Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2023/1429 E. 2023/1144 K. 29.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA BAM 9. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2023/1271
KARAR NO : 2023/1152
KARAR TARİHİ : 30/11/2023

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : … 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 02/06/2023
NUMARASI : 2022/… ESAS-2023/… KARAR
DAVACI : … -T.C….-…
VEKİLLERİ : Av. …- / …
Av. …- [… ] UETS
DAVALI : … İLAÇ ZİRA. HAY. YEM. GID. SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ.-… /…
KAYYIM : …-T.C….-… / …
DAVA :Şirket Ortaklığından Çıkarılma ve Şirket Müdürü Sıfatının Sonlandırılması

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 30/11/2023
YAZIM TARİHİ : 30/11/2023

… 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 02/06/2023 tarih ve 2022/… Esas, 2023/… Karar sayılı kararı aleyhine istinaf başvurusunda bulunulmuş olup, istinaf talebinin süresi içinde yapıldığı, başvuru şartlarının yerine getirilmiş olduğu ve istinafa başvuru koşullarının mevcut olduğu dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonucu anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonucunda;
İDDİALARIN ÖZETİ :
Davacı vekili dava dilekçesi ile; şirket bünyesinde hissesi bulunan ve şirket müdürü pozisyonunda bulunan dava dışı … isimli şahıs şirketin hisselerini müvekkiline devrettiğini, devir işlemi neticesinde; müvekkili ve dava dışı …’ın şirket hisselerinde %50’şer oranda pay sahibi olduğunu ve müvekkili şirket müdürü sıfatına haiz olduğunu, yani mevcut halde müvekkilinin davalı şirketinde hisse sahibi ve şirket müdürü pozisyonunda olduğunu, müvekkili şirketin bünyesindeki hissesini dava dışı … isimli kişiye devrettiğini, yani bu kişiler arasında limited şirket pay devri sözleşmesi imzalandığını, ancak müvekkili şirkete ait defter ve kayıtların nerede olduğunu ve kimler tarafından tutulduğunu bilmediği için devir işlemini ilgili defterlere tescil ettiremediğini, müvekkili şirketin bünyesindeki hissesini devretmiş olmasına rağmen elinde olmayan nedenlerden dolayı devir işlemini sicile tescil ettiremediğini, böylelikle de müvekkilinin halen şirketin ortağı olarak görülmeye devam ettiğini, müvekkilinin şirket müdürü sıfatının sadece görünürde bulunduğunu, müvekkilinin şirketin faaliyeti ve çalışmasına ilişkin hiçbir bilgisi bulunmadığını, müvekkilinin gerçekte şirket yönetimine ilişkin hiçbir aşamada yer almadığını, tüm bu nedenlerden dolayı müvekkilinin şirkete ait olan defter ve kayıtların nerede olduğunu, kimler tarafından tutulduğunu vs bilmediğini, ortaklar arasındaki güven ilişkisinin sona erdiğini, sürekli güvensizlik ortamı oluştuğunu, şirket bilançolarının müvekkiline gösterilmediğini, müvekkilinin şirketin sicil kayıtlarına göre üyeliğinin askıda olarak görüldüğünü, yani aktif düzenli ve usul ve yasaya uygun şekilde çalışan bir şirket faaliyeti dahi söz konusu olmadığını belirterek, müvekkilin haklı nedenleri mevcut olduğundan şirket ortaklığından çıkmasına ve şirket müdürü sıfatının sonlanmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalıya usulüne uygun tebligat yapıldığı, davalı tarafından cevap dilekçesi sunulmadığı görülmüştür.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ :
… 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 02/06/2023 tarih ve 2022/… Esas, 2023/… Karar sayılı kararı ile; davacının şirket ortaklığından çıkma davasının ve şirket müdürlüğü görevinin sonlandırılmasına ilişkin talebinin HMK 114/1-h bendi yollamasıyla 115/2 maddesi uyarınca hukuki yarar dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
