Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. ADANA BAM 9. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2023/144 – 2023/778
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2023/144
KARAR NO : 2023/778
KARAR TARİHİ : 11/10/2023
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSKENDERUN ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ :
NUMARASI : 2022/… Esas
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 11/10/2023
YAZIM TARİHİ :
İskenderun Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 19/10/2022 tarih, 2022/… Esas sayılı kararı aleyhine istinaf başvurusunda bulunulmuş olup, istinaf talebinin süresi içinde yapıldığı, başvuru şartlarının yerine getirilmiş olduğu ve istinafa başvuru koşullarının mevcut olduğu dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonucu anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonucunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNLARININ ÖZETİ :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, davacının, davalı aleyhine İskenderun İcra Dairesi 2022/… E. numaralı dosyasıyla icra takibi başlatığını, borçlunun ödeme emrine, asıl borca ve fer’ilerine süresinde itiraz ettiğini, hiçbir borcunun olmadığını iddia ettiğini, takibin durduğunu, itirazın haksız olduğunu, söz konusu takip dayanağının faturalar olduğunu, davalı şirketin sigortalı çalışanları tarafından söz konusu malların teslim alındığını ve imzalandığını, davalı tarafın her ne kadar borca itiraz etmiş olsa da borç miktarının toplamda 1.234.625,86.TL olduğunu, bu borcu ödemesi gerektiğini, yapılan itirazın yersiz ve gerçeğe aykırı olduğunu, bu nedenle öncelikle ihtiyati haciz taleplerinin kabulü ile itirazın iptaline karar verilmesini ve takibin kaldığı yerden devamı ile borca itiraz eden davalı aleyhine %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ’NİN KARAR ÖZETİ :
İlk Derce Mahkemesinin kararında özetle; dosyaya sunulan e-faturaların ihtiyati haciz isteyen tarafından tek taraflı olarak düzenlendiğini, mutabakat metni sunulmadığını, faturada teslim alan kısmında imzaları bulunan kişilerin karşı taraf nezninde malı teslim almaya yetkili kişi olup olmadıklarının bilinmediğini, fatura konusu ürünlerin borçluya teslim edildiğine ve bedelinin alınmadığına ilişkin başkaca delil sunulmadığını bu nedenle ihtiyati haciz talebinin reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
DAVACI/DAVALI TARAFINDAN İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı vekili tarafından verilen istinaf dilekçesi ile; Yerel mahkemenin söz konusu kişilerin sosyal güvenlik kurumu hizmet döküm cetvelini dosya arasına alarak malı teslim alanların davalının sigortalı çalışanı olup olmadığını re’sen ve kısa süre içerisinde inceleyebileceğini, bu yöndeki görev ve yetkisini yerine getirmediğini, taleplerinin reddine karar verdiğini, bu kararın hatalı olduğunu, üçüncü kişilerin SGK hizmet dokümanlarına erişim sağlayıp dosyaya sunmasının KVKK yasa ve kurallarına aykırılık teşkil edeceğini, (Yargıtay 19. HD, 11.02.2014 Tarih, 2014/758 E. 2014/2683 K.), “Fatura konusu malların alıcıya teslim edildiği kanıtlanarak, fatura bedeli için ihtiyati haciz istenebileceği” ( Yargıtay 19. HD. 03.03.2005 Tarih, 2004/13243 E, 2170 K.) belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLER İLE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dava hukuki niteliği itibariyle “İtirazın İptali” talebine ilişkin olup, istinaf konusu uyuşmazlık ise ihtiyati haciz talebinin reddine yönelik ara kararın kaldırılması talebine ilişkindir.
Davacı vekili dava dilekçesinde, taraflar arasında ticari ilişki dolayısıyla cari hesap oluşturulduğunu, sonrasında toplam 1.234.625,86.TL mablağındaki faturalarda yer alan malların teslim edilmesine rağmen alacağın ödenmediğini belirterek itirazın iptali ile takibin devamına ve ihtiyati haciz kararı verilmesini talep etmiş olup, ilk derece mahkemesince talebinin reddine karar verildiği ve iş bu karara karşı davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İstinaf incelemesi, HMK’nun 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf sebepleri ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.
İhtiyati haciz, İİK’nun 257. ve devamı maddelerinde düzenlenmiş olup, İİK’nun 257. maddesinde; “Rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacakları ile diğer haklarını ihtiyaten haczettirebileceği, borçlunun muayyen ikametgâhının bulunmaması veya taahhütlerinden kurtulmak maksadı ile mallarını gizlemeye, kaçırmaya veya kendisi kaçmaya hazırlanır yahut kaçar ya da bu maksatla alacaklının haklarını ihlal eden hileli işlemlerde bulunması halinde vadesi gelmemiş borçtan dolayı da ihtiyatî haciz istenebileceği,” 258. maddesinde; “Alacaklının alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek delilleri göstermeğe mecbur olduğu, ihtiyati haciz talebinin reddi halinde alacaklının kanun yoluna başvurabileceği,” hükmüne yer verilmiş, 265.maddesinde ise ihtiyati haciz kararına karşı itiraz ve kanun yollarına başvuru düzenlenmiştir.
Somut olayda; ihtiyati haciz isteyen davacı vekili tarafından, e-faturalara dayalı olarak ihtiyati haciz talebinde bulunulduğu, e-faturalarda imza bulunmadığı gibi, fatura içeriğindeki mal ve/veya hizmetin, teslim yada ifa edildiği veya faturanın tebliğ edildiği hususlarında imzası inkar edilmeyen yada imzanın davalının SGK’lı çalışanı olduğunu ortaya koyan bir belgenin ibraz edilmediği, faturanın tek başına malın teslim edildiğinin kabulü için yeterli bir belge olmadığı ve tek başına İİK’nun 258. md. kapsamında alacak ve ihtiyati haciz sebepleri bakımından kanaat verici bulunmadığı, mevcut belgelerin bu haliyle yargılamaya matuf oluşu nedeniyle, ilk derece mahkemesince, faturaya dayalı olarak talep edilen ihtiyati haciz talebinin reddine ilişkin olarak verilen kararın usul ve yasaya uygun olduğu anlaşılmıştır.
Açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin, ilk derece mahkemesince verilen karara karşı istinaf başvurusunun HMK’nun 353/1-b-1 md. gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiş ve buna dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere :
1-6100 sayılı HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince davacı vekilinin ilk derece mahkemesi’nin kararına ilişkin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2- 492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 269,85.TL maktu istinaf karar harcından peşin alınan 80,70. TL’nin mahsubu ile bakiye 189,15.TL istinaf karar harcının davacıdan alınarak HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
3-6100 sayılı HMK’nin 326/1 maddesi gereğince istinaf başvurusu nedeniyle davacı tarafından yapılan harcamaların kendi üzerine BIRAKILMASINA,
4-6100 sayılı HMK’nin 333. maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının İlk Derece Mahkemesince İADESİNE,
5-6100 sayılı HMK’nın 330. maddesi gereğince inceleme dosya üzerinden yapıldığından lehine vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
6-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara TEBLİĞİNE,
Dair, 6100 Sayılı HMK’nin 353/1-b-1 maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliğiyle ve 6100 Sayılı HMK’nun 362/1-f maddesi gereğince kesin olarak karar verildi.
Başkan
E-imzalıdır.
Üye
E-imzalıdır.
Üye
E-imzalıdır.
Katip
E-imzalıdır.