Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2022/752 E. 2022/833 K. 16.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA BAM 9. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2022/752 – 2022/833
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/752
KARAR NO : 2022/833
KARAR TARİHİ : 16/06/2022

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ADANA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : …
NUMARASI : … Esas, … Karar

DAVACI : …
VEKİLİ : Av…
DAVALI : …
VEKİLİ : Av…
DAVANIN KONUSU : Alacak (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan )

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 16/06/2022
YAZIM TARİHİ : …

Adana 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … tarih, … esas ve … karar sayılı kararı aleyhine istinaf başvurusunda bulunulmuş olup, dosya üzerinden yapılan istinaf incelemesi sonucunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı tarafın müvekkiline olan borçlarına karşılık olarak 3 adet 30/03/2015 vade tarihli 75.000,00.TL bedelli toplam 225.000,00.TL tutarında bonolar düzenleyerek verdiğini, davalının süresi içerisinde borcunu ödememesi üzerine icra takibi başlatıldığını, ancak davalının borca itiraz ederek takibin durmasına sebebiyet verdiğini, yapılan itirazın iptali talebiyle Adana 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … E. sayılı dava dosyası ile dava açtıklarını ancak zorunlu arabuluculuk yoluna başvuru yapılamadığından açılan davanın usulden reddine dair karar verildiğini, bu nedenle huzurdaki davanın açıldığını, davalının borçlu olduğunu, bugüne kadar borcunu ödemediğini beyan ederek, davanın kabulü ile 30/03/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 5.000,00.TL alacağın tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacıya karşı hiç bir borcunun olmadığını, ticari ilişkisinin de bulunmadığını ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Adana 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … tarihli kararında özetle; TTK’nin 749. maddesi uyarınca zamanaşımına uğramış bir bonoda yazılı alacak, temel ilişkiye dayanılmak suretiyle talep edilebileceğini, bu ilişkiden doğan bir alacağın bulunduğu ve alacak miktarını kanıtlama yükümlülüğünün davacı tarafa ait olduğu, HGK’nin 04.04.2007 gün ve 2007/13-153 E.-2007/183 K. sayılı kararında da benimsendiği gibi “Zamanaşımına uğrayan ve imzası inkar edilmeyen bono, temel borç ilişkisi bakımından yazılı delil başlangıcı niteliğindedir.” Buna göre, zamanaşımına uğramış bir bono, kambiyo senedi vasfını yitireceğinden, eldeki uyuşmazlığın da kambiyo senedinden kaynaklandığının kabul edilemeyeceğini, Seyhan Vergi Dairesi Müdürlüğü’nden bildirilen cevabi yazıya göre davalının avukat olduğu, tarafların tacir olmayıp uyuşmazlık her iki tarafın ticari işletmesinden de kaynaklanmadığı, bu nedenle uyuşmazlığın nispi ticari dava olarak değerlendirilemeyeceği, davaya konu bononun zamanaşımına uğraması nedeniyle davanın mutlak ticari nitelikte bulunmamasına ve temel ilişkiden kaynaklı olarak alacak talep edilebileceğine göre uyuşmazlığın, genel hükümler çerçevesinde asliye hukuk mahkemesine girdiği gerekçesi ile görevsizlik kararı verildiği anlaşılmıştır.
İLK DERECE MAHKEMESİ’NİN EK KARAR ÖZETİ :
İlk Derece Mahkemesi … tarihli ek kararında özetle; 6100 sayılı HMK’nun 20. Maddesi gereğince Mahkemece … tarihinde verilen görevsizlik kararının kanun yollarına başvurulmayarak 22/06/2021 tarihinde kesinleştiği, kanunda öngörülen 2 haftalık kesin süre içerisinde dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesi hususunda herhangi bir müracaatta bulunulmadığı gerekçesi ile HMK’nun 20/1-son cümlesi uyarınca davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
DAVACI TARAFINDAN İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkemece tarafların tacir olmadığının iddia edildiğini ancak bu durumun gerçeği yansıtmadığını, davalı tarafından müvekkilinden borç aldığını, karşılığında bono verdiğini, her iki tarafın tacir olduğunu, Ticaret Mahkemesi’nin görevli olduğunu, usul ekonomisi ilkesi ve ilgili sair ilkeler gereğince ilgili davanın görülmesinin bahse konu mahkeme nezdinde devam etmesi gerektiğini, yerel mahkemece verilen görevsizlik kararının ve akabinde verilen davanın açılmamış sayılması kararının hatalı olduğunu belirterek yerel mahkemece verilen kararların kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLER :
