Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2022/748 E. 2022/1016 K. 07.07.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA BAM 9. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2022/748 – 2022/1016
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/748
KARAR NO : 2022/1016
KARAR TARİHİ : 07/07/2022

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : MERSİN 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 28/01/2022
NUMARASI : … Esas, … Karar

DAVACILAR :
VEKİLİ : Av.
DAVALI :HASIMSIZ
MÜDAHİL :
VEKİLİ : Av.
MÜDAHİL : 1
VEKİLLERİ : Av.
Av.
MÜDAHİL : 2-
VEKİLİ : Av.
MÜDAHİL : 3-
VEKİLİ : Av.
MÜDAHİL : 4
VEKİLİ : Av.
MÜDAHİL : 5
VEKİLİ : Av.
MÜDAHİL : 6
VEKİLLERİ : Av.
Av.
Av.
MÜDAHİL : 7
VEKİLİ : Av.
MÜDAHİL : 8
VEKİLİ : Av.
MÜDAHİL : 9
VEKİLİ : Av.
MÜDAHİL : 10
VEKİLİ : Av.
MÜDAHİL : 11
VEKİLLERİ : Av.
Av.
MÜDAHİL : 12
MÜDAHİL : 13
VEKİLİ : Av.
MÜDAHİL : 14

VEKİLİ : Av.
MÜDAHİL : 15
VEKİLİ : Av.
MÜDAHİL : 16 –
VEKİLİ : Av.
MÜDAHİL : 17
VEKİLİ : Av.
MÜDAHİL : 18-
VEKİLİ : Av.
MÜDAHİL : 19 –
VEKİLİ : Av.
MÜDAHİL : 20 –
VEKİLLERİ : Av.
Av.
MÜDAHİL : 21 —
VEKİLİ : Av.
MÜDAHİL : 22 –
VEKİLİ : Av.
MÜDAHİL : 23 –
MÜDAHİL : 24 –
VEKİLİ : Av.
MÜDAHİL : 25 –
VEKİLİ : Av.
MÜDAHİL : 26 –
VEKİLLERİ : Av.
Av.
MÜDAHİL : 27 –
VEKİLLERİ : Av.
Av.
MÜDAHİL : 28 –
VEKİLİ : Av.
MÜDAHİL : 29 –
VEKİLLERİ : Av.
Av.

MÜDAHİL : 30 –
VEKİLİ : Av.
MÜDAHİL : 31 –
VEKİLİ : Av.
DAVANIN KONUSU : Konkordato (Adi Konkordatodan Kaynaklanan (İİK 285 İla 308/h))

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 07/07/2022
YAZIM TARİHİ :

