Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2022/993 E. 2022/1184 K. 27.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ADANA BAM 9. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/993
KARAR NO : 2022/1184
KARAR TARİHİ : 27/10/2022

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : MERSİN 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 23/02/2022
NUMARASI : 2022/… ESAS
DAVACI : … –
VEKİLİ : Av. … –
DAVALILAR : 1- … –
2- …
DAVA : Ticari Şirkete Kayyım Atanması

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 27/10/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : …

Mersin 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 23/02/2022 tarih ve 2022/… Esas sayılı ara kararı aleyhine istinaf başvurusunda bulunulmuş olup, istinaf talebinin süresi içinde yapıldığı, istinaf başvurusuna tabi bir karar olduğu, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
İDDİA VE SAVUNMANIN ÖZETİ :
Davacı vekili dava dilekçesi ile; müvekkilinin, davalı … ile birlikte diğer davalı şirketin hissedarı olduğunu, buna göre davalı …’in %51 hisse sahibi olup müvekkilinin %49 hisse sahibi olduğunu, bununla birlikte müvekkilinin hissedarı olduğu dava konusu şirketin her iki ortağın tek başlarına atacakları imza ile temsil edildiğini, her ortağın tek başına borçlanma yetkisi bulunduğunu, dava konusu şirkette, davalı ortak İsmail’in kendisini ve %100 hissedarı olduğu … Mimarlık şirketini alacaklı göstermek kaydı ile … Yapı şirketi hakkında icra takipleri başlattığını, işbu davanın açıldığı tarihte haberdar olunan icra takiplerine karşı itiraz ve dava haklarının saklı olduğunu, davalı …’in işbu haksız takipleri, müvekkili şirkette olmadığı bir dönemde gerçekleştirmiş olup ilamsız takiplere itiraz etmeden kesinleştirmiş olduğunu, sözde alacaklı görünen… Şirketi ile müvekkili şirket adreslerinin aynı olması da tebligatta yapılan usulsüzlüğü çok net şekilde ortaya koyduğunu, şirketi tek başına kontrolü altına alan davalının 2014 yılından bu yana Genel Kurul yapmadığını, Genel Kurul’un tüzel kişiliğin özelliklerinden biri olan organ yapısının temel taşlarını oluşturmakta olduğunu, davalı Genel Kurul yapmayarak şirket organlarını işlevsiz hale getirdiğini, şirket organlarını işlevsiz hale getirmekle birlikte tek başına temsil yetkisini kötüye kullandığını, şirketi kendisine ve %100 hissedarı olduğu dava dışı şirkete yüklü miktarlarda borçlandırdığını, başlatılan icra takiplerine kasıtlı olarak itiraz etmediğini, şirketi kendi lehine zarara uğratmış olduğunu, kendi lehine hareket ettiği aşikar olan davalının şirketi temsile devam etmesi halinde şirketin uğrayacağı zararın telafisinin mümkün olmayacağını, bu nedenlerle TTK 636 alınacak önlemler kapsamında TTK 235 uyarınca davalının temsil yetkisinin elinden alınarak müvekkilinin tek başına şirketi temsile yetkili kılınmasını, bu talep kabul görmediği takdirde şirket organlarının yeniden işlevli hale gelinceye kadar da tüm temsil ve yönetim yetkisinin mahkemece atanacak bir kayyıma bırakılmasını talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili tarafından verilen 21/02/2022 tarihli dilekçe ile; mahkeme tarafından talep sonucunun açıklanması ile birlikte tedbir talebinin değerlendirileceği beyan edilmiş olup talep sonucunu HMK 141 maddesi gereği değiştirdiklerini, bu nedenle her iki ortağın temsil yetkisinin kaldırılarak, şirketi temsile yetkili olmak üzere mahkeme tarafından belirlenecek bir kayyımın tedbiren atanmasını, yargılama sonunda davalı …’ın temsil yetkisinin kaldırılarak müvekkilinin tek başına temsilci olarak atanmasını talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ ARA KARAR ÖZETİ :
Mersin 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 23/02/2022 tarih ve 2022/… Esas sayılı ara kararı ile; tüm dosya kapsamı ve mevcut delil durumuna göre davalı şahsın temsil yetkisinin tedbiren kaldırılarak, şirketi temsile yetkili olmak üzere tedbiren kayyım atanması talebinin, yaklaşık ispat koşulu oluşmadığından reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
DAVACI TARAFINDAN İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı vekili istinaf talebi ile; müvekkilinin hissedarı olduğu … Yapı Mühendislik İnş.Turz.Mad.San.ve Tic.Ltd.Şti’ne aşağıda izah edeceğimiz hususlar sebebi ile şirket organları işlevli hale gelinceye kadar, şirketi temsile yetkili olmak üzere sayın mahkeme tarafından belirlenecek bir kayyım atanmasını ve diğer ortak …’ın temsil yetkisinin kaldırılması maksadı ile tedbir talepli olarak açmış olduğumuz dava da, Mersin 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2022/… Esas, 23.02.2022 tarihli ara kararı ile yaklaşık ispat koşulu oluşmadığından, tedbir talebimizin reddine karar verilmiş olmasının usul ve yasaya aykırı olduğundan bu kararın kaldırılması ile her iki ortağın temsil yetkisinin kaldırılarak, şirketi temsile yetkili olmak üzere mahkeme tarafından belirlenecek bir kayyımın tedbiren atanmasını, yargılama sonunda davalı …’ın temsil yetkisinin kaldırılarak müvekkilinin tek başına temsilci olarak atanmasını talep etmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ :
Dava hukuki niteliği itibarıyla şirket müdürünün azli davasıdır.
Davacı vekili dava dilekçesinde , davacı ve davalının davalı şirkette hissedar olduklarını, davacı ve davalının şirketi münferiden temsil yetkilerinin bulunduğunu, davalı ortak İsmail’in kendisini ve %100 hissedarı olduğu… Mimarlık şirketini alacaklı göstermek kaydı ile … Yapı şirketi hakkında icra takipleri başlattığını, işbu davanın açıldığı tarihte haberdar olunan icra takiplerine karşı itiraz ve dava haklarının saklı olduğunu, davalı …’in işbu haksız takipleri, müvekkili şirkette olmadığı bir dönemde gerçekleştirmiş olup ilamsız takiplere itiraz etmeden kesinleştirmiş olduğunu, sözde alacaklı görünen… Şirketi ile müvekkili şirket adreslerinin aynı olması da tebligatta yapılan usulsüzlüğü çok net şekilde ortaya koyduğunu, şirketi tek başına kontrolü altına alan davalının 2014 yılından bu yana Genel Kurul yapmadığını, Genel Kurul’un tüzel kişiliğin özelliklerinden biri olan organ yapısının temel taşlarını oluşturmakta olduğunu, davalı Genel Kurul yapmayarak şirket organlarını işlevsiz hale getirdiğini, şirket organlarını işlevsiz hale getirmekle birlikte tek başına temsil yetkisini kötüye kullandığını, şirketi kendisine ve %100 hissedarı olduğu dava dışı şirkete yüklü miktarlarda borçlandırdığını, başlatılan icra takiplerine kasıtlı olarak itiraz etmediğini, şirketi kendi lehine zarara uğratmış olduğunu, kendi lehine hareket ettiği aşikar olan davalının şirketi temsile devam etmesi halinde şirketin uğrayacağı zararın telafisinin mümkün olmayacağını, bu nedenlerle TTK 636 alınacak önlemler kapsamında TTK 235 uyarınca davalının temsil yetkisinin elinden alınarak müvekkilinin tek başına şirketi temsile yetkili kılınmasını, bu talep kabul görmediği takdirde şirket organlarının yeniden işlevli hale gelinceye kadar da tüm temsil ve yönetim yetkisinin mahkemece atanacak bir kayyıma bırakılmasını, tensiben şirkete kayyım atanmasını talep etmiştir.
İlk derece mahkemesince talebinin reddine karar verildiği ve iş bu karara karşı davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır
Asıl olan şirketin yetkili organlarınca idaresi olup, davacının da davalı şirkette münferiden yetkili olduğu ve bu aşamada diğer davalının temsil yetkisinin sınırlandırılması için yaklaşık ispatın da bulunmadığı anlaşılarak istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı anlaşılmıştır.