DAVACI TARAFINDAN İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı vekili istinaf talebi ile; müvekkili şirket bünyesindeki hissesini dava dışı … isimli kişiye … . Noterliği’nin 02.03.2022 tarihli … yevmiye numarası ile devrettiğini, işbu kişiler arasında limited şirket pay devri sözleşmesi imzalandığını, ancak müvekkili şirkete ait defter ve kayıtların nerede olduğunu ve kimler tarafından tutulduğunu bilmediği içi devir işlemini ilgili defterlere tescil ettiremediğini, bu nedenle de ilgili sicil müdürlüğü ile yapılan görüşmelerde devir işleminin sicile tescil edilemeyeceğinin kendilerine bildirildiğini, müvekkili şirket bünyesindeki hissesini devretmiş olmasına rağmen elinde olmayan nedenlerden dolayı devir işlemini sicile tescil ettiremediğini, şirket üzerinde hisse sahibi olan ve şirket müdürü pozisyonunda bulunan dava dışı … tarafından mevcut hissenin müvekkiline devredildiğini ve işbu devir işlemi ile birlikte de müvekkilinin ilgili kayıtlara şirket müdürü olarak tescil edildiğini oysa ki müvekkili şirket müdürü sıfatının sadece görünürde olduğunu, müvekkili şirketin faaliyeti ve çalışmasına ilişkin hiçbir bilgisi bulunmamadığını, müvekkilinin gerçekte şirket yönetimine ilişkin hiçbir aşamada yer almadığını tüm bu nedenlerden dolayı müvekkilinin, şirkete ait olan defter ve kayıtların nerede olduğunu, kimler tarafından tutulduğunu vs bilmediğini, şirketin diğer ortağına hiçbir şekilde ulaşılamadığını, yaptıkları araştırmada devir işleminin sicile tescilinin yapılabilmesi için pay devrinin şirketi ait ilgili defter kayıtlarına tescil edilmesi nedenle ret edildiğini, müvekkili şirket ile ilgili hiçbir bilgi sahibi olmadığını, şirketteki hisse ve müdürlük safatını da resmi şekilde devredemediğini, müvekkilinin amacı ve iradesi işbu şirkette ortaklık veya müdürlük şeklinde herhangi bir bağının bulunmadığını, müvekkilinin sadece resmiyette şirket ortağı ve müdürü olduğunu, zaten gerek sözlü gerekse de yazılı şekilde girişimlerde bulunarak ortaklık ve müdürlük sıfatının sonlanmasını istediğini ancak şirket ile ilgili hiçbir bilgi belge defter kayıt hakkında bilgisi olmadığı için bu talebini gerçekleştiremediğini, tüm bu nedenlerden dolayı davayı açma zarureti olduğunu, aksi takdirde müvekkilinin hiçbir şekilde bilgi sahibi olmadığı ve bilmediği bir şirketin müdürü olmaya ve hissedarı olmaya istemeyerek devam etmek zorunda kalacağını ve hak ihlaline uğrayacağını, yerel mahkemece ise bu hususlara ilişkin irdeleme ve inceleme dahi yapılmadan hukuki yarar yokluğundan davanın reddine karar verilmiş olmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu bu nedenle kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLER :
… 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2022/… Esas, 2023/… Karar sayılı dosyası.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dava hukuki niteliği itibarıyla “Şirket Ortaklığından Çıkarılma ve Şirket Müdürü Sıfatının Sonlandırılması” talebine ilişkindir.
Davacı vekili tarafından dava dilekçesiyle, davalı şirketin ortağı ve müdürü olan müvekkilinin şirketteki payını … .Noterliği’nin 02.03.2022 tarih ve … yevmiye sayılı Limited Şirket Pay Devri Sözleşmesi ile dava dışı üçüncü kişiye devretmiş olup müvekkilinin şirket ortaklığının ve müdürlüğünün sadece resmiyette kaldığından bahisle müvekkilinin şirket ortaklığından çıkmasına ve şirket müdürü sıfatının sonlandırılmasına karar verilmesini talep etmiş, ilk derece mahkemesince hukuki yarar yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmiştir. Davacı vekili tarafından karara karşı istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İstinaf incelemesi, HMK’nin 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf sebepleri ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.
Limited şirketlerin kuruluşu, tescili ve organları ile bu konularda yapılacak değişiklikler 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun 573 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. Anılan kanunun 576.maddesinin birinci fıkrasının (d) bendinde şirket sözleşmesinde bulunması gerekli zorunlu kayıtlar arasında müdürlerin adları, soyadları, unvanları, vatandaşlıklarına yer verilmiş, şirketin tescilini düzenleyen 586.maddesinin ikinci fıkrasında tescil başvurusunun şirket müdürü tarafından imzalanacağı ve üçüncü fıkrasında tescil başvurusu dilekçesinin her ortağın sermaye payını ve ister ortak ister üçüncü kişi olsun müdürlerin adları ve soyadları ile unvanlarını içermesi gerektiği, şirketin tescil ve ilanına ilişkin 587.maddesinin birinci fıkrasının (e) bendinde gerçek kişi ortağın adı ve soyadı, yerleşim yeri, tüzel kişi ortakların unvanı, merkezleri ve her ortağın üstlendiği esas sermaye paylarının ve (h) bendinde müdürlerin ve şirketi temsile yetkili diğer kişilerin adları, soyadları veya unvanlarının tescil ve ilanı gerekli hususlar arasında sayıldığı anlaşılmaktadır.
