Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. ADANA BAM 9. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2023/1275 – 2023/935
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2023/1275
KARAR NO : 2023/935
KARAR TARİHİ : 30/10/2023
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
BAŞKAN : …
ÜYE : …
ÜYE : …
KATİP : …
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : MERSİN 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 13/06/2023 (Ara Karar Tarihi)
NUMARASI : … Esas (Derdest Dosya)
DAVACI :… SİGORTA ANONİM ŞİRKETİ
VEKİLİ : Av…
DAVALI : …
VEKİLİ : Av…
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 30/10/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 30/10/2023
Mersin 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 13/06/2023 tarihinde verilen … Esas sayılı ara kararı aleyhine istinaf başvurusunda bulunulmuş olup, dosya üzerinden yapılan istinaf incelemesi sonucunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ :
Davacı vekili 24/05/2023 tarihli dava dilekçesinde özetle; … plaka sayılı aracın müvekkili şirket nezdinde … numaralı Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi ile sigortalı olduğunu, … plaka sayılı aracın 12/05/2022 tarihinde karıştığı kazada …,… plaka sayılı araçların hasarına sebebiyet verdiğini, kazaya ilişkin görüntüler ve belgelerde … plaka sayılı araç sürücüsünün alkol raporunun olmadığını, söz konusu kaza nedeniyle oluşan zararlardan dolayı 96.101,00 TL müvekkili şirket tarafından ödeme yapıldığını, müvekkili şirket tarafından davalı şirkete 06/01/2023 tarihinde ihtarname gönderildiğini ancak ihtara binaen bir cevap verilmediğini, müvekkili şirket sigortalısının sorumlu olduğu olayda sürücünün alkol raporunun bulunmadığını, bu nedenle ilgili kanun hükümlerinin ihlal edildiğini ve kendisine rücu etme hakkının müvekkili şirkete doğduğunu, davalının kaza tarihi itibarıyle … plaka sayılı aracın maliki olduğunu ve müvekkili şirketin sigortalısı olduğunu, davalı aleyhine Tarsus İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatılmış ise de davalının icra takibine haksız olarak itiraz ederek takibin durmasına sebebiyet verdiğini, davalının sözleşme hükümleri ve kanun gereğince haksız ve borçlu olduğunu bildiği halde keyfi olarak takibe itiraz ettiğini ve icra takibinin kesinleşmesini önlemek isteyerek bu süreci olabildiğinde uzatarak mal varlıklarını eksiltme ve mal kaçırma ihtimali içinde olduğunu belirterek davalının taşınır ve taşınmaz malları ile üçüncü kişilerdeki hak ve alacakları üzerine ihtiyati haciz konulmasına, davalının Tarsus İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin devamına, haksız itiraz eden davalı aleyhine alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazmınatına hükmedilmesine ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ’NİN KARAR ÖZETİ :
Mersin 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 29/05/2023 tarihinde verilen … Esas sayılı ara kararı ile; davacı vekilinin davalının taşınır ve taşınmaz malları ile üçüncü kişilerdeki hak ve alacakları üzerine ihtiyati haciz konulması talebine yönelik olarak ihtiyati haciz kararı verilmesi talebinin dosya kapsamına sunulan bilgi ve belgeler kapsamında; 2004 sayılı İİK madde 257 vd. Maddelerinde belirtilen şartların, muaccel bir alacağın varlığı konusunda yaklaşık ispat koşullarının oluşmadığı ve sigortalının rücusuna ilişkin şartların yargılamayı gerektirdiği nazara alınarak dosyaya sunulan bilgi ve belgeler birlikte değerlendirildiğinde ihtiyati haciz şartlarının mevcut olmadığı göz önünde bulundurularak davacı vekilinin ihtiyati haciz konulması talebinin reddine dair karar verilmiştir.
Davacı vekilinin 13/06/2023 tarihli dilekçesinde özetle; dosyaya ibraz ettikleri kaza yeri krokisi, ölümlü/yaralanmalı trafik kazası tespit tutanağı ve ekspertiz raporu, alkol raporları, araç görüntüleri, ehliyet ve ruhsat görüntüleri ve açık kanun maddesi de göz önünde bulundurulduğunda ihtiyati haciz kararının verilmesi için yaklaşık ispatın yeterli olduğu dosya kapsamı ile sabit olduğunda ve davalının itirazı haksız, kötüniyetli ve borcun ödenmesini geciktirmeye matuf bulunduğundan davalı-borçlunun taşınır ve taşınmaz malları ile üçüncü kişilerdeki hak ve alacakları üzerine ihtiyati haciz konulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ’NİN KARAR ÖZETİ :
Mersin 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 13/06/2023 tarihinde verilen … Esas sayılı ara kararı ile; Mahkemenin 29/05/2023 tarihli ara kararıyla ihtiyati haciz talebinin reddedildiği, durum ve koşullarda değişiklik bulunmadığı, sigortacının rücusuna ilişkin şartların yargılamayı gerektirdiği, alacağın varlığı ve mauacceliyeti noktasında yaklaşık ispatın sağlanmadığından talebin reddine karar verilmiştir.