Yukarıda açıklanan nedenlerle ilk derece mahkemesince verilen kararın usul ve yasaya uygun olduğu anlaşıldığından davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine karar verilerek hüküm fıkrasının aşağıdaki şekilde oluşturulması uygun görülmüştür.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :
1)-Mersin 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 23/02/2022 tarih ve 2022/… Esas sayılı ara kararı usul ve yasaya uygun bulunduğundan davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2)-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince karar tarihi itibarıyla alınması gereken 80,70.TL istinaf karar harcı peşin olarak alındığından yeniden harç alınmasına YER OLMADIĞINA,
3)-6100 sayılı HMK’nın 326/1 maddesi gereğince davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin davalı üzerinde BIRAKILMASINA,
4)-6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının kararın kesinleşmesi halinde İlk Derece Mahkemesince taraflara İADESİNE,
5)-6100 sayılı HMK’nın 330. Maddesi gereğince inceleme duruşmasız yapıldığından vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
6)-6100 sayılı HMK’nın 7035 sayılı yasanın 30. maddesiyle değişik 359/3 maddesi gereğince kararın kesin olması nedeniyle İlk Derece Mahkemesince taraf vekillerine TEBLİĞİNE,
Dair, 6100 Sayılı HMK’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliğiyle ve 6100 Sayılı HMK’nun 362/1-f maddesi gereğince kesin olarak 27/10/2022 tarihinde karar verildi.


Başkan

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Katip

¸e-imzalıdır