Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2023/1097 E. 2023/1083 K. 21.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA BAM 9. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2023/1097
KARAR NO : 2023/1083
KARAR TARİHİ : 21/11/2023

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ADANA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 21/02/2019
NUMARASI : … Esas, … Karar
DAVACI : … …
VEKİLLERİ : Av. …
Av. …:
DAVALI :…
VEKİLİ : Av. …
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali (Bayilik Sözleşmesinden Kaynaklanan)

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 21/11/2023
YAZIM TARİHİ : 21/11/2023

Dairemizin 15/06/2021 tarih ve … Esas ve … Karar sayılı kararının Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 22/06/2023 tarih ve … Esas, … Karar sayılı ilamı ile bozulmasına karar verilmesi sebebi ile duruşma açılarak yapılan istinaf yargılaması sonunda;
DAVACININ İDDİALARININ ÖZETİ :
Davacı vekili, taraflar arasında bayilik sözleşmesi bulunduğunu, davalının, müvekkili firmanın bayisi olduğunu, davalının haksız olarak bayilik sözleşmesinin tek taraflı olarak sözleşmenin 6. ve 11. maddelerini fesh ettiğini, yapılan fesih işleminin yasal olmadığını, müvekkili tarafından harcanan tabela bedelleri için 37.524,00.TL alacak hakkının doğduğunu, ayrıca davalının hiçbir şekilde izin almaksızın yapıldığı iddia edilen harcamalara ilişkin faturaları ibraz edilmeyen ve bayii katkısı ödenmeyen reklamlardan dolayı cari hesaptan düşülen 76.876,33.TL alacağının talep edildiğini, ayrıca mal satımından doğan 49.092,06.TL bakiye alacağının eklendiğinde toplam 163.492,39.TL olduğundan bahisle Adana 11. İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, davalının haksız itirazı üzerine takibin durduğunu belirterek itirazın iptaline, takibin kaldığı yerden devamına ve %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

