Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2023/1380 E. 2023/1201 K. 05.12.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA BAM 9. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2023/1380
KARAR NO : 2023/1201
KARAR TARİHİ : 05/12/2023

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 13/03/2019
NUMARASI : 2017/… ESAS 2019/… KARAR
DAVACI : … …
VEKİLİ : Av. …- …
DAVALI : … …
VEKİLİ : Av. …
DAVA : Menfi Tespit ( Bonodan Kaynaklanan)

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ :05/11/2023
YAZIM TARİHİ :05/11/2023

Dairemizin 17/05/2021 tarih, 2019/… Esas, 2021/… Karar sayılı kararının temyiz incelemesi sonucunda Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 25/04/2023 tarih, 2021/… Esas, 2023/… Karar sayılı ilamı ile bozulması üzerine duruşmalı olarak yapılan istinaf incelemesi sonucunda;
İDDİALARIN ÖZETİ :
Davacı vekili, müvekkili şirket ile davalı şirket arasında hiçbir ticari alış veriş ve hukuki ilişkisi olmadığını, müvekkili şirket adına düzenlenmiş fatura sevk irsaliyesinin olmadığını, takip konusu senedin …tarafından resmi evrakta sahtecilik ve dolandırıcılık amacı ile müvekkili şirketten habersiz olarak düzenlendiğini, … in müvekkili şirketteki mevcut hisselerini 12/12/2014 tarihli hisse devir sözleşmesi ile … ‘a devrettiğini, … l’in imza yetkisinin iptal edildiği hususunun 24/12/2014 tarihinde Ticaret Sicil Gazetesi’nde ilan edildiğini, … ‘in ortaklıktan ayrıldıktan ve yetkili temsilci sıfatı sona erdikten sonra haksız menfaat elde etmek amacı ile davalı şirket adına 5.370.614,40.TL’lik bonoyu düzenleyerek davalıya teslim ettiğini, dava konusu senedin normalde 05/11/2014 tarihinde tanzim edilmeyip, senede … ‘in yetkili olduğu bir zamanda düzenlendiği izlenimi verilmek istendiğini belirterek, … .İcra Müdürlüğü’nün 2016/… sayılı icra takip dosyasında 05/11/2014 tanzim tarihli 15/01/2015 vade tarihli bakiye 3.170.614,40.TL alacak olduğu iddia edilerek icra takibine konu edilmiş bono ve icra takibinden dolayı müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespiti ile borç senedinin iptaline, haksız ve kötü niyetli davalının %20 kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DAVALININ SAVUNMALARININ ÖZETİ :
Davalı vekili, bonoya konu borcun 3.170.614,40.TL’lık kısmının ödenmediğini, müvekkilinin dava dışı … şirketi ile ticari ilişkisinin olduğunu,… şirketi tarafından … şirketine verilen ve … şirketi tarafından müvekkiline ciro edilen muhtelif çeklerden dolayı şirketten alacaklı olduğunu, davacı şirketin 05/11/2014 tarihli protokol ile borcu ödemeyi kabul ettiğini, müvekkilinin, çeklerin ödenmesini beklendiğini, çeklerle ilgili … ve … şirketi hakkında ilk icra takibinin 17/11/2014 tarihinde yapıldığını, ancak tahsilat yapılamadığından senedin icra takibine konu edildiğini, bono için ödememe protestosu çekme zorunluluğu olmadığını, davacı şirketin borcu ödememek için taşınmazları düşük bedelle sattığını, söz konusu bononun … ‘in ortaklık sıfatı sona ermeden düzenlenip müvekkiline verildiğini, davacı tarafın iddia ettiği tüm hususların hukuki gerekçeden yoksun olduğunu belirterek davanın reddine ve davacının %20 kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ :
Yerel mahkemece verilen karar ile; dava konusu bononun, davacı ile davalı şirket arasında 05/11/2014 tarihinde düzenlenen protokole istinaden düzenlendiği, davacı ortaklarının … ve … , temsilcisinin ise …olduğu dava dışı … Ltd. Şti nin ortaklarının …, …ve … , temsilcilerinin ise münferiden … ve …olduğu, davaya konu bononun düzenlendiği tarihte … ve … ‘in her iki şirketin de ortağı olduğu, aynı zamanda … ‘in her iki şirketi de münferiden temsile yetkili müdürü konumunda bulunduğu, 05/11/2014 tarihli protokolde dava dışı … Ltd. Şirketi tarafından … Şirketine verilen ve ciro edilerek davalı şirkete geçen 11 adet çekin karşılığının çıkmaması, icra yolu ile de tahsil edilememesi halinde, karşılığı çıkmayan 11 adet çekin toplam tutarı olan 5.370.614,40.TL’ nin davalı şirkete , davacı şirket tarafından ödeneceğinin kararlaştırıldığı, davaya konu bononun düzenlendiği tarihte çekleri keşide eden … Ltd. Şti ile çeklerin karşılığının çıkmaması ihtimaline karşılık bonoyu düzenleyen davacı … Ltd. Şti.’ nin ortakları ve temsilcileri dikkate alındığında, davaya konu bononun … Ltd. Şti tarafından keşide edilerek dava dışı … Ltd. Şti ne verilen ve … Ltd. Şti tarafından ciro edilerek davalı şirkete geçen ve karşılıksız çıkan toplam 5.370.614,40.TL’lik 11 adet çekin karşılığının ödenmesinin temini için verilmiş olduğu gerekçesi ile davanın reddine, davalı vekilinin tazminat talebinin, İİK’nun 72/5. maddede belirtili koşullar gerçekleşmediğinden reddine karar verilmiştir.
