Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2022/836 E. 2022/854 K. 24.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA BAM 9. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/836
KARAR NO : 2022/854
KARAR TARİHİ : 24/06/2022

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ADANA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : …
NUMARASI : … ESAS
DAVACI : …
VEKİLİ : Av…
DAVALI :..
DAVANIN KONUSU : Alacak (Kooperatif Yönetim Ve Denetim Kurulu Üyelerinin Sorumluluğundan Kaynaklanan)

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 24/06/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : …

Adana 3.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas sayılı ara kararına karşı istinaf başvurusu üzerine dosya Dairemize gönderilmiş olmakla, dosya içerisinde bulunan belgeler okunup incelendi.
Üye hakimin görüşü değerlendirildi.
DAVACININ İDDİALARININ ÖZETİ :
Davacı vekili, müvekkilinin davalı kooperatifin üyesi olduğunu, 1992 yılı ile 2018 yılları arasında farklı zamanlarda kooperatiften daire sahibi olmak amacı ile ödemeler gerçekleştirildiğini, bu ödemelerin toplam ne kadara ulaştığı, güncel bayındırlık verilerine göre daire maliyeti hesaplanarak, geçmişte yapmış olduğu ödemelerin güncel değeri yanlış hesaplanarak toplam borcun fazla çıkartıldığını, yapılan fazla ödeme kooperatifçe haksız kazanç elde edilmesine, sebepsiz zenginleşmeye yol açtığını, davalı Kooperatifin sınırlı sorumlu oluşu, davanın olumlu sonuçlanması neticesinde icraen tahsil kabiliyetinin de yine sınırlı olacağı düşünüldüğünde kooperatifin banka hesaplarına,taşınır-taşınmaz mallarına ihtiyadi haciz mahiyetinde ihtiyadi tedbir konulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ :
Yerel mahkemece verilen karar ile; ” davacı tarafça alacak talebinde bulunmuş olan dava da muaccel bir alacağın varlığı ve alacağın miktarına dair sunulan belgelere göre davacı tarafın HMK 389 ve devamı maddeleri uyarınca tedbir talebi konusunda yaklaşık haklılığı ispatlayacak niletilikte bulunmadığı gibi ayrıca davalı kooperatif taşınır- taşınmazlarının yargılamamızın unsuru ve konusu olmadığı anlaşıldığından, ihtiyati tedbir talebinin reddine” şeklinde karar verilmiştir.
DAVACI TARAFINDAN İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı vekili tarafından verilen istinaf dilekçesi ile; müvekkilince kooperatif yönetim kurulu mührü ve başkan ve yardımcısına ıslak imzalı olarak verilen 04/02/2022 tarihli belgeye istinaden arabuluculuk başvurusu yapıldığını, bu belge ile sabit olmak üzere Başkan … ‘ın el yazısı ile, mevcut bulunan hesaplamaya göre 1992-1997 yılları arasında yapmış olduğu ödemeler toplamı 190.500.000.TLgüncel olarak hesaplama yapıldığını, davalı kooperatifçe akla ve mantığa aykırı bir şekilde 190,50.TL olarak hesaplama yapıldığını, müvekkilin yaptığı ödemelerin hem eski parayla yaptığı toplam miktar hem de güncel değerinin eksik hesaplandığını, kooperatifin muvazaalı işlemlerine karşı ilk derece mahkemesinin ihtiyati tedbire ilişkin red kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, ilk derece mahkemesinin ara kararının kaldırılmasını talep ve beyan etmiştir.
DELİLLER :
Taraf vekillerinin beyan ve dilekçeleri ve tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :
Dava, kooperatife yapılan fazladan ödemenin tahsili amacıyla açılmış alacak davası olup, talep, ihtiyati haciz mahiyetinde ihtiyati tedbir talebinin reddi kararının kaldırılmasına ilişkindir.
Davacı tarafından, davalı kooperatif üyesi iken, 1992-2018 yılları arasında konut sahibi olabilmek için eski TL ile yaptığı 190.500.000.TL ödemenin, davalı tarafından yeni TL karşılığının 190,00.TL olarak yanlış güncellenmesi sonucu, davalıya fazladan ödeme yaptığı iddia edilerek, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla 1.000,00.TL alacağın davalıdan tahsili ve davalının banka hesaplarına, menkul ve gayrimenkul malları üzerine ihtiyati haciz niteliğinde, ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmesi talep edilmiş, mahkemece, … tarihli ara karar ile ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiştir.
Ara karara karşı davacı vekili istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
İstinaf incelemesi HMK’nun 355.maddesi gereğince karşı davacı vekilinin istinaf sebepleri ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılmıştır.
2004 sayılı İİK’nun 257. maddesi uyarınca, rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklarıyla diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir. Tanımdan da anlaşılacağı üzere ihtiyati haciz hukuki himaye tedbirinin işlerlik kazanabilmesi için ortada bir para borcu bulunmalı, buna ek olarak yasada belirlenen diğer koşullar gerçekleşmelidir.
Bir başka hukuki himaye tedbiri olan ihtiyati tedbir ise genel olarak 6100 sayılı HMK’nın 389 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. Değinilen madde kapsamında, “Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir.” genel tanımına yer verilmiştir.
Her iki tanımdan da anlaşılacağı üzere ihtiyati haciz kurumu para alacaklarına, ihtiyati tedbir kurumu ise dava konusuna ilişkin olarak güvence sağlamaktadır.

