Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2023/1096 E. 2023/1182 K. 04.12.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA BAM 9. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2023/1048
KARAR NO : 2023/1183
KARAR TARİHİ : 04/12/2023

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : MERSİN 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 17/03/2023
NUMARASI : … Esas, … Karar

DAVACI : … –
VEKİLİ : Av. …,
DAVALI : … –
DAVANIN KONUSU : İhtiyati Haciz

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 04/12/2023
YAZIM TARİHİ : 04/12/2023

Mersin 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas ve … karar sayılı kararı aleyhine istinaf başvurusunda bulunulmuş olup, dosya üzerinde yapılan istinaf incelemesi sonucunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin 16/08/2022 ilk fatura tarihi itibariyle, borçlu firmanın yük taşıma işlerinin organizasyonun yapılması hususunda anlaştığını, borçlu taraf ile müvekkili şirket arasındaki ticari ilişkinin hizmet ilişkisi niteliğinde olduğunu, müvekkili şirketin üzerine düşen sorumluluklarını eksiksiz bir şekilde yerine getirmiş olmasına rağmen, borçlu firmanın tarafına kesilen ve itiraz edilmeyen, muhasebe kayıtlarına da işli faturalar için kısmi ödeme yaptığını, ancak müvekkili şirketin bakiye alacağının kaldığını, müvekkili şirketin kesmiş olduğu toplamda 33 adet faturadan kalan bakiye alacağının 306.000.USD (Amerikan Doları) olduğunu, müvekkili şirketin cari alacağının tahsili amacı ile borçlu şirkete 14/03/2023 tarihinde ihtarname gönderildiğini, ancak borçlunun hiçbir surette ödeme yapmadığını, borçlu tarafın kesilen faturalar ile ilişikli olarak kısmi ödemeler yaptığını, borçlu tarafın, müvekkili şirkete faturalı alacaklar için ödeme yapmış olmasının aralarındaki ticari ilişkiyi kanıtlar nitelikte olduğunu, ayrıca müvekkili şirketin merkezinin Mersin’de bulunduğunu, bu sebeple fatura alacağına ilişkin açılacak olan takip ve davalarda Mersin İcra Daireleri ve Mahkemeleri’nin de yetkili olduğunu belirterek, 306.000,00.USD’nin fiili ödeme günü itibariyle TL karşılığı olarak borçlu bulunan … Tarım Ürünleri Ve Taşımacılık İth. Ve İhr. Tic. Ltd. Şti.’nin borca yetecek miktarda menkul ve gayrimenkulleri ile 3. şahıslardaki hak ve alacaklarının uygun bir teminat karşılığı ihtiyaten haczine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ’NİN KARAR ÖZETİ :
İlk Derece Mahkemesi kararında özetle; ihtiyati haciz talep eden alacaklının dayandığı e- faturalarının deniz navlunu bedeline ilişkin olup, faturanın her zaman tek taraflı olarak düzenlenmesinin mümkün bulunduğu, taraflar arasında düzenlenen varsa taşıma sözleşmesi veya deniz navlunu alacağına ilişkin başka belge sunulmaması ve faturada karşı tarafın imzasının yer almaması nedeniyle e-faturalarının tek başına taraflar arasında sözleşme ilişkisinin ispat için yaklaşık olarak yeterli olmadığı, e-faturalara dayalı alacağın varlığı, muacceliyeti ve ödenip ödenmediği hususunda yaklaşık kanaat oluşmadığı, bu hususların yargılamayı gerektirdiği gerekçesi ile ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiştir.
DAVACI TARAFINDAN İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin 16/08/2022 ilk fatura tarihi itibariyle, borçlu firmanın yük taşıma işlerinin organizasyonun yapılması hususunda anlaştığını, borçlu taraf ile müvekkili şirket arasındaki ticari ilişkinin hizmet niteliğinde olduğunu, mal alım satımı, teslimi, mala karşılık bedel ödenmesi gibi durumların söz konusu olmadığından irsaliye veya teslime ilişkin belgelerin düzenlenmesinin ticari ilişki çerçevesinde mümkün olmadığını, taraflar arasında şifahi bir sözleşme kurulduğunu, bu hususun kanıtı olarak ihtiyati haciz talep edilirken ekte sunulan banka dekontları olduğunu, taraflar arasında bir sözleşmenin varlığına karine olarak, borçlu tarafından alacaklıya yapılan kısmi ödemelerin varlığının önemli olduğunu, müvekkili şirketin yaptığı işin yük taşıma organizasyonluğu olarak ifade edildiğini, davalı tarafın malların taşınması için gerekli organizasyonu sağlayacağını, davalı şirket için tedarikçilerle çalıştığını, müvekkili şirketin, tedarikçi