Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2022/767 E. 2022/873 K. 27.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA BAM 9. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/767
KARAR NO : 2022/873
KARAR TARİHİ : 27/06/2022

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ADANA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : …
NUMARASI : … ESAS-… KARAR
DAVACI : …
VEKİLLERİ : Av…
Av…
DAVALI : …
VEKİLİ : Av…
DAVA : Doğrudan Doğruya İflas (İİK 177/2 md.)
İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 27/06/2022
YAZIM TARİHİ : …

Adana 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … tarih, … Esas, … Karar sayılı kararı aleyhine istinaf başvurusunda bulunulmuş olup, istinaf talebinin süresi içinde yapıldığı, başvuru şartlarının yerine getirilmiş olduğu ve istinafa başvuru koşullarının mevcut olduğu dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonucu anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonucunda;
İDDİALARIN ÖZETİ :
Davacı vekili dava dilekçesi ile; davacı müvekkili bankanın Çukurova Şubesi ile borçlu davalı …’nun müteselsil kefaleti ile dava dışı … Metal Çatı İzolasyon Taah. Tic. ve San. A.Ş. ve … … Metal Ürünleri Üretim Paz. Tic. ve San. A.Ş. lehine açılan kredi hesapları nedeniyle müteselsil kefaletinden dolayı davalıdan alacaklı olduğunu, alacağın tahsili amacıyla davalı aleyhine Adana 8. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile 26/08/2015 tarihinde ve Adana 1. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile 16/03/2016 tarihinde icra takibi başlatıldığını ancak müvekkili bankanın alacağını tahsil edemediğini, müvekkili banka dışındaki alacaklıların da davalı … aleyhine icra takipleri başlatıldığının tespit edildiğini, davalının borçlarını ödeyemez durumda olduğunu, davalı/borçlu …’ nun Adana Ticaret Sicili’ne … sicil no ile kayıtlı tacir olduğunu, bu nedenle davalının tacir sıfatı ile iflasa tabi şahıslardan olduğunu, davalının İİK’ nın 177/2. maddesi gereğince iflasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile; davanın eksik harç yatırılarak açıldığını, nispi karar ve ilam harcı ödenmesi gerektiğini, müvekkilinin tacir olmadığını ve iflasa tabi olmadığını, müvekkilinin bir dönem “… Ticaret …” ünvanı ile ticaret yaptığını, 30/06/2015 tarihinde işi bıraktığını, Yüreğir Vergi Dairesi’nce 28/07/2015 tarihinde bu hususa ilişkin tutanak düzenlendiğini, dava dilekçesinde bildirilen icra takiplerinin kesinleşmediğini, müvekkilinin borca batık olmadığını, icra takipleri ile ilgili itirazın iptali davalarının açıldığını, müvekkilinin borçlarını ödeyebilecek durumda olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ :
Adana 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … tarih, … Esas, … Karar sayılı kararı ile; davacı bankanın kredi sözleşmelerinden dolayı davalıdan alacaklı olduğu, gönderilen ihtarname ve icra takibine rağmen ödeme olmadığı, davalının iflasa tabi tacirlerden olduğu, ticareti terk ettiği, ancak İİK’nın 44. maddesi gereğince gerekli işlemleri yerine getirmediği, bu nedenle iflasa tabi olmaya devam ettiği, her ne kadar cevap dilekçesinde ve davalı vekilinin aşamalardaki savunmalarında müvekkilinin ödeme yapma imkanı bulunduğu belirtilmiş ise de, duruşmaya katılan davalı asil, borçları ödeyecek gücünün olmadığını, emekli olduğunu beyan ettiği, kaldı ki, borçlu davalı hakkında başlatılan ve yukarıda belirtilen icra takipleri için(Adana 1. İcra Dairesi’ nin … Esas sayılı dosyasına yapılan kısmi ödeme hariç) her hangi bir ödeme yapılmadığı, borçlu davalının ödemelerini tatil ettiği, bu olgunun kendi beyanıyla da sabit olduğu, doğrudan doğruya iflas koşullarının oluştuğu anlaşıldığından, İİK’ nı 177/2. maddesi gereğince davanın kabulüne, davalı …’nun İİK’ nın 177. maddesi gereğince iflasına karar verildiği anlaşılmıştır.
DAVALI TARAFINDAN İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davalı vekili istinaf talebi ile; mahkemece yapılan yargılama sonucunda davanın kabulü ile iflas kararı verildiğini, müvekkilinin iflasa tabi kişilerden olup olmadığının tespit edilmesi gerekirken eksik inceleme ile hatalı sonuca varıldığını, davalının Adana Ticaret Sicili’nin … sırasında ve plastik ambalaj alanında faaliyet gösteren bir tacir olarak kayıtlı iken 20/02/2018 tarihli dilekçesinde (dava tarihinden sonra) istinaden kaydının aynı gün silindiğini, Vergi Dairesi’nin 30/06/2015 tarihinde faaliyetine son verdiğini ancak İİK’nın 44. maddesi gereğince beyanda bulunmadığını bildirdiğini, müvekkilinin iflasa tabi kişilerden olmadığını, Vergi Dairesine yaptığı beyan ve tespit tutanaklarına göre de 30/06/2015 tarihinde faaliyetine son vermiş olduğunu, Vergi Dairesi kayıtlarının mahkemece getirtilmediğini. Getirtilmiş olsa idi vergi memurları tarafından iş yeri adresinde gelindiği ve kapalı olduğu tutanakla tespit edildiğinin ve tüm belge ve faturalarının Vergi Dairesi’ne teslim edildiğinin