Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C ADANA BAM 9. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2023/1594 – 2023/1261
T.C
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2023/1594
KARAR NO : 2023/1261
KARAR TARİHİ : 18/12/2023
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
BAŞKAN : …
ÜYE : …
ÜYE : …
KATİP : …
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : … . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 13/07/2023
NUMARASI : … ESAS … KARAR
DAVACI : …
VEKİLİ : Av…
DAVALI : …
VEKİLİ : Av…
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali (Sözleşmeden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 18/12/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 18/12/2023
… .Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas … karar sayılı kararına karşı istinaf başvurusu üzerine dosya Dairemize gönderilmiş olmakla, dosya içerisinde bulunan belgeler okunup incelendi.
Üye hakimin görüşü değerlendirildi.
DAVACININ İDDİALARININ ÖZETİ :
Davacı vekili, müvekkili tarafından davalı aleyhine takip başlatıldığını, ödeme emri borçluya tebliğ edildiğini, borçlu borca itiraz ettiğini, davalı davacı alacaklı şirkete hiçbir borcunun bulunmadığından bahisle takibe itiraz ettiğini, davacı ve davalı arasındaki ticari ilişkiyi inkâr etmiş bulunduğunu, aralarında mevcut ticaret ilişkisi sonucu meydana gelen bu borcu, davalı kötü niyetli olarak ve de alacağa itiraz ederek durdurduğunu, davalı borçlu müvekkili şirket ile sera üretimi için sözleşme yapan ve neticede serayı teslim alan şahıs olduğunu, müvekkili ile davalı borçlu, davalının … ili, … ilçesi, … Ada, … Parsel sayılı 16.357 m2 alana sahip taşınmazında sera inşası ve teslimi konusunda sözleşme yaptığını, sözleşme uyarınca müvekkili alacaklı üzerine düşen tüm edimleri yerine getirdiğini, serayı sözleşmeye uygun olarak yapıp teslim ettiğini, fakat davalı borçlu eksik ödeme yaparak müvekkilini mağdur ettiğini, yapılan sözleşme gereği müvekkili şirket işe başlamasına müteakip davalı borçlu adına …. … Bankası A.Ş. tarafından, kesilen ve işlenen faturalara istinaden yapması gereken ödemeleri tam olarak yapmadığını, işveren olarak addedilen borçlu adına devlet teşviki sebebi ile kesilen faturalar kadar ödeme yapılması gerekir iken resmi olarak … Bankası A.ş. tarafından işlenen ve davalının itiraz etmediği 2.000.145,90.TL tutarında alacak zımnen borçlu tarafından kabul edildiğini, müvekkili tüm ticari kayıt ve belgelerden de anlaşılacağı üzere 2.000.145,90.TL tutarında sera ürettiğini ve davalı borçluya teslim ettiğini, davalı borçlu ise müvekkiline talep etmiş olduğu miktar kadar eksik ödeme yaptığını, davacı şirket ve davalının kayıtları incelendiğinde görüleceği üzere müvekkili şirket vermiş olduğu yapıp teslim ettiği seranın karşılığını eksik almış bulunduğunu, bu husus mahkemece ve de işinde uzman bilirkişi incelemesi sonucunda ortaya çıkacağını, arz ve izah edilen nedenlerden dolayı davanın kabulü ile davalının yapmış olduğu haksız ve yasal dayanaktan yoksun itirazının iptalini, takibin … İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyası üzerinden devamını, davalı tarafın %20 den az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
DAVALININ SAVUNMALARININ ÖZETİ :
