Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. ADANA BAM 9. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2023/297 – 2023/902
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2023/297
KARAR NO : 2023/902
KARAR TARİHİ : 27/10/2023
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
BAŞKAN : …
ÜYE : …
ÜYE : …
KATİP : …
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ADANA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 11/10/2022
NUMARASI : … Esas … Karar
DAVACI : …
VEKİLLERİ : Av…
Av…
DAVALI :…
VEKİLİ : Av…
DAVANIN KONUSU : Şirketin İhyası
İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 27/10/2022
YAZIM TARİHİ : 27/10/2022
Adana 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 11/10/2022 tarih ve … Esas, … Karar sayılı kararı aleyhine istinaf başvurusunda bulunulmuş olup, istinaf talebinin süresi içinde yapıldığı, başvuru şartlarının yerine getirilmiş olduğu ve istinafa başvuru koşullarının mevcut olduğu dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonucu anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonucunda;
İDDİA VE SAVUNMANIN ÖZETİ :
Davacı vekili dava dilekçesi ile; Müvekkilinin Adana Ticaret Sicil Müdürlüğü’nde kayıtlı bulunan … … … Tesisleri Tekstil İnş. Turz. İth. İhr. San. ve Tic. Ltd. Şti’nin kurucu ortağı ve münferiden yetkilisi olduğunu, şirketin 27/02/2015 tarihi itibariyle ticaret sicilinden re’sen terkin edildiğini, 30/03/2015 tarih ve 8789 sayılı Türkiye Ticaret Sicili gazetesinde tescil ve ilan edildiğini, şirketin davalı tarafından resen terkin edildiğinin ve şirketin münfesih hale getirildiğinin müvekkili tarafından sonradan öğrenildiğini, şirkete ve şirket temsilcisi davacıya gönderilen bir ihtar bulunmadığını, davalının resen terkin işleminin usul ve yasaya açıkça aykırı olduğunu beyan ederek … … … Tesisleri Tekstil İnş. Turz. İth. İhr. San. Ve Tic. Ltd. Şti’nin ihyası ile ticaret siciline yeniden tescilini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; … … … Tesisleri Tekstil İnş. Turz. İth. İhr. San. Ve Tic. Ltd. Şti’nin TTK geçici 7.maddesi gereği kendilerine gönderilen ihtar ve Türkiye Ticaret Sicil gazetesinde yayımlanan ilana rağmen bildirimde bulunulmaması nedeniyle 27/02/2015 tarihinde sicil kayıtlarının re’sen silindiğini ve bu hususun ilan edildiğini, şirketin ticaret sicilden terkin işleminde her hangi bir hukuka aykırılık bulunmadığını, tescil işleminin yasa, yönetmelik ve mevzuata dayanılarak hukuka uygun bir şekilde gerçekleştirildiğini beyan ederek, davanın reddine, aksi halde Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün zorunlu hasım olması, dava açılmasına kusuru ile sebebiyet vermemiş olması nedeniyle yargılama giderleri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulmamasına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ :
Adana 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 11/10/2022 tarih ve … Esas, … sayılı kararı ile; 6012 Sayılı Türk Ticaret Kanunu gereği tüzel kişiliğin sona erdiğinin hukuki açıdan kabul edilebilmesi için tasfiye işlemlerinin eksiksiz tamamlanmış olması gerektiği, eğer tasfiye işlemleri gerçek olarak tamamlanmamış ve tasfiyede gereken hususlar eksik bırakılmış ise tüzel kişilik ticaret sicilinden terkin edilmiş olsa bile şirketin tüzel kişiliğinin sona erdiğinden söz edilemeyeceğini, TTK’nin geçici 7/15 maddesi gereğince; alacaklılar yada hukuki menfaati bulunanlar terkin tarihinden itibaren 5 yıl içinde şirketin ihyasını isteyebileceğini, TTK’nin 547. Maddesi gereğince; tasfiyenin kapanmasından sonra ek tasfiye işlemelerinin yapılmasının zorunlu olduğu anlaşılırsa, son tasfiye memurlarının, yönetim kurulu üyelerinin, pay sahiplerinin veya alacaklıların şirket merkezinin bulunduğu yerdeki Asliye Ticaret Mahkemesi’nden, bu ek işlemler sonuçlanıncaya kadar şirketin yeniden tescilini istemelerinin mümkün olacağını, talebin kabul edilmesi halinde ek tasfiye için tasfiye memuru atanması gerektiğini, ihyası istenen şirketin TTK’nın geçici 7. Maddesi gereğince sicilden terkin edildiği, terkinden itibaren TTK’nın geçici 7/15 maddesinde belirtilen 5 yılllık hak düşürücü sürenin geçtiği, ihya davasının 5 yıllık süreden sonra açıldığı, TTK’nın 547. Maddesi gereğince gerçekleştirilmiş bir tasfiye bulunmadığı anlaşıldığından davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar verilmiştir.