Yine, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 31.maddesinin birinci fıkrası uyarınca ticaret siciline tescil edilmiş hususlarda meydana gelen her türlü değişikliğin tescili ve 35.maddesinin birinci fıkrası uyarınca tescil edilen hususların, kanun veya Kanunun 26.maddesine göre çıkarılacak yönetmelikte aksine bir hüküm bulunmadıkça ilanı zorunludur.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 595.maddesinin birinci fıkrasının 1.cümlesinde, limited şirketlerde esas sermaye payının devri ve devir borcunu doğuran işlemler yazılı şekilde yapılması ve tarafların imzalarının noterce onanması gerektiği öngörülmüş, ikinci fıkrasında ise şirket sözleşmesinde aksi öngörülmemişse, esas sermaye payının devrinin geçerliliği için ortaklar genel kurulunun onayının şart olduğu belirtilmiştir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 595.maddesinin birinci fıkrasında ise, şirket genel kurul, müdürü veya müdürleri görevden alabilir, yönetim hakkını ve temsil yetkisini sınırlayabileceği belirtilmiştir.
Yukarıdaki yasal düzenlemeler ve dosya kapsamındaki bilgi belgeler ışığında yapılan istinaf incelemesi sonucunda, şirket ortağı ve aynı zamanda şirket müdürü olan davacının şirketteki payını … .Noterliği’nin 02.03.2022 tarih ve … yevmiye sayılı Limited Şirket Pay Devri Sözleşmesi ile dava dışı üçüncü kişiye devretmiş olmakla birlikte limited şirketlerde pay devrinin geçerliliği için bu devir işleminin ortaklar genel kurulu tarafından onaylanmasının zorunlu şart olduğu, payını devreden davacının şirket müdürlüğü görevinin devam etmek istemediği hususunu ortaklar genel kuruluna bildirmesi üzerine genel kurul tarafından tarafından bir karar verilmeksizin sırf şirket payını noterlik sözleşmesiyle dava dışı üçüncü kişiye devrettiğinden bahisle şirket ortaklığından çıkmasına ve şirket müdürü sıfatının sonlandırılmasına karar verilmesine yönelik açılan davada davacının dava yoluyla korunması gerekli güncel bir hukuki yararının bulunmadığından ilk derece mahkemesince hukuki yarar yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiş, davacı vekilinin aksini amaçlayan istinaf başvurusunun reddine karar vermek gerekmiştir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle ilk derece mahkemesince verilen kararın usul ve yasaya uygun olduğu anlaşıldığından, davacı vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nun 353/1-b.1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilerek hüküm fıkrasının aşağıdaki şekilde oluşturulması uygun görülmüştür.
HÜKÜM: Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere :
1)Davacı vekili tarafından … 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 02/06/2023 tarih ve 2022/… Esas, 2023/… Karar sayılı kararına yönelik yapılan istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b.1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
3)492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 269,85.TL karar ve ilam harcından peşin alınan 179,90.TL istinaf karar harcının mahsubu ile bakiye 89,95.TL harcın davacıdan alınarak HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
4)-6100 sayılı HMK’nın 326/1 maddesi gereğince davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
5)-6100 sayılı HMK’nın 330. maddesi gereğince inceleme duruşmasız yapıldığından vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
6)-6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının kararın kesinleşmesi halinde İADESİNE,
7)-6100 sayılı HMK’nın 359/4 maddesince karar tebliğ işlemlerinin Dairemizce YAPILMASINA,
Dair, dairemizce dosya üzerinden yapılan istinaf incelemesi sonucunda oy birliğiyle, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1-b.1 bendi gereğince aynı kanunun 361/1 maddesi gereğince Dairemiz kararının tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde Yargıtay nezdinde temyiz kanun yolu açık olmak üzere 30/11/2023 tarihinde karar verildi.


Başkan

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Katip

¸e-imzalıdır