Davalı vekili, müvekkiline ait 16357 metre kare büyüklüğündeki taşınmaz üzerine 15000 metre kare kullanım alanına sahip sera yapımı hususunda anlaştıklarını, davacının yüklenmiş olduğu sera yapısının 15000 metre kare olduğu hususu davacının kabulünde olduğunu, zira davacının 15000 metre kare sera kurulumu yapacağına dair taahhüde imzası ve kaşesi bulunduğunu, taraflar, 15000 metre kare ölçüsünde sera kurulumunda anlaştığını, metre karesini 122,5 TL üzerinden anlaştıklarını, 122,5 TL metre kare birim fiyatı ile 15000 metre karenin tutarı hesaplanmış ve sözleşmede yazan 1.837.500,00 TL iş bedeli olarak anlaştıklarını, bu durum toplam iş bedelinin taahhüt edilen metre kare ile kıyaslanmasından ortaya çıktığını, ayrıca pazarlık aşamasına şahit kişilerin beyanıyla da ispatı mümkün olduğunu, davalı teslim aldığı seranın 14433,49 metre kare olduğunu tutanağa şerh düştüğünü, davacı da bu durumu kabul ederek imzaladığını, davacının KDV alacağına yönelik iddiaları doğru olmadığını, davalı sera yapımına karar verdikten sonra, tarımsal ve ekonomik teşviklere başvurduğunu, taraflar 15000 metre kare sera teslimi üzerinden anlaşmış iken, teslim aşamasında yapılan seranın 14433,49 metre kare olduğu ortaya çıktığını, davalı eksik teslime yönelik tutanağa şerh koyduğunu, davacı bu şerhi ve eksikliği kabul ederek teslim tamamlandığını, zaten davacının yapmış olduğu seranın ölçüleri, dosyaya sunacağı sera projesi/zemin sera alım krokisinde sabit olduğunu, hal böyle olunca, davalının davacıya borcu, 122,5 TL* 14433,49 metre kare =1.768.102,525.TL olacağını, davalı pazarlığa ve sözleşmelere bağlı alarak, 1.768.165,00.TL parayı davacının hesabına işin tesliminden önce parça parça ödediğini, davacı, taahhüt ettiği metre karede sera teslim etmediğini, ancak taahhüt ettiği metre kareye göre belirlenen sözleşmedeki iş bedelini talep ettiğini, davacı yüklenici sıfatı ile yaptığı iş karşılığı alması gereken miktarda fatura tanzim etmesi gerekir iken, 14333,49 metre kare yaptığı işe karşılık, 15000 metre kare iş yapmış gibi fatura tanzim ettiğini, davalı tarafından fazla kesilen faturalar iade edildiğini, içeriği kabul edilmediğini, davalı, bu hususta davacıya … Noterliğinin 15.12.2022 tarih,… yevmiye numaralı ihtarnamesini de gönderdiğini, davacı, içeriği taraflarınca kabul edilmediğini, süresi içerisinde itiraz edilen ve iade edilen faturalara istinaden icra takibi başlattığını, itiraz edilmeyen fatura yazılı delil başlangıcı niteliğinde olduğunu, itiraz edilerek alacaklı tarafından tek taraflı düzenlenen belge niteliğindeki takibe konu faturalar, davacının alacağını ispat etmeye yeterli olmadığını, , müvekkili davalı hakkında açılmış bulunan işbu hukuki dayanaktan yoksun davanın reddini, haksız icra takibine maruz kaldığı nedeniyle %20 den az olmamak üzere haksız icra tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ :
Yerel mahkemece verilen karar ile;” Ticaret Mahkemelerinin sadece ticari davalara bakmakla görevli olduğu, TTK’nın 5/3 maddesine göre Asliye Ticaret Mahkemeleri ile Asliye Hukuk Mahkemeleri ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişkinin görev ilişkisi olduğu, görevle ilgili düzenlemelerin kamu düzenine ilişkin olduğu, taraflar ileri sürmese bile yargılamanın her aşamasında mahkemece re’sen gözetilmesi gerektiği ve görev hususunun dava şartı olduğu gözetilerek; mahkemenin görevine ilişkin dava şartı yokluğu nedeniyle davanın, HMK’nın 114/1-c,115/2 maddesi gereğince usulden reddine ” şeklinde karar verilmiştir.