DAVACI TARAFINDAN İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı vekili tarafından verilen istinaf dilekçesi ile; dava konusu bononun, davacı şirketin eski yetkilisi olan … l’ın, ortaklıktan hissesini devrederek ayrılmasından sonra, bononun düzenlenme amacının, …’in hissesini devralan ve şirketin % 70 ortağı ve yeni temsilcisi olan … tarafından, şirkete ait taşınmazın 04/03/2016 tarihinde satılması sonucu, tasarrufun iptali davası açıp, taşınmaza haciz konulmak istenmesi olduğu, bunun gerçekleşmesi için, davalı …şirketi ile muvazaalı olarak dava konusu bononun düzenleyip, davalı tarafında…. Asliye Hukuk Mahkemesi’ne ait 2016/… esas sayılı dosyada 03/06/2016 tarihinde tasarrufun iptali davası açıldığını, bononun vadesinin 15/01/2015 tarihi olup, davalı tarafından 02/05/2016 tarihinde icraya konulduğunu, bononun tanzim tarihinde davalının elinde bulunmadığını, bulunsa idi,1,5 yıl beklenmeyip, derhal icraya konulup, tasarrufun iptali davasına konu olan taşınmaza hacizin de konulabileceğini, davalı tarafından her ne kadar dava konusu bononun teminat bonosu olup, 05/11/2014 tarihli protokol gereğince, …’in ortağı ve yetkilisi olduğu … …Ltd. Şti.’nin keşidecisi, dava dışı … Ltd. Şti.’nın lehtarı olan ve davalı şirkete cirolanan 11 adet çekin, … ve … şirketi tarafından ödenmediği takdirde, teminat bonosunun icraya konulacağının kararlaştırıldığı savunulsa da, bononun her zaman geriye doğru düzenlenebileceğini, protokolde yer olan şirketlerle ticari ilişki bulunmadığını, çeklerin alındığı tarihin 30/10/2014, bononun ise 05/11/2014 tarihinde düzenlenmiş olduğu, bu hususun hayatın olağan akışına aykırı olduğu, şirket öz varlığının çok üzerinde bir bedel ile bono düzenlenmiş olmasının mantığa aykırı olduğu, … şirketinin çekleri ciro yolu ile … şirketinden alan davalıya kefil olmasının her iki şirket arasında ticari ilişkinin bulunmayışı dikkate alındığında bu hususunda mantık kurallarına aykırı olduğunu, davalının icra takibi başlattığı çeklere ilişkin geçersiz taahhüt aldığını, bazı çekler yönünden de icra takibi başlatılmadığını, bononun taraf defterlerinde kayıtlı olmadığını, şirketin yeni ortağı …’ın böyle bir borç altındaki şirketten hisse alamayacağını tüm bu hususların muazza ve hayatın olağan akışına aykırılığın ispatı olduğunu, kaldı ki …ve davalı şirket temsilcisi hakkında soruşturma bulunduğunu belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
İlk derece mahkemesince davanın reddine, davalının tazminat talebinin koşulları oluşmadığından reddine dair verilen karara karşı davacı vekili tarafından yapılan istinaf başvurusu üzerine Dairemizce 17/05/2021 tarih, 2019/… Esas, 2021/… Karar sayılı karar ile davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan kabulüne, kararın kaldırılmasına, 2004 sayılı İİK nun 72/1 maddesi gereğince davacı- borçlunun davasının kabulüne, … .İcra Müdürlüğüne ait 2016/… sayılı icra takibine esas teşkil eden 05/11/2014 düzenleme tarihli 15/01/2015 vadeli, bakiye 3.170.614,40.TL alacak yönünden davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine, davacının yasal koşullar oluşmadığından davalı aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmesi talebinin reddine karar verildiği, dairemiz kararına karşı taraf vekilleri tarafından temyiz kanun yoluna başvurulduğu, Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 25/04/2023 tarih, 2021/… Esas, 2023/… Karar ilamı ile dairemiz kararının kararının bozulmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Dairemizce, Yargıtay bozma ilamı ve duruşma günü taraflara tebliğ edilmiş, Yargıtay bozma ilamına uyularak yargılama yapılmıştır.