DAVACI VEKİLİ TARAFINDAN İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı vekili istinaf talebi ile; davacının, dava konusu şirketin kurucu ortağı ve yetkili temsilcisi olduğunu, davacının Ticaret sicil kayıtlarında ikamet adresi bulunmasına rağmen adresine ihtarın gönderilmediğini, şirketin diğer ortağı olan dava dışı … … …’e ihtar gönderilmediğini, arz edilen nedenlerle terkin işlemin işleminin TTK’nın geçici 7. Maddesi ile belirlenen usule aykırı olduğunu, Yerel mahkemece, tebligatların usulsüzlüğü davanın hak düşürücü süre içinde açılması durumunda incelenmesi gereken hususlar olup bu durumda TTK’nın Geçici 7/15. Maddesi uyarınca sicilden silinme tarihinden itibaren beş (5) yıl içinde ihya davası açılması gerektiği gerekçesiyle davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar verildiğini, Yerel mahkemenin iş bu gerekçesi yerinde olmadığını, zira yerleşik Yargıtay içtihatları uyarınca, usulsüz tebligata dayalı olarak yapılan terkin işleminde, ortada usule uygun bir terk işlemi bulunmadığından ihya talebinin her zaman istenebileceği ve hak düşürücü süre uygulanmayacağının açık olduğunu, bu hususta Yargıtay kararlarının bulunduğunu, neticeten usulsüz tebligat nedeniyle ihya taleplerinde hak düşürücü sürenin uygulanmayacağının açıkça belirtildiğini, açıklanan nedenler doğrultusunda Adana 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 11.10.2022 tarih, … E. … K. Sayılı kararının Kaldırılmasına, yeniden yargılama yapılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
Adana 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas, … Karar sayılı dosyası ve tüm dosya kapsamı,
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE :
Dava hukuki niteliği itibarıyla “Şirketin İhyası” talebine ilişkindir.
Davacı vekili dava dilekçesinde, dava konusu şirketin resen sicilden terkin edildiğini ve şirketin münfesih hale getirildiğinin müvekkili tarafından sonradan öğrenildiğini, şirkete ve şirket temsilcisi davacıya gönderilen bir ihtar bulunmadığını, davalının resen terkin işleminin usul ve yasaya açıkça aykırı olduğunu beyan ederek, … … … Tesisleri Tekstil İnş. Turz. İth. İhr. San. Ve Tic. Ltd. Şti’nin ihyası ile ticaret siciline yeniden tescilini talep etmiştir.
İlk derece mahkemesince yapılan açık yargılama neticesinde TTK geçici 7/15 maddesi gereği 5 yıllık hak düşürücü süre nedeniyle davanın reddine dair karar verildiği, iş bu karara karşı davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır.
Somut olayda; Adana Ticaret Sicili’nin … sırasında kayıtlı … … … Tesisleri Tekstil İnş. Turz. İth. İhr. San. ve Tic. Ltd. Şti. 29/04/2005 tarihinde sicile tescil edilmiş, 27/02/2015 tarihinde sicilden terkin edilmiştir.
TTK’nın geçici 7. maddesinde şirketlerin hangi şartlarda ve usullerle sicilden re’sen terkin edileceği düzenlenmiştir. Aynı maddenin 4. fıkrasının (a) bendi ile Ticaret Sicili Müdürlüklerince; kapsam dâhilindeki şirket ve kooperatiflerin ticaret sicilindeki kayıtlı son adreslerine ve sicil kayıtlarına göre şirket veya kooperatifi temsil ve ilzama yetkilendirilmiş kişilere bir ihtar yollanacağı, yapılacak ihtarın ilan edilmek üzere Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi Müdürlüğüne aynı gün gönderileceği, ilanın, ihtarın ulaşmadığı durumlarda, ilan tarihinden itibaren otuzuncu günün akşamı itibarıyla, 11/02/1959 tarihli ve 7201 sayılı Tebligat Kanunu hükümlerine göre yapılmış tebligat yerine geçeceği, 4/c bendine göre terkin sebepleri bulunan şirketlerin faaliyetlerini devam ettirme isteğinde bulunmaları halinde, münfesih olma nedenini verilen süre içinde ortadan kaldırıp ticaret siciline bildirmelerinin ihtar edileceği, aynı maddenin 11. bendi uyarınca, ihtara rağmen süresinde işlem yapmayan şirketin unvanının ticaret sicilden re’sen silineceği, aynı maddenin 15. bendinde “…ticaret sicilden kaydı silinen şirket veya kooperatifin alacaklıları ile hukuki menfaatleri bulunanlar haklı sebeplere dayanarak silinme tarihinden itibaren 5 yıl içinde mahkemeye başvurarak şirketi veya kooperatifin ihyasını isteyebileceği,” düzenlemeleri yer almaktadır.