Mersin 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 28/01/2022 tarih, … esas ve … karar sayılı kararı aleyhine istinaf başvurusunda bulunulmuş olup, dosya üzerinden yapılan istinaf incelemesi sonucunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin giyim sektörü mağazacılık işleri ile iştigal ettiğini, şirketin 30/09/2019 tarihinde sermayesinin 1.700.000,00.TL olup tamamının ödendiğini, müvekkilleri …, … ve …’ın da şirketin ortakları olduğunu, 30/09/2019 tarihi itibariyle bünyesinde 32 kişinin istihdam ettiğini, 1998 yılında kurulmuş olan şirketin atılım ve büyüme aşamasına geçmiş olduğu 2017 yılı sonunda ülkede ve sektörde ortaya çıkan iktisadi ve mali kriz sebebi ile zor bir döneme girdiğini, döviz kurunda gerçekleşen ani yükselme ve yaşanmakta olan yüksek enflasyonun şirket üzerinde son derece olumsuz etkileri olduğunu, ekonomik kriz ve sektördeki durgunluk nedeniyle pazarlanan ürünlere talebin azaldığını, dolayısıyla ürün satışlarının da azaldığını, atılım ve büyüme döneminde yüksek faiz oranlarıyla kredi kullanılmasının şirketin finansman giderlerinin artmasına ve karlılığın düşmesine yol açtığını, şirketin nakit kaynaklarının yüksek kredi faizlerinin ödenmesi için kullandırıldığını, bu nedenle şirketin likidite dengesinin bozulduğunu, şirketin en büyük tedarikçisi olan … Giyim Şirketi’nin konkordato almasının şirketin tedarik konusunda ve finans alışverişi konusunda sıkıntı yarattığını, şirketin 30/09/2019 tarihli aktifleri ve muhtemel satış değerleri üzerinden bilançosuna göre borca batık olduğunu ancak konkordato projesinde kararlaştırılan süre sonunda şirketin 2025 yılı sonu itibariyle sağlıklı borç ödemeye elverişli pozitif nakit akışına ulaşacağını, ayrıca şirket ortakları olan müvekkillerinin de şirketin banka kredi borçlarına kefil olduklarını, kefili oldukları şirket borçlarının zamanında ödenememesi sebebiyle kefalet borçlarının muaccel hale geldiğini, hem kendi borçlarını, hem şirketin lehine olan kefalet borçlarını mevcut mal varlıkları ve kaynaklarıyla ödemelerinin imkansız olduğunu belirterek, İİK m. 287/1 çerçevesinde müvekkili şirket ve gerçek kişiler lehine üç aylık geçici mühlet kararı verilmesini talep etmiştir.
Müdahil vekilleri tarafından, davacı şirketten alacaklı oldukları belirtilerek, davaya müdahilliklerine karar verilmesi talep edilmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ’NİN KARAR ÖZETİ :
İlk Derece Mahkemesi kararında özetle; adi konkordatoda tasdik için şartların; yargılama gider ve harçlarının depo edilmesi, teklif olunan paranın borçlunun kaynakları ile orantılı olması, konkordatonun 1/2 ve 2/3 çoğunluk ile kabul edilmiş olması, teminat gösterme şartının yerine getirilmesi olup, bu şartlardan bir tanesinin eksik olması halinde konkordato tasdik davasının koşullarının oluşmayacağı, davacı şirket yönünden konkordato projesinin adi alacaklılarda İİK’nin 302 maddesinde belirtilen çoğunluk ile kabul edildiği, davacı tarafça tasdik harcının yatırıldığı, konkordato ön projesinindeki taahhütlerin alacaklılar lehine revize edildiği, projedeki revize edilen yeni ödeme planının davacının mal varlıkları ile uyumlu olduğu, davacı şirketin konkordato tasdik davası açtığı tarihte borca batık iken konkordato davası yargılaması sırasında şirketin borca batıklıktan çıktığı, aktifinin borçlarını karşılayabilecek duruma geldiği, adi konkordatoda teklif edilen tutarın, borçlunun iflâsı hâlinde alacaklıların eline geçebilecek muhtemel miktardan fazla olacağının anlaşıldığı, davacı şirketin rüçhanlı borcu ile kamu borcunun olmadığı belirtilerek davacı şirketin konkordato tasdik talibinin kabulüne, davacı gerçek kişiler yönünden konkordato tasdik şartları oluşmadığından bunlar yönünden talebin reddine karar verilmiştir.