Tarafların beyan ve dilekçeleri ve tüm dosya kapsamı
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE :
Dava, kambiyo senedinden kaynaklanan alacağın tahsili istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesi’nce uyuşmazlığın çözümünde Asliye Hukuk Mahkemesi’nin görevli olduğu gerekçesiyle … tarihli kararla görevsizlik kararı verildiği,… tarihli ek kararla da, görevsizlik kararına karşı kanun yoluna başvurulmadığından görevsizlik kararın 22/06/2021 tarihinde kesinleştiği, kanunda öngörülen 2 haftalık kesin süre içerisinde dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesi hususunda müracaatta bulunulmadığı gerekçesiyle HMK’nin 20/1-son maddesince davanın açılmamış sayılmasına karar verildiği, karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulduğu anlaşılmıştır.
İstinaf incelemesi, HMK’nin 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf sebepleri ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.
Dosyanın incelenmesinde; ilk derece mahkemesince verilen görevsizlik kararının her iki taraf vekiline e-tebligat olarak 07/06/2021 tarihinde tebliğ edildiği ve taraflarca istinaf kanun yoluna başvurulmadığından görevsizlik kararının 22/06/2021 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır. Davacı vekilince … tarihli davanın açılmamış sayılmasına dair ek karara karşı süresi içerisinde ve harcını da yatırmak suretiyle başvurduğu, görevsizlik kararına karşı süresi içerisinde ve harcı yatırılmak suretiyle yapılmış bir istinaf başvurusu bulunmadığından, dairemizce istinaf incelemesi … tarihli davanın açılmamış sayılmasına yönelik olarak verilen ek kararla sınırlı olarak yapılmıştır.
6100 sayılı HMK’nin 20/1 maddesinde; “Görevsizlik veya yetkisizlik kararı verilmesi hâlinde, taraflardan birinin, bu karar verildiği anda kesin ise tebliğ tarihinden, (…) (1) süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde kararı veren mahkemeye başvurarak, dava dosyasının görevli ya da yetkili mahkemeye gönderilmesini talep etmesi gerekir. Aksi takdirde dava açılmamış sayılır ve görevsizlik veya yetkisizlik kararı veren mahkemece bu konuda resen karar verilir.” hükmü düzenlenmiştir.
Somut olayda ilk derece mahkemesince verilen görevsizlik kararının taraf vekillerine 07/06/2021 tarihinde tebliğ edildiği ve taraflarca istinaf kanun yoluna başvurulmadığından görevsizlik kararının 22/06/2021 tarihinde kesinleştiği, taraflarca HMK’nin 20/1 maddesine göre iki haftalık kesin süre içerisinde dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesi de talep edilmediğinden ilk derece mahkemesince resen davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön görülmemiştir.
Yukarıda belirtilen sebeplerle, ilk derece mahkemesinin davanın açılmamış sayılmasına dair kararının usul ve yasaya uygun olduğu, davacı vekilinin istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı anlaşıldığından, davalı yanın istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere :
1-6100 sayılı HMK’nin 353/1-b-1 maddesi gereğince davacı vekilinin ilk derece mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2-492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince karar tarihi itibarıyla alınması gereken 80,70.TL karar ve ilam harcı peşin olarak alındığından yeniden alınmasına YER OLMADIĞINA,
3-6100 sayılı HMK’nin 326/1 maddesi gereğince davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerine BIRAKILMASINA,
4-6100 sayılı HMK’nin 330. maddesi gereğince inceleme duruşmasız yapıldığından vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
5-6100 sayılı HMK’nin 333. maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde İlk Derece Mahkemesince İADESİNE,
6)-6100 sayılı HMK’nin 359/3 maddesince karar tebliğ işlemlerinin Dairemiz tarafından YAPILMASINA,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, 7036 sayılı Kanunun 7’nci maddesi yollamasıyla 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 361’inci maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Yargıtay nezdinde temyiz kanun yolu açık olmak üzere 16/06/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.


Başkan

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Katip

¸e-imzalıdır