DELİLLER :
Taraf vekillerinin beyan ve dilekçeleri tüm dosya kapsamı.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE :
Dava, icra takibinden sonra açılan ve bonoya dayalı menfi tespit davasıdır.
Davacı tarafından, davacı şirket adına keşide edilen bonoların şirketin eski ortağı ve yetkilisi olan …tarafından sahtecilik ve dolandırıcılık amacı ile şirket ortaklığından ayrıldıktan sonra geriye doğru, davalı …şirketi ile muvazaalı olarak düzenlendiği, bononun keşide tarihi olan 05/11/2014 tarihinde yapılan protokolde dava dışı … şirketinin keşidecisi olduğu ve … şirketine yazılarak bu şirket tarafından da davalıya ciro edilen çeklerin teminatı olarak dava konusu bononun düzenlendiğinin iddia edildiği, ancak davacının protokolde adları geçen hiçbir şirketle ticari ilişkisinin bulunmadığı, bononun taraf defterlerinde kayıtlı olmadığı, … şirketinin davalıdan satın aldığı mal için verilmiş çekler nedeniyle davacı şirketin teminat vermesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğu bu nedenle bonodan dolayı borçlu olunmayıp, ispat yükünün aksini iddia eden davalıda bulunduğu iddia edilmiş, davalı tarafından, dava dışı … şirketi ile bulunan ticari ilişki çerçevesinde bu şirketten alınmış çeklerin teminatı olarak dava konusu bononun düzenlendiği, buna ilişkin protokol yapıldığı, çeklerin ödenmemesi üzerine icra takipleri başlatıldığı, bononun davacı şirket temsilcisi …’in ortaklık sıfatı sona ermeden düzenlenmiş olup geçerli olduğu, bu nedenle davacının bonodaki borçtan sorumlu olduğu savunulmuş, mahkemece yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verildiği, karara karşı davacı vekili tarafından kanun yoluna başvurulduğu, Dairemizce yapılan istinaf incelemesi sonucu, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına, davanın kabulü ile … .İcra Müdürlüğü’nün 2016/… Esas sayılı dosyasında takibe konu bonodan dolayı, davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine, davacı-borçlunun yasal koşullar oluşmadığından kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.
Dairemizce verilen kararın taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 25/04/2023 tarih ve 2021/… Esas, 2023/… Karar sayılı ilamı ile bozulduğu anlaşılmıştır.
Dairemizce, Yargıtay Bozma ilamı taraflara tebliğ edilmiş, duruşmada Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin bozma ilamına aynen uyulmasına karar verilmiştir.