DAVALININ SAVUNMALARININ ÖZETİ :
Davalı vekili, müvekkilinin bugüne kadar sözleşme hükümlerine uygun olarak hareket ettiğini, sözleşmeden doğan tüm yükümlülüklerini yerine getirdiğini, ancak davacı tarafın verilen siparişleri gününde teslim etmediğini, siparişlerin gününde teslim edilmemesi nedeni ile müvekkilinin müşteri kaybına uğradığını, davacı şirketin devamlı suretle sözleşmenin 6.maddesine aykırı olarak hareket ettiğini, davacı şirketçe 15 iş günü içerisinde teslim edilmesi gerekirken verilen siparişlerin ya hiç teslim edilmediğini ya da 15 iş günü geçtikten sonra teslim edildiğini, bu durumda müvekkilinin zor durumda bırakıldığını, sözleşmede fesih halinde harcanan tabela bedellerinin geri istenebileceğine yönelik bir madde bulunduğunu, müvekkilinin davacıya herhangi bir borcunun bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ :
Yerel mahkemece verilen karar ile; ” taraflar arasında davacı üretici tarafından Lesa markası adı altında üretilen ürünlerin davalı tarafından satışı konusunda 03/03/2015 tarihli bayilik sözleşmesi düzenlendiği, taraflar arasındaki sözleşmede davalı bayinin işyerine tabela giderlerinin bayi tarafından karşılanacağının öngörüldüğü ve davacının tabela giderlerinin kendisi tarafından karşılandığına ilişkin başkaca bir delil ibraz etmediği, davacı tarafın takip talebinde kendi düzenlediği cari hesap ekstresine dayandığı, tarafların karşılıklı mutabakatını içermeyen cari hesap ekstresinin tek başına delil niteliğinin bulunmadığı, cari hesap ekstresinin delil kabul edilebilmesi için tarafların ticari defter ve kayıtları ile birbirini teyit etmesi gerektiği, davacı şirketin defterlerinde davalıdan takip tarihi itibariyle 1.026,25.TL alacaklı olduğu tespit edilmiş ise de davacı defterinin sahibi lehine delil niteliği taşımadığı, toplanan deliller ve tanık beyanları dikkate alındığında davacı tarafından sözleşmede üstlenilen mal teslimi yükümlülüğünün yine sözleşmede belirtilen sürelerde yerine getirilmemesi nedeniyle davalının sözleşmeyi feshetmesinin sözleşmenin 11.maddesi hükmüne göre haklı fesih niteliğinde olduğu, bu itibarla davacı tarafın ticari kayıtları ile uyumlu olmayan ve tarafların karşılıklı mutabakatını içermeyen cari hesap ekstresine dayanan alışveriş cari hesap bakiyesi, tabela cari hesap bakiyesi ve reklam cari hesap bakiyesi alacaklarının mevcudiyetini ispat edemediği anlaşılmakla davacının davasının reddine, taraflar arasındaki uyuşmazlık konusu 163.492,39.TL alacağın ürün bedelinden kaynaklanan 49.092,06.TL’lik kısmı bakımından davacı tarafça alacaklı olunmadığı halde takip konusu edilmesinde davacı kötüniyetli kabul edilerek bu tutarın %20’si oranına karşılık gelen 9.818,41.TL kötüniyet tazminatının davacıdan alınarak davalıya verilmesine, taraflar arasındaki reklam ve tabela bedeline dayanan uyuşmazlık konusu alacak likit ve davacı takibinde haksız bulunmuş ise de bu kısım bakımından davacının takibinde kötüniyetli olduğuna ilişkin herhangi bir delil bulunmadığından davalı tarafın fazlaya ilişkin kötüniyet tazminatı talebinin reddine” şeklinde karar verilmiştir.
DAVACI TARAFINDAN İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı vekili tarafından verilen istinaf dilekçesi ile; davalının defterlerinin ibrazı sağlanmadığını, davalının gerek mail dökümlerinde ve gerekse ihtarnamelerindeki beyanları hiçbir şekilde dikkate alınmadığını, her iki bilirkişi raporunda da davalının defterlerinin incelenmesi gerektiği belirtilmiş ise de ilk derece mahkemesince bu hususun değerlendirilmediğini, bilirkişi raporlarında defterlerdeki ve cari hesaplarındaki rakam olan 757.716,23.TL iken önceki bilirkişinin 366.603,26.TL şeklinde bir rakam ile raporlama yapmış olmasının iyi niyetle bağdaştırmadıklarını, bu şekilde defterlerin nizami tutulmadığı yönünde bir algı oluşturulduğunu, tüm faturaların defterlere işlendiğini, eksik veya hatalı bir fatura bulunmadığını, defterlerini ibraz