1-İhtiyati Haciz Talebi yönünden; 2004 sayılı İİK’nun 257. maddesinde ihtiyati haciz talep edilebilmesinin koşulları sayılmıştır. 2004 sayılı İİK’nun 257. maddesine göre, ihtiyati haciz istenebilmesi için alacağın vadesinin gelmesi ve rehinle temin edilmemiş olması yeterli olup, tam ispat gerekmeyip yaklaşık ispat yeterli olduğu gibi, borçlunun gerçek kişi veya tüzel kişi olması şeklinde bir ayrım da söz konusu değildir.
Somut olayda, davacının, alacağın dayanağı olarak sunduğu belgelerin, İİK’nun 258.md. kapsamında, alacak ve ihtiyati haciz sebepleri bakımından kanaat verici olmayıp, alacağın varlığının, miktarının ve istenebilirliğinin yargılamayı gerektirdiği, ilk derece mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu anlaşılmıştır.
2-İhtiyati Tedbir Talebi yönünden; İhtiyati tedbir kurumu genel olarak 6100 sayılı HMK’nın 389 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. Değinilen madde kapsamında, “Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir.” genel tanımına yer verilmiş olup, eldeki davanın konusunun, kooperatife yapılan fazla ödemenin iadesine yönelik olduğu, İlk derece mahkemesi karar gerekçesinde de açıklandığı üzere ihtiyati tedbir yolu ile devir ve temliklerin önlenmesi talep edilen menkul ve gayrimenkul mallar ile banka hesaplarında bulunan paranın dava konusu olmadığı, bu nedenle, ilk derece mahkemesince ihtiyati tedbir talebinin reddine yönelik verilen ara kararının usul ve yasaya uygun olduğu anlaşılmıştır.
Yukarıda açıklanan nedenlerle, HMK’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince ihtiyati tedbir talep eden davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiş ve buna dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere :
1-6100 sayılı HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince davacının istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2- 492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 80,70.TL maktu istinaf karar harcının yatırılmış olduğu anlaşıldığından yeniden harç alınmasına YER OLMADIĞINA,
3-6100 sayılı HMK’nın 326/1 maddesi gereğince istinaf başvurusu nedeniyle davacı tarafından yapılan harcamaların kendi üzerine BIRAKILMASINA,
4-6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının İlk Derece Mahkemesince İADESİNE,
5-6100 sayılı HMK’nın 330. maddesi gereğince inceleme dosya üzerinden yapıldığından talep eden lehine vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
6-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara TEBLİĞİNE,
Dair, 6100 Sayılı HMK’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliğiyle ve 6100 Sayılı HMK’nun 362/1-f maddesi gereğince kesin olarak karar verildi.24/06/2022


Başkan

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Katip

¸e-imzalıdır