Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2022/758 E. 2022/994 K. 05.07.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA BAM 9. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2022/758 – 2022/994
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/758
KARAR NO : 2022/994
KARAR TARİHİ : 05/07/2022

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : …
ÜYE : …
ÜYE : …
KATİP : …

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : MERSİN 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : …
NUMARASI : … ESAS-… KARAR
DAVACI : …
VEKİLİ : Av…
DAVALI : …
VEKİLİ : Av…
DAVA : İstirdat ve İcra Takibinin İptali

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 05/07/2022
YAZIM TARİHİ : …

Mersin 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … tarih ve … Esas, … Karar sayılı kararı aleyhine istinaf başvurusunda bulunulmuş olup, istinaf talebinin süresi içinde yapıldığı, başvuru şartlarının yerine getirilmiş olduğu ve istinafa başvuru koşullarının mevcut olduğu dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu yapılan istinaf incelemesi sonucunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ :
Davacı vekili dava dilekçesi ile; müvekkili hakkında Mersin 6. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasından icra takibi başlatıldığını ancak bu icra takibinin haksız ve kötü niyetli olup müvekkilinin icra takibine konu ödemeyi yaptığını, icra takibinin 14/08/2014 tarihide hazırlandığını ancak 15/08/2014 tarihli kaşe vurulduğunu, sanki icra takibinin 15/08/2014 tarihinde açılmış gibi gösterildiğini, bunun nedeninin müvekkilinin yapmış olduğu ödemeyi örtbas etme çabası olduğunu, müvekkilinin 30.000,00.TL ödeme yaptığını bu ödemenin icra takibine hiç yansıtılmadığını, sanki alınmamış gibi gösterildiğini, icra takibine konu belge kısmında müvekkiline ait 18/07/2014 tarihli 58.045,00.TL’lik çek gösterildiğini ancak bu ödeme de yapılmış olup tahsilat da kesildiğini, icra takibine konu 11/08/2014 tarihli 176.284,00.TL’lik bononun müvekkili tarafından doldurulmadığını, müvekkilinin davalı ile yapmış olduğu bütün işlemlerin faturalı ve muhasebe kayıtlı olduğunu, yine davalının yapmış olduğu bütün ticaretlerin faturalı ve muhasebe kayıtlı olduğunu, bu kayıtlar incelendiğinde 11/08/2014 tarihinden önce veya sonra müvekkilinin davalı ile bu miktarda yapmış olduğu ticaretin söz konusu olmadığını, bu bononun üzerindeki yazıların müvekkili tarafından doldurulmadığını, müvekkilinin bu bonoyu boş olarak Haziran ayında 1.500,00.TL’lik ödemesine teminat olarak verdiğini, müvekkilinin bu imzasının kötüye kullanıldığını, üzerindeki yazıların da müvekkiline ait olmadığını, kötü niyetli olarak başlatılan ve tahsilat yapılan Mersin 6. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasının iptali ile icra yoluyla tahsil edilen miktarların yasal faizi ile davacıya iadesine, haksız ve kötü niyetli başlatılan bu icra takibi nedeniyle davalının %60’dan az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile; görev, dava şartı yokluğundan ve hak düşürücü süreler nazara alınarak davanın reddine karar verilmesini, mahkeme aksi kanaatte ise HMK 119.madde de belirtilen şartları taşımayan dava dilekçesinin ve davanın esastan reddine karar verilmesini, davalı müvekkili lehine % 20’den aşağı olmamak üzere tazminata hükmedilmesini, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ’NİN KARAR ÖZETİ :
Mersin 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … tarih ve … Esas, … Karar sayılı kararı ile; her ne kadar davacı tarafından arabulucuya başvurulmadan dava açılmış ise de, 7155 sayılı kanunun 20. maddesi ile değişik 6102 sayılı TTK’nın 5/A maddesi uyarınca konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında arabuluculuğa gidilmesi dava şartı olduğu, eldeki tazminat davasında da dava açılmadan önce arabulucuya başvurulması gerektiği, buna rağmen arabuluculuya başvurulmadan dava açıldığı anlaşılmakla davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
DAVACI TARAFINDAN İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı vekili istinaf talebi ile; müvekkili hakkında Mersin 6. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasından icra takibi başlatıldığı ancak bu icra takibinin haksız ve kötü niyetli olduğunu, müvekkilinin icra takibine konu ödemeyi yaptığını buna ilişkin Mersin 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası ile dava açıldığını ancak davanın reddedildiğini, öncelikle davanın kabulü ile haksız ve kötü niyetli olarak başlatılan ve tahsilat yapılan Mersin 6. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasının iptali ile icra yoluyla tahsil edilen miktarların müvekkiline yasal faizi ile iadesine, mahkeme kararının kaldırılarak icra takibi nedeniyle davalının %60’dan az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