MÜDAHİLLER TARAFINDAN İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Müdahil … Bankası A.Ş. vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin davacı borçludan alacağının konkordato ek kesin mühlet raporunda belirtilen alacaktan fazla olduğunu ancak anlayamadıkları ve taraflarına tebliğ edilmeyen rapora göre anapara alacaklarının mevcut ana paradan düşük belirlendiğini belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Müdahil… A.Ş. vekili istinaf dilekçesinde özetle; borçlu şirketten alacaklarının kabul edilen miktardan daha fazla olduğunu, somut olayda geçici ve kesin mühlet şartlarının bulunmadığını, ön proje ve revize projenin gerçekleşmesinin mümkün bulunmadığını, konkordato tasdik şartlarının olmadığını ileri sürerek yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Müdahil … Bank vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkili bankanın alacak miktarının ön projede, davacı şirket bilançosunda ve kesin raporda farklı gösterildiğini, alacağın kabul edilen miktardan fazla olduğunu, çekişmeli alacak için dava açılmadığını, davacının kabul etmeyip itiraz ettiği alacaklar yönünden kendilerine tebligat yapılmadığını, konkordatonun tasdiki için gerekli nisabın olmadığını, bir kısım alacaklının alacağını temlik ettiğini ve temlik alanların toplantıda kabul oyu kullandığını, bu hususun araştırılmadığını, projede şirket aktiflerinde gösterilen malvarlıklarının hatalı olduğunu, komiser raporunun açık olmadığını ileri sürerek yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Müdahil … A.Ş. vekili istinaf dilekçesinde özetle; alacaklarının kabul mü, yoksa ret mi edildiğine dair ne komiser ne de mahkemece bildirim yapılmadığını, sundukları belgeler incelenmeden işlemlerin yürütülüp tasdik kararı verildiğini, müvekkili bankanın alacağının raporda kabul edilen miktardan fazla olduğunu belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Müdahil … Bankası A.Ş. Vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkili bankanın alacağının eksik gösterildiğini, şirket yönünden de konkordato tasdik şartlarının bulunmadığını ileri sürerek yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
Tarafların beyan ve dilekçeleri, konkordato ön ve revize projesi, konkordato komiseri raporları ve tüm dosya kapsamı
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE :
Dava, Adi Konkordatodan Kaynaklanan (İİK 285 İla 308/h)) Konkordato” talebine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesi’nce davanın kabulüne karar verildiği, karara karşı bir kısım müdahiller vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulduğu anlaşılmıştır.
İstinaf incelemesi, HMK’nin 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf sebepleri ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.
Konkordato; dürüst bir borçlunun, alacaklılarının belli bir çoğunluğu ile yaptığı ve ticaret mahkemesinin tasdiki ile hüküm ifade eden bir cebri anlaşma olup, bununla alacaklılar, borçluya karşı alacaklarının bir kısmından feragat ederler ve/veya borçluya borcunu ödeme konusunda belli bir süre verirler, borçlunun bu süre içinde, borcunun kabul edilen kısmını ödemekle borçlarının tamamından kurtulmasını sağlayan bir hukuki müessesedir.
«Konkordato», elinde olmayan nedenlerle, işleri iyi gitmeyen ve mâli durumu bozulmuş olan, dürüst borçluları korumak için kabul edilmiş bir müessesedir.
Piyasa koşulları, ekonomik kriz, aslında kötüniyetli olmayan borçluları, borçlarını ödeyemeyecek duruma düşürebilir. Mâli durumu bozulmuş ve bu nedenle tüm borçlarını vadesinde ödeyemeyecek durumda olan borçlular eğer iflâsa tabi ise iflâsın eşiğinde bulunuyor demektir. Eğer iflâsa tabi değilseler, önce davranan alacaklılar alacaklarına tamamen kavuşabilirken, diğer borçlularına iyiniyetle daha fazla tolerans gösteren, daha fazla zaman tanıyan alacaklılar ise alacaklarını hiç ya da tamamen alamayacaklardır.
Kanun koyucu, bu durumda bulunan bir borçluya, «alacaklılarının çoğunluğu ile» bir anlaşma yaparak, kendisine alacaklılarının tanıdığı (yeni) süre içinde borçlarını ödeme olanağı tanımıştır. Bu durumda bulunan bir borçlu «alacaklılarının kanunda öngörülen orandaki çoğunluğu» ile anlaşırken çok kez onlardan yeni bir süre (mehil) alma (vade konkordatosu) yanında, ayrıca «alacaklarının bir yüzdesinden (miktarından) da vazgeçmelerini» (yüzde konkordatosu) sağlar.
2004 sayılı İİK’nin 287. maddesinde borçlunun iyileşmesi ve konkordatonun tasdiki ihtimalinin “konkordatonun başarı şansı“ kavramı altında ifade edildiğine yer verilmiştir. Başarı olasılığı kavramından anlaşılan husus, konkordato projesinin gerçekleşme şansına sahip görülmesidir. Bu sonuca, borçlunun durumu, malvarlığı gelirleri ve taahhütlerini yerine getirmesine engel olan nedenler gözetilerek, objektif verilere göre konkordato başarı olasılığı yargıç tarafından belirlenecektir. (Konkordato ve Yeniden Yapılanma Hukuku -Av.Sümer Altay, sayfa 112, 1. Cilt).
