağın toplam 26.082,00.USD’lik kısmını haricen taraflarına ödediğini, davalı şirketin yetki itirazının haksız ve hukuki mesnetten yoksun olduğunu dava konusu icra takibinde Mersin İcra Müdürlükleri’nin yer bakımından yetkili olduğunu, davalı borçlunun müvekkil şirkete borçlu olduğunun müvekkil şirket tarafından kesilen faturalar ile sabit olduğunu, davalı yanca müvekkil şirket tarafından düzenlenen faturalara itiraz edilmediğini, faturaya süresinde itiraz etmeyen davalı şirketin iddiasını yazılı delil ile ispatlaması gerektiğini, icra takibinde belirtilen faiz oranı, işleyecek faiz miktarı sözleşmeye ve mevzuata uygun olduğunu, davalının faize ilişkin itirazının da kabul edilmesinin mümkün olmadığını, müvekkili şirket tarafından usule uygun olarak yapılan ilamsız takibe haklı neden yokken itiraz eden davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmolunması gerektiğini, bu nedenlerle öncelikle borçlunun menkul ve gayrimenkul malları ve 3. Şahıslardaki hak ve alacakları üzerine ihtiyati haciz konulmasına, davanın kabulü ile davalının haksız ve hukuka aykırı itirazının kısmen iptaline ve takibin devamına, davalının itirazlarının haksız ve kötü niyetli olması nedeniyle aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere tazminata hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı yana yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ ARA KARAR ÖZETİ :
Mersin 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 19/12/2022 tarih ve 2022/… Esas sayılı ara kararı ile; Somut olayda mevcut dosya kapsamına göre dosyaya sunulan faturaların ihtiyati haciz isteyen tarafından tek taraflı olarak düzenlenmiş olması, mutabık kalınıp kalınmadığını gösterir mutakabat belgesinin de bulunmadığı, davacı tarafından ibraz edilen ödeme belgeleri incelendiğinde ödemelerin davalı tarafından değil dava dışı 3.bir şirket tarafından yapıldığı ,dosyaya sunulan deliller ile de yaklaşık ispat koşulunun gerçekleşmemiş olduğu, İİK 257. maddesi gereği şartlar oluşmadığı gerekçesi ile ihtiyati haciz talebinin reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
DAVACI TARAFINDAN İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı vekili istinaf talebi ile; huzurdaki dava kapsamında İİK. 257.maddesi gereği ihtiyati hacze ilişkin şartların oluştuğunu, yerel mahkemece taleplerinin reddedilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, davalının müvekkili şirket tarafından tanzim edilen ve iş bu dava konusu alacağı tasdik eden faturalara kanuni süre içerisinde itiraz etmediğini, dolayısıyla faturalara itiraz edilmemesi üzerine müvekkili şirketin alacağının muaccel hale geldiğini, müvekkil şirketin alacağının varlığı net bir şekilde ortada olup ihtiyati hacze hükmedilmemesi halinde ciddi mağduriyetlerin söz konusu olacağı izahtan vareste olduğunu, davalının kendi üzerine düşen edimini yerine getirmeyerek para borcunu ifa etmediğini, müvekkili şirkete ait konteynerler ile taşınan malın sahibi olan 3. Kişi şirket tarafından malın teslimi ile ilgili mağduriyet yaşanmaması adına davalı şirkete ait borcun bir kısmı ödenmiş olup bu durumun dosya kapsamında ihtiyati hacze ilişkin yaklaşık ispatın gerçekleşmediği şeklinde değerlendirilemeyeceğini, ihtiyati haciz koşulları oluşmuş olmasına karşın, alacağın yargılamayı gerektirdiğinden bahisle yerel mahkemece verilen ihtiyati haciz taleplerinin reddine dair kararın usul ve yasaya, yerleşik Yargıtay içtihatlarına aykırılık teşkil ettiğinin izahtan vareste olduğunu, bu nedenler yerel mahkemenin ihtiyati haciz taleplerinin reddine dair kararına karşı yapmış oldukları istinaf taleplerinin kabulü ile yerel mahkeme tarafından verilen ihtiyati haciz talebinin reddine dair kararın kaldırılması gerektiğini, bu nedenlerle Mersin 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2022/… Esas sayılı dosyasının 19/12/2022 tarihli usul ve yasaya aykırı ara kararının kaldırılmasına, ihtiyati haciz taleplerinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ :
Dava hukuki niteliği itibarıyla itirazın iptali davası olup, istinaf konusu uyuşmazlık ise davacı tarafından talep edilen ihtiyati haciz talebinin reddine ilişkin verilen ara kararın kaldırılması talebine ilişkindir.
İlk derece mahkemesince ihtiyati haciz isteminin reddine karar verildiği ve işbu karara karşı ihtiyati haciz talep eden davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır.
İstinaf incelemesi, HMK’nin 355. maddesi gereğince taraf vekillerinin istinaf sebepleri ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılmıştır.
İhtiyati haciz 2004 sayılı İİK’nin 257. ve devamı maddelerinde düzenlenmiş olup kanunun 257. maddesinde “Rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacakları ile diğer haklarını ihtiyaten haczettirebileceği, borçlunun muayyen ikametgâhının bulunmaması veya taahhütlerinden kurtulmak maksadı ile mallarını gizlemeye, kaçırmaya veya kendisi kaçmaya hazırlanır yahut kaçar ya da bu maksatla alacaklının haklarını ihlal eden hileli işlemlerde bulunması halinde vadesi gelmemiş borçtan dolayı da ihtiyatî haciz istenebileceği”, kanunun 258. maddesinde “Alacaklının alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek delilleri göstermeye mecbur olduğu, düzenlenmiştir.
Somut olayda, davacı vekili tarafından verilen dava dilekçesiyle, davacıya ait konteynerlerin kiralanarak kullanılması konusunda anlaşma yapıldığını, davacı şirketin konteynarların davalının kullanımına tahsis edilmesi edimini yerine getirdiğini, buna rağmen ödeme yapılmadığını, ileri sürülerek ihtiyati haciz talebinde bulunulmuş ise de, ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için ihtiyati haciz talep eden alacaklının rehinle temin edilmemiş muaccel alacağının varlığını kesin olmasa da mahkemede kanaat oluşturacak ölçüde yaklaşık olarak ispat etmesi gerektiği, somut olayda ihtiyati haciz talep edenin karşı taraftan muaccel bir alacağının bulunup bulunmadığı ve miktarının yargılamayı gerektirdiği, dayanılan deliller dikkate alındığında ihtiyati haciz için aranan yaklaşık ispat şartının somut olayda gerçekleşmediği anlaşıldığından ilk derece mahkemesinin ihtiyati haciz talebinin reddi kararının yerinde olduğu, ihtiyati haciz talep eden vekilinin aksi yöndeki istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı anlaşılmıştır.
Yukarıda açıklanan nedenlerle ilk derece mahkemesince verilen kararının usul ve yasaya uygun olduğu anlaşıldığından HMK’nın 353/1-b-1 md. gereğince davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :
1)-Mersin 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 19/12/2022 tarih ve 2022/… Esas sayılı ara kararı usul ve yasaya uygun bulunduğundan davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2)-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince karar tarihi itibarıyla alınması gereken 269,85.TL istinaf karar harcından peşin olarak alınan 179,90.TL istinaf karar harcının mahsubu ile bakiye 89,95.TL harcın davacıdan alınarak HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
3)-6100 sayılı HMK’nın 326/1 maddesi gereğince davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA,

4)-6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının kararın kesinleşmesi halinde İlk Derece Mahkemesince taraflara İADESİNE,
5)-6100 sayılı HMK’nın 330. Maddesi gereğince inceleme duruşmasız yapıldığından vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
6)-6100 sayılı HMK’nın 7035 sayılı yasanın 30. maddesiyle değişik 359/3 maddesi gereğince kararın kesin olması nedeniyle İlk Derece Mahkemesince taraf vekillerine TEBLİĞİNE,
Dair, 6100 Sayılı HMK’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliğiyle ve 6100 Sayılı HMK’nun 362/1-f maddesi gereğince kesin olarak 05/10/2023 tarihinde karar verildi.


Başkan

¸e-imzalıdır


Üye

¸e-imzalıdır


Üye

¸e-imzalıdır


Katip

¸e-imzalıdır