Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2023/1339 E. 2023/1086 K. 21.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA BAM 9. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2023/1339
KARAR NO : 2023/1086
KARAR TARİHİ : 21/11/2023

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ADANA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 26/03/2019
NUMARASI : … Esas, … Karar
DAVACI : … -…
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : …
VEKİLLERİ : Av. ….
Av. ….
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 21/11/2023
YAZIM TARİHİ : 21/11/2023

Dairemizin 05/03/2021 tarih ve … esas ve … karar sayılı kararının Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 16/03/2023 tarih ve … esas, … karar sayılı ilamı ile bozulmasına karar verilmesi sebebi ile duruşma açılarak yapılan istinaf yargılaması sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket tarafından, davalı aleyhine Adana 2. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, takibin dayanağının … Bankası’na ait, … nolu, 07/05/2016 keşide tarihli, 315.000,00.TL bedelli çek olduğunu, davalı tarafça takibe itiraz edildiğini, takibin durması üzerine müvekkilinin ilgili çekten alacağını alamadığını, davalının sebepsiz olarak zenginleştiğini ileri sürerek itirazın iptaline ve alacağın % 20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın 1 yıllık yasal süresinde açılmadığını, davacının, dava konusu çeki yasal süre içerisinde bankaya ibraz etmediğini, çekin kambiyo senedi olma özelliğini yitirdiğini, bu nedenle alacağın ancak alacağın temliki yoluyla devredilebileceğini, davacıya yapılan cironun geçersiz olduğunu, çekin adi senet hükmünde olup müvekkilinin temel ilişkiden kaynaklanan tüm itiraz ve def’ilerini çek hamiline karşı ileri sürebileceğini, dava konusu çekin müvekkili şirketin yetkilisi … … tarafından, yöneticilik yaptığı Adana … isimli spor kulübüne hatır çeki olarak verildiğini ve bu hususta taraflar arasında çek teslim belgesi şeklinde protokol düzenlendiğini, bu çek karşılığında mal ya da para alınmadığını, müvekkilinin çek nedeniyle sebepsiz zenginleşmediğini belirterek davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ :
İlk derece mahkemesi kararında özetle; davanın 1 yıllık yasal süresi içerisinde açıldığı, davacının davaya konu olan çekin ciro yoluyla hamili olduğu, çekin bankaya süresinde ibraz edilmemesi nedeniyle, davacının çek bedelini sebepsiz zenginleşme hükümlerine dayanarak davalıdan talep ettiği, davalının, davacıya yapılan cironun ibraz tarihinden sonra yapıldığını ispatlayamadığı, bu nedenle davacıya yapılan cironun ibraz tarihinden önce yapıldığının kabulü gerektiği, davalı defterlerinin incelenmesi sonucunda alınan bilirkişi raporunda, davalı ile çekin lehdarı olan spor kulübü arasında ticari ilişki bulunmadığı, bir kısım çeklerin 2016 yılında hatır çeki olarak kulübe verildiği, ancak dava konusu çek ile ilgili herhangi bir kayıt bulunmadığının tespit edildiği, dava konusu çekin, lehdara hatır çeki olarak verildiğine ilişkin protokolün her zaman düzenlenebilecek adi belge niteliğinde olduğu, davalının TTK’nın 732.maddesine göre sebepsiz zenginleşmediğini, çek bedelini ödediğini veya ödemekten kurtulduğunu ispat etmesi gerektiği ancak bunu ispatlayamadığı, davalının dava konusu çek bedelinden sebepsiz zenginleşme hükümleri gereğince sorumlu olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile itirazın iptaline ve alacağın likit olması nedeniyle alacağın % 20’si oranında icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmiştir.
DAVALI TARAFINDAN İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava ve takibe konu çekin yasal süre içerisinde bankaya ibraz edilmemesi sebebiyle kambiyo vasfı taşımadığını, kambiyo vasfı bulunmayan çekin ciro yoluyla devredilemeyeceğini, bu nedenle davacının çekin kendisine alacağın temliki hükümlerine göre devredildiğini ispatlaması gerektiğini, böyle bir belge sunulmadığından davanın aktif dava ehliyeti yokluğundan reddi gerektiğini, müvekkilinin sebepsiz zenginleşmediğinin bilirkişi raporu ile sabit olduğunu, müvekkilinin zenginleştiğini davacının ispat etmesi gerektiğini, çekin Adana … Kulübü’ne hatır çeki olarak keşide ve teslim edildiğini, müvekkilinin çek karşılığı herhangi bir kazanım elde etmediğini, davaya konu çekin hatır çeki olduğunun 07/02/2016 tarihli belge ile sabit olduğunu, söz konusu