Tüm dosya kapsamından, dosyadaki bilgi ve belgeler ile uyulmasına karar verilen Yargıtay bozma ilamı dikkate alınarak, 6100 sayılı Kanun’un 190 ıncı maddesinde “İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir.”, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 6 ncı maddesi gereğince de “Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür.” hükmü bulunduğu, kural olarak menfi tespit davalarında ispat külfetinin davalı alacaklıya ait olduğu, ancak dosyadaki 05.11.2014 tarihli protokolde, dava dışı … Ltd. Şti. tarafından keşide edilen ve davadışı … Ltd. Şti tarafından cirolanan 11 adet çekin karşılığı çıkmaması üzerine, davacı şirket tarafından bu borcu teminen senet düzenlenip verileceğinin kararlaştırıldığı, dava konusu bononun düzenleme tarihinin protokol tarihiyle aynı olduğu, ayrıca bono bedeli ile protokol gereği davacı şirketin borçlandığı miktarın da aynı olduğu, ayrıca dava dışı … … Ltd. Şti. temsilcisi ile davacı şirketin temsilcisinin aynı kişi olduğu, mahkemece alınan 23.10.2018 tarihli bilirkişi raporuna göre de, davalı şirketin ticari defterleri üzerinde yapılan incelemede, çekleri davalı şirkete cirolayan davadışı … şirketinden ticari ilişki nedeniyle alacaklı olduğu, davalının savunmasının da, 05.11.2014 tarihli protokol gereğince, davacı şirketten ödenmeyen çekler nedeniyle düzenlenen bonodan kaynaklı alacağı bulunduğu yönünde olduğu, bu nedenle, davalının bono nedeniyle borçlu olunmadığına ilişkin ispat külfetinin davacı üzerinde olup, davacının borçlu olmadığını yazılı delillerle ispat etmesi gerektiği, ancak davacı tarafından bu yönde bir delilin dosyaya ibraz edilmediği, bu nedenle, ilk derece mahkemesince davanın reddine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön görülmediği anlaşılmış ve Yargıtay bozma ilamı doğrultusunda davanın reddine ve mahkemece verilen ihtiyati tedbir kararı infaz edilmediğinden, İİK’nun 72/4 maddesinde belirtilen koşulların oluşmaması nedeniyle, davalının tazminat talebinin reddine karar vermek gerekmiş, buna dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere :
1-Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 25/04/2023 tarih ve 2021/… esas 2023/… karar sayılı bozma ilamına uyulmak suretiyle;
Yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına,
2-Davanın REDDİNE,
3-Koşulları oluşmadığından davalının tazminat taleplerinin REDDİNE,
4-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince karar tarihi itibarıyla alınması gereken 269,85.TL maktu karar ve ilam harcından peşin alınan 61.676,20.TL harcın mahsubu ile bakiye 61.406,35.TL’nin kararın kesinleşmesi ile talep halinde DAVACIYA İADESİNE,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine YER OLMADIĞINA,
7-Dairemizin 08/10/2021 tarih ve 2019/… Esas, 2021/… Karar, 2021/… Harç nolu Harç Tahsil Müzekkeresinin İPTALİNE,
Harç tahsil edilmiş ise davalıya İADESİNE,
8-Davalı kendisini vekil vasıtasıyla temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre 246.118,43.TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
İstinaf İncelemesi Yönünden;
1-a)-İstinaf kanun yoluna başvuran davacı tarafından yatırılan 44,40.TL istinaf karar harcı ile 59,30.TL temyiz karar harcının kararın kesinleşmesi ile talep halinde davacıya İADESİNE,
b)-İstinaf kanun yoluna başvuran davalı tarafından yatırılan 54.147,00.TL temyiz karar harcının kararın kesinleşmesi ile talep halinde davalıya İADESİNE,
2-a)-6100 sayılı HMK’nın 326/1. maddesi gereğince davacı tarafından istinafta yapılan 121,30.TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı, 292,10.TL temyiz kanun yoluna başvurma harcı, 51,20.TL tebligat gideri olmak üzere toplam 464,60.TL istinaf yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
b)-6100 sayılı HMK’nın 326/1. maddesi gereğince davalı tarafından istinafta yapılan 292,10.TL temyiz kanun yoluna başvurma harcı, 100,00.TL posta gideri olmak üzere toplam 392,10.TL istinaf yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
3-Yargıtay bozma ilamı gereği zorunlu olarak duruşma açıldığından Hukuk Genel Kurulu’nun 04/03/2021 tarih, 2021/2-96 esas, 2021/205 karar sayılı ilamı uyarınca taraflar lehine vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
4-6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının kararın kesinleşmesi halinde İADESİNE,
5-6100 sayılı HMK’nın 359/4 maddesince karar tebliğ işlemlerinin Dairemizce YAPILMASINA,
Dair, davacı vekili yüzüne karşı, istinaf duruşması sonucunda, kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar usulen okunup açıkça anlatıldı. 05/12/2023


Başkan

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Katip

¸e-imzalıdır