firmalara, davalı şirketin taşıma işleri için kestiği faturaların sunulduğunu, taraflar arasındaki hukuki ilişkiye ispat niteliğinde olan bu faturaların delil niteliğinin bulunduğunu, konşimento düzenlenmiş olmasının müvekkili şirketin taşımacılık organizasyonu görevini eksiksiz olarak yerine getirdiğini, davalının ihtiyati haciz talebine konu faturaları ticari defterlerine işlemiş ve iş bu faturaya karşı kanunda öngörülen 8 günlük itiraz süresi içerisinde hiçbir itirazda bulunmadığını ve fatura içeriğini kabul ettiğini, müvekkili şirketin kesmiş olduğu toplamda 33 faturadan kalan bakiye alacağının 306.000.USD olduğunu, müvekkili şirketin cari alacağının tahsili amacı ile borçlu şirkete 14/03/2023 tarihinde ihtarname gönderildiğini buna rağmen borçlu şirketin müvekkiline ödeme yapmadığını belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
Taraf vekillerinin beyan ve dilekçeleri ve tüm dosya kapsamı
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE :
Talep, ihtiyati haciz talebinin reddine dair verilen kararın kaldırılması istemine ilişkindir.
İhtiyati haciz isteyen tarafından, aleyhine ihtiyati haciz talep edilene karşı faturadan kaynaklı bakiye alacağa dayalı olarak ihtiyati haciz talep edildiği, ilk derece mahkemesince talebin reddine karar verildiği ve iş bu karara karşı ihtiyati haciz isteyen vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır.
İstinaf incelemesi, HMK’nin 355. maddesi gereğince istinaf sebepleri ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılmıştır.
İhtiyati haciz, İİK’nin 257. ve devamı maddelerinde düzenlenmiş olup, İİK’nin 257. maddesinde; “Rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacakları ile diğer haklarını ihtiyaten haczettirebileceği, borçlunun muayyen ikametgâhının bulunmaması veya taahhütlerinden kurtulmak maksadı ile mallarını gizlemeye, kaçırmaya veya kendisi kaçmaya hazırlanır yahut kaçar ya da bu maksatla alacaklının haklarını ihlal eden hileli işlemlerde bulunması halinde vadesi gelmemiş borçtan dolayı da ihtiyatî haciz istenebileceği,” 258. maddesinde; “Alacaklının alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek delilleri göstermeğe mecbur olduğu, ihtiyati haciz talebinin reddi halinde alacaklının kanun yoluna başvurabileceği,” hükmüne yer verilmiş, 265.maddesinde ise ihtiyati haciz kararına karşı itiraz ve kanun yollarına başvuru düzenlenmiştir.
Somut olayda ihtiyati haciz talep edenin, talep tarihi itibariyle karşı taraftan alacaklı olup olmadığı ve varsa alacak miktarı yargılamayı gerektirdiğinden, bu aşamada ihtiyati haciz için aranan yaklaşık ispat şartının gerçekleşmediği, ilk derece mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu anlaşılmakla istinaf talebinin reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere :
1-6100 sayılı HMK’nin 353/1-b.1 maddesi gereğince davacı vekilinin İlk Derece Mahkemesi’nin kararına ilişkin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2- 492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 269,85.TL maktu istinaf karar harcından peşin alınan 179,90.TL’nin mahsubu ile bakiye 89,95.TL istinaf karar harcının davacıdan alınarak HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
3-6100 sayılı HMK’nin 326/1 maddesi gereğince istinaf başvurusu nedeniyle davacı tarafından yapılan harcamaların kendi üzerine BIRAKILMASINA,
4-6100 sayılı HMK’nin 333. maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının İlk Derece Mahkemesince İADESİNE,
5-6100 sayılı HMK’nin 330. maddesi gereğince inceleme dosya üzerinden yapıldığından talep eden lehine vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
6)-6100 sayılı HMK’nin 7035 sayılı yasanın 30. maddesiyle değişik 359/3 maddesi gereğince kararın kesin olması nedeniyle ilk derece mahkemesince taraf vekillerine tebliğine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 6100 sayılı HMK’nin 362/1-a maddesi gereğince dava değerinin karar tarihi itibariyle temyiz kesinlik sınırı olan 238.730,00.TL’nin altında kalması nedeniyle 04/12/2023 tarihinde KESİN olmak üzere oy birliği ile karar verildi.


Başkan

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Katip

¸e-imzalıdır