TTK’nın geçici 7. maddesinin 15. fıkrasının son cümlesinde, ticaret sicilinden kaydı silinen şirket veya kooperatifin alacaklıları ile hukuki menfaati bulunanların haklı sebeplere dayanarak, silinme tarihinden itibaren beş yıl içinde mahkemeye başvurarak şirket veya kooperatifin ihyasını isteyebileceği düzenlenmiştir.
Her ne kadar ilk derece mahkemesince karar tarihinde yürürlükte bulunan yasal mevzuat doğrultusunda 5 yıllık hak düşürücü süre nedeniyle davanın reddine karar verilmiş ise de, dosyanın istinaf incelemesi sırasında Anayasa Mahkemesi’nin 15.09.2023 tarihli 32310 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 22.06.2023 tarihli 2023/33 Esas 2023/117 Karar sayılı kararı ile “13.01.2011 tarihli 6102 sayılı TTK’nın 26/06/2012 tarihli 6335 sayılı Kanunu’nun 38.maddesiyle eklenen geçici 7.maddenin (15) numaralı fıkrasının beşinci cümlesinde yer alan “….. silinme tarihinden itibaren beş yıl içinde …..” ibaresinin Anayasa’ya aykırı olduğuna ve İPTALİNE oybirliğiyle karar verildi” şeklinde iptal kararı verildiği görülmüştür.
TTK’nın geçici 7. maddesinin 15. fıkrasının son cümlesinde, ticaret sicilinden kaydı silinen şirket veya kooperatifin alacaklıları ile hukuki menfaati bulunanların haklı sebeplere dayanarak, silinme tarihinden itibaren beş yıl içinde mahkemeye başvurarak şirket veya kooperatifin ihyasını isteyebileceği hükmü Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edildiğinden artık beş yıllık hak düşürücü sürenin uygulanabilirliğinin kalmadığı ve davanın süresinde açıldığının kabulü gerekmektedir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin diğer istinaf sebebi incelenmeksizin Anayasa Mahkemesinin iptal kararı göz önüne alınarak bu yönde yaptığı istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesince verilen kararın HMK’nun 353/1-a-4 maddesi uyarınca kaldırılarak ilk derece mahkemesince varsa ihya şartlarının bulunup bulunmadığı değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi için hüküm fıkrasının aşağıdaki şekilde kurulması uygun görülmüştür.
HÜKÜM: Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere :
1)- Davacı vekili tarafından Adana 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas, … Karar sayılı kararına karşı yapılan istinaf başvurularının KABULÜNE,
2)-Adana 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas, … Karar sayılı kararının HMK.’nun 353/1-a-4 maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
3)-Dava dosyasının yeniden yargılama yapılmak üzere Adana 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’ne GÖNDERİLMESİNE,
4)-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince peşin olarak alınan 80,70.TL istinaf karar harcının kararın kesinleşmesi ile talep halinde davacıya İADESİNE,
5)- Davacı tarafından istinaf için yapılan yargılama giderinin esas hüküm ile birlikte İlk Derece Mahkemesince karara BAĞLANMASINA,
6)-6100 Sayılı HMK’ nun 333. maddesi gereğince peşin alınan ve harcanmayan gider avansının kararın kesinleşmesi halinde İlk Derece Mahkemesince İADESİNE,
7)-İstinaf incelemesi dosya üzerinden yapıldığından lehe vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
8)-6100 sayılı HMK’nin 359/3 maddesince karar tebliğ işlemlerinin Dairemizce YAPILMASINA,
Dair, dairemizce dosya üzerinden yapılan istinaf incelemesi sonucunda 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 bendi gereğince aynı kanunun 361/1 maddesi gereğince Dairemiz kararının tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde Yargıtay nezdinde temyiz kanun yolu açık olmak üzere 27/10/2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.
Başkan
¸e-imzalıdır
Üye
¸e-imzalıdır
Üye
¸e-imzalıdır
Katip
¸e-imzalıdır