belgede çeke ilişkin tüm unsurların yazılı olduğunu, keşide tarihinin ise sehven 2017 olarak yazıldığını, bilirkişi raporunda müvekkilinin Adana … Kulübü’ne herhangi bir borcunun bulunmadığı, kulüp ile müvekkili arasında herhangi bir ticari ilişkinin olmadığının tespit edildiğini, davacının temel ilişkiye dayanarak alacağını kendisinden önceki cirantadan talep etmesi gerektiğini ileri sürerek ilk derece mahkeme kararının kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İlk derece mahkemesince davanın kabulüne dair verilen karara karşı davalı vekili tarafından yapılan istinaf başvurusu üzerine Dairemizce 05/03/2021 tarih, … Esas, … Karar sayılı karar ile, ilk derece mahkemesinin kararının usul ve yasaya uygun bulunduğu, davalının istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı, kamu düzenine aykırı bir yön tespit edilmediği anlaşıldığından davalının istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine dair dairemiz kararına karşı davalı vekilince temyiz kanun yoluna başvurulduğu, Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 16/03/2023 tarih, … Esas, … Karar sayılı ilamı ile, “… İlk Derece Mahkemesince verilen davanın kabulü kararı davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesince istinaf yoluna başvuran davalı aleyhine nisbi harca tabi bu davada İlk Derce Mahkemesince alınmasına karar verilen nisbi karar ve ilam harcı esas alınarak hüküm kurulması gerekirken hatalı miktar üzerinden hüküm kurulduğu görülmüştür. Harç, kamu düzenine ilişkin olduğundan re’sen gözetilmesi gerekir. Kamu düzeni aleyhe bozma yasağı kuralının istisnalarındandır. Bu nedenle Bölge Adliye Mahkemesince harca dair hatalı miktar üzerinden hüküm kurulması doğru görülmemiştir.Bu sebeple temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının resen ortadan kaldırılmasına, temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına dair karar verildiği anlaşılmıştır.
Dairemizce, Yargıtay bozma ilamı ve duruşma günü taraflara tebliğ edilmiş, Yargıtay bozma ilamına uyularak yargılama yapılmıştır.
DELİLLER :
Taraf vekillerinin beyan ve dilekçeleri, Adana 2. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyası, davaya konu çekin fotokopisi, 07/02/2016 tarihli ” Çek Teslim Belgesi” başlıklı belge fotokopisi, bilirkişi rapor ve ek raporu, Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 16/03/2023 tarih, … Esas, … Karar sayılı ilamı ve tüm dosya kapsamı.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE :
Dava, çekten dolayı 6102 sayılı TTK’nın 732.maddesindeki sebepsiz zenginleşme hukuksal nedenine dayalı olarak başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
İlk derece mahkemesince davanın kabulüne karar verildiği, karara karşı davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulduğu anlaşılmıştır.
İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf sebepleri ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.
Davaya ve takibe konu çekteki imzaya ve çekin diğer unsurlarına karşı davalı tarafın bir itirazı bulunmamaktadır. Yine çekin süresi içerisinde muhatap bankaya ibraz edilmemesi sebebiyle kambiyo vasfı niteliğinde olmadığı da sabittir. İhtilaf, davacının ibraz süresinden önce çekin hamili olup olmadığı, hak sahipliği için alacağın temliki belgesinin gerekip gerekmediği, davacının sebepsiz zenginleşme hükümlerine dayalı olarak davacıdan çek bedelini talep edip edemeyeceği ve ispat yükünün kimde olduğu noktalarında toplanmaktadır.
Davaya konu çek fotokopisinin incelenmesinde; keşidecisinin davalı şirket, lehtarının Adana … Kulübü Derneği olduğu, davacı …’in çeki … …’den ciro ile aldığı ve çek metninde cironun tarihinin olmadığı anlaşılmıştır.
6102 sayılı TTK’nın 793/2. Maddesinde, “Tarihsiz bir cironun, protesto veya aynı nitelikte bir belirlemeden veya ibraz süresinin geçmesinden önce yapıldığı, aksi sabit oluncaya kadar karinedir.” hükmü düzenlenmiş olup, çek üzerinde ciro tarihi bulunmadığından, davalı çekin ibraz süresinden sonra ciro edildiğini ispat etmek zorundadır. Davalı buna ilişkin bir delil sunmadığından, cironun geçersiz olduğu ve devrin alacağın temliki hükümlerine göre yapılması gerektiği itirazları yerinde görülmemiştir.
Kıymetli evrak niteliğinde olan çek bankaya ibraz edilmediği zaman son hamil, kambiyo hukukundan doğan haklarını yitirmiş ise de TTK’nın 732. maddesine dayalı olarak alacağını keşideciden talep hakkına sahiptir. Bu durumda keşideci sebepsiz zenginleşmediğini ispatlamalıdır.(Yargıtay 19. HD 2016/15157 E. 2018/1171 K., 11 HD. 2016/6742 E. 2018/772 K. vs.)
