Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2023/104 E. 2023/215 K. 10.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA BAM 9. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2023/104
KARAR NO : 2023/215
KARAR TARİHİ : 10/05/2023

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ADANA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 05/10/2022
NUMARASI : 2018/… ESAS-2022/… KARAR
DAVACI : … – T.C.No: … –
VEKİLİ : Av. … –
DAVALI : … ENERJİ VE TEKNOLOJİLERİ SANAYİ VE TİCARET A.Ş. –
VEKİLİ : Av. … –
DAVA : Şirket Tasfiyesi
İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 10/05/2023
YAZIM TARİHİ : …

Adana 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 05/10/2022 tarih, 2018/… Esas, 2022/… Karar sayılı kararı aleyhine istinaf başvurusunda bulunulmuş olup, dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonucu;
GEREKÇE :
Dava “Şirket Tasfiyesi” talebine ilişkindir.
Davacı vekili dava dilekçesi ile müvekkilinin 26/01/2012 tarihinde …. Bünyesindeki … Kampüsünde faaliyet göstermek üzere … Enerji ve Teknolojileri San. Ve Tic. Ltd. Şti.’ni kurduğunu, şirket ilk kurulduğunda müvekkilinin %80 paya, diğer ortağı kayınbabasının ise %20 paya sahip olduğunu, 06/12/2012 tarihinde ise kayınbabasının şirketteki paylarının tamamını oğlu …’a devrederek ortaklıktan çıktığını, müvekkilinin Yönetim Kurulu üyeliğinden ayrılması ile proje üretmesinin imkansız veya karsız hale geleceğini, şirketin son zamanlarda tüm personelini de iştem çıkarmaya başlamasıyla şirketin ana sözleşmesindeki amaçlarını gerçekleştirmeye elverişsiz hale geleceğini, ayrıca şirket ana sözleşmesine göre şirketin iki üyeden müteşekkil Yönetim Kurulu ile temsil edilmek zorunda olduğunu, müvekkilinin istifası ile Yönetim Kurulunun tek üyeye düştüğünü ve şirketin organsız kaldığını, bu nedenle şirketin Genel Kurul çağrısı da yapamadığını belirterek, davalı şirketin TTK’nun 531.maddesi uyarınca fesih ve tasfiyesine ve şirkete tasfiye memuru atanmasına, aksi takdirde müvekkilinin ortaklıktan haklı nedenle çıkmasına izin verilmesine, şirkete tedbiren kayyım atanmasına, ayrıca banka hesaplarında olması gereken nakit 1.650.000 USD tutarındaki paranın %10 kısmının şirkete bırakılarak tasarrufun önlenmesi hususunda tedbir kararı verilmesini talep ve dava etmiştir.
İlk Derece Mahkemesi tarafından 05/10/2022 tarih ve 2018/… Esas, 2022/… Karar sayılı kararı ile davanın kabulü ile … Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün … sicil numarasında kayıtlı bulunan davalı …’nin fesih ve tasfiyesine, tasfiye memuru olarak … T.C. Kimlik nolu …’ün atanmasına karar verildiği, karara karşı davacı ve davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır.
Dava istinaf aşamasında iken davacı vekili tarafından İlk Derece Mahkemesine verilen dilekçe ile davalılar ile sulh olduklarını, davadan feragat ettiklerini, yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin bulunmadığını bildirmiştir. Davalı vekili tarafından İlk Derece Mahkemesine verilen 03.04.2023 tarihli dilekçe ile davacı ile anlaşmaya vardıklarını ve davacının davadan feragatini kabul ettiklerini, davacının davadan feragat etmesi üzerine vekalet ücreti ve yargılama gideri taleplerinin olmadığını beyan etmiştir.
Davacı vekili ve davalı vekilinin vekaletnamelerinde feragat yetkilerinin bulunduğu anlaşılmıştır.
Feragat, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 307. maddesinde, davacının talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesi olarak tanımlanmış; 310. maddesinde ise hükmün kesinleşmesinden önceki herhangi bir aşamada davadan feragat edilebileceği açıklanmıştır.
Hiçbir kimse kendi lehine olan bir davayı açmaya zorlanamayacağı gibi, davacı da açmış olduğu bir davayı sonuna kadar takip etmeye zorlanamaz. Usul hukukumuzda kural olarak hüküm kesinleşinceye kadar her davadan feragat edilebilir ve bir usul hukuku kavramı olarak davadan feragatin açık, kesin ve koşulsuz olması, yasa gereğidir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 309. maddesi aynen; “(1) Feragat ve kabul, dilekçeyle veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılır. (2) Feragat ve kabulün hüküm ifade etmesi, karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine bağlı değildir. (3) Kısmen feragat veya kabulde, feragat edilen veya kabul edilen kısmın, dilekçede yahut tutanakta açıkça gösterilmesi gerekir. (4) Feragat ve kabul, kayıtsız ve şartsız olmalıdır” şeklindedir.