görülebileceğini, vergi kaydı kapalı olan bir mükellefin ticari faaliyetini sürdürüp sürdüremeyeceğinin bilirkişi vasıtasıyla tespit edilmesi gerektiğini oysa bu durumun tespit edilmediğini, müvekkilinin davacı alacağına ihtar ve icra aşamasında itiraz edildiğini, davacının kesinleşmiş alacağı bulunmadığını, müvekkilinin sorumlu tutulduğu borcun şirket ortağı olduğu kefalet sebebi ile olup söz konusu şirketin ortaklığından ayrılalı çok uzun süre geçtiğini, bu sebeple davacının alacağına dayanak krediler ile ilgili hiçbir bildirim yapılmadığını, ayrıca asıl alacaklının iflasını talep etmeden sadece kefillik sebebi ile sorumluluğundan borçlu adledilen müvekkiline karşı iflas talebinde bulunmasının kötüniyetli bir davranış olduğunu, tüm bu nedenlerle müvekkilinin vergi kaydının kapalı olması ve hiçbir ticari faaliyeti olmaması sebebiyle hakkında yeterli inceleme yapılmadan verilen iflas kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLER :
Adana 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas, … Karar sayılı dosyası.
GEREKÇE :
Dava “Doğrudan Doğruya İflas (İİK 177/2 md.)” talebine ilişkindir.
Davacı vekili dava dilekçesinde, davacının davalıdan alacaklı olduğunu ve hakkında icra takibi başlattığını, davalının borcunu ödemediğini, başka alacaklılarca da davalı hakkında icra takibi başlatıldığını ve davalının borcunu ödemediğini, davalının ödemelerini tatil ettiğini, İİK’nun 177/2 maddesi uyarınca davalının doğrudan doğruya iflasına karar verilmesini talep etmiştir.
İlk derece mahkemesince yapılan açık yargılama neticesinde, davanın kabulüne karar verildiği, iş bu karara karşı davalı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır.
Davalı vekilinin istinaf sebebi bakımından çözümlenmesi gereken sorun davalının iflasa tabi şahıslardan olup olmadığı, davalının kesinleşmiş alacağının bulunup bulunmadığına ilişkindir.
Davalının gerçek kişi tacir olarak kaydı bulunduğu anlaşılmış olup, davalı 30.06.2015 tarihinde ticareti fiilen bıraktığını bu nedenlerle dava tarihi itibariyle tacir olmadığı ve iflas koşullarının oluşmadığını iddia etmiştir.
İİK’nun 44.maddesi uyarınca ticareti terk edenler 15 gün içinde Ticaret Sicil Müdürlüğü’ne bildirmeli ve ilan ettirmelidir, ilan tarihinden itibaren 1 yıl içinde ticareti terk eden hakkında, iflas yoluyla takip edilebilir.
Ticareti terk eden ancak İİK’nun 44.maddesine uygun işleme yapmayan tacir iflasa tabi olmaya devam eder.(Yargıtay 19.HD’sinin 30.05.2002, 403/4141 EK Sayılı kararı bu mahiyettedir.)
Dava tarihinin 24.08.2017 olduğu davalının 20.02.2018 tarihinde iş bu dava tarihinden sonra ticaret sicil kaydının sildirdiği ve dava tarihi itibariyle iflasa tabi şahıslardan olduğu anlaşılmakla davalı vekilinin bu hususa ilişkin istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı anlaşılmıştır.
İlk derece mahkemesince iflas talebinin ilan edildiği, doğrudan doğruya iflas davası bakımından kesinleşmiş takip zorunluluğu bulunmadığı, depo emri tebliğine gerek bulunmadığı, davacının davalıdan alacaklı olduğu ve bu hususta bilirkişi raporu alındığı, davalının duruşmada dinlendiği ve ödeme gücünün bulunmadığını beyan ettiği, tüm bu durumlar karşısında, davalının ödemelerini tatil ettiği ve İİK’nun 177/2 maddesinde düzenlelen ödemeleri tatil nedeniyle doğrudan doğruya iflas şartlarının bulunduğu anlaşılarak ilk derece mahkemesince verilen karar usul ve yasaya uygun olduğu anlaşılmakla davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilerek hüküm fıkrasının aşağıdaki şekilde oluşturulması uygun görülmüştür.
HÜKÜM: Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere :
1)-6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince davalı vekilinin Adana 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … tarih, … Esas, … Karar sayılı kararına ilişkin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2)-492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 80,70.TL istinaf karar harcı peşin olarak alındığından yeniden harç alınmasına YER OLMADIĞINA,
3)-6100 sayılı HMK’nın 326/1 maddesi gereğince istinaf eden davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin davalı üzerinde BIRAKILMASINA,
4)-6100 sayılı HMK’nın 330. maddesi gereğince inceleme duruşmasız yapıldığından vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
5)-6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının kararın kesinleşmesi halinde İlk Derece Mahkemesince İADESİNE,
6)-6100 sayılı HMK’nın 359/3 maddesince karar tebliğ işlemlerinin Dairemizce yapılmasına,
Dair, 6100 Sayılı HMK’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda oy birliğiyle, 2004 sayılı İİK’nın 293/3 maddesi delaletiyle, 2004 sayılı İİK’nın 164/2 maddesi gereğince Dairemiz kararının tebliğ tarihinden itibaren ON(10) GÜNLÜK süre içinde YARGITAY TEMYİZ KANUN YOLU açık olmak üzere 27/06/2022 tarihinde karar verildi.


Başkan

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Katip

¸e-imzalıdır