DAVALI TARAFINDAN İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davalı vekili tarafından verilen istinaf dilekçesi ile; ticaret Mahkemelerinin sadece ticari davalara bakmakla görevli olduğunu, TTK’nın 5/3 maddesine göre Asliye Ticaret Mahkemeleri ile Asliye Hukuk Mahkemeleri ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişkinin görev ilişkisi olduğunu, görevle ilgili düzenlemelerin kamu düzenine ilişkin olduğunu, müvekkilinin esnaf kaydı olmadığından bahisle görevsizlik kararı verildiğini, tarafların tacir olu olmadığının tespitinde dikkate alınacak tek husus olmadığını, müvekkilinin ticari bir iş için sözleşme yaptığını, bu sözleşme müvekkilinin ticari işletmesi ile ilgili olduğunu, müvekkilinin esnaf kaydının bulunmamasının veya bildirmiş olduğu gelirlerin sınırın altında kalmasının tek başına görevsizlik kararı verilmesini için yeterli olmadığını belirterek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep ve beyan etmiştir.
DELİLLER :
Taraf vekillerinin beyan ve dilekçeleri ve tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :
Dava, hukuki niteliği itibariyle, sözleşmeden kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali talebine ilişkindir.
İlk derece mahkemesince, görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu gerekçesiyle, davanın, dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmiştir.
Karara karşı davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
6102 sayılı TTK. 4.maddesine göre bir davanın ticari dava olabilmesi için uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğmuş bulunması veya anılan yasa maddesinde sayılan mutlak ticari davalardan sayılması gerekir.
Somut olayda, davacı şirketin niteliği gereği tacir olduğu, ancak ilk derece mahkemesince dosya arasına getirtilen kayıtlara göre davalının ticaret sicilinde ya da esnaf ve sanatkar odasında kaydına rastlanılmadığı, vergi dairesi kayıtlarına göre de meyve yetiştiriciliği faaliyetinden dolayı zirai kazanç mükellefi olup, 2021-2022 yıllarına ait beyanname ve sicil bilgilerine göre gelirinin VUK’nun 177. Maddesinde belirtilen sınırların altında kaldığı, buna göre davalı tacir olmadığından dava konusu uyuşmazlığın, tarafların her ikisinin de ticari işletmesiyle ilgili olduğundan söz edilemeyeceği, uyuşmazlığın, konusu itibariyle TTK’nda düzenlenen mutlak ticari davalardan da olmadığı, bu nedenle, davaya bakmakla görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olup, ilk derece mahkemesince davanın, göreve ilişkin dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmiş olmasının usul ve yasaya uygun olduğu anlaşılmıştır.
Yukarıda açıklanan nedenlerle, mahkemece verilen görevsizlik kararının doğru olduğu anlaşıldığından, davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiş ve buna dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere :
1-6100 sayılı HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince davalı vekilinin … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas … karar sayılı Kararına ilişkin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2-492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli istinaf karar harcının peşin yatırılmış olduğu anlaşıldığından yeniden harç alınmasına YER OLMADIĞINA,
3-6100 sayılı HMK’nın 326/1 maddesi gereğince istinaf eden davalı vekilince yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerine BIRAKILMASINA,
4-6100 sayılı HMK’nın 330. maddesi gereğince inceleme duruşmasız yapıldığından vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
5-6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının İlk Derece Mahkemesince İADESİNE,
6-6100 sayılı HMK’nin 7035 sayılı yasanın 30. maddesiyle değişik 359/3 maddesi gereğince kararın kesin olması nedeniyle ilk derece mahkemesince taraf vekillerine tebliğine,
Dair, 6100 Sayılı HMK’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliğiyle; 6100 Sayılı HMK’nun 362/1-a maddesi gereğince karar tarihindeki kabul edilen dava değerinin 238.730,00.TL’nin altında olması nedeniyle kesin olmak üzere karar verildi. 18/12/2023
Başkan
¸e-imzalıdır
Üye
¸e-imzalıdır
Üye
¸e-imzalıdır
Katip
¸e-imzalıdır