etmeyen ve bayilik sözleşmesi sonlandırılmadan yeni bir sözleşme ile 3. kişilerle anlaşan davalının haklı olmasının düşünülemeyeceğini, sözleşmenin 6. Maddesinde siparişlerin ne şekilde yapılacağının yazıldığını, davalının bu siparişlerini verdiğini ve bunların da müvekkili tarafından yerine getirilmediğini ispatlaması gerektiğini, sözleşmenin haklı olarak fesih edecek kişinin müvekkili olduğunu, müvekkilinin onay alınmaksızın yaptırılan reklam nedeniyle cari hesaptan düşülen harcamaların iadesinin istenmesi yönünden haklı olduğunu belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep ve beyan etmiştir.
DAVALI TARAFINDAN İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davalı vekili tarafından verilen istinaf dilekçesi ile; kötü niyet tazminatının takibe konu tüm alacak üzerinden hesaplanması gerektiğini, ilk derece mahkemesi davacının kötü niyetli olduğuna dair delil sunmadıklarından fazlaya ilişkin kötü niyet tazminatının reddi kararı verilmiş ise de, alacak likit olduğunu, 08/08/2015 tarihli ibranameye göre davacının müvekkilden alacağı olmadığı sabit iken davacının ibraname tarihi sonrasında 26/10/2015 tarihinde takip yapmasının kötü niyetli olduğunu belirterek, ilk derece mahkemesi kararının reddedilen kötü niyet tazminatı yönünden kaldırılmasını talep ve beyan etmiştir.
İlk derece mahkemesince davanın reddine dair verilen karara karşı taraf vekilleri tarafından yapılan istinaf başvurusu üzerine Dairemizce 15/06/2021 tarih, … Esas, … Karar sayılı karar ile, dava konusu sözleşmenin, davalı tarafından haklı bir neden olmaksızın feshedildiği, davacının, sözleşmenin haksız feshi nedeniyle davalıdan, 37.524,00.TL tabela ve 76.876,13.TL reklam katkı payı ile 08/08/2015 tarihinden sonraki döneme ilişkin ödenmeyen 44.862,72.TL fatura bedeli olmak üzere toplam 159.262,85.TL ile 314,16.TL işlemiş faizden oluşan toplam 159.577,01.TL’ nı talep edebileceği, ancak, alacağın varlığı, miktarı ve istenebilirliği, taraflar arasındaki sözleşmenin feshinin ve 08/08/2015 tarihli protokolün yorumlanmasını gerektirdiğinden, likit bir alacaktan söz edilemeyeceği, bu nedenle davacının icra inkar tazminatının koşulları oluşmadığı gibi, red edilen kısım yönünden davacı takipte haksız olsa da kötüniyetli olduğu ispatlanamadığından, davalının davacı aleyhine kötüniyet tazminatına hükmedilmesi talebinin de reddine karar verilmesi gerektiği anlaşılarak davalı vekilinin İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine, davacı vekilinin İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun kabulüne, Adana 1.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 21/02/2019 tarih ve … Esas, … Karar sayılı kararının kaldırılmasına, 2004 sayılı İİK nun 67. maddesi gereğince davacı-alacaklının davasının kısmen kabulüne, Adana 11. İcra Dairesi’nin … sayılı dosyasında davalı-borçlunun 159.262,85.TL asıl alacak ve 314,16.TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 159.577,01.TL yönünden yapmış olduğu itirazın iptaline, takibin 159.577,01.TL üzerinden devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine ve davacının icra inkar tazminatına hükmedilmesi talebi ile davalının kötüniyet tazminatına yönelik taleplerinin yasal koşulları oluşmadığından reddine dair dairemiz kararına karşı davalı vekilince temyiz kanun yoluna başvurulduğu, Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 22/06/2023 tarih, … Esas, … Karar sayılı ilamı ile, “… Dosya kapsamında tarafların kabulünde olan 08.08.2015 tarihli ibranameye göre, davalı 31.07.2015 tarihi itibariyle ibra edilmiştir. 31.08.2018 tarihli İlk Derece Mahkemesi bilirkişi raporunda hesaplandığı üzere 31.07.2015 tarihinden sonraki fiş tarihli davacı defterine kayıtlı satışların 56.615,08 TL, yine davacı defterlerinde kayıtlı aynı dönem itibariyle davalının yaptığı ödemelerin ise 55.588,83 TL olduğu; hesaplama neticesinde davalının 1.026,25 TL borcu bulunduğu tespit edilmiştir.