Mersin 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas, … Karar sayılı dosyası.
Mersin 6. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE :
Dava hukuki niteliği itibarıyla ” İstirdat ve İcra Takibinin İptali” talebine ilişkindir.
Davacı vekili dava dilekçesinde, icra takibine konu bononun davacı tarafından doldurulmadığını, davacının bonoyu boş olarak Haziran ayında 1.500,00.TL’lik ödemesine teminat olarak verdiğini, Mersin 6.İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasında yapılan haksız tahsilatın iadesine karar verilmesini talep etmiştir.
İlk derece mahkemesince davanın zorunlu arabulucuya tabi olduğu ve dava şartının yerine getirilmediğinden bahisle davanın usulden reddine karar verildiği iş bu karara karşı davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır.
Hukuk uyuşmazlıklarının arabuluculuk yöntemi ile çözülmesi ihtiyari olmakla birlikte, 6325 sayılı Kanun’da 06.12.2018 tarihli ve 7155 sayılı Kanun ile yapılan değişiklikle, mahkemelerin iş yükünün azaltılması için bazı tür uyuşmazlıklar için mahkemeye başvurmadan önce bir dava şartı olarak “zorunlu arabuluculuk” şartı getirilmiştir. Bu bağlamda aynı kanun ile 6102 sayılı TTK’nın 5/A maddesi ile getirilen düzenlemede, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulması bir dava şartı olarak kabul edilmiştir. Davanın konusunun birden fazla olması ve bunlardan bir kısmının bir miktar para alacağına, bir kısmının ise miktara tabi olmaması halinde, yani HMK 110. maddesi anlamında bir dava yığılması ve talepler arasında da HMK 166. maddesi anlamında bağlantı bulunması halinde, uyuşmazlığın ne şekilde çözümleneceğine ilişkin bir hüküm bulunmamakta ise de, Anayasamız uyarınca, uyuşmazlığın çözümünde asıl olanın mahkeme yargısı olduğu dikkate alındığında, aralarında bağlantı bulunan ve miktara tabi olan ve olmayan talepleri bir arada içeren, talep yığılmasının söz konusu olduğu davaların arabuluculuğa tabi olmaksızın mahkemece çözüme kavuşturulması gerekir (Yargıtay 11.HD’sinin 2021/6724-2022/13 EK sayılı kararı aynı mahiyettedir.)
Somut dosyamızda dava dilekçesinde davanın menfi tespit davası olduğunun belirtildiği, yine dava dilekçesi içeriğinden davacının talebinin menfi tespit ve ödenen bedelin istirdatına ilişkin olduğu, davacının birden fazla talebinin bulunduğu ve bu taleplerden menfi tespitin zorunlu arabulcuya tabi olamadığı, yukarıda özetlenen Yargıtay kararından da açıklandığı üzere dava yığılması nedeniyle uyuşmazlığın bütün olarak zorunlu arabulucuya tabi olmadığı anlaşılarak ilk derece mahkemesince işin esasına girilerek karar verilmesi gerekirken, davanın usulden reddi kararı doğru olmamıştır.
Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak yeniden yargılama yapılması için dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilerek hüküm fıkrasının aşağıdaki şekilde kurulması uygun görülmüştür.
HÜKÜM: Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere :
1)-Davacı vekilinin İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun KABULÜNE,
2)-Mersin 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … tarih ve … Esas, … Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
3)-)6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince, Mahkemece, uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek ölçüde önemli delillerin toplanmamış veya değerlendirilmemiş olması nedeniyle dellilerin toplanıp değerlendirilmesi ve esas hakkında bir karar verilmek üzere dosyanın Mersin 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’ne GÖNDERİLMESİNE,
4)-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince peşin alınan 80,70.TL maktu istinaf karar harcının kararın kesinleşmesi ile talep halinde davacıya İADESİNE,
5)-6100 sayılı HMK’nın 326/1 maddesi gereğince, davacı tarafından istinaf için yapılan yargılama giderinin esas hüküm ile birlikte İlk Derece Mahkemesince karara BAĞLANMASINA,
6)-6100 sayılı HMK’nın 330. maddesi gereğince inceleme duruşmasız yapıldığından lehe vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
7)-6100 Sayılı HMK’nun 333. maddesi gereğince peşin alınan ve harcanmayan gider avansının İlk Derece Mahkemesi’ne İADESİNE,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda 6100 sayılı HMK’nun 353/1-a-6 maddesi gereğince kesin olmak üzere 05/07/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Katip

¸e-imzalıdır