Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2022/936 E. 2022/1203 K. 31.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ADANA BAM 9. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2022/936 – 2022/1203
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/936
KARAR NO : 2022/1203
KARAR TARİHİ : 31/10/2022

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : MERSİN 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 07/03/2022
NUMARASI : 2022/… ESAS
DAVACI : … İNŞAAT TAAHHÜT TİCARET VE SANAYİ LİMİTED ŞİRKETİ –
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : YAPI VE KREDİ BANKASI ANONİM ŞİRKETİ
DAVA : Bankalarca Kullandırılan Ticari Kredilerden Ve Ticari Kredili Mevduatlardan Kaynaklanan Davalar (Sözleşmenin Uyarlanması)
İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 31/10/2022
YAZIM TARİHİ :…

Mersin 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 11/03/2022 tarih ve 2022/… Esas sayılı ara kararı aleyhine istinaf başvurusunda bulunulmuş olup, istinaf talebinin süresi içinde yapıldığı, başvuru şartlarının yerine getirilmiş olduğu ve istinafa başvuru koşullarının mevcut olduğu dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonucu anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonucunda;
İDDİALARIN ÖZETİ :
Davacı vekili dava dilekçesi ile: müvekkil ile davalı arasında imzalanan Genel Kredi ve Teminat Sözleşmesi gereğince kullanılan döviz cinsi …, …, … ve … Kredi Nolu USD cinsi kredi kullandırıldığını, sözleşmenin yapıldığı sırada taraflarca öngörülmeyen ve öngörülmesi de beklenmeyen olağanüstü bir durum ortaya çıktığını, döviz kurunda 2016-2017 yılında başlayan yükselme trendi sürekli artış gösterdiğini ve 2021 yılı Aralık ayında akıl almaz boyutlara ulaştığını, kurdaki ani ve beklenmeyen yükseliş karşısında kamu otoritelerinin de ek ve olağanüstü tedbirler almak zorunda kaldığını, 6 Ekim 2018 tarihli Resmi Gazete ile dövizle borçlanmanın çok büyük oranda yasaklandığını, müvekkilin kredi kullandığı tarihteki kurun 2,7526.TL, 2,6635.TL, 2,6840.TL ve 2,9669.TL olduğunu, 07/02/2022 tarihinde ise kurun 13.5673.TL olduğunu, bu oranda bir kur artışının hiçbir kişinin önceden öngörmesinin mümkün olmadığını, öngörülmezlik unsuru ile ilgili tespit yapılırken sözleşmenin kurulduğu tarihteki veriler dikkate alınması ve olağanüstü durumun o koşullarda öngörülmesinin mümkün olup olmadığının tespit edilmesi gerektiğini, kredi veren davalının dava tarihi itibariyle alacağın neredeyse faizinin tamamını tahsil ettiğini, faiz geliri elde etmek amacıyla kurulan bir banka olan davacı bu amacına ulaştığını, geriye sadece ana para ödemesi kaldığını, müvekkilin kullandığı kredi taksitlerinin müvekkile ait hesaptan davalı tarafından tahsil edildiğini, bu nedenle müvekkilinin davalıya verdiği 07/12/2021 tarihli dilekçe ile uyarlama davası açma hakkını saklı tuttuğunu ve taksit ödemelerine bu hususun yazılmasını talep ettiğini, davanın da bu tarihten sonraki taksitlere ilişkin olarak açtığını, bu aşamada tedbir kararı verilmemesi halinde taksitler ödenemeyeceği için müvekkilin temerrüte düşeceğini, müvekkilinin borcunu ödemek istediğini, ancak bu konuda makul ve ödenebilir bir taksit miktarının tespiti gerektiğini, aksi takdirde bu dava ile elde edilmek istenen amacın gerçekleşemeyeceğini bu nedenle tedbir kararı verilmesini, bu nedenlerle HMK 389. Maddesi gereğince taksitlerin mahkemece uygun görülecek TL tutarı üzerinden ödenmesi yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesini, davanın kabulü ile uyarlama davası hakkının saklı tutulduğuna dair dilekçesinin verildiği 07/12/2021 tarihinden sonra ödenecek taksitlerin TBK madde 138 uyarınca uyarlanmasını, taksitlerin kredinin kullanıldığı tarihteki kur üzerinden TL’ye çevrilerek TL krediler için uygulanan kredi faizi üzerinden uyarlanmasını, bu talebin de uygun görülmemesi halinde mahkemece uygun görülecek şekilde taksitlerin uyarlanmasını, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ ARA KARAR ÖZETİ :
Mersin 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 11/03/2022 tarih ve 2022/… Esas sayılı ara sayılı kararı ile; HMK 389. maddesi gereğince dava sonunda elde edilecek faydayı sağlar şekilde tedbir kararı verilemeyeceği gerekçesi ile ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
DAVACI VEKİLİ TARAFINDAN İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı vekili istinaf talebi ile; uyarlama davasında yasal koşullarının varlığı halinde ihtiyati karar verilmesi gerektiğini, mahkemenin dava sonunda elde edilecek faydayı sağlayacak şekilde başka bir deyişle davanın ve uyuşmazlığın esasını halleder şekilde ihtiyati tedbir kararı verilmesi doğru değildir şeklindeki gerekçesine katılmanın mümkün olmadığını, tedbir talebinin reddi gerekçesinin dayanaktan yoksun olduğunu, ihtiyati tedbir talebi yönünden gerekli şartlar yasal düzenleme ve içtihatlarla ortaya konulduğunu, dosyaya sunulan delillerle iddia edilen konuların gerçekliği yaklaşık olarak ispatlandığını, bu nedenle tedbir için gereken yasal koşulların oluştuğunu, buna rağmen tedbir talebinin reddinin dayanaktan yoksun olduğunu, bu aşamada tedbir kararı verilmemesi halinde taksitler ödenemeyeceği için müvekkil temerrüte düşeceğini, bu durumda taraflar arasındaki sözleşme gereğince temerrüt hükümleri devreye gireceğini ve yasal işlem başlatılması gündeme geleceğini, bu da taraflar arasındaki mevcut ilişkiyi olumsuz anlamda sona erdirecek etki doğuracağını, müvekkilin borcunu ödemek istediğini, ancak bu konuda makul ve ödenebilir bir taksit miktarının tespiti gerektiğini, aksi takdirde bu dava ile elde edilmek istenen amacın gerçekleşemeyeceğini, bu nedenlerle istinaf talebinin kabulü ile ihtiyati tedbir talebinin reddine dair kararının kaldırılarak, HMK 389. maddesi gereğince taksitlerin mahkemece uygun görülecek TL tutarı üzerinden ödenmesi yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesi talep etmiştir.