Davaya son veren taraf işlemlerinden biri olan feragat davacının mahkemeye karşı yapacağı tek taraflı bir irade beyanı ile olur. Feragatin geçerliliği için bunun davalı ve mahkeme tarafından kabul edilmesine gerek yoktur. Davacının davasından feragat etmesi ile dava konusu uyuşmazlık sona erer. Bu nedenle mahkeme henüz feragat nedeniyle davanın reddine karar vermemiş olsa bile, davacı feragatten dönemez; feragati ile bağlıdır.(HGK.’nın19/02/2019 tarih ve 2015/21-1114 Esas-2019/164 Karar, HGK.’nın 11/04/2019 tarih ve 2018/12-1004 Esas-2019/433 Karar)
Somut olay bakımından, davacı vekili dosya istinaf aşamasında iken İlk Derece Mahkemesine sunulan dilekçe ile davadan feragat ettiklerini bildirdiğinden, bu beyan çerçevesinde işlem yapılması zorunludur.
Hükümden sonra ortaya çıkan ve istinaf incelenmesine usulen engel oluşturan bu durumun “Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari İşleri ve Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin”, “Karar Verilmiş Dosyalara İlişkin İşlemler” başlıklı 215/1 maddesinde düzenlenen “Hükmün kesinleşmesinden önce davadan feragat, davayı kabul veya sulh hâlinde, hâkim dosya üzerinden bu konuda ek karar verir. Taraflarca kanun yoluna başvurulmuş olsa dahi sırf bu nedenlerle dosya istinaf veya temyiz incelemesine gönderilmez.” hükmü gereğince davadan feragatin dosyanın istinaf aşamasında ve Dairemizde iken yapılması nedeniyle ilk derece mahkemesince karar verilmesi mümkün bulunmadığından 6100 sayılı HMK.’nın 307. maddesi delaletiyle 353. maddesi kapsamında Dairemizce değerlendirilip karara bağlanması gerekmektedir.
Bu nedenle, davacı vekili ve davalı vekilinin istinaf başvurusunun konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın 6100 sayılı HMK.’nın 307. maddesi gereğince feragat nedeni ile reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere :
1-Davacı vekilinin ve davalı vekilinin ilk derece mahkemesine ilişkin istinaf başvurusunun davadan feragat nedeniyle konusuz kaldığından KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-6100 sayılı HMK.’nın 355. maddesi gereğince Adana 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 05/10/2022 tarih, 2018/… Esas, 2022/… Karar sayılı KARARININ RES’EN KALDIRILMASINA,
3-6100 sayılı HMK.’nın 307. maddesi gereğince davanın FERAGAT NEDENİYLE REDDİNE,
4-492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 179,90.TL karar ve ilam harcından peşin olarak yatırılan 35,90.TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 144,00.TL’nin davacıdan alınarak HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
5- Adana 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 09/01/2023 tarih, 2018/… Esas, 2022/… Karar, 2023/… Harç nolu, Harç Tahsil Müzekkeresinin İPTALİNE,
Harç tahsil edilmiş ise kararın kesinleşmesi ile talep halinde davalıya İADESİNE,
6-Adana 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 14/02/2020 tarih, 2018/… Esas sayılı ara kararı ile verilen tüm TEDBİRLERİN KALDIRILMASINA,
Tedbirin Kaldırılmasına ilişkin tüm işlemlerin İlk Derece Mahkemesince YAPILMASINA,
7-6100 sayılı HMK’nın 326/1. maddesi gereğince davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
8-6100 sayılı HMK’nın 330. maddesi gereğince davalı vekili tarafından yargılama gideri ve vekalet ücreti talep edilmediğinden davalı lehine yargılama gideri ve vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
İstinaf incelemesi yönünden;
1-a)492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 179,90.TL istinaf karar harcından peşin olarak alınan 161,40.TL istinaf karar harcının mahsubu ile bakiye 18,50.TL harcın davacıdan alınarak HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
b)492 sayılı Harçlar Kanunu istinaf eden davalıdan alınan 80,70.TL istinaf karar harcının kararın kesinleşmesi ile talep halinde davalıya İADESİNE,
2-6100 sayılı HMK’nın 326/1. maddesi gereğince davacı ve davalı tarafından istinafta yapılan yargılama giderinin istinaf edenler üzerinde BIRAKILMASINA,
3-6100 sayılı HMK’nın 330. maddesi gereğince inceleme duruşmasız yapıldığından vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
4-6100 sayılı HMK.333 maddesi uyarınca peşin alınan ve harcanmayan gider avansının karar kesinleştiğinde taraflara İADESİNE,
5-6100 sayılı HMK’nın 359/3 maddesince karar tebliğ işlemlerinin Dairemizce YAPILMASINA,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 361/1 maddesi gereğince Dairemiz kararının tebliğinden itibaren İKİ HAFTALIK süre içinde Yargıtay nezdinde temyiz kanun yolu açık olmak üzere 10/05/2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.


Başkan

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Katip

¸e-imzalıdır