Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2022/995 E. 2022/999 K. 05.07.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA BAM 9. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/995
KARAR NO : 2022/999
KARAR TARİHİ : 05/07/2022

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : MERSİN 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : …
NUMARASI : … ESAS-… KARAR
DAVACI : …
VEKİLİ : Av…
DAVALI : …
VEKİLİ : Av…
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 05/07/2022
YAZIM TARİHİ : …

Mersin 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … tarih ve … Esas, … Karar sayılı kararı aleyhine istinaf başvurusunda bulunulmuş olup, istinaf talebinin süresi içinde yapıldığı, başvuru şartlarının yerine getirilmiş olduğu ve istinafa başvuru koşullarının mevcut olduğu dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonucu anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonucunda;
DAVACININ İDDİALARININ ÖZETİ :
Davacı vekili dava dilekçesi ile; müvekkili ile davalı borçlu arasında mal alım satımı gerçekleştiğini, işbu satış ilişkisine istinaden 15/10/2019 tarihinde fatura düzenlendiğini, müvekkilin, davalıya mal sattığını ancak bu malların bedelini davalı borçludan alamadığını, davalının ödeme yapmadığı için Silifke İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasında, davalı aleyhine icra takibi başlatıldığını, davacının elinde bulunan ürünleri davalı borçluya teslim ettiğini ancak karşılığı elde etmesi gereken bedeli tahsil edemediğini, tarafların tacir olması nedeniyle zorunlu arabuluculuk yoluna başvurulduğunu ancak taraflar arasında anlaşma sağlanamadığını, davalının icra takibine itiraz ederken borcu ödediğine ilişkin her hangi bir belge sunmadığını, yukarıda arz ve izah edilen sebeplerle talebin kabulü ile davalının yaptığı itirazın iptaline ve takibin devamına, davalının %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Silifke 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 12/10/2021 tarih ve … Esas, … Karar sayılı kararı ile; dosyanın HSK’nın 07/07/2021 tarih ve 608 sayılı kararı ile Mersin Asliye Ticaret Mahkemesi’nin yargı çevresinin Mersin ilinin mülki sınırları olarak belirlenmesine karar verildiğinden mahkemenin görevsizliğine, dosyanın görevli ve yetkili Mersin Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmesine karar verildiği anlaşılmıştır.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ :
Mersin 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … tarih ve … Esas, … Karar sayılı kararı ile; somut olayda mahkemeye gönderme kararı ile gönderilen davanın HSK’nın kararı ile belirtilen 01/09/2021 tarihinden önce açıldığı, 6100 sayılı HMK’nın 2. Maddesi ile 6102 sayılı yasanın 5. Maddesi hükümler uyarınca davanın görülmekte olduğu, dava tarihi itibariyle dosyanın mahkemenin yargı çevresinde bulunmayıp, gönderme kararı ile gönderen mahkemenin yargı çevresinde ve elinde bulunduğu, bu nedenle Mersin Ticaret Mahkemesi’nin davaya bakmakla görevli olmadığı, uyuşmazlığın dosyanın gönderildiği mahkemece görülmesi gerektiği kanaatine varıldığından HMK’nun 114/1-c ve 115/2 maddeleri gereğince göreve yönelik dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
DAVALI TARAFINDAN İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davalı vekili istinaf talebi ile; 01/09/2021 tarihi itibarıyla istinafa konu davaya bakmakla görevli mahkemenin Mersin Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunu, bu nedenlerle yerel mahkeme tarafından kurulan görevsizlik kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
Mersin 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas, … Karar sayılı dosyası.
GEREKÇE :
Dava, “İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)” davasıdır.
Davanın açıldığı Silifke 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce Hakimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulu’nun 07.07.2021 tarih ve 608 sayılı kararı gerekçe gösterilerek görevli mahkemenin Mersin Asliye Ticaret Mahkemesi olduğu belirtilerek dosyanın Mersin Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderildiği, Mersin 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … tarih ve … Esas, … Karar sayılı kararı ile, “gönderilen davanın HSK’nın kararı ile belirtilen 01/09/2021 tarihinden önce açıldığı, 6100 sayılı HMK’nın 2. Maddesi ile 6102 sayılı yasanın 5. Maddesi hükümler uyarınca davanın görülmekte olduğu, dava tarihi itibariyle dosyanın mahkemenin yargı çevresinde bulunmayıp, gönderme kararı ile gönderen mahkemenin yargı çevresinde ve elinde bulunduğu, bu nedenle Mersin Ticaret Mahkemesi’nin davaya bakmakla görevli olmadığı, uyuşmazlığın dosyanın gönderildiği mahkemece görülmesi gerektiği kanaatine varıldığından HMK’nun 114/1-c ve 115/2 maddeleri gereğince göreve yönelik dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine” karar verildiği, bu karara karşı davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulduğu anlaşılmıştır.
İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf sebepleri ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.
8 Temmuz 2021 Tarihli Resmi Gazetede yayımlanan 07/07/2021 tarihli ve 608 Sayılı Hakimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurul Kararı ile “Adalet Bakanlığı Personel Genel Müdürlüğü’nün yeni kurulan (Alanya, Aydın, Balıkesir, Diyarbakır, Manisa, Muğla, Sakarya ve Tekirdağ) Asliye Ticaret Mahkemeleri ile mevcut bulunan (Adana, Ankara Batı, Antalya, Bakırköy, Bursa, Denizli, Erzurum, Eskişehir, Gaziantep, Gebze, İskenderun, İstanbul, İstanbul Anadolu, İzmir, Karşıyaka, Kayseri, Kocaeli, Konya, Mersin, Samsun, Şanlıurfa ve Trabzon) Asliye Ticaret Mahkemeleri yargı çevrelerinin belirlenmesine ilişkin 30.06.2021 tarihli ve E.21646783-668/13369 sayılı yazısı görüşülerek ; … Mersin Asliye Ticaret Mahkemesi yargı çevresinin Mersin ilinin mülki sınırları, … Olarak belirlenmesine, İşbu kararın 01.09.2021 tarihinden itibaren uygulanmasına 07.07.2021 tarihinde karar verildi.” şeklinde karar verilmiştir.
Mahkemelerin görevi ancak kanunla düzenlenir ve göreve ilişkin kurallar kamu düzenindendir. Mahkemenin görevli olması aynı zamanda dava şartı olup, yargılamanın her aşamasında taraflar görev itirazında bulunulabileceği gibi, ileri sürülmese dahi mahkemece resen gözetilmelidir.
Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın “Kanunî hâkim güvencesi” başlığını taşıyan 37’nci maddesinde “Hiç kimse kanunen tabi olduğu mahkemeden başka bir merci önüne çıkarılamaz.” hükmü yer almaktadır. Buna göre, uyuşmazlık konusu her hukuki olay, meydana geldiği tarihteki yasal düzenlemelere tabidir ve olayın meydana geldiği zamanda mevcut olan mahkemeler tarafından çözümlenmelidir. O hâlde yeni bir mahkeme kurulurken o mahkemenin kuruluş yasasında zaman bakımından faaliyete geçme gününden önceki uyuşmazlıklara bakacak mahkemelerle ilgili özel bir düzenleme bulunmadığı taktirde, her uyuşmazlık, meydana geldiği tarihte bu işe bakacak olan mahkemece çözümlenecektir. Başka bir anlatımla her dava, açıldığı koşullara göre görülüp sonuçlandırılacaktır. Dava konusu edilen hukuki uyuşmazlığın meydana geldiği tarihte yürürlükte olan yasalara göre kurulmuş bulunan mahkemelerin uyuşmazlığı çözmesi ana kural olmakla birlikte bazen yasal düzenlemelerle böyle bir uyuşmazlığın çözümü yeni kurulan mahkemelere de verilebilmektedir. Ancak, Hakimler ve Savcılar Kurulu tarafından yargı çevresi belirlenmesi, görev kuralı niteliğinde bulunmamaktadır. Göreve ve kesin yetkiye ilişkin düzenlemeler ancak yasa yoluyla yapılabilir.
Somut olayda; Hakimler ve Savcılar Kurulu’nun 07/07/2021 tarihli ve 608 sayılı kararı irdelendiğinde, Silifke Asliye Hukuk Mahkemesi’nin yargı çevresinin, Mersin İli mülki sınırları olarak belirlenmesine ilişkin kararın uygulanma tarihinin 01/09/2021 tarihi olarak belirtildiği, karar tarihinden önce açılmış davaların, yargı çevresi belirlenen mahkemeye devredileceğine ilişkin ise bir düzenlemeye yer verilmediği, bu nedenle, 01/09/2021 tarihinden önce, 07/10/2020 tarihinde açılan ve halen derdest olan iş bu davanın, Silifke Asliye Hukuk Mahkemesi’nce sonuçlandırılması gerektiği anlaşılmıştır. (Yargıtay 5.HD’sinin 2022/1073-2686, 2022/1760-2689, 2022/1181-2687 EK sayılı kararları benzer mahiyettedir.)
Yukarıda açıklanan nedenlerle, Mersin 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … tarih ve … Esas, … Karar sayılı görevsizlik kararının usul ve yasaya uygun olduğu anlaşıldığından, davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiş ve buna dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere :
1)-6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince davalı vekilinin ilk derece mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2)-İstinaf eden davacı tarafından maktu istinaf karar harcı yatırılmış olduğundan harç alınmasına YER OLMADIĞINA,
3)-6100 sayılı HMK’nın 326/1 maddesi gereğince istinaf eden davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin davalı üzerine BIRAKILMASINA,
4)-6100 sayılı HMK’nın 330. maddesi gereğince inceleme duruşmasız yapıldığından davacı lehine vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
5)-6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının İlk Derece Mahkemesince İADESİNE,
6)-6100 sayılı HMK’nın 7035 sayılı yasanın 30. maddesiyle değişik 359/4 maddesi gereğince kararın kesin olması nedeniyle İlk Derece Mahkemesince taraf vekillerine TEBLİĞİNE,
Dair, 6100 Sayılı HMK’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliğiyle; 6100 Sayılı HMK’nun 353/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere 05/07/2022 tarihinde karar verildi.


Başkan

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Katip

¸e-imzalıdır