2004 Sayılı İİK’nin 286/1-a maddesinde ” borçlunun talebiyle birlikte borçlarını hangi oranda veya vadede ödeyeceğini, bu kapsamda, alacaklıların alacaklarından hangi oranda vazgeçmiş olacaklarını, ödemelerin yapılması için borçlunun mevcut mallarını satıp satmayacağını, borçlunun faaliyetine devam edebilmesi ve alacaklılara ödemelerini yapabilmesi için gerekli mali kaynağın sermaye artırımı veya kredi temini yoluyla yahut başka yöntem kullanılarak sağlanacağını gösteren ön proje ibraz etmesi” gerektiği ifade edilmiştir. Bu şekilde borçlunun faaliyetine devam edebilmesi ve alacaklılara ödemelerini yapabilmesi için mali kaynağın nasıl sağlanacağı net bir şekilde açıklanmalı ki projenin başarıya ulaşıp ulaşmayacağı ve kayıtlarla uygun olup olmadığı değerlendirebilmelidir. Dolayısıyla 286/1- a bendinde, borçlunun faaliyetine devam edebilmesi ve ödemelerini yapabilmesi ifadesi ile konkordatonun amacının da bir anlamda ifade bulduğunun kabülü doğru olacaktır. Mali kaynağın nasıl edileceği kapsamında, Selçuk Öztek/Ali Cem Budak, Müjgan Tunç Yücel, Serdar Kale, Bilgehan Yeşilova, Yeni konkordato Hukuku, 2. Baskı, Ankara 2019 s. 184-185 de ifade edildiği gibi “ortakların yeni sermaye getirmeleri, kişisel malvarlıklarını paraya çevirerek şirkete getirmeleri, sermaye artırımı yaparak yeni ortak almaları, işletmenin bir bankadan kredi bulması ilk akla gelenlerdir.” Bu nedenle ön proje, maddenin 1. fıkranın a bendinde sözü edilen bütün unsurları içermelidir.
Konkordatonun tasdiki şartları, talep tarihinde yürürlükte bulunan İİK’nın mülga 297. ve 298. maddesi hükümlerinde sayılmış olup, buna göre yasada açıkça belirtilmese de öncelikle borçlunun dürüst olması, daha sonra, teklif olunan meblağın borçlunun kaynakları ile orantılı olması, konkordatonun 297/1. maddesi uyarınca alacaklıların yarısı ve alacakların üçte ikisini aşan çoğunlukla kabul edilmesi, borçlunun konkordato işlemlerinin yerine getirilmesi, alacakları kabul edilmiş olan imtiyazlı alacakların tamamen ödenmesi ve mühlet sırasında komiserin onayı ile akdedilmiş borçların ifasını sağlamak için yeterli teminatı göstermesi, konkordatonun tasdikinin gerektirdiği, yargılama masrafları ve ilam harçlarının tasdik kararından önce, borçlu tarafından mahkeme veznesine depo edilmiş olması gerekir.
Konkordato mühlet süreci ivedilikle tamamlanması ve dosyanın mahkemeye tevdii ile tasdik yargılamasının basit ve hızlı biçimde bitirilmesi gereken bir süreçtir. Konkordato çekişmesiz yargı işi niteliğinde olduğundan konkordatonun tasdiki yargılaması sırasında belirlenen alacaklar sadece nisapta dikkate alınacak tutarlarla ilgilidir. Bir başka söyleyişle alacağın nisapta eksik belirlenmiş olması, bu belirleme sırasında faizin veya diğer fer’ilerin dikkatten kaçırılmış olması taraflar arasındaki borç ilişkisini etkilemez ve taraflar arasında maddi anlamda kesin hüküm oluşturmaz. Alacak ya da rehinli malın değeri nisapta veya mahkeme kararında hatalı olarak gösterilmiş olsa dahi alacaklı gerçek alacak tutarını ispatlayarak alacağını konkordato hükümleri çerçevesinde tahsil edebilir. Nitekim İcra ve İflas Kanunu’nun 308/b maddesinde alacağı itiraza uğrayan ve mahkemece belirlenen tutar üzerine nisaba katılan alacakların (İİK m.302/VI) taraflar arasında maddi anlamda kesin hüküm teşkil edecek şekilde belirlenmesine olanak sağlamıştır.
Gerçek alacağın belirlenmesi gibi uzun sürebilecek bir işlemin mühlet ya da tasdik yargılaması içinde yapılması, konkordatonun ihtiyaç duyduğu hızla uyumlu değildir. Bu bakımdan nisap doğrudan ya da mahkeme kanalıyla belirlendikten ve oylama tamamlandıktan sonra, alacak tutarlarının oylamayı değiştirecek ve işlemlerde geri dönmeyi gerektirecek şekilde belirlenmesi mümkün değildir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle, nisaba katılma ya da karar aşamasında belirlenen tutarların düzeltilmesinin bu aşamada ve istinaf denetimi sırasında ileri sürülemeyeceği, müdahiller vekillerinin aksi yöndeki istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı anlaşılmıştır.