DAVACI VEKİLİ TARAFINDAN İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ;
Yerel mahkemenin ihtiyati haciz talebinin reddine ilişkin gerekçesinin yeterli ve hukuki olmaktan uzak olduğunu, belgelerden de anlaşılacağı üzere dava dışı hak sahibine davacı tarafından ödeme yapılmış ve davacının alacağı muaccel hale gelmiş olup dosyaya sunulan bilgi ve belgelerden de anlaşılacağı üzere artık yaklaşık ispat koşullarının da gerçekleştiğini ileri sürerek ilk derece mahkemesinin ihtiyati hacizin reddine ilişkin kararının kaldırılmasına ve ihtiyati haciz taleplerinin kabulüne dair karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
Mersin 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası,
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE :
Dava, hukuki niteliği itibarıyla “İtirazın İptali” (ZMMS’den Kaynaklanan Rücu) talebine ilişkin olup, istinaf konusu uyuşmalık ise ihtiyati haciz talebinin reddine ilişkin ara karardır.
Mahkemece yukarıda belirtilen gerekçelerle ihtiyati haciz talebinin reddine ilişkin karar verildiği, iş bu karara karşı ihtiyati haciz talep eden vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır.
Dairemizce istinaf incelemesi, 6100 Sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
İhtiyati haciz, İİK’nin 257. ve devamı maddelerinde düzenlenmiş olup, İİK’nin 257. maddesinde; “Rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacakları ile diğer haklarını ihtiyaten haczettirebileceği, borçlunun muayyen ikametgâhının bulunmaması veya taahhütlerinden kurtulmak maksadı ile mallarını gizlemeye, kaçırmaya veya kendisi kaçmaya hazırlanır yahut kaçar ya da bu maksatla alacaklının haklarını ihlal eden hileli işlemlerde bulunması halinde vadesi gelmemiş borçtan dolayı da ihtiyatî haciz istenebileceği,” ” 258. maddesinde; “Alacaklının alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek delilleri göstermeye mecbur olduğu, ihtiyati haciz talebinin reddi halinde alacaklının kanun yoluna başvurabileceği,” hükmüne yer verilmiş, 265. maddesinde ise ihtiyati haciz kararına karşı itiraz ve kanun yollarına başvuru düzenlenmiştir.
İİK’nin 257. maddesinde hem vadesi gelmiş hem de henüz vadesi gelmemiş para alacakları için ihtiyati haciz şartları düzenlenmiştir. Muaccel alacaklar için alacağın vadesinin gelmiş olması ve alacağın rehinle temin edilmemiş olması, müeccel (vadesi gelmemiş) alacaklar yönünden ise, borçlunun belli bir adresinin bulunmaması veya borçlunun taahhütlerinden kurtulmak amacıyla hileli işlemlerde bulunması koşullarının varlığı halinde ihtiyati haciz kararı verilebileceği öngörülmüştür.
Somut olayda; davacı trafik sigortacısı sigortalısına karşı açılan rücuen tazminat davasında alacağın temini için davalı adına kayıtlı taşınır ve taşınmazlara ihtiyati haciz konulmasını talep etmiş ise de, rücu şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, alacağın varlığı ve miktarının yargılamayı gerektirdiği, ihtiyati haciz kararı verilmesi için gerekli yaklaşık ispatın bulunmadığı anlaşılarak ilk derece mahkemesince verilen kararın usul ve yasaya uygun olduğu anlaşılmıştır.
Yukarıda açıklanan sebeplerle, ilk derece mahkemesinin ihtiyati hacize ilişkin verdiği ret kararının usul ve yasaya uygun olduğu anlaşıldığından davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere :
1)-Mersin 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı 13/06/2023 tarihli ara kararı usul ve yasaya uygun bulunduğundan istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nin 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2)-492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 269,85.TL maktu istinaf karar harcından peşin alınan 179,90.TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 89,95.TL maktu istinaf karar harcının davacıdan alınarak HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
3)-6100 sayılı HMK’nin 326/1 maddesi gereğince davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde BIRAKILMASINA,
4)-6100 sayılı HMK’nin 333. maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının kararın kesinleşmesi halinde İlk Derece Mahkemesince taraflara İADESİNE,
5)-6100 sayılı HMK’nin 330. Maddesi gereğince inceleme duruşmasız yapıldığından vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
6)-6100 sayılı HMK’nin 7035 sayılı yasanın 30. maddesiyle değişik 359/3 maddesi gereğince kararın kesin olması nedeniyle İlk Derece Mahkemesince taraf vekillerine TEBLİĞİNE,
Dair, 6100 Sayılı HMK’nin 353/1-b-1 maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 6100 Sayılı HMK’nin 362/1-f maddesi gereğince kesin olarak 30/10/2023 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Başkan
¸e-imzalıdır
Üye
¸e-imzalıdır
Üye
¸e-imzalıdır
Katip
¸e-imzalıdır