DELİLLER :
Mersin 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2022/… Esas sayılı dosyası ve tüm dosya kapsamı,
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dava, kredi sözleşmesinden kaynaklanan sözleşmenin uyarlanması istemine ilişkin olup, istinaf başvurusuna konu uyuşmazlık ise ihtiyati tedbir talebinin reddine ilişkin olarak verilen ara kararın kaldırılması istemine ilişkindir.
Davacı tarafından, ihtiyati tedbir talebinde bulunulmuş, İlk Derece Mahkemesince verilen 11/03/2022 tarihli ara karar ile tedbir talebinin reddine karar verilmiştir.
İstinaf incelemesi, HMK’nin 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf sebepleri ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.
Mahkemece verilen ara karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuşur.
6100 sayılı HMK’nın “İhtiyati tedbirin şartları” başlıklı 389. Maddesi; “Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir.” “İstinaf yoluna başvurulabilen kararlar” başlıklı 341. maddesi de “İlk derece mahkemelerinden verilen nihai kararlar ile ihtiyati tedbir, ihtiyati haciz taleplerinin reddi ve bu taleplerin kabulü hâlinde, itiraz üzerine verilecek kararlara karşı istinaf yoluna başvurulabilir” şeklindedir.
HMK’ nun 389. maddesinde ihtiyati tedbirin şartları düzenlenmiş olup, söz konusu maddede; meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağı ya da tamamen imkânsız hâle geleceği veya gecikmesinde sakınca bulunması yahut ciddi bir zararın ortaya çıkacağı endişesi bulunan hâller, genel bir ihtiyatî tedbir sebebi ve şartı olarak kabul edilmiştir. Mahkemece, ihtiyatî tedbir yargılamasının gerektirdiği inceleme ve ispat kuralları dikkate alınarak, yapılan incelemeden sonra, bu sakınca veya zararı ortadan kaldıracak tedbire karar verilmesi mümkün olacaktır.
Kanun koyucu, ihtiyati tedbir hakkında karar verecek olan hakime geniş bir takdir alanı bırakmışsa da hakim, her somut olayda, ihtiyati tedbir şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediğini dikkatlice incelemelidir ve hangi yasal sebebe ve hangi somut duruma göre ihtiyati tedbir kararını verdiğini kararda belirtmelidir. Ayrıca verilecek ihtiyati tedbir kararının da uyuşmazlığın esasını çözümler nitelikte olmaması gerekir. İhtiyati tedbir şartları mevcut değilse, Yasa’nın öngördüğü ölçüde ispat edilememişse, ihtiyati tedbir isteminin reddine karar verilmelidir.
Dava konusu somut olayda, davacı tarafından kredi taksitlerinin mahkemece uygun görülecek TL tutarı üzerinden ödenmesi yönünde ihtiyati tedbir talebinde bulunulmuş ise de, mahkemece kredi taksitlerinin TL tutarı üzerinden ödenmesine karar verilmesinin davanın esasını çözümler nitelikte olduğu, davanın esasını çözümler nitelikte tedbir kararı verilemeyeceği, davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebinin davanın esasını çözer nitelikte talep içerdiği gibi, ilk derece mahkemesinin ihtiyati tedbir talebinin reddine ilişkin ara kararının usul ve yasaya uygun olduğu anlaşılmıştır.
Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b-1. maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere :
1)-Mersin 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 11/03/2022 tarih ve 2022/… Esas sayılı ara kararına karşı davacı vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b.1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2)-492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 80,70.TL istinaf karar harcı peşin olarak alındığından yeniden harç alınmasına YER OLMADIĞINA,
3)-6100 sayılı HMK’nın 326/1 maddesi gereğince davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
4)-6100 sayılı HMK’nın 330. maddesi gereğince inceleme duruşmasız yapıldığından vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
5)-6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının kararın kesinleşmesi halinde İlk Derece Mahkemesince İADESİNE,
6)-6100 sayılı HMK’nın 7035 sayılı yasanın 30. maddesiyle değişik 359/3 maddesi gereğince kararın kesin olması nedeniyle İlk Derece Mahkemesince taraf vekillerine TEBLİĞİNE,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 362/1-f maddesi gereğince kesin olmak üzere 31/10/2022tarihinde oy birliğiyle karar verildi.


Başkan

¸e-imzalıdır


Üye

¸e-imzalıdır


Üye

¸e-imzalıdır


Katip

¸e-imzalıdır