Sonuç olarak; İİK 305. maddesinde düzenlenen tasdik şartları incelendiğinde; davacı şirket yönünden, projenin kabulü için İİK’nun 302. maddesinde öngörülen çoğunluk koşulunu gerçekleştiği, komiser tarafından hazırlanan tasdik raporunda, alacaklılar yönünden teklif edilen tutarın, iflas halinde alacaklıların eline geçecek tutardan fazla olduğu, teklif edilen tutarın borçlunun kaynakları ile orantılı olduğu, 206. maddenin birinci sırasındaki imtiyazlı alacaklılara ödenmeyen bir borcun bulunmadığı ve mühlet içerisinde komiserin onayı ile doğmuş bir borç bulunmadığının tespit edildiği, konkordatonun tasdikinin gerektirdiği yargılama giderleri ile konkordatonun tasdiki durumunda alacaklılara ödenmesi kararlaştırılan para üzerinden alınması gereken harcın tasdik kararından önce borçlu şirket tarafından mahkeme veznesine depo edildiği görülmüş, tasdik için İİK 305. maddesindeki tüm koşullarının gerçekleştiği anlaşılmakla, mahkemece davacı şirket yönünden konkordatonun tasdiki kararında bir isabetsizlik görülmemiştir.
Öte yandan 2004 sayılı İİK’de çekişmeli yargılama da olduğu gibi konkordato komiserinin rapor ve nihai raporunun komiser veya mahkeme tarafından alacaklılara tebliğine ilişkin bir hüküm bulunmayıp, bu husus yukarıda belirtildiği üzere müessesenin bünyesine de uygun değildir. İİK’nin 302 maddesinde, konkordatoya ilişkin bütün belgelerin ve raporun komiser tarafından mahkemeye tevdi edileceğinin belirtildiği, yine İİK’nin 304 maddesinde komiserin gerekçeli raporunu ve dosyayı alan mahkemenin karar vermek üzere yargılamaya başlayacağı, karar verilmek üzere tayin olunan duruşma gününün İİK’nin 288.maddesine göre ilan edileceği belirtilmiş olup, ilk derece mahkemesince duruşma günün Ticaret Sicil Gazetesi’nde ve Basın İlan Kurumu’nun resmi internet portalında ayrı ayrı ilan edildiği, kararı istinaf eden 5 bankanın 14/01/2022 tarihli duruşmada vekilleri ile temsil edildiği, duruşmada komiser raporunun okunduğu, müdahil vekillerinin ayrı ayrı beyanlarının alındığı ve tümünün komiser raporundaki aleyhe olan hususları kabul etmediklerini beyan edip davanın reddini istedikleri, 28/01/2022 tarihli duruşmaya da müdahil vekillerinin katıldığı, duruşmada konkordato komiserinin 27/01/2022 havale tarihli ek kesin mühlet raporunun okunduğu, müdahiller vekillerinin beyanlarında komiserin ek raporunda aleyhe olan kısımları kabul etmediklerini beyan edip davanın reddini istedikleri anlaşılmakta olup, bir kısım müdahil vekilinin komiser raporunun tebliğ edilmediğine ve rapor konusunda bilgilendirilmediklerine yönelik istinaf sebepleri de yerinde görülmemiştir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle, ilk derece mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu, müdahil vekillerinin istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı anlaşıldığından, müdahillerin istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere :
1)-Mersin 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 28/01/2022 tarih, … esas ve … karar sayılı kararına karşı müdahiller … A.Ş., … Bankası A.Ş., … Bankası A.Ş., … Bank A.Ş., … A.Ş., vekilleri tarafından yapılan istinaf başvurularının 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b.1 maddesi uyarınca AYRI AYRI ESASTAN REDDİNE,
2)- 492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 80,70. TL karar ve ilam harcı istinaf eden müdahil … Bankası A.Ş’den alınarak HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
3)- 492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 80,70. TL karar ve ilam harcı istinaf eden diğer müdahiller tarafından peşin alındığından yeniden alınmasına YER OLMADIĞINA,
4)-6100 sayılı HMK’nin 326/1 maddesi gereğince feri müdahiller tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin müdahiller üzerinde BIRAKILMASINA,
5)-6100 sayılı HMK’nin 333. maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının kararın kesinleşmesi halinde İADESİNE,
6)-6100 sayılı HMK’nin 359/3 maddesince karar tebliğ işlemlerinin Dairemizce YAPILMASINA,
Dair, 6100 Sayılı HMK’nin 353/1-b-1 maddesi gereğince, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda 2004 sayılı İİK’nin 308/a maddesi gereğince Dairemiz kararının tebliğ tarihinden itibaren ON(10) GÜNLÜK süre içinde YARGITAY TEMYİZ KANUN YOLU açık olmak üzere tarihinde karar verildi.


Başkan

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Katip

¸e-imzalıdır