Tarafların 31.07.2015 tarihi itibariyle hesaplarda mutabık kaldıkları ve davacının bu tarih itibariyle davalıdan alacağının kalmadığının ibranameden anlaşıldığı gözetilerek davalının, ibralaşılan tarihten sonra meydana gelen alacak miktarı kadar sorumlu tutulması gerekirken, 31.07.2015 tarihinden önce davacı cari hesabından düşümü yapılan reklam katkı payı ve yine aynı tarihten önceki fatura tarihli tabela bedelinin davacı alacağına dahil edilmesi ve buna bağlı olarak sonuca ulaşılması doğru olmamıştır…” denilmek suretiyle dairemiz kararının bozulmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Dairemizce, Yargıtay bozma ilamı ve duruşma günü taraflara tebliğ edilmiş, Yargıtay bozma ilamına uyularak yargılama yapılmıştır.
DELİLLER :
Taraf vekillerinin beyan ve dilekçeleri, bilirkişi raporları, Adana 11.İcra Dairesi’nin … sayılı dosyası, Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 22/06/2023 tarih, … Esas, … Karar sayılı bozma ilamı ile ve tüm dosya kapsamı.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE :
Dava, cari hesaptan kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla başlatılmış icra takibine yapılan itirazın iptali talebine yöneliktir.
Davacı tarafından, taraflar arasında imzalanan 03/03/2015 tarihli Bayilik Sözleşmesinin, sipariş edilen ürünlerin teslim edilmediği veya geç teslim edildiği gerekçesiyle davalı bayi tarafından haksız olarak feshedildiği belirtilerek, davalı için harcanan 37.524,00.TL tabela gideri, davalının izin almaksızın yapıldığı iddia edilen, faturaları ibraz edilmeyen ve bayii katkısı ödenmeyen reklamlardan dolayı cari hesaptan düşülen 76.876,33.TL reklam katkısı gideri ile mal satımından kaynaklanan 49.092,06.TL bakiye alacaktan oluşan toplam 163.492,39.TL’nın davalıdan tahsili için başlatılan icra takibine yapılan itirazın haksız olduğu iddia edilmiş, davalı ise, davacının, sözleşmenin 6.maddesi gereği 15 gün içerisinde teslim etmesi gereken siparişleri ya hiç teslim etmediğini, ya da geç teslim edilerek müşterilere karşı zor durumda bırakıldığını, bu nedenle sözleşmenin haklı olarak feshedildiğini, sözleşmede fesih halinde tabela giderlerinin istenebileceğine dair hüküm bulunmadığını, 08/08/2015 tarihinde tarafların hesabı kapattıklarını, buna ilişkin düzenlenen belgede, davacının alacağı bulunmadığını kabul ettiğini, bu tarihten sonra ise davacının alacaklı olduğunu ispatlaması gerektiğini savunmuştur.
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 22/06/2023 tarih, … Esas, … Karar sayılı bozma ilamı ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; taraflar arasında 08.08.2015 tarihli ibraname bulunduğu, bu ibranamenin iki tarafında kabulünde olduğu, bu ibraname içeriğine göre davalı tarafın 31.07.2015 tarihi itibariyle ibra edildiği görülmüştür.İlk derece mahkemesi 31.08.2018 tarihli bilirkişi raporunda hesaplandığı üzere 31.07.2015 tarihinden sonraki fiş tarihli davacı defterine kayıtlı satışların 56.615,08 TL, yine davacı defterlerinde kayıtlı aynı dönem itibariyle davalının yaptığı ödemelerin ise 55.588,83 TL olduğu ve hesaplama neticesinde davalının 1.026,25 TL borcu bulunduğu tespit edilmiştir.Tarafların 31.07.2015 tarihi itibariyle hesaplarda mutabık kaldıkları ve davacının bu tarih itibariyle davalıdan alacağının kalmadığının ibranameden anlaşıldığı, davalının, ibralaşılan tarihten sonra meydana gelen alacak miktarı olan 1.026,25 TL tutarında davacıya borçlu bulunduğu görülerek davacının davasının kısmen kabul kısmen reddi ile, Adana 11. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasında davalının 1.026,25 TL asıl alacak ve hesaplanan 27,84 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 1.054,09 TL yönünden yapmış olduğu itirazın iptaline, takibin 1.054,09 TL üzerinden devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, kabulüne karar verilen alacak faturaya dayalı likit bir alacak olduğundan 1.054,09.TL’nin %20’si olan 210,81.TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacının takipte kötüniyetli olduğu ispatlanamadığından şartlar oluşmadığından davalının kötüniyet tazminatı talebinin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere :
1-Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 22/06/2023 tarih ve … Esas, … Karar sayılı bozma ilamına uyulmak suretiyle HMK’nin 356. maddesi uyarınca yapılan yargılama sonucunda, esasa ilişkin aşağıdaki şekilde YENİ HÜKÜM TESİSİNE,
2-)Davacının davasının KISMEN KABUL KISMEN REDDİ ile,
3)Adana 11. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasında davalının 1.026,25 TL asıl alacak ve 27,84 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 1.054,09 TL yönünden yapmış olduğu İTİRAZIN İPTALİNE, takibin 1.054,09 TL üzerinden DEVAMINA,
4)Fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
5)Kabulüne karar verilen alacak faturaya dayalı likit bir alacak olduğundan 1.054,09.TL’nin %20’si olan 210,81.TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6)Yasal koşulları oluşmadığından davalının kötüniyet tazminatı talebinin REDDİNE,
7-492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 269,85.TL karar ve ilam harcının peşin alınan 1.958,21.TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye 1.688,36.TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE
8-Dairemizin 02/12/2021 tarih ve … Esas, … Karar, 2021/84 Harç nolu Harç Tahsil Müzekkeresinin İPTALİNE,
Harç tahsil edilmiş ise karar kesinleştiğinde ve talep halinde davalıya İADESİNE,
9-Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 29,20.TL başvurma harcı ile mahsup edilen 269,85.TL peşin harcın toplamı olan 299,05.TL’nin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
10-Davacı tarafından yapılan 228,00.TL tebligat gideri, 18,00.TL müzekkere gideri, 201,50. TL posta gider, 1500,00.TL bilirkişi gideri olmak üzere toplam 1.947,5.TL yargılama giderinin kabul/red oranına göre hesaplanan 12,55.TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
Kalan yargılama giderinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
11-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. uyarınca kabul edilen dava değeri üzerinden hesaplanan 1.054,09.TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,,
12-Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. uyarınca red edilen dava değeri üzerinden hesaplanan 25.990,13.TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
İstinaf yargılaması yönünden;
1-a)492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden davacıdan alınan 44,40.TL istinaf karar harcının kararın kesinleşmesi ile talep halinde davacıya İADESİNE,
b)6100 sayılı HMK’nin 326/1 maddesi gereğince davacı tarafından yapılan 121,30.TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı, 160,00.TL tebligat gideri, 106,00.TL posta gideri, 1.500,00.TL bilirkişi gideri olmak üzere toplam 1.887,30.TL istinaf yargılama giderlerinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
2-a)492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 269,85.TL karar ve ilam harcından peşin alınan 44,40.TL istinaf karar harcının mahsubu ile bakiye 225,45.TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
b)492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince davalı tarafından yatırılan 2.726,00.TL temyiz karar harcının kararın kesinleşmesi ile talep halinde davalıya İADESİNE,
c)6100 sayılı HMK’nin 326/1 maddesi gereğince davalı tarafından yapılan 121,30.TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı, 292,10. TL temyiz yoluna başvurma harcı, 56,00.TL tebligat gideri, 115,00.TL posta gideri olmak üzere toplam 584,40.TL istinaf yargılama giderlerinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
3-6100 sayılı HMK’nin 330. maddesi gereğince davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden müktesep haklar da dikkate alınarak AAÜT 17/c maddesi gereğince 4.080,00.TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
4-6100 Sayılı HMK’nin 333. maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde taraflara İADESİNE,
5-6100 sayılı HMK’nin 359/4 maddesince karar tebliğ işlemlerinin Dairemizce yapılmasına,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, istinaf duruşması sonucunda, kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar usulen okunup açıkça anlatıldı. 21/11/2023


Başkan


Üye


Üye


Katip