Nitekim TTK’nın 818. maddesi yollaması ile çeklerde de uygulanması gereken 732. Maddesi gereğince; zamanaşımı sebebiyle veya poliçeden doğan hakların korunması için gerekli olan işlemlerin yapılmasının ihmal edilmiş olması dolayısıyla, düzenleyenin veya kabul edenin poliçeden doğan yükümlülükleri düşmüş bile olsa, bunlar poliçenin hamiline karşı, onun zararına zenginleşmiş olabilecekleri kadar borçlu kalırlar. Sebepsiz zenginleşmeden doğan istem, muhataba, yerleşim yerli bir poliçeyi ödeyecek olan kimseye ve düzenleyen, poliçeyi başka bir kişi veya ticari işletme hesabına düzenlemiş olduğu takdirde o kişiye veya ticari işletmeye karşı da ileri sürülebilir. Poliçeden doğan borcu düşmüş olan cirantaya karşı böyle bir istem ileri sürülemez. Zamanaşımı süresi, poliçenin zamanaşımına uğradığı tarihi takip eden tarihten itibaren bir yıldır; ispat yükü, sebepsiz zenginleşmediğini iddia edene aittir.
6102 sayılı TTK’nın 732. Maddesine göre işbu davada sebepsiz zenginleşmediğini ispat yükü davalı taraftadır. Somut olayda davalı, çekin hatır çeki olduğunu, çek lehtarı Adana … Kulübü’ne hatır için verildiğini, buna ilişkin 07/02/2016 tarihli protokol olduğunu, çekten dolayı bir sorumluluğunun bulunmadığını savunmaktadır.
Dosyada fotokopisi bulunan 07/02/2016 tarihli belge incelendiğinde; davalı şirket ile dava dışı Adana … Kulübü Derneği arasında düzenlendiği, çekin … …’den hatır çeki olarak teslim alındığı, çek nedeniyle … …’in Kulübe herhangi bir yükümlülüğü ya da borcu olmadığı, çekin kullanılması halinde ödemenin Adana … Kulübü Derneği tarafından yapılacağının yazılı olduğu görülmüştür.
Sebepsiz zenginleşmediğini ispat yükü kendisinde bulunan davalı her ne kadar davaya konu çekin hatır çeki olduğunu, bu hususun 07/02/2016 tarihli protokolle sabit olduğunu savunsa da, davacının bahsi geçen belgenin tarafı olmadığı, bu nedenle davacı yönünden bir bağlayıcılığı bulunmadığı gibi çek üzerinde çekin hatır çeki olduğuna ilişkin bir kayıt da bulunmamaktadır. Davalı dayandığı delillerle çekten dolayı sebepsiz zenginleşmediğini, çek bedelini ödediğini veya ödemekten kurtulduğunu ispat edemediğinden ilk derece mahkemesince davanın kabulüne karar verilmesi doğru olmuştur.
Yukarıda açıklanan tüm bu nedenlerle; ilk derece mahkemesinin kararının usul ve yasaya uygun bulunduğu, davalının istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı, kamu düzenine aykırı bir yön tespit edilmediği anlaşıldığından davalının istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine, Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 16/03/2023 tarih, … Esas, … Karar sayılı bozma ilamına göre 492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince karar tarihi itibarıyla alınması gereken 21.517,65.TL istinaf karar harcından peşin olarak alınan 5.500,30.TL’nin mahsubu ile bakiye 16.017,35.TL’nin davalıdan alınarak hazineye irad kaydına dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.

HÜKÜM: Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere :
1)-Davalı vekilinin ilk derece mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2)-492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince karar tarihi itibarıyla alınması gereken 21.517,65.TL istinaf karar harcından peşin olarak alınan 5.500,30.TL’nin mahsubu ile bakiye 16.017,35.TL’nin davalıdan alınarak HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
3)-6100 sayılı HMK’nin 326/1 maddesi gereğince davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin davalı üzerinde BIRAKILMASINA,
4)-Yargıtay bozma ilamı gereği zorunlu olarak duruşma açıldığından Hukuk Genel Kurulu’nun 04/03/2021 tarih, … esas, … karar sayılı ilamı uyarınca taraflar lehine vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
5)-6100 sayılı HMK’nin 333. maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının kararın kesinleşmesi halinde İlk Derece Mahkemesince İADESİNE,

6)-6100 sayılı HMK’nin 359/4 maddesince karar tebliğ işlemlerinin Dairemizce YAPILMASINA,
Dair, davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı, istinaf duruşması sonucunda, kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar usulen okunup açıkça anlatıldı. 21/11/2023


Başkan

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